ESLERIN BIRBIRLERI ÜZERİNDEKİ HAKLARI
Konumuzda erkek ve kadmm birbirleri üzerindeki hak ve vazifelerine değineceğiz. Yalnız, erkek ve kadmm birbirleri üzerindeki hak ve vazifeleri çok-tur. Ama biz bu bölümde bunlardan sadece bazila-rına değineceğiz.
Bu konuyu bir hadisle beyan ediyoruz:
Resulullah döneminde Müslüman bir kadm Resulul-lah'ın huzuruna gelerek; "Erkeğin kendi eşine olan hakki nedir?" diye sordu. Resul-i Ekrem (s.a.a); "Çok fazladır." diye buyurdu. 0 kadm; "Onlardan bir miktanm bana söyler misiniz?" diye arz etti.
Peygamber efendimiz (kadmm isteği üzerine) şöyle buyurdu:
"Kadm kocasından izinsiz müstehap oruç tutma-mali ve kocasmdan izinsiz evden dışarıya çıkmama-lıdır. Kadm en giizei kokulan kullanmali; en giizei el-
307
biselerini kocası için ğiyinmeli ve her gün sabah-akşam iyi bir şekilde süslenerek kendisini kocasma sunmahdir. Elbette erkeğin hakkı bu denilenlerden çok fazladır."1
Imam Cafer Sadik (a.s) bir diğer rivayette şöyle bu-yuruyor: "Bir kadın Resulullah'ın huzuruna gelerek şöy-le dedi: 'Ey Allah'ın Resulü, erkeğin eşine olan hakkı nedir?' Peygamber şöyle buyurdu:
"1- (Meşru işlerde) kocasma itaat edip, ona karşı gelmemelidir.
2- Kocasimn evinden (mahndan) onun izni olmadan sadaka vermemelidir.
3- Onun izni olmadan müstehap oruç tutmamalıdır.
4- (Münasip olan) her yerde kocasimn arzu ve isteklerine uymah ve kendisini ona sunmahdir.
5- Onun izni olmadan evden dışarı çıkmamalıdır. Eğer böyle yaparsa eve dönünceye kadar gök, yer, rahmet ve azap meleklerinin nefret ve lânetine uğrar."
"Daha sonra o kadin; 'Ey Allah'm Resulü, erkeğin üzerinde en çok hakkı olan kimdir?' diye sorunca, Resulullah; 'Babasıdır.' diye buyurdu. Kadin; 'Peki ka-dının üzerinde en çok hakkı olan kimdir?' diye sorunca, Resulullah; 'Kocasıdır.' diye buyurdu..."2
1-Funı-uKâfî, c.5, s.508.
2- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:l, b:79, h:l.
308
Imam Kâzım (a.s) şöyle buyuruyor:
"Kadının cihadı kocasına iyi davranmasıdır."1
Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Kocasının ahlâksızlığı karşısında sabır ve ta-hammiil eden kadma, yiice Allah Firavun'un eşi Hz. Asi-ye'nin mükâfatı kadar, mükâfat verecektir."2
KADININ ERKEK ÜZERINDEKI HAKLARI
Bir kadm Resulullah'm (s.a.a) huzuruna gelip; "Ka-dının kocası üzerindeki hakları nelerdir?" diye sordu. Peygamber efendimiz cevabmda şöyle buyurdu: "Kan-sının elbise ve yiyeceğini hazırlamalıdır; eğer hata et-tiyse onu affetmelidir."3
Bir şahıs Imam Cafer Sadik (a.s)'dan; "Kadimn kocası üzerinde hakları nelerdir?" diye sorduğunda, Imam cevap olarak şöyle buyurdu: "Onun yemek ve elbisesi-ni hazırlaması, serf ve öfkeli bir şekilde ona bakma-masıdır..."4
Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor:
1- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:l, b:81, h:2. 2-Mekarim'ul-Ahlâk, s.245. 3-Furu-uKâfi, c.5, s.511. 4-Furu-u Kâfi, c.5, s.511.
309
"Erkek lokmayı eşinin ağzına koyarsa Allah ka-tmda ona mükâfat verilecektir."1
Diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
"Allah katında, erkeğin hanımı ve çocuklarının yanında oturması benim camimde yapılan itikaftan daha sevimlidir."
Erkeğin Eşine Kötü SözSöylemesi
Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: "Karısına küfür eden ve ona zaniye (zinâkâr) di-yen kimse, yılanın kabuğundan dışarı çıktığı ğibi iyi-liklerden dışarı çıkar ve vücudunda olan her tüy sayı-sıca onun için bin tane hata yazılır."2
Bazı rivayetlerde, melun ve münafıktan başkası e-şine küfretmez diye zikredilmiştir. Imam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:
"İsrailoğullarından olan bir şahıs, yüce Allah'ın ona evlât inayet etmesi için üç yıl boyunca dualarda bulundu. Ama duası kabul olmuyordu. yüce Allah'ın hacetini ğidermediğini ğörünce şöyle yakındi: 'Allah-'ım, ya ben senden uzağım sesimi duymuyorsun, ya da sana yakınım bana cevap vermiyorsun?!' Daha sonra, rüya âleminde birisi onun yanına ğelip şöyle dedi: Doğrusu, üç yıldır boş konuşan bir dil, as/ bir
1- el-Mahaccet'ul-Beyza: c.3, s.70.
2- Bihar'ul-Envar, c.100, s.248, h:34.
310
kalp ve kötü bir niyetle Allah'a dualarda bulunuyor-sun. Eğer duanm kabul olunmasmi istiyorsan küfret-mekten vazğeç, kalbini temizle ve niyetini düzelt."
(İmam (a.s) şöyle devam ediyor sözüne:) "0 erkek bu söylenilenlere amel etti ve daha sonra Allah'tan is-tedi, bir miiddet sonra Allah ona bir erkek çocuğu lüt-fetti."1
Bir başka rivayette ise şöyle geçer: "Devamlı Imam Sadik (a.s) ile birlikte olan bir şahıs vardı; ancak köle-sine küfrettiği için Imam Sadik (a.s)'m bir daha o şahıs-la dolaşıp oturmadı."2
Resul-i Ekrem (s.a.a); "Güzellik dile dökülmüştür", diye buyurmuştur.
Değerli okuyucu, yukarıdaki rivayetlerden de anlaşıldığı gibi, küfrün ve ağzı bozuk olmamn ne kadar çir-kin olduğu gayet iyi anlaşılmaktadır. Tabi bunun karşısında da halkla iyi geçinmek ve iyi bir dille güzel konuşmak benimsenmiştir.
Bu konuyla ilgili olarak yiice Allah şöyle buyuruyor:
"İnsanlara güzel söz söyleyin."3
1-Usul-uKâfı, c.4, s.7. 2- Usul-u Kâfî, c.4, s.7. 3-Bakara/83.
311
ERKEĞİN EŞİNE HİZMETİ VE GÖREV BÖLÜMÜ
Kadının erkeğe, erkeğin de kadına yapmış olduğu hiz-met Allah katinda çok büyük ibadetlerdendir.
Hz. Ali (a.s): Ben ev işlerinde Hz. Fatıma'ya yardım ederken, Resulullah (s.a.a) içeriye girdi ve şöyle buyur-du:
"Ey Ali, sözlerimi iyice dinle, Rabbimin buyruğun-dan başka bir şey söylemem ben. Evde eşine yardım eden her erkek için, vücudunda olan her bir tüy sayı-sıca, ğeceleri ibadet, ğündüzleri ise oruç tutularak yapılan bir yıl ibadet sevabı verilir. Yüce Allah, Hz. İ-sa, Hz. Yakup ve Hz. Davud ğibi sabırlı peyğamberlere verdiği sevap kadar, sevap verir ona."
"Ey Ali, herkes evde eşine hizmet etmeyi küçümsemeyip, çalışmaktan çekinmezse, yüce Allah onun adına şehitler divanında yer verir; her ğece ve ğündüzüne karşılık, bin şehidin sevabını yazar. Attığı her adıma bir hac ve umre sevabı yazar..."
"Ey Ali, evde bir saat hizmet etmek, bin yıl ibadet-ten, bin hacdan, bin umreden, bin köleyi azad etmek-ten, bin savaşa katılmaktan, bin hastanın ziyaretine ğitmekten, bin cumaya katılmaktan, bin cenazeye eş-lik etmekten, bin fakiri doyurmaktan, bin çıplağa ğiy-si vermekten, Allah yolunda (savaş için) bin atı dona-tıp ğöndermekten, yoksullara verilen bin dinardan... daha hayırlıdır."
312
"Ey AH, herkes eşine hizmet etmeyi küçümsemez ve ondan çekinmezse, o hizmeti, büyük ğünahlarının kef-fareti olur ve Rabbmin ğazabını söndürür. Bu hizmet, cennet hurilerinin mehiridir. İnsanın derece-sini ve hasenelerini fazlalaştırır."
"Ey AH, halis, sadakatli, şehit makamına sahip olan veya Allah'm diinya ve ahiret hayrını vücudunda bir araya ğetirmeği irade ettiği insandan başkası, ka-nsi ve çocuklarına hizmet etmeye muvaffak oia-maz."1
Başka bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor:
"Sizin en hayirlmiz, karısına ve çocuğuna iyilik yapandir."2
Kadm ve erkeğin mutlu bir yaşantıya sahip olmala-rı için ev içinde ve dışındaki bütün işler paylaşılmalıdır. jşlerin paylaşılması zarurî ve gerekli olan bir şeydir. Iş-ler bölüşüldüğü takdirde artık hem kadm ve hem de erkek kendi vazifelerine amel etmelidirler. Bunun yanı sıra , erkek boş vakitlerinde hanımına yardım etmeli ve ev içindeki işlerde kadm da kocasına yardımda bulun-malıdır. Eğer işler karı-koca arasında bölüşülmez ise tatsızlık ve huzursuzluk çıkabilir.
l-Bihar'ul-Envar, c.101, s.132, h:l. 2- Bihar'ul-Envar, c.79, s.268.
313
Aile hayatına Islam dini nizam ve intizam getirmiş olup, kadm ve erkeğe işbölümü tayin etmiştir. Ev düze-ni ile kadm sorumlu tutulmuş, maişet ve harici işler ise erkeğin üzerine bırakılmıştır. Işbölümünden sonra eşler birbirlerine gücü nispetinde yardımda bulunmalıdırlar. Nitekim Hz. Fatima ve Hz. Ali'nin de evlilik hayatlanm müşahede edecek olursak onlann da işleri paylaştıkla-rını görürüz. Bu hususta Peygamber efendimiz, o iki zata şöyle buyurmuştur:
"Ev içindeki işleri Fatima ve ev dışındaki işleriyse amcam oğlu Ali üstlensin."
Nitekim aralarındaki işbölümüne ragmen Ali (a.s) boş vakitlerinde evin temizlik ve intizamında, çocukla-ra bakmakta Fatima validemize yardımcı olmuşlardır. Bunun her Müslüman'a güzel bir örnek olması gerekir. Bazen eve gelen misafirlerden veya diğer sebeplerden dolayi ev içindeki işler çoğalır. Bu gibi zamanlarda erkegin eşine yardım etmesi çok güzel ve sevabı da çok olan bir iştir.
Imam Sadık (a.s) şöyle buyuruyorlar:
"Emir'ül-Müminin, Ali (a.s), odun hazırlıyor, su çe-kiyor ve ev/ süpürüyordu. Fatima (a.s) ise buğday veya arpayi el degirmeniyle un hâline getiriyor ve sonra hamur yapıp ekmekpişiriyordu."1
l-Bihar'ul-Envar, c.43, s.151. 314
Dostları ilə paylaş: |