İslam'da evliLİk ve cinsel sorunlar



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə9/50
tarix30.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#64275
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   50

2-AĞIR MASRAFLAR:


Ash olmayan hayalî âdet ve merasimlere bağlı ol-mak, evlilik masraflanm ağırlaştırmak, yersiz beklenti ve hayallere kapılmak, evliliği engelleyen önemli un-surlardan biridir.

Yersiz arzuların meydana getirmiş olduğu pek ağır ve masraflı düğün törenleri, ister istemez evliliği im-kansiz veya zor denecek durumlara getirmiştir. Esef ve-rici konulardan biri de, toplum içerisinde görgülü ola-rak taninan olgun ve tahsil görmüş kimselerin bu konu hakkında duyarlı, örnek ve anlayışlı olmaları gerekir-ken, toplumun çoğunluğunu teşkil eden birtakım cahil kimselere ayak uydurmalari veya onlara katılmış olma-landir. Elbette ki Islam, evlilik merasimleri gibi sevgi, neşe ve muhabbetin bol olduğu günlerde ikramda bu-lunmayi men etmemiştir. Ancak aşırıya kaçmak, Islâm-'ın dışına çıkmak, evlilik törenlerini bir fuhuş yuvasına çevirmek tâbi ki yanlış, katiyen günah ve haramdır.

62

Yüce Allah Kur'ân-ı Kerim'de; "Yiyin, için ama israf etmeyin. Doğrusu Allah israf edenleri sevmez." bu-yurmuştur.1



Yine mehir meselesinde de aşırıya kaçmamak ge-rekir. Daha önceki konularda da açıkladığımız gibi, mehirde pazarlık kızın bir mal olduğunu ve mal gibi kullanılmasının lazım geldiğini gösterir. Öyleyse mehirde hak neyse yani karşı tarafın gücü neye yeterse o istenmelidir.

İmam Bâkır (a.s)'dan şöyle nakledilmiştir: "Kadının biri Resul-i Ekrem'in huzuruna gelerek; 'Beni evlendi-riniz!' diye ricada bulundu. Resul-i Ekrem (s.a.a) ora-da bulunanlara; 'Kim bu kadınla evlenmek ister?' diye sordu. Onlardan biri ayağa kalkarak; 'Ben ey Allah-'ın Resulü!' diye cevap verdi. Resul-i Ekrem ona; 'Mehir için neyin var?' diye sordu. 'Hiçbir şeyim yok-tur.' dedi. Peygamber efendimiz (bu kez); 'Kur'ân'dan bir şeyler biliyor musun?' diye sordu. 0; 'Evet.' diye cevap verdi. Peygamber (s.a.a) efendimiz; '0 hâlde mehir bedelinin bir miktarı için ona Kur'ân'ı öğret' diye buyurdu."2

Mezkur hadis, evliliğin ve nikâh bedelinin (mehrin) ne kadar sade ve kolay olduğunu göstermektedir.

İmam Sadık (a.s) da bu konuda şöyle buyurmuştur:

l-A'râf/31.

2- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:2, b:l, h:3.

63

"Bekâr bin babamın huzuruna ğeldi... Sonra babam, ona yedi dinar vererek; 'Bu parayla evlen.' diye bu-yurdu.nı



Görüldüğü gibi, bir evliliğin yedi dinar gibi bir mali-yeyle gerçekleşmesi onun sadelik ve kolaylığını göste-rir.

Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) kadının birine; "Senin velin (himaye edenin) var mı?" diye sordu. Kadın, kar-deşlerini göstererek; "Evet, bunlardır." diye cevap verdi. Hz. Ali (a.s) onlara dönerek; "Benim sizin ve kız karde-şiniz hakkında sözüm ğeçerli midir?" diye sordu. Hep bir ağızdan, "Evet" dediler. Sonra Ali (a.s) "Yüce Allah'ı ve buradakileri şahit tutarak bu kadmi, 400 dirhem karşılığında şu erkekle evlendiriyor ve onun nikâh bedelini kendi malimdan karşılıyorum." diye buyur-du.2

Imam Ali (a.s) yapmış olduğu bu fiilie halkm duru-munu göz önünde bulundurarak yoksul insanlara yar-dım edilmesinin gerekli olduğunu, aynı zamanda evlili-ğin sade ve Islâm'ın izin verdiği şekilde yapılması ge-rektiğini anlatmak istemiştir. Rivayetlerden de anlaşıl-dığı kadarıyla Müslümanlar için en iyi evlilik, sade ve mehri az olan evliliktir. Büyük Islam âlimleri de bu gibi evlilikleri tercih etmiş, gösterişli ve masrafh evlilikler-den kaçınmışlardır.

1- Bihar'ul-Envar, c.100, Ebvab'un-Nikâh, b:l, h:l, s.217.

2- Vesail'uş-Şia, Kitab'un-Nikâh, böl:2, b:l, h:6.

