İslam'da evliLİk ve cinsel sorunlar



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə45/50
tarix30.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#64275
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   50

GECIMSIZLIĞIN NEDENLERİ


jçinde yaşadığımız şu asırda, birçok aile yuvaları samimiyet ve muhabbetle kurulduğu hâlde, çok geç-meden eşler arasında geçimsizlikler, huzursuzluklar baş göstermede, yuvada sevgi ve muhabbet bağlarını gevşeterek, bir-birlerine düşman olmakta, ayrılmak için mahkeme kapılarını aşındırmaktadırlar.

Niçin evlenen bazı fertler mutsuz oluyor veyahut çabucak boşanıyorlar? Bunun sebebini kısaca izah ede-lim.

Günümüzde birçok kimseler, maneviyattan ziyade, da-ha çok maddileşmiş, dini duygulara, Islâmî esaslara önem vermeyip, dinî, ahlâkî, bilgi ve terbiyeden uzak-laşmış olduklarından, birçok aile yuvalarında kadın ve erkeği birbirine bağlayan etkenler genellikle gelir, menfaat, servet ve makam gibi geçici şeyler oluyor.

328


Kalbinde Allah korkusu, ahiret kaygısı olmayan kadm ve erkek, derhal aynlmayi düşünüyor.

jşte maddî bağlarla örülen yuvalar, er geç dağılma-ya maruz kalıyor. Hâlbuki aile yuvası, sevgi ve saygı bağlarıyla örülür.

Bu bağın devamı ise, aile yuvasının iki kutbu ve bu kutsal müesseseyi destekleyen iki direk olan karı koca arasında, bu yuvayı ebediyen yaşatmak kastı ve bunun tek dayanağı olan çiftler arasında derin sevgi ve saygı ile Allah'ın, Peygamberin emirlerine hakkıyla riayet e-derek ömür sürmek ve yuvanın mutluluğunu bozan şeylerden sakınarak hareket etmeleri ile mümkündür.

Yuvada geçimsizliği doğuran ve boşanmaya sebep olan şeyler, her ne kadar çok ise de biz bunlardan bir-kaçına değineceğiz:

1- Evlenmenin aceleye gelerek kadın ve erkeğin, i-şin ilk başında birbirlerini iyice araştırmadan yuva kurmalarıdır. Erkek ve kadının birbirini tanımadan, an-lamadan, iyice sorup soruşturmadan, aceleyle evlen-meleri zararlı olabilir. Aceleyle yapılan evlilik örümcek ağına benzer, bunların örülmesiyle dağılması bir olur. Yuvayı oluşturan iki temel rükün birbirini anlamamış, tanımamışsa yuva yıkılır, samimiyet nefrete, aşk kine bürünür.

2-  Kadın ve erkek Rablerine karşı borçlu oldukları gibi, ibadet vazifelerini vaktinde yaparak Cenabı Hakka şükürde bulunmaları yuvada ahengi sağlar, aksi tak-

329

dirde, yuvayı mutsuzluk bürür. Şöyle ki, erkek, mümin ve dinine bağlı, kadın ise dinî ve ibadî vazifeleri hafife ahr ve kocasimn tembih ve nasihatlarim dinlemezse veya bunun tarn tersi olursa, sevgi ve muhabbet duygu-ları sönerek geçimsizlik ve huzursuzluğa sebep olmuş olur. Namaz olmayan evde mutluluk, birlik, birbirini an-lamak, bereket, muhabbet olmaz.



3- Kadın ile erkeğin, birbirlerinin cinsi zevk ve arzu-larim dindirmemesi, bu yolda birbirini ihmal etmesi de yuvada birçok tatsızlıklar, huzursuzluklar meydana ge-tirir. Sevgi ve muhabbet bağlarını gevşeterek kadın ve erkeği birbirinden soğutur. Birçok boşanmaların bu se-bepten olduğu ispatlanmış bir gerçektir.

4-  Kadının kültür seviyesinin yüksek oluşu veya zengin oluşu sebebiyle erkeğine karşı kibir ve gururla büyüklük taslaması, tahsilinden, malimn mülkünün çokluğundan bahsetmesi erkeğini rahatsız eder, kalbi-ni kirar, sonunda geçimsizliğe ve huzursuzluğa belki de boşanmaya bile sebep olabilir.

5-  Birçok ailelerde, huzursuzluğun meydana gel-mesi, erkeğin yuvadan soğuyarak evden kaçması, ha-rama kaymasi veya birlik bağını koparması, kadimn idaresizliği, kocasına karşı hürmetsiz ve saygısız hare-keti, kötü muamele, donuk ve asık çehre ile yüzünü buruşturması, keskin kılıç gibi dili ile boş yere çene çalması, onu incitmesi gibi sebeplerden doğmaktadır.

330


6-  Imansız ve sabırsız fertlerin oluşturmuş olduğu ailelerde, sefalet ve geçim darlığı mutsuzluğa sebep olur.

7- Kadm gerek evinde ve gerekse ev dışında edep, hayâ kaidelerine, tesettür esaslarına riayet etmez, açık saçık, yarı çıplak dışarı çıkar, namahremden sakmmaz, tavir ve hareketinde hafiflik gösterirse, imanlı ve takva-h veyahut ta namuslu olan kocasını üzer ve yuvada hu-zursuzluğa sebep olur. Aynı şekilde turn bunlar erkek için de geçerlidir.

8- Ailede, kadm ve erkeğin birbirlerini küçük düşüre-cek tavir ve hareketleri mutsuzluğa ve geçimsizliğe sebep olur.

9- Bazi erkekler sevgi ve muhabbetle yuva oluştur-duğu hâlde kalplerinde Allah korkusu, ahiret inanci, ai-le sorumluluğu olmadığından şeytanın kulu, nefsinin esiri, heva ve hevesinin kurbam olup gazino, meyhane gibi eğlence yerlerine, kumarhanelere ve diğer nice ba-takhanelere düşüp, ayyaşlıkla gününü gün etmesi yuvada huzursuzluğa sebep olur.

10- Ayrılığa kadar süren aile ocağının soğumasının se-beplerinden birisi de eşlerin evlilik öncesi, hayalî ve kavuşulması güç arzuları taşımalarıdır. Evlenince bu arzuların gerçekleşmediğini gören eşler, birbirlerine o-lan sevgilerini yitirir ve böylece bu mukaddes yuva yı-kılmaya maruz kalır. Konuyla ilgili bir hikâyeye dikkat ediniz:

331

Uzak Hayaller


Daha kayıtlı olduğu okuldan mezun olmamıştı. Gençti, içi dolu birisiydi. Güzel vücudu bir yılda solmuş; sonbahar yapraklarını andıran kuru, sapsarı bir renge bürünmüştü. Sanki, dilinde söylemek isteyip de söyle-yemediği cümleler birikmişti.

Akıl hastanesine getirildiği ilk gun bile, bu hâlini boz-mamıştı. Üzerinde çalışan doktorlar, uyguladıkları en iyi metotlarla dahi, zavallı kızı eski hâline döndüre-memişlerdi. Ne gülebiliyor, ne de birkaç yıl önceki ha-yallerinin pişmanlığını dile getirebiliyordu.

Her gün bilinçsizce odasından çıkıp belki aynı, belki de farkli sebeplerden aklını yitirmiş bir grup kadın has-tanın yanına varıyor, her zaman olduğu gibi değiştir-meksizin; "Dün gece köşkümüzde güzeller güzeli bir çocuk doğurdum." diyordu. Zavallı deliler bile bu söze bir anlam veremiyorlardı.

0, bu sözü defalarca tekrarlamıştı belki. Ama, ken-di bile ne söylediğinin farkında değildi. Bir ara yine aynı has-taların yanına varıp, anlamsızca sözler söyledi:

"Dün gece özel uçağıma binip kuzeye doğru açıl-dım. Kocamla da son model arabamıza atlayıp baş-kenti şöyle bir dolaştık." gibisinden...

Ne var ki zavallı kızı doktorun-dan başka kimse anlamıyordu. Evet, artık o bir deliydi, hem de bir hiç uğ-runa kurban gitmiş sayisizca deliler arasmdan bir deli...

332

Anlamsızca sözlerini büyük bir ciddiyetle, sanki yaşıyormuş gibi anlatmaya devam ediyordu.



Nihayet doktoru işi fark etmişti. Kızı tedavi yönte-miyle eski hâline getiremeyeceğini biliyordu. Bu yüz-den, hakkında bilgi toplamak için onun kız arkadaşları-nı hastaneye çağırdı. Psikolog doktorun amacı zihnin-deki soruları cevaplamak, zavallı kızın neden bu hâlle-re düştüğünü öğrenmekti.

Bir müddet sonra kız öğrenciler, doktoru görmeye gel-mişlerdi. Kısa bir görüşmeden sonra doktor konuyu açmıştı:

"Herhâlde hepiniz Dilek'in macerasını biliyorsunuz-dur. Zavallı kız şimdi tamamen aklını yitirmiş durum-da... Sizlerden isteğim buna sebep olan olayları bildiği-niz kadarıyla anlatmanızdır. Lütfen beni bu konuda bi-raz aydınlatın. Zira, gelecek neslin de Dilek gibi yok olmasına, onun gibi bir zavallı olarak kalmasına göz yummak Allah katında da hoş değildir..."

Kızlardan biri ayağa kalkarak cevap verdi:

"Dilek benim sınıf arkadaşımdır. Sınıfta onunla ay-nı sırayı paylaşıyorduk. En yakın dostlarından oldu-ğumdan bazen bana açılır; içinde ne derdi varsa bana dökerdi. Bir keresinde evlilik mevzusu gündeme gel-mist i. Dilek; 'Kocamın zengin, yakışıklı biri olmasını is-terim.' diyordu. 'Çocuklarımız, dayalı döşeli bir köşk, al-tımızda lüks mü lüks bir araba' ve daha nice şeyler..."

333


Dilek hep bunların hayaliyle yaşar olmuştu. Onlar-dan başkasını bir türlü kabullenemiyordu. Ama kadere bakimz ki, ona çirkin bir koca nasip oldu. Ne köşk, ne de araba sahibi olabilmişti. Hatta, zavalh Dilek kısır çıktığından hayallerini ettiği çocuklardan bile mahrum kalmıştı.

jşte efendim, zavalh Dilek'in macerası bu... Çirkin koca, evsizlik, çocuklarının olmayışı, derken ailevi so-runlara göğüs geremeyişi, ne yazık ki Dilek'i büyük bir bunalimm eşiğine getirmişti. Sonrasını da siz daha iyi biliyorsunuz...1

1- Bu hikâye, gerçek bir yaşamdan alınmış olup, hikâyede adı geçen Dilek, hayatının sonuna kadar yaşamını akıl hastanesinde sürdürmüştür.

334


Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin