İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə786/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   782   783   784   785   786   787   788   789   ...   1221
Bir atıf notu:

-Cihan Harbi musibetinin hikmeti, bak: 365,370.p.lar.

2646/1- Bazı musibetlerin gelmesinin bir sebebi: Bid’aların izalesine ve şeairin muhafazasına çalışan Risale-i Nur’a ve şeairi muhafazaya çalışmamak olduğunu, Bediüzzaman Hazretleri bir yangın münasebetiyle şöyle ihtar edi­yor:

“Bu çeşit kazaların bir sebebi, beşerin çirkin bir hatası bulunmasından, bu Ra­mazan-ı Şerifin hürmetini ve kıymetini muhafaza etmek ve Nurları himaye etmeye, her yerden ziyade Nurların menbaı ve medresesi olan Is­parta borçludur ve vazife­sidir. Ve sefahetlere karşı şeair-i İslâmiyeyi muha­faza etmekle mükelleftir.” (E.L.I.175)



2647- Bir âyette şöyle buyuruluyor: “(64:ll) ¬yÅV7~ ¬–²†¬_¬" ެ~ ¯}«A[¬M­8 ²w¬8 «_«.«~ _«8 “Bir musi­bet isabet etmez ki, Allah’ın izniyle olmasın.” Yani gerek kâfir, gerek mü’min her kim, her hangi bir ferd veya cemaat olursa olsun başına, gerek cana ge­rek mala, ge­rek saireye müteallik herhangi bir musibet, maddi ve manevi, kavlî veya fiilî hoşa gitmeyecek acı bir hâdise çarparsa o her halde Allah’ın izni olmayınca bir yaprak bile yerinden oynamaz. Sure-i Hadid’de:

_«;«~«h²A«9 ²–«~¬u²A«5 ²w¬8 ¯_«B¬6|¬4 ެ~ ²v­U¬K­S²9«~ |¬4«ž«— ¬Œ²‡«ž²~|¬4 ¯}«A[¬M­8 ²w¬8 «_«.«~_«8

(57:22) âyetinde bak: Gerçi (4:79) «t«K²S«9 ²w¬W«4 ¯}«\¬±[«, ²w¬8 «t«"_«.«~ _«8«— ve (13:ll) ²v¬Z¬K­S²9«_¬" _«8 ~—­h¬±[«R­< |ÅB«& ¯•²Y«T¬" _«8 ­h¬±[«R­< «ž «yÁV7~ Å–¬~ âyetlerinde geçtiği üzere bazı musibetlerin mebdei, insanın veya kavmin kendi nefsi olduğu ise de böyle olan mu­sibetler dahi yine Allah’ın takdir ve iradesiyle, izni taalluk et­medikçe vukua gelmez. Onun için ¬yÁV7~ ¬f²X¬2 ²w¬8 Êu­6 ²u­5 (4:78) buyurulmuştur.” (E.T. 5033)

2648- “Sual: Has dostlarınıza gelen musibetleri, tokat eseri deyip hizmet-i Kur’aniyede füturları cihetinde bir itab telakki ediyorsun. Halbuki size ve hizmet-i Kur’aniyeye hakiki düşmanlık edenler, selâmette kalıyorlar. Neden dosta tokat vu­ruluyor, düşmana ilişilmiyor?

Elcevab: ­•—­f«< ­h²S­U²7~«— ­•—­f«< «ž ­v²VÇP7«~ sırrınca, dostların hataları, hizmeti­mizde bir nevi zulüm hükmüne geçtiği için, çabuk çarpılıyor. Şefkatli tokat yer, aklı varsa intibaha gelir. (1) Düşman ise, hizmet-i Kur’aniyeye zıddiyeti, mümanaatı, dalalet hesabına geçer. Bilerek veya bilmiyerek hizmetimize te­cavüzü, zındıka hesabına ge­çer. Küfür devam ettiği için onlar ekseriyetle ça­buk tokat yemiyorlar. Nasılki küçük kabahatleri işliyenlerin, nahiyelerde ce­zaları verilir. Büyük kabahatleri de büyük mahkemelere gönderilir. Öyle de: Ehl-i imanın ve has dostların hükmen küçük ha­taları, çabuk onları temizle­mek için kısmen dünyada ve sür’aten verilir. Ehl-i dalale­tin cinayetleri, o ka­dar büyüktür ki; kısacık hayat-ı dünyeviyeye cezaları sığışmadı­ğından, muk­teza-yı adalet olarak âlem-i bekadaki Mahkeme-i Kübra’ya havale edil­diği için, ekseriyetle burada cezaya çarpılmıyorlar.



2649- İşte hadis-i şerifte ¬h¬4_«U²7~ ­}ÅX«%«— ¬w¬8ÌY­W²7~ ­w²D¬, _«[²9Çf7«~ (242) mezkûr hakikata dahi işaret ediyor. Yani: Dünyada şu mü’min, kısmen kusuratından ceza­sını gördüğü için dünya onun hakkında bir dar-ı cezadır. Dünya, onların saadetli âhiretlerine nisbeten bir zindan ve cehennemdir. Ve kâfirler, madem Cehen­nem’den çıkmıyacaklar. Hasenatlarının mükâfatlarını kısmen dünyada gördükleri ve büyük seyyiatları te’hir edildiği cihetle, onların âhiretine nisbeten dünya cennetleri­dir. Yoksa mü’min bu dünyada dahi kâfirden ma­nen ve hakikat nokta-i nazarında çok ziyade mes’uddur. Adeta mü’minin imanı, mü’minin ruhunda bir cennet-i ma­neviye hükmüne geçiyor; kâfirin küfrü, kâfirin mahiyetinde manevi bir cehennemi ateşlendiriyor.” (L. 47)


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   782   783   784   785   786   787   788   789   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin