Istanbul Üniversitesi Matbaası



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə23/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   329
HASTALIKTAN KORUNMA

Gözle görülemeyen canlıların (mikropların) hastalık yaptığı bilinmese de, temizliğin ve sağlıklı yaşamın hastalıklardan korunmaya etkisinin ilk çağdan itibaren farkında olunduğunu gösteren bilgiler vardır. Örneği, eski Mısırlıların din kuralları onların bedenlerini, yiyeceklerini ve evlerini daima temiz tutmalarını şart koşardı. Günde iki kere yıkanan, üç günde bir tüm vücut kıllarını tıraş eden Mısırlılar sularını kaynatarak içer, zararlı buldukları hayvanları yemezlerdi. Erkek çocukların sünnet edilmesi de temizlik gereği öngörülürdü. Varlıklı evlerin temiz ve pis su teşkilatı vardı. M.Ö. 1500 senesinden kalan, günümüzdekine benzer alaturka bir tuvalet bulunmuştur. Eski Mısırlılar parazitlerin ve sineklerin hastalığa neden olduğunu hissetmiş ve birtakım tedbirler almıştı. Bağırsaklarda toplandığı düşünülen zararlı maddeleri boşaltmak için müshil içen ve lavman yapan Mısırlıların fazla yemekten kaçındıkları anlatılır. Diodorus’un Mısırlılara atfen yazdığı, “Yediklerimizin dörtte biriyle vücudumuzu, kalan dörtte üçüyle de doktorları besleriz” vecizesi ne ölçüde uygulanırdı bilemiyoruz. Belirli zamanlarda oruç tuttuğu bilinen Mısırlılara ait bazı duvar resimlerinde tasvir edilmiş olan şişman kişiler istisna olsa gerek...

Dini vecibe olarak somut bazı sağlık tedbirleri alınmakla birlikte, tanrıları hastalık nedeni olarak gören uygarlıklarda hastalıktan korunmak için tanrılara yakarılırdı. Örneği, Hititler tanrıların cezalandırması sonucunda hasta olduklarına inandıklarından ayinler eşliğinde kurbanlar sunar, tanrılardan sağlık ve uzun ömür dilerlerdi.

Evren ile insan sağlığı arasında ilişki kuran uygarlıklarda insanın ve çevresinin doğa yapısını bozmamaya gayret edilirdi. Örneği, Çin tıbbı “hastalıktan korunma” düşüncesi üzerine kuruludur. Bu sebeple hastalığın bir cezadan çok, tabiat yasalarına karşı gelmekten ortaya çıktığı varsayılırdı. Eski Hint tıbbına göre de içinde yaşanılan çevre, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları düzenlenerek hayat enerjisinin dengesi korunabilir. Bunun içindir ki insan yediklerinin enerjisini nasıl etkileyeceğini bilmelidir. Örneği, acı yiyecekler ateş ve sudan meydana gelen pitha’nın etkisini artırırken, kapha’nınkini azaltır.

Hipokrat tıbbında da insanın yaşadığı bölgenin coğrafi özellikleri, mevsimler, beslenme alışkanlıkları ve mizacı/bünyesi ile sağlığı arasında ilişki kurulmuştu. Hıltlar nazariyesine göre ilkbaharda kan, yazın sarı safra, sonbaharda kara safra, kışın balgam artar. Dolayısıyla mevsimine göre beslenmek ve hıltların dengesini bozacak yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Örneği, ilkbaharda kan miktarı arttığından bu mevsimde et ve yumurta gibi kan yapıcı yiyecekleri fazla yemekten kaçınılır; koruyucu olarak damardan kan alınırdı. Bedenlerindeki unsurları dengