Istanbul Üniversitesi Matbaası


Halk Sağlığı Alanında Gelişmeler



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə144/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   140   141   142   143   144   145   146   147   ...   329

Halk Sağlığı Alanında Gelişmeler


Geçen yüzyılda Tıbbiye, sadece tıbbı öğreten ve hekim yetiştiren bir okul değil, aynı zamanda halk sağlığı ile ilgili konuları da ele alan bir kurumdu. Toplumu etkisi altına alan şiddetli veba, çiçek, kolera, tifo salgınlarında hocalar ve öğrenciler hastalıkla mücadele çalışmalarında canla başla görev alırlardı. Sultan Abdülmecid, halk içinde çiçek aşısının yaygınlaşması ve aşı aleyhine ön yargıların kırılması hedefiyle, maiyetinde Tıbbiye’den hocaların ve öğrencilerin görevlendirildiği aşılama heyetine bizzat önderlik ederek ülke içinde geziler düzenlemiştir. 19. yüzyıl başındaki korkunç kolera epidemisi üzerine, karadan ve denizden Osmanlı İmparatorluğu’na gelenleri kontrol ederek salgınlara karşı önlem almak üzere Karantina Teşkilatı kurulmuştur (1838). Merkezi, İstanbul’da bulunan Karantina Meclisi olan bu sistemle, payitahtta ve İmparatorluğun bütün bölgelerinde gerekli stratejik noktalara kurulan tahaffuzhaneler (karantina istasyonları) aracılığıyla, Asya’dan Avrupa’ya ölümcül hastalıkların geçişini engellemek için çalışılmıştır.

19. yüzyılın ikinci yarısında başarılı bir başka halk sağlığı organizazyonu dezenfeksiyon sistemi (Tebhirhaneler)dir. Avrupa’da da bakteriyoloji devrimi öncesi (ve sonrasında da) işlevsel bir koruma tedbiri olan dezenfeksiyon yöntemi, giysileri, eşyaları, mobilyaları, her türlü iç mekân unsurunu, sıcak buharla ve çeşitli dezenfektan maddelerle, etüvler içinde temizleme yöntemiydi. Önceleri yurt dışından ithal edilen etüv makinaları, 1893’den itibaren ülkemizde de üretilmeye başlamıştır. Ülke sathına yayılan tahaffuzhanelerdeki dezenfeksiyon birimleri 20. yüzyılın başlarında yeni etüvlerle modernize edilmiş ve hem savaş dönemlerinde hem de barışta sivil ve askeri kesimin hizmetinde, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önleyici başarılı ve yaşamsal bir halk sağlığı uygulaması olmuştur. Kuduz, tifo, tifüs, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıklar, toplumu tehdit eden felaketlerdi. Osmanlı yönetimleri bunlarla mücadele için bütün koruyucu tedbirler ve çabaları desteklemişlerdir. Tecrübeli hekimler, eğitimli personel, kurumsallaşmış sağlık örgütü sayesinde yürütülen bütün bu çalışmalar, salgın hastalıklarla etkili mücadele için önemli yol kat edilmesini sağlamış ve 20. yüzyılın ilk yarısında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne miras kalmıştır.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   140   141   142   143   144   145   146   147   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin