Edirne II. Bayezit Darüşşifası (1488): Sultan II. Bayezit tarafından yaptırılan Edirne II. Bayezit Darüşşifası mimarisi bakımından büyük önem taşır. İlk kez bu darüşşifada merkezi sistem denilen, yani hasta odaları ve koğuşların merkezdeki kapalı bir avluyu çevrelediği bir düzen getirilerek az sayıdaki hasta bakıcı ile çevredeki hasta odalarında bulunan pek çok hastaya bakma olanağı sağlandı. Evliya Çelebi burada yatan akıl hastalarına müzikle rehabilitasyon uygulandığını yazar. Hastane 32 yataklıdır. Odalardan bazıları öğrencilere tahsis edilmiş olup, dershaneler haricindeki diğer odalar ise; eczane, ilaç hazırlama odası, başhekim odası, kiler, mutfak, poliklinik, tecrit odası, çamaşır odası ve şurup hazırlama odası olarak kullanılmıştır. Darüşşifada birisi başhekim olmak üzere üç bilgili doktor, iki göz doktoru, iki cerrahtan oluşan hekim kadrosu ve diğer personel olarak 21 kişi görev yapıyordu. Medresede ise müderris yardımcıları, kütüphaneci, kapıcı, hizmetli ve 18 öğrenci bulunmaktaydı.
Osmanlılar o devirde tedavi olanağı bulunmayan lepralıları (miskin illeti / cüzzam) leprozeriler (cüzzamhane / miskinler yurdu) yaparak tecrit etmişlerdi. Bu amaçla Karacaahmet Mezarlığı’nda (1514), Bursa ve Edirne’de Leprozeriler yaptırıldı. Anadolu’da bu gibi yerlerin bulunmadığı yerlerde ise şehir ve kasabaların dışında cüzzamlıları tecrit için evler ve hatta mahalleler kuruldu. Edirne Cüzzamhanesi (1421-1451) de 14. yüzyılda II. Murat devrinde yapılan sağlık kurumlarından biriydi. İki yüzyıl kadar hizmet veren cüzzamhane Avrupa’nın ilk cüzzamhanesi sayılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |