İsmail arabaci kiMDİR



Yüklə 2,91 Mb.
səhifə241/269
tarix07.01.2022
ölçüsü2,91 Mb.
#83021
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   269
DERSİM İSYANI
Dersim halkı, Osmanlı’dan beri özerk yaşıyordu. Aşiretler biçiminde örgütlenmişlerdi. Feodal bir yapı sürdürülüyordu. Ama bu gelişmiş bir feodalizm değildi, çok ilkel bir feodalizmdi. Aşiret başkanları, ağa ve seyyidlerin toprak üzerinde tekelci mülkiyetleri vardı. Aşiretler arası çatışmalar doruktaydı. Cumhuriyet’e geçilmesine karşın, toplum aşiret yapısında direniyordu. Feodal güçlerin bir bölümü Cumhuriyet’ten sonra da devlete yanaşarak köylü üzerinde etkinliğini arttırmışlardı. Dersim halkı, tümüyle Aleviydi. İnancını ve kültürünü geleneksel yapısı içerisinde sürdürüyordu. Bu durumuyla da çevre aşiretlerle ve devletin resmi inanç yapısıyla çelişkisi vardı. İnancından ötürü tarih boyu aşağılanmış ve zaman zaman kıyıma uğramıştı. Dersim olayı, Dersim’in bu genel yapısının özelliklerini taşır. Yoksa 20.-31.03.1937 gecesi Harçik köprüsünün yakılması, 26.-27.03.1937 gecesi askerlerin kadınlara sarkıntılığı nedeniyle Sin karakolunun basılıp, telefon hatlarının kesilmesi, olayı başlatan kıvılcım olur.
Osmanlı’dan beri, otorite dışı yaşamaya alışık Dersim, yönetimin gerektirdiği kuralları pek yerine getirememiştir. Dersim, Osmanlı-Rus savaşından (1877/1878) sonra asker vermemiş, 1928’den sonra askerliğe katılım başlamıştır. Yalnızca il merkezlerine yakın olan köylerden yakalanabilenler, Batı illerine gönderilerek, askerlik yükümlülükleri yerine getirilebilmiştir.
Dersim, vergi vermeye de pek alışık değildir. Devletin vergiyi genellikle topraksız aşiretlerden istemesi, vergi gelirlerinin % 65’ini yoksul köylüden toplamaya kalkışması, vergi ödemenin sorun olmasına neden olmuştur. Fakat, devlet giderek vergi almada başarıya ulaşmıştır. Böyle olmasına karşın, Dersim’in giderleri gelirlerinden fazladır. En az 100.000’in üzerinde hayvan, vergiden kaçırılmaktadır.
Dersim’de talan ve soygun, ilkel bir geçim kaynağı olarak sürdürülmüştür. Dersimliler “kol” denilen soyguncu/talancı grupları oluşturarak, çevre aşiretlere, ilçe ve illere soygunlar düzenlemişlerdir. Toplumdaki ürün rantın en büyük vurguncuları, aşiret başkanları ve ağalar olmuşlardır. Haydaran aşireti, Yukarı Abbas Uşağı, Seyyid Rıza’nın koruması ve yönlendirmesinde olan Koçgirililer, çevrede silahlı soygun yapmaktadırlar. Erzincan, Elazığ, Malatya illeri ve bu illerin ilçeleri, Dersimlilerin soygun alanıdır. Bir yıl içerisinde, yalnızca Erzincan’da 229 soygun olayı olmuş, bu olaylar nedeniyle Mazgirt, Hozat, Nazimiye ve Ovacık ilçelerinde 4680 sanık hakkında soruşturma açılmıştır. 1937 Ekim’inde hükümet Dersim’de 3700 suçluyu silahlarıyla birlikte istemektedir. Kaçaklardan ancak 150’si tutuklanabilmiştir. Dersim, suçlu kaçakları Hükümete vermemekte direnmektedir.
Dersim aşiretleri silahlıdır. Hükümet bölgede silah toplama yoluna gitmiş, 1937 Ekim’ine kadar Erzincan ve Bingöl de dahil olarak Dersim’de 4991 tüfek toplamıştır.
Dersimliler kimi kez vergi vermiş, nüfuza yazılmışlarsa da bu geçici olmuştur. Devletin “yola getirme” olarak uygulamaları yıldırıştan öteye gidememiş; yeterli yönetsel, ekonomik ve toplumsal önlemler alınamamıştır.


Yüklə 2,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   269




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin