Istanbul Üniversitesi Matbaası


Tıbbın Deney Laboratuarına Girmesi; CLAUDE BERNARD



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə88/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   84   85   86   87   88   89   90   91   ...   329
Tıbbın Deney Laboratuarına Girmesi; CLAUDE BERNARD

Resim 3: Claude Bernard (1813-1857)

19. yüzyılda tıbbın teoriler ve sistemlerden ayrılıp bilimsel denemelere dönmesinde büyük etkisi olmuş kişilerden biri de Claude Bernard (1813-1857)’dır. C. Bernard 1813’de Fransa'da ufak bir kasabada doğdu. Eğitimini bu kasabada yapıp Paris’e gitti. Edebiyata çok meraklı olduğu ve yazar olmak istediği halde hayatını kazanmak için tıp eğitimi yapmaya karar verdi. 1843’de doktor oldu. C. Bernard "hasta olanı iyileştirme"nin ötesinde "iyi edilecek insanın tabiatını bilme"yi arzu ediyordu. Ancak tıp okulunda yalnızca hastaların iyileştirilmesi ile ilgili ihtisaslar vardı. Sonunda Fransa'nın en önemli fizyoloğu Magendi'nin yanında çalışmağa başladı. Magendi'nin deneylerini büyük başarıyla yürütüyordu. Ancak hocasının araştırmalarının belirli bir amaca yönelmediği, çalışma metodunun olmadığını kısa zamanda fark etmişti .

19. yy.da yalnızca bitkilerde bazı maddelerin sentezinin yapıldığı biliniyor, hayvan ve insan vücudunda ise yağ, protein ve şekerlerin parçalandığı fakat sentez yapılmadığına inanılıyordu. C. Bernard bu konuyu incelemek için araştırmalara başladı.

İlk araştırmaları sindirimin mekanizması konusunda idi. Dikkatlice planlanmış bir çok deney sonucunda, sindirimin o zamanlar sanıldığı gibi midede nihayet bulmadığı, midedeki sindirimin sadece hazırlıktan ibaret olduğunu ispat etti.

İkinci buluşu glikojenin ortaya çıkarılmasıdır ki bu sistemli bir araştırmanın sonucudur. C. Bernard 1843’de kamış şekerini damara enjekte ettiğinde bu şekeri idrarda tespit etmişti. Bu deneyler sırasında şekerle beslenmiş bir köpeğin "hepatik ven"inde şeker olduğunu tesadüfen buldu. Sadece etle beslediği köpeğin hepatik veninde gene şeker buldu. Bu şekerli maddenin köpeğin beslendiği gıda ile ilgili olmadığını anladı. Yıkanmış karaciğer deneyleri sonucunda, bulunan şekerin kanda mevcut bazı maddelerden gelmeyip, karaciğerde yapıldığını anladı. Bu maddeye glikojen adını verdi. Bu buluş iç salgı sisteminin de temelini atıyordu. Glikojen karaciğerin o zamana kadar bilinmeyen iç salgısı idi. Bu madde kanal aracılığı olmadan doğrudan kana sevk ediliyordu .

C. Bernard’ın bir diğer önemli buluşu vazokontriktör ve vazodilatatör sinirlerin görevini açıklığa kavuşturmasıdır. C. Bernard tavşanın beden ısısı üzerinde çalıştığı sırada, servikal sempatik sinirinin kesilmesiyle, sinirin bulunduğu tarafta vücut ısısının arttığını fark etmişti. Bu durumu araştırırken, bazı sinirlerin kan damarlarını büzücü (vazokonsriktör) ve bazı sinirlerin damarları genişletici (vazodilatatör) etki gösterdiğini fark etti.

C. Bernard on yıldan daha kısa bir sürede Magendi'nin gölgesinde kalmaktan kurtulup bilim çevrelerinde söz sahibi olmuştu. 1854’de Sorbonne'da kendisi için bir genel fizyoloji kürsüsü kuruldu. Aynı yıl Fransız Bilimler Akademisi üyeliğine kabul edildi. 1855’de Magendi ölünce College de France'da onun kürsüsüne atandı. 1865’de "Tıpta Tecrübe Usulünün Tetkikine Giriş" adlı kitabını yazdı. Bu kitapta tıbbın deney laboratuarına girmesi ve bunun da belli metotlarla yapılması gerektiğini yazıyordu.

C. Bernard "Sistemler tabiatta değil insanların zihinlerinde bulunur" diyordu. "Biyolojide de özdeş koşullar altında özdeş olaylar gelişir" diyerek deneyin esas prensibine dikkat çekiyordu.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   84   85   86   87   88   89   90   91   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin