TAKDİM
Insanoğlu, yaratılış gününden itibaren maddî bir değişim ve manevî tekâmül ile iç içedir. Insan, fiziksel değişimin yanı sıra ruhî tekâmülü de göz ardı edemez. Bu değişimin yasalara gore zaman ve mekânlara göre merhale ve aşamaları olduğu gibi, ruhî açılardan da tekâmülün merhaleleri inkâr edilemez. Insan, dünyevî tekâmülünün her aşamasında kemale ulaşmanın ge-reksinimlerini hissedip onları yerine getirme ihtiyacı duyar. Bu merhale ve aşamaları insan, bazen bilinçli olarak yerine getirmeye azmederken, bazen de fıtrat gereği tabiî olarak yapar.
Evlilik, her insanın belli aşamalar katettikten sonra kemale ulaşması yolunda geçmesi gerektiği bir merha-ledir. Evlilik, erkek ve kadının birbirlerini tamamladığı bir ameldir. Erkek yalnız başına kemale ulaşmak için tekâmül merhalelerini aşamayacağı gibi, kadın da tek başına erkeksiz , bu tekâmül yolculuğunu kemal ile sonuçlandıramaz. Evlilik, eşlerden her birini, insanî de-ğerleri kazanma ve insan-i kâmil olma yolunda birbirlerini tamamlamada son derece büyük bir role sahiptir.
Evliliği fıtrî bir duygu olan cinsellikle özetleyen beşerî ideolojiler, bu sorunu halletmek için sınırsız bir serbest-lik ön görmektedir. Bazıları, evliliği mukaddes bir ku-
13
rum olarak algılarken, bazıları ilâhî bir yönü olmadığını, doğal bir maddî ihtiyaç olarak görürler.
Bunun içindir ki, bireyleri ve toplumu maddî hayatta sınırlayan mektepler, ne bireysel alanda, ne de toplum düzeyinde cinsellik sorununa bir çare bulamamışlar ve bulamayacaklar da.
Evliliği mukaddes bir kurum olarak algılayıp, toplu-mun temelini oluşturan aile yuvasına büyük bir önem veren Islâm dini, bu kurumların mukaddes olduğunu belirttiği gibi, evliliği cinsellikle özetlememektedir.
Dolayısıyla, her ideolojinin temelini oluşturan, dün-yaya bakış açısı, bu noktada kendisini göstermektedir.
Ideolojilerinde evliliği cinsellikten ibaret bilen sis-temler, bu sorunu halletmek için zina, eşcinsellik, sevi-cilik, dost hayatı ve insan tabiatı ile çelişki oluşturan çarpık ilişkileri serbest bırakmışlardır.
Bu kitabımızda, Islâm'ın evliliğe verdiği önemi, insa-nın cinsellik sorununu nasil halletmeyi öngördüğünü ve çarpık ilişkileri insanın bireysel ve toplumsal yaşamın-da, dünyevî ve uhrevî hayatında nasil bir yozlaşmaya ve insanı felâkete sürüklediğini açıklamaya çalışıp, bu a-lanlarda Islâm'ın beşerî ideolojilerle mukayese dahi e-dilemeyecek metin görüşlerini zikretmeye çalıştık.
Son olarak da, bu kitabın ikinci baskıya hazırlanma-sında maddî katkilan bulunan ve Almanya'da yaşayan kardeşlerimize şükranlarımızı sunmayı bir borç biliriz. Yüce Allah yardımcıları olsun!
KEVSER
14
ÖNSOZ
Hamd Allah'a ki, övenler O'nu lâyıkıyla övemezler; ni-metlerini sayıp dökenler onları söyleyip bitiremezler; çalışıp çabalayanlar hakkını edâ edemezler. Hamd e-derim Allah'a nimetlerini tamamladığı için, yüceliğine uymak için, O'na isyan etmekten kurtulmak için, yok-luktan, yoksulluktan kurtulmak için. Hamd o Allah'a ki, gözler onu apaçık görüşle göremez; fakat gönüller i-man gerçekleriyle görür. Nimetlerine şükrederek O'nu överim, bana yüklediği vazifeleri yapabilmek için, O'n-dan yardim dilerim.
Salât-u selâm, âlemlere rahmet ve ümmeti aydın-latan bir ışık olarak gönderdiği, varlığını kerem hamu-rundan yo-ğurduğu, ezelî ululuk soyundan getirdiği, yü-celik ağacının kökünden yaratıp, üstünlük dalında bü-yüterek dallarla, budaklarla, meyvelerle yetiştirip geliş-tirdiği iki cihan güneşi olan Resulüne ve günahlardan mutahhar olan şerefli Ehlibeyti'ne, ulemaya, şühedaya ve Allah yolunda hiçbir tağutî ve şeytanî güce taviz vermeden yürüyen, yollar katederek ilerleyen mümin-lere...
15
Tabiat âleminin yaratılış esası çift üzerinedir. Yüce Allah madde âleminin varlıkları olan canlıyı, cansızı, bitkiyi, hayvanı, kısacası her şeyi, çiftlik esasına göre, çifter çifter yaratmıştır ve her bir mahlukun çift olarak yaratılışının kendilerine özgü sebep ve hikmetleri var-dır. Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Her şeyden iki çift yarattık, tâ ki düşünüp öğüt alasınız."1
"Bakmazlar mı yeryüzüne, orada her güzel çiftten çeşitli nebatlar bitiriverdik."2
"(Allah) Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Sizin için nefislerinizden çiftler yarattı ve de hayvanlardan çiftler yarattı..."3
Bazı ayetlerdeyse insanın çift olarak yaratılış felse-fesi, ruhi sükunete ulaşmak olarak belirtilmiştir. Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Ve O'nun nişanelerindendir, sükuna erişesiniz diye kendi nefislerinizden eşler yaratması..."4
Ayetlerden anlaşıldığı kadarıyla kadın ve erkek ay-rıl-maz bir bütündür. Yalnız, bu bütünlük Islâmî kanun-lar ve evlilik çerçevesinde gerçekleşmelidir. Fıtratın da tasdik et-tiği budur zaten...
l-Zâriyât/49. 2- Şuârâ / 7. 3-Şûrâ/ll. 4-Rûm/21.
16
Evlilik, bütün insanlar için önemle üzerinde durul-ması gereken tabiî, sürekli ve doğal bir kanundur. insanlar ergenlik çağına girdikten hemen sonra, çiftleş-meye karşı ihtiyaç hissederler. Bu istek onlarda fıtridir ve böylesi bir şeyi istemeleri doğaldır. Ancak bu doğal-lık kendisiyle beraber bazi hedefleri de beraberinde ge-tirmelidir.
Allah'm insanlara bir lütuf olarak bağışladığı evlilik vesilesiyle kalpler birbirleriyle kenetlenir, perişanlıklar yok olur, yeni bir ufka, yeni bir hedefe doğru yol ahr. Kadin ve erkek evlilik çatısı altinda birbirlerinin birçok eksiklik ve ihtiyaçlarını giderebilir ve yine birbirlerini ruhsal açıdan tarn bir sükunete kavuşturabilirler. Tabi bunun için iman ve ahlâk şarttır.
Evlenmeden önce sağlam bir imana ve Islâmî bir şuura sahip olan gençlerin, evlilik vesilesi ile marifet ve maneviyatta ilerlemeleri daha da kolaylaşır. Bu bir an-lamda insanhk ideal ve hedefinin özüdür. Oysa bugün, fitrata aykiri fiillerin artmasi ve insani insanliktan sap-tırıcı meşguliyetlerin çoğalması nedeniyle gençlerin çoğu böylesine manevî hedeflerden man rum kalmış-lardır. Bugün, fesat alabildiğince artmış, fuhuş yuvaları yaygınlaşmış, gayri meşru ilişkiler sınır tanımaksızın hiçbir şey değilmiş gibi yaygınlık kazanmıştır.
jşte, gençleri dört bir yandan sarmış bulunan fesat ateşi içerisinden kurtaracak tek çözüm yolu evliliktir diyoruz. Eğer evliliği bir yola ve bu çatı altinda yapılma-
17
si gerekenleri trafik kurallarma benzetirsek söylemek gerekir ki; insan eğer asıl hedefine ulaşmak istiyorsa, seçtiği yolun kurallarma riayet etmelidir. Aksi takdirde ne hedefe ulaşmanın, ne de bunu gaye edinmenin fay-dası olacaktır.
Elinizdeki bu kitap gerçek manada evliliğin ne de-mek olduğunu, bundan edinilmesi gereken gayeyi, evli-liğin sir-lanni, evlilik öncesi ve sonrası, kısacası evlilikle ilgili birçok konuyu içermektedir.
Bizi böyle bir telifte bulunmaya teşvik eden ilk se-bep mümin ve takvali gençlerin "İslâm'da Evlilik" ko-nusunu içeren genişçe bir kaynağa ihtiyaç duymaları ve bunun yam sıra içinde bulundugumuz ortamin fesat bataklığına dönüştürülmüş olmasıdır. Bu batakhktan kurtulmak isteyen imanli ve takvali baci ve kardeşle-rimize bir zerre miktannca yardımcı olması ümidiyle...
18
Dostları ilə paylaş: |