Dersim Olayının Niteliği Dersimliler kendilerini “Horasanlı” ve Zaza olarak niteler. İnanç olarak, Alevidirler. Dersim olayı bir Kürt hareketi değildir. Bir Kürt ulusal hareketi niteliği ve görüntüsü sergilemez. Her ne kadar teorik önderlerinden Alişer ile Nuri Dersimi, katı bir Kürtçülük çabası içerisinde iseler de bu durum Dersimlinin sorunu ve amacı hiçbir zaman olmamıştır. Bu teorik önderler, düşüncelerini halka kazandıramamışlardır. Kısaca olay, bir ulusal Kürt hareketi değildir. Zaten Kürt kesimiyle de bir birleşmeleri olmamış, olayın bastırılmasında Sünni Kürt aşiretleri, devlet güçlerini doğrudan desteklemişlerdir.
Olayda, Şeyh Said olayında olduğu gibi dinsel bir amaç ve nitelik de yoktur. Alevilik sorunu, hiçbir zaman öne çıkarılarak, herhangi bir istekte bulunulmamıştır. O nedenle, başka olaylarda olduğu gibi dinci, gerici vb. olarak değerlendirilemez. Çünkü, dinsel bir hareket değildir. Bir Zazalık niteliği de görülmez. Ayaklanmacıların, böyle bir istekleri yoktur. Bir ulusallık aranmamaktadır ve Kürtlük/Zazalık açısından “bir ulusal bilinç yoksunluğu” vardır. Dersim Olayı bir bölgesel/lokal olaydır. Bölge dışına taşmamış ve yardım almamıştır. Yine, bölge içerisinde sönmüştür. Bölgenin Osmanlı’dan taşıyıp getirdiği feodal yapısının koşullarında oluşan, feodal nitelikli bir olaydır. Olaya aşiretler ve aşiret yapısı yön vermiştir. Amaç, aşiret düzenini korumaktır. Aşiretler arası sürtüşme nedeniyle, olaya bölgenin tüm aşiretleri de katılmamışlardır. Olay, ulus-devlete katılmamak amacıyla, bir aşiretler ve bölge direnişi olarak sürmüş ve devlet gücü karşısında doğal olarak kırılmıştır. Ulus-devlete karşın, aşiret düzenini sürdürme mücadelesinde başarılı olunamamıştır.
Dersim ayaklanmacılarının, bir dış destek yardımı yoktur. Başında böyle bir tasarıları da olmamıştır. Kısaca Dersim ayaklanmasının arkasında “yabancı parmak” yoktur. Çıkacak olan II. Dünya Savaşı’nda İngiltere, Türkiye’yi yanında tutmak ve Alman kanadına itmemek için, Dersim ayaklanmasına destek olmaz, hükümeti destekler. Seyyid Rıza’nın “Dersim Generali” imzasıyla 30.07.1937’de İngiltere’den yardım isteğine, İngiltere, “Bekle ve dengenin kimden yana döneceğini gör” taktiği izleyerek; Seyyid Rıza’nın tutuklanmasından sonra, 05.10.1937’de yanıt verir ve Seyyid Rıza’nın mektubunu “ciddiye almadıklarını Tük Hükümeti’nin bilmesini” ister. Nuri Dersimi’nin Eylül 1937’dan sonra yurt dışına çıkarak dış destek arayışları sonuçsuz kalır. Çünkü başında böyle bir plan yapılarak ayaklanılmamıştır. Sonradan gelişen koşullar doğrultusunda, bu tür arayışlar içerisine girilmiştir. Dersim ayaklanması, bir dış kaynaklı ayaklanma değildir.
* Aleviler / Aleviten, Deutsches Orient-İnstitut s. 56.