…ve öğrenciler de bu tür aktivitelere dahil edilir.
Kariyer eğitiminin müfredat programlarında yer aldığı ülkelerde, hangi öğrencilerin kariyer eğitimine dahil edilmesi gerektiği tespit edilir. Bir çok ülkede hemen hemen bütün öğrencilere kariyer eğitimi verilir. Bununla birlikte Almanya’da öğrenciler normal olarak 10 ila 12yaş arasında dört farklı gruba ayrılır; kariyer eğitim hizmeti, çıraklık eğitimi, ortaokul, lise ve endüstri meslek lisesindeki örgencilere kıyasla gymnasium’daki öğrencilere daha az verilmektedir. İrlanda’da kariyer eğitimi, Okulu Terk Sonrası Meslek Eğitimi Program Sertifikası verilecek öğrenciler için zorunludur, ancak diğer öğrenciler için zorunlu değildir. Hollanda’da kariyer eğitimi meslek öncesi eğitimde zorunludur: “öğrenme ve çalışmaya yönelme” programı, bütün genel derslerin pratiğe yönelik programlarına ve bütün mesleki derslerin “sektöre yöneltme” programlarına dahil edilir. Bununla birlikte genel eğitimde “sürekli eğitime yönelme”, öğrencilerin okul haricinde “boşa geçen zamanlarını” değerlendirmek amacıyla uygulanan (“boşa geçen zaman” teriminin ifade ettiği gibi) uzun vadeli kariyer beklentilerinden çok, öğrencilerin eğitim tercihleri üzerinde odaklaşır.
Kariyer eğitimi, çalışma deneyimiyle bağlantılı olmalıdır.
Kariyer eğitimi programlarının, çalışma dünyasıyla ve okul sonrası eğitim tercihleriyle yakından ve aktif bir şekilde bağlantılı olması gerekir. Bir çok ülkede okul sonrası kariyer eğitimi, müfredat programları çerçevesinde kariyer eğitimi alacak kişilerin iş deneyimine sahip ve mevcut işlerine ilaveten yeni iş olanaklarını araştıran kişiler olmasını, gerektiğinde iş ziyaretlerinde bulunmalarını ve okulların bünyesinde gerçek iş atölyelerinin benzerlerinin kurulmasını gerektirir. Örneğin Avustralya ve Birleşik Krallık’ta, kariyer eğitim programları (zorunlu olmasına rağmen), önemli ders tercihleri yapılmadan önce öğrencilerin, genelde mesleki deneyim kazandırmayı hedefleyen işlerde en azından yılda iki kez olmak üzere bir veya iki hafta staj görmeleri amacıyla uygulanır. Diğer ülkelerde bu fırsatlar oldukça sınırlıdır; örneğin Avusturya, İrlanda, Kore ve Hollanda’da durum böyledir. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde benimsenen diğer bir yaklaşıma göre (Grubb, 2002a), kariyer eğitimi programlarında, daha uzun vadeli bir esasa dayalı olarak gençlerle birlikte yetişkinlere de uygun olan rehberlik ve koruma modellerinden yararlanılmaktadır. Bunlar, kariyer planlarının hazırlanması da dahil olmak üzere çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Bazı okul sistemleri, öğrencilerin deneyimi konusunda olduğu kadar, hangi okulları seçeceklerine karar vermeden önce özel eğitim fırsatlarını “anlamaları” konusunda yardımcı olmaktadır. Buna örnek olarak, Danimarka’da son derece geliştirilmiş sistemler mevcuttur.
Profil çıkarma ve portföy sistemleri, kariyer yönetimi becerilerini geliştirmek için bir yöntem olabilir.
Öğrencilerin kendi öğrenme becerilerini yönetmelerini ve bunun kariyer planlarıyla olan ilişkisini anlamalarını teşvik etmek için tasarlanmış profil çıkarma ve portföy sistemleri, bu bakımdan potansiyel olarak önemli bir rol oynar. Bu programlar ilkokulda başlatılabilir: örneğin Hollanda’nın Rotterdam kentindeki bazı ilkokullar, halihazırda orta dereceli okullarda uygulanan portföy sistemlerine oldukça benzer bir sistem oluşturmak ve uygulamaya koymak için planlar geliştirmeye başlamıştır. Bazı sistemler, kariyerle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Avustralya’da (New South Wales eyaletinde) okullarda tutulması zorunlu olan İstihdam İlişkili Beceriler Defteri, öğrencilerin çeşitli okul dersleri sayesinde geliştirdikleri iş ilişkili yeterliliklerini tanımalarını, kavramalarını ve bunları kendi kariyer planlamalarıyla ilişkilendirmelerini mümkün kılar. Kanada’da (Ontario eyaletindeki) ve Danimarka’daki benzer sistemler 3.3 no.lu Kutu’da açıklanmıştır.
Kutu 3.3. Kanada ve Danimarka’daki Eğitim Portföy Sistemleri
Kanada’da (Ontario eyaletinde), “Eyleme Dönüşen Tercihler” programı, bütün öğrencilerin bir akademik ve kariyer portföyü geliştirip sürdürmelerini ve 7-12’inci sınıflarda ise yıllık eğitim planlarını tamamlamalarını zorunlu kılar. Bu süreci desteklemek için okulların en azından 7-11’inci sınıflarda danışman olarak hareket edecek öğretmenler tahsis etmeleri gerekir. Bu öğretmenler, düzenli olarak kendilerinin sorumlu olacağı (genellikle sayıları 12 ila 20 arasında değişen) öğrencilerle birlikte haftada en az 30 dakikalık zaman çizelgeli grup oturumları düzenlemelidirler.
Danimarka’da, öğrenciler ders tercihleri için hazırlanırken 6’ıncı sınıftan itibaren bireysel eğitim planları geliştirmelidir. Bunun bir parçası olarak, öğrencilerin 6 ve 7’inci sınıfta tekli bireysel oturum ve 8 – 9’uncu sınıflarda ikili oturum için rehberlik danışmanlarıyla görüşme yapmaları beklenir. Bu süreç, bir eğitim kitabı ile desteklenir; bu eğitim kitabı, öğrencilerin kendi başarılarını, gelişen ilgilerini ve hedeflerini kaydettiği kişisel bir dokümandır. Planlar öğrenci, ebeveyn ve rehberlik danışmanı tarafından ortaklaşa olarak imzalanmalıdır. Bu sistemde açık ve anlaşılır bir yetki sunulur; bu yetki, her öğrenciyle sayısız fırsatlarda teke tek görüşme yapılacağının güvencesi olup, aynı zamanda ebeveynlerin kariyer rehberliğine katılmasını sağlayacak bir yöntemdir.
|
Profil çıkarma veya portföy düzenlemeleri son derece önemli gibi görünmektedir, çünkü müfredat daha esnek, modüler ve bireyselleştirilmiş duruma gelir. Bunlar, Danimarka, Hollanda, Kore ve İspanya gibi bir çok ülkede her öğrenciye bir öğretmen tahsis edildiği sistemle veya evde tek başına eğitim sistemiyle birleştirilebilir.
Ebeveynler, işverenler ve diğer ilgili kişiler önemli katkılarda bulunabilirler.
Öğretmenlerin yanı sıra ebeveynlerin, işverenlerin, daha önceleri okulu terk etmiş veya mezun olmuş öğrencilerin ve toplumun ilgili kesimlerinin temsilcilerinin okul kariyer programlarına daha aktif katılımı için güçlü bir eğilim vardır. İşverenler, iş deneyimleriyle ve yukarıda tartışılan diğer deneyim bazında oluşturulmuş şemalarla katılabilir. Ebeveynlerden ve eski öğrencilerden de bu şekilde yararlanılabilir. Ebeveynlerin katılması için bir başka neden, kariyer tercihleri üzerindeki etkilerinin çok iyi bilinmesi ve kontrolden daha çok destekleyici olmalarıdır. Bu gibi bir çok aktivite, yerel düzeyde ve bir defaya mahsus olarak organize edilir, ancak sistematik programlar için sadece birkaç örnek mevcuttur:
-
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Latin öğrencilerin lise öğretimlerini tamamlamalarına ve California’daki devlet yüksek okullarına ve üniversitelerine girmek için seçilebilir öğrenci durumuna gelmelerine yardımcı olmak için hazırlanan Puente programı, ebeveynlerin yüksek okul programları ve gereklilikleri konusunda kısmen eğitileceği ve ebeveynlerin kendi çocuklarının “tercihlerine” kısmen katılmalarının sağlanacağı ebeveyn gruplarını içerir. Bu program çerçevesinde ebeveynler grup halinde sık sık bölgedeki en yakın yüksek okul kurumlarına götürülürler (Grubb, 2002b).
-
Kanada’da (New Brunswick’te), sosyal yardım desteği alanların bir çoğu eşinden ayrılmış genç çocukları olan anne ve babalardır, atölyelerde veya işyerlerinde bu gibi ebeveynlere kariyer geliştirme konularında yardım sağlanmakta ve bunlara öğrenci ve işçi olarak gençleri nasıl destekleyecekleri öğretilmektedir. Atölyelerin ve işyerlerinin, ebeveynlerin içlerindeki iyimserlik duygusunu motive edeceği ve en iyi şekilde geliştireceği de ümit edilmektedir. İnisiyatif, kariyer gelişiminde bir “aile öğrenme” yaklaşımını temsil eder (Bezanson ve Kellett, 2001).
-
Avusturya Ulusal Öğrenciler Birliği, uzun yıllardan beri, son sınıf (12’inci sınıf) okul öğrencilerinin üniversite yaşamına geçişlerine yardımcı olmak üzere gönüllü, ama oldukça iyi şekilde organize edilmiş bir program geliştirmiştir. Buna, üniversite eğitimi konusunda bilgi verecek okul sınıflarını kapsamlı ziyaretler ve Birlik bünyesinde görev alan öğrencilere ve daha sonra Birliğe katılacak öğrencilere verilmesi gereken bireysel tavsiyeler de dahildir. Okul ziyaretlerine katılanlara Birlik tarafından bazı eğitimler verilmektedir.
Bu birkaç fikir, “rehberliğe yönelik” bir okul kavramı içerisinde yer alır…
Okulların kariyer eğitimi programlarına olan bu çeşitli yaklaşımlar Kanada’da (Quebec eyaletinde) rehberliğe yönelik okul kavramı içerisinde bir araya getirilmiştir (Kutu 3.4). Benzer bir yaklaşım, Lüksemburg’daki bazı okullarda görülebilir. Bu, güçlü bir toplumsal ortaklığı, rehberliğin okulun amacının tam kalbinde yer alıyor gibi göründüğü tam bir okul yaklaşımıyla bir araya getirir.
…ve bunların hepsinin okul kaynakları ve yönetimi açısından önemi büyüktür…
Kariyer rehberliğine olan bu yaklaşımların hepsi, kişisel mülakatlara dayalı bir yaklaşımdan daha kapsamlıdır. Bunların tamamının, okulların organizasyonu ile okul içerisindeki kaynakların dağılımı açısından önemi büyüktür. Bunlar ayrıca kariyer rehberliği personeli için de oldukça önemlidir. Bunun örnekleri şunlardır:
-
Portföy sistemleri, müfredat süresinin desteklenen düşünceye grup bazında ve (tercihen) bireysel bazda tahsis edilmesini gerektirir. Bu destek olmaksızın bu sistemler kolayca dejenere olabilir ve sadece kağıt üzerinde kalır, bunların kariyer gelişimi süreçleri olarak potansiyelleri kaybolabilir.
-
Öğrencilerin toplum içerisinde öğrenmesini gerektiren iş deneyimi gibi programlar, uygun sigorta düzenlemelerinin ve yeterli değişimi sağlayarak bunların kalitelerini temin etmek için, işyerleri ile öğrenciler arasında etkili aracılık düzenlemelerinin yapılmasını gerektirir. Bu düzenlemeler için kaynak kullanımı gerekir.
-
Kariyer eğitim öğretmenleri olup olmalarına veya profil çıkarma ve portföy sistemleri için bir destek olup olmadıklarına bakılmaksızın, öğretmenlerin rehberlik programlarında veya her öğrenciye bir öğretmen ve evde tek başına rollerinde yer almasının, eğer programların oldukça yüksek kalitede olması gerekiyorsa, hem ilk öğretmen eğitimi hem de sürekli personel gelişmesi açısından son derece önemlidir.
Kutu 3.4. Rehberliğe Yönelik Okullar
Kanada’da (Quebec eyaletinde okullar, rehberliğe yönelik okul (l’ecole orientante) kavramı geliştirmeleri için teşvik edilmektedir. Bu, yeterliliğe yönelik okul reformlarını genişletmekle yakından bağlantılıdır. Bunun amacı, öğrencilerin ilkokulda kimliklerinin gelişmesine, ortaokul ve lise öğretimimin tamamında kariyer planlanmasında rehberliğe destek sağlamaktır. Bu, öğrencilerin, derslerinin (dil, matematik, fen bilimleri vs.) yararlarını ve bu dersleri neden okuduklarını anlamalarına yardımcı olunmasıyla da yakından bağlantılıdır. Bu kavramı geliştirmek ve uygulamak için nitelikli rehberlik uzmanlarının sayısı artırılmaktadır. Bunlara ilaveten, bütün paydaşların aktif katılımı, öncelikle öğretmenler ve rehberlik personeli arasında tartışma ve işbirliği teşvik edilerek, daha sonra ebeveynler ve toplumla ortaklıklar geliştirilerek sağlanır. Okullara, hangi rehberliğe yönelik okulun, sağlanan kapsamlı parametreler içerisinde olduğunu tesbit etmede önemli ölçüde esnek davranmalarına izin verilir Quebec Eğitim Bakanlığı, 2001).
Okul reformunun kapsamını ve okul ile toplum arasındaki bağları geliştirecek kapsamlı kariyer rehberliği kavramıyla bağlantılı olan benzer bir yaklaşım, kariyer rehberliğinin Lüksemburg’daki bazı liselere nasıl tanıtıldığı ve buralarda nasıl uygulanmakta olduğunda görülebilir. Bu ülkede, 7, 8 ve 9’uncu sınıfların her birinde uygulanan müfredat, kariyer eğitimine ilaveten, ilkokuldan orta okula geçişi, yaşam ve sosyal becerileri, çalışma yöntemlerini ve eğitim desteklerini içerir. Müfredat, öğrencilerin spesifik tercihler vermesine yardımcı olmaya ilaveten, karar verme becerileri ile kariyer yönetimi becerilerini öğretir. Öğretmenler bu müfredatı okul psikologlarından aldıkları destekle uygularlar. Örneğin, işverenler ve ebeveynler meslekler konusunda öğrencilere bilgi vererek ve deneyimlerini anlatarak katılırlar. Bu müfredat; çalışma deneyimlerini, iş gölgelemesini, üst sınıflardaki öğrencilerin sağladığı danışmanlığı ve kişisel projeleri içerir. Lüksemburg kariyer rehberliğinin, öğrencilerin gelişmesi ve yüksek öğretime geçişleri konusunda gerekli çalışmaları yapmış olup, bunlar diğer ülkeler için eğitim açısından en önemli inisiyatifler arasında yer almaktadır. (Tesis projeleri koordinasyon merkezi, 2002).
|
…kariyer rehberliği personelinin rolleri açısından olduğu kadar.
Yukarıda tanımlanan tam okul yaklaşımları, kariyer rehberliği uzmanlarının okullar içerisindeki rolleri açısından oldukça önemlidir, bununla ilgili bir örnek Kutu 3.5’te verilmiştir. Bunlar, danışmanlar olduğu kadar doğrudan hizmet sağlayıcılar olarak da dikkate alınmalıdır. Bu, sözü edilen personel için çok önemlidir; çünkü söz konusu tam okul yaklaşımlarının hayata geçirilmesi bakımından müfredata, danışmanlığa ve toplumla iletişim kurabilme becerilerine ve hatta bireysel görüşme becerilerine gereksinim vardır.
Bu çeşitli unsurlar, tutarlı bir program oluşturmalıdır.
Tam okul yaklaşımları, okul yönetimi açısından da önemli etkilere sahiptir. Rehberlik uzmanlarının, öğretmenlerin ve toplum kaynaklarının katkıları, tutarlı bir programla bütünleştirilmelidir. Bu, okul üst yönetiminin dikkat etmesi gereken bir konu olup, sistematik planlama gerektirir. Buna verilebilecek en güzel örneklerden birisi, Kanada’da (Ontario eyaletinde) bütün okul müdürlerinin kendilerini yazılı olarak kapsamlı bir rehberlik ve kariyer eğitimi program planı geliştirmeleri konusunda sorumlu hissetmeleridir. Buna ilaveten, olayın en güzel yanı, bu okul müdürlerinin sorumluluklarını yerine getirmek için programın bir bütün olarak gerekli yerlere ulaştırılmasını ve etkinliğini değerlendirmek bakımından her üç yılda bir kez öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve diğer ortaklar konusunda bir araştırma yapmak zorunluluğunda olmalarıdır.
Kutu 3.5. Danimarka’daki okul rehberliği personelinin değişen rolleri
Danimarka’da mesleki eğitim ve öğretim sistemindeki reformların vazgeçilemez bir parçası olan politeknik yüksek okulların bazısı; rehberlik danışmanlarının becerilerinin ve ilgi alanlarının, eğitim ve öğretim sürecinin vazgeçilmez unsurları olduğunu iyice idrak etmişlerdir. Söz konusu okullar, kendi rehberlik danışmanlarından sadece öğrencilere kariyer eğitimi veren danışman değil aynı zamanda öğretmen olarak yararlanmayı da düşünmektedirler. Bunun anlamı şudur: Bundan böyle Danimarka’daki rehberlik danışmanları sadece kariyer danışmanlığı yapmayacaklar, bunun yanı sıra ana branşlarında öğretmenlik de yapacaklardır. Kısaca ifade etmek gerekirse, rehberlik danışmanları yakın bir gelecekte zamanlarının hemen hemen yarısını rehberlik danışmanlığı, geri kalanını ise öğretmenlik yaparak geçirmek zorunda kalacaklardır; yani her iki mesleği aynı anda icra edeceklerdir.
|
3.2. Okul dışındaki ve risk altındaki öğrencilerin gereksinimlerinin karşılanması
Günümüzde üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi, gençlerin okulu zamanından önce bırakmalarını önlemektir.
Bütün OECD ülkelerinin dikkati, okul bitirme oranları yükselirken, zamanından önce okuldan ayrılmayla ilişkili problemler üzerine odaklanmıştır. Bu, okuldan erken ayrılan ve işsizlik girdabına kapılan kişiler, hükümetleri işgücü piyasası hareketsizliği ve beceri gerektirmeyen marjinal işler bakımından istihdam programları geliştirmeye zorlamaktadır. Burada hedef, bu kişilerin ister okul bazlı olsun isterse iş bazlı olsun örgün öğrenim programlarına tekrar katılmalarının desteklenmesidir. Bu aynı zamanda, okulu erken bırakma eğiliminde olan öğrenciler için koruyucu programların geliştirilmesini de kapsamaktadır. Rehberlik, bu iki tür programın değişken olmayan önemli bir unsurudur.
Bu görev için örgün rehberlik kuruluşlarına sorumluluklar verilebilir…
Okulu erken terk eden öğrencileri hedef alan programlar
Gençler için artan bir sorumluluk üstlenen örgün rehberlik kuruluşlarının olduğu yerde, bu kuruluşlar normal olarak okulu erken terk edenlerden sorumludur. Almanya’daki Federal İş ve İşçi Bulma Kurumu okulu erken bırakan kişilere ulaşabilme çabalarını sürdürmektedir. Kurum, eğitim kuruluşlarına yerleşme ve iş bulma açısından güçlüklerle karşılaşan gençler için çeşitli meslek öncesi programlar uygulamaktadır. İngiltere’de ise Connexions servisi, eğitim durumları ne olursa olsun 19 yaşındaki gençlerden sorumludur. Bu kuruluş, toplumsal dışlanmayla mücadele etmek için hükümet siyasetlerinin bir parçası olarak risk altında olan kişilere öncelik verir.
…veya bu amaçla özel servisler kurulabilir.
Diğer ülkeler bu gruba dahil kimseler için özel servisler kurmuşlardır ve rehberlik bu özel servislerin yaptıkları işin değişmez bir parçasıdır. Danimarka’da belediyeler, örgün öğretimden ayrılmış gençlerle yılda en az iki kez temas kurar ve kendilerine rehberlik yapmayı önerir. Bazı belediyeler ise sistemi bunun ötesine de taşır. Bazı durumlarda bu çalışma okul rehberlik danışmanları tarafından yürütülür. Diğer belediyelerde, özellikle büyük şehir belediyelerinde aynı çalışma, ayrı gençlik rehberlik danışmanları tarafından yapılır. 18 yaşından itibaren bu gibi gençler, eğer sadece belediyeler gençlik rehberlik servisleriyle istişare halinde eylem planları geliştirir ve uygularlarsa, sınırlı gelir desteği almaya hak kazanır duruma gelirler. Bu gibi insanların eğitim ve öğretime katılma haklarını kullanmalarına yardımcı olmaya özel önem verilir. Norveç ve İsveç’te de buna çok benzer servisler vardır. Bu üç ülkede, erken müdahalenin, karşılıklı yükümlülüğün ve bireysel eylem planlamasının kombinasyonu, işsiz olan ve işgücü piyasasında yer almayan 20 yaş altındaki genç insan sayısının azaltılmasında çok başarılı olmuş gibi görünmektedir (OECD, 2000a).
Okulu erken yaşlarda terk eden kişileri desteklemek bakımından yerel seviyede erken müdahale için benzer ve güçlü bir rehberlik unsurunu da içeren bir model, çok iyi şekilde geliştirilmemiş olmasında rağmen, Lüksemburg’un Action Locale pour Jeunes isimli servisinde bulunabilir. Bu, işsiz durumda bulunan ve bu yüzden de işgücü piyasasında yer alması oldukça güç olan gençler için eylem koordine eder; bu gençleri bireysel bazda izler ve istihdamla bütünleştirmeye çalışır. Bu yardım, bireysel rehberlik, eylem planlarının ve iş arama becerilerinin geliştirilmesi eğitimi de dahil olmak üzere çeşitli biçimler alabilir.
İrlanda’daki Youthreach (gençliğe ulaşma) programı, okulu erken yaşta terk eden ve işsiz gençler için bir güvenlik ağı oluşturur. Programlar, yerel Meslek Eğitimi Komiteleri tarafından sponsor olarak desteklenen merkezler, Eğitim ve İstihdam Ajansı (FAS) tarafından finanse edilen Halk Eğitim İş Yurtları ve Yüksek Gezgin Eğitim Merkezleri gibi çok çeşitli ve değişik yerlerde uygulanmaktadır. Programda, bir çok katılımcı tarafından karşılaşılan kişisel, sosyal, eğitsel ve mesleki sorunlar bakımından tavsiyelerde bulunulur, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri verilir ki, bunlar genelde programda öğretmenlik yapan kişilerin işinin bir parçasını oluşturur. Bunları yapmak ve söz konusu kişileri eğitmek için pilot programlar geliştirilmiştir. Ayrıca, her bir programda nitelikli personel tarafından sınırlı (yarım gün esasına göre) rehberlik hizmeti verilir; bunlara Eğitim ve İstihdam Ajansı’ndan gelen personel de dahildir.
Kanada’da (Quebek eyaletinde) kar amacı gütmeyen Carrefours Jeunesse-Emploi (Gençlik İstihdam Merkezleri) iş yurtlarının ve kültürel, sosyal ve gezi projelerinin yanı sıra 16–35 yaşları arasındaki insanlara 106 birimden oluşan hizmet amaçlı bir ağ vasıtasıyla bilgi ve rehberlik hizmetleri sağlar. Bunlar özellikle (münhasır olmamakla birlikte) risk altındaki gençler üzerinde odaklanmış olup, bu gibi kişilerle temas kuracak iş ve sosyal yardım sağlayan servisleri de içermektedir.
Bu gibi çalışmaların son derece bireyselleştirilmesi gerekir.
Bu servisler, yapıları ne olursa olsun, başarılı stratejilerinin, genç insanların kişisel ve sosyal gereksinimlerini olduğu kadar mesleki rehberlik ihtiyaçlarını da dikkate alan oldukça bireyselleştirilmiş bir yaklaşım içermektedir. Bu, genç işçilerle çalışan kariyer rehberliği personeli tarafından dış yaklaşımlar kullanılarak yapılabilir. İngiltere’deki Connexions Servisi tarafından denenmekte olan alternatif bir model, gereksinim duyulduğu zaman getirtilebilen (kariyer rehberliği uzmanları da dahil olmak üzere) bir dizi uzman tarafından desteklenen tek bir kendine özgü olmak kaydıyla “birinci sırada ” role sahip olmalıdır.
Genç insanları, eğer bu insanlar için gereksinimlerini karşılamak bakımından özellikle tasarlanmış olanlar da dahil olmak üzere, çok sayıda değişik eğitim ve öğretim programları varsa, tekrar bir araya getirip entegre etmek daha kolaydır. Danimarka’daki öğretim sistemi, gençlerin belirlenen tercihler arasında basit bir şekilde tercih yapmaktan daha çok kendi müfredat programlarını tasarlamalarına izin veren üretim okulları (Moeller ve Ljung, 1999) gibi tercihleri içermektedir. Rehberlik, bu yapılar arasında güçlü bir şekilde yerini almıştır.
Okullardaki önleyici programlara da gereksinim vardır.
Erken yaşta okulu terk etmeyi önlemek için tasarlanmış programlar
Halihazırda okuldan ayrılmış gençler için yeniden bütünleştirme hizmetlerinin yanında okullar içerisindeki önleyici programlara da gereksinim vardır. Güçlü kariyer rehberliği eğitim müfredatlarının bir çoğunda bu tür programlar yer almaktadır. Buna bir örnek vermek gerekirse, Lüksemburg’daki Action Locale pour Jeunes (ALJ), muhtemelen en çok işsizlik riski altında olan en zayıf öğrenciler üzerinde odaklanan lise tekniklerinin modüler sınıflarıyla yakından çalışır ve bunlarla işbirliği yapar. Bu okullardaki öğretmenlere ALJ ile çalışmaları için zaman tanınır. Böyle bir program için bir başka örnek ise 3.6 no.lu Kutu’da verilmiştir.
Kutu 3.6. Okullardaki risk altındaki öğrencilerle çalışma için bir Avustralya programı
Avustralya’daki İş Yöntemleri Programı (JPP), Federal Öğretim, Bilim ve Eğitim Bakanlığı (DEST) tarafından yönetilir. Bu program, özellikle işsiz gençlerin sayısının yüksek olduğu, yüksek ve okul bitirme oranlarının düşük olduğu bölgeler hedef alınarak ve federal hükümet tarafından finanse edilerek bölgesel bazda uygulanır.
JPP tedarikçileri, rekabete açık ihalelere girerek zaman sınırlı ihaleler alırlar. Bunlara, kar amacı güden özel kuruluşlar, kar amacı gütmeyen kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, okullar ve TAFE enstitüleri de dahildir. Bunlar çeşitli kesimlerden, örneğin öğretmenlikte, gençlik çalışmalarından ve sosyal çalışmalardan gelmiş olup son derece deneyim sahibidirler, muhtemelen bir çoğu spesifik rehberlik eğitimi almışlardır.
Bunlar, özellikle bireysel veya grup bazında nerdeyse okullarını terk etme eğilimi ve riskinde olan öğrenciler üzerinde çalışmak için periyodik olarak (belki haftada bir kez, belki de birkaç haftada bir kez) okulları ziyaret ederek bir çok okula hizmet götürürler. Buna ilaveten, okulu terk etmiş ama bir kursa veya tam gün süreli bir işe girememiş gençler JPP programına başvurabilirler. Altı ay süreyle işsizlik parası almakta olan gençler, “karşılıklı yükümlülük” şartlarının bir parçası olarak JPP tedarikçilerine gönderilebilir.
Gereksinim duydukları yardım şeklini belirlemek için katılımcılar başlangıçta değerlendirmeden geçirilir. Bunlara danışmanlık, özgeçmişlerin hazırlanması, görüşme veya mülakat hazırlıkları ve onların namına savunuculuk hizmeti ve ayrıca kariyer danışmanlığı çalışma atölyelerine gönderilme, daha sonra bu atölyelerin hazırladığı eylem planını uygulamak için gençlerle birlikte çalışma da ilave edilebilir. Bunların finansman edilmesi, elde edilen sonuçlardan daha çok sağlanan hizmetlere bağlıdır.
|
Dostları ilə paylaş: |