64

Ne yazik ki bugün çoğu eviiliklerde lüks davetiyeler, lüks yemekler, lüks servisler vb. şeyler şart olmuş, ne-redeyse bir âdet hâline gelmiştir. Işte, bu da gençler i-çin üstesinden gelinemez bir mesele olmakta, metre-lerle ölçülebilen yolları kilometrelerce uzaklaştırmak-tadır. Hele bir de bu konuyu tahsilini yeni tamamlamış bir genç için ele alalım. Daha çalışmak için kollarını yeni sıvamış bu genç, bu şartlar altında ne yapabilir? Sermayesiz ve varliksiz ailelerde eviilik çağına varmış gençler, iktisadi varlığı olmazsa devamlı bekâr mı kal-sınlar veyahut da bu tür meselelerin sebep olduğu, her türlü fuhuş ve fesat artırıcı oyunlara alet mi olsunlar?


3- MADDİYAT MESELESİ:


Maddî şartlar, genelde beş kişi tarafından gözetilir:

1-  Kızın kendisi tarafından

2-  Erkeğin kendisi tarafından

3-  Kızın ailesi tarafından

4-  Erkeğin ailesi tarafından

5-  Her iki taraftan.

Erkeğin bu şartı gözetmesi, yalnızca kızın ve kız ta-rafının mal varlığı içindir. Yani, bu tür eviilik, toplum i-çerisinde bilinen bir nevi ticari evliliğe benzer; erkek kadını değerli bir elmasa benzetir, onu son parçasına kadar kullanır, tükendiği vakit de iş, oracıkta biter.

65

Ancak, kızın böyle bir şartı gözetmesi ise çok daha ilginçtir. Henüz olgunlaşmamış, çocukluk duygusunu üzerinden atamamış ve tahsili yüksek olup da düşünce kapasitesi az olan çoğu kızlar, bu tür şartları gözetme-de ilk sırayı alırlar. Ne var ki bu şartı gözeten kızlar kendilerini neye benzettiklerinden habersizdirler. Onlar, pazarda satılan satılık bir eşyaya benzer. Karşısına çı-kan her müşteriye karşı etiketi mâlumdur; "milyon mil-yar, hatta trilyon olsa daha iyi olur" gibisinden... Tabi iizerinde etiketi bulunan mail almak, erkeğe bağlıdır; parası varsa alır, yoksa bırakır. Bütçesine uygun gelen her mail aldığı gibi, onu da, imkânı doğrultusunda alır veya almaz.



jşte erkek, zengin bir müşteriyse sadece ve sadece güzel gördüğü mail almak isteyeceğinden, beğenme-diğini hâliyle bırakır. Ama, iş güzeldedir. Yalnız, erkek kızın güzelliği için, kız da erkeğin mal varlığı için aynı çatı altında bir yuva kurmaya kalkışırlarsa iş, çarşıda-kine benzer. Zira, çarşıdan alınan mal, en fazla birkaç gün için kullanılır. Oysa müşterek hayat, bir ömür bo-yuncadır.

Günümüzde erkek ve ailesi tarafından böyle şartla-rın gözetilmesi pek görülmemiştir. Yalnız, aksine kız ve kız ailesi tarafında bu özellik, daha çok göze çarpmak-tadır. Bu arada, kızın kendi değerini anlamak istemeyi-şine anne ve babalarının maddî şartları eklenince, ister istemez meydanda görülmüş saticiya seslenir gibi, in-

66

sanın "hayırlı işler" demekten kendini alabilmesi biraz zor doğrusu...



Nitekim, bazen de yukanda zikrolunanlann tarn tersine kız ve erkek, hiçbir maddî şart gozetmeksizin birbirleriyle evlenmeyi arzularlar. Onlar için aralarında-ki tek bag, sevgi ve muhabbettir. Durum böyle olunca da bazen kiz tarafi, bazen de erkek tarafi bu sevginin önünü alır. Tabi genelde görülen, kiz tarafimn ağır şart-larıdır.

Günümüz dünyasında, yaşam şartları gerçekten de zor-laşmıştır. Dolayısıyla, bu çağda yaşayan herkes pa-raya ihtiyaç duymaktadır. Işte böyle bir dönemde, evli-liğe ihtiyaç duyan iki genç, birleşemedikleri zor hayat koşulları içerisinde, hele birbirlerine çok bağlılarsa i-çinden çıkamayacakları bunalıma girerler. Sebep, maddiyat ve karşı tarafın ağır şartları, çare, paradır. hâl böyleyken anne ve babalara düşen vazife; durumun ciddiyetini anlamaları, çocukları için en iyi eşi, maddî şartları gözetmeksizin onların isteğine göre seçmektir. Aksi takdirde olaylar intihar, evden kaçma vb. şeklinde ciddiyet kazanabilir.



Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin