Istanbul Üniversitesi Matbaası


X Işınlarının keşfi ve Radyoterapi



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə89/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   329
X Işınlarının keşfi ve Radyoterapi

Resim 4: Wilhelm Konrad Röntgen (1845-1923)

Tıbbın yeni buluşlarla zenginleşmesi 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ivme kazanmıştır. Kimyacıların buluşları nasıl anesteziyi tıbba kazandırmışsa fizikçilerin buluşları da röntgen ve radyoterapiyi tıbba kazandıracaktı. Teşhiste çok önemli bir metot olan röntgen için kullanılan X ışınlarının keşfi bir fizik laboratuarında yapılmıştı.Alman fizikçi Wilhelm Konrad Röntgen (1845-1923) fizik laboratuarında elektrik ışığının görünmeyen kısımlarını araştırıyordu. Vakum tüplerinde katot ışığı ile elde ettiği elektriğin beyaz ışığını kapatarak denemeler yapıyordu. Karanlık odada gözle görünmeyen fakat içinde metalik tuzlar olan kavanoza parlak ışık veren bir ışını fark etti. Bu konuda çalıştı ve bu ışının fotoğraf kağıdından geçtiğini buldu. Bu ışına X ışını ismini verdi ve 1895 yılında bilim dünyasına tanıttı. Bu yeni bulunan ışın çok ilgi çekti ve büyük akis uyandırdı. W. Röntgen çalışmalarını sürdürüyordu. X ışını önüne konulan ellerin kemiklerini ve sert maddeleri fotoğraf levhasında görüntülüyordu. Bu içi gösteren ışığın tıpta kullanılması mümkün olabilirdi. Bu çalışmalar ilerledikçe Röntgen ışınlarının teşhiste kullanılabilirliği ispatlandı. Basit röntgen aletleri yapıldı. Özellikle kırık kemikler ve bedene saplanan kurşunların tespiti cerrahlar için çok faydalı oldu ve hemen uygulamaya geçildi . Röntgen uygulamaları Türkiye’de de hemen uygulanmaya başlandı. Dr. Esat Feyzi (1874-1901) Tıbbiyede öğrenci iken bu metodu fizik laboratuarında uyguladı. Daha sonra kendisi ve arkadaşları tarafından Röntgenle teşhis Türk-Yunan savaşı sırasında 1897 yılında Yıldız Askeri Hastanesinde kullanıldı. Yaralı askerlerdeki kurşunlar tespit ediliyor ona göre ameliyata alınıyorlardı.

W. Röntgen X ışınlarını buluşuyla 1901’de Nobel ödülü aldı. Fakat ışınların teşhiste kullanımı önemli sorunları getirdi. Bu ışınların görüntü vermesi için uzun zaman kullanılması gerekiyor, bu şekildeki uygulamalarda da iyileşmeyen yaralar meydana getiriyordu. 1913 yılında ısıtılmış katot kullanımı ile X ışınları yüksek enerjili (daha çok elektron gönderiyor) hale getirildi. Böylece yeni ışınlar ve etkileri araştırıldı. Bu araştırmalar sırasında çok önemli bir başka maddenin de tıpta faydalı olacağı belirlendi “radyoaktif maddeler”.

Doğal radyoaktivite Henri Becquerel tarafından Uranyum tuzlarında keşfedilmişti. 1898 yılında Pierre ve Maria Curie Polonyum’u ayrıştırarak bir diğer radyoaktif madde olan Radyumu buldular. Hayvansal dokuları yıkıcı olan bu radyoaktif maddelerin tümörlerin tedavisinde etkili olduğu fark edildi. Pierre Curie 1904 yılında bu çalışmasıyla Nobel aldı. Radyoaktif maddelerle tedavi “radyoterapi” hızla tıpta yerini aldı. Dokulara zarar veren dozlar azaltıldı. Yeni maddeler bulundu. 1895 yılında X ışınlarıyla başlayan bu serüven bugün tıpta çok önemli teşhis ve tedavi metodu olarak ve gelişerek bugüne gelindi.



Kaynaklar

- Ackernecht E.H. A.Short History of Medicine. New York, Ronald Pres Co. 1955.

- Garrısson F.H. An İntroduction To The History of Medicine 4.th. ed. Phiadelphia 1929

- Garrısson F.H. Contributions to the History of Medicine. New York 1966.

- Lewis P. Tıp Tarihi. Çeviren Nilgün Güdücü. Roche. 1998. Hürriyet Yayıncılık .

- Lyons A.S., Petrucelli R.J. Medecine, An Illustrated History. Singapore 1987.


- Uzluk F.N., Genel Tıp Tarihi , Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi yayınları No.68.

Ankara 1959.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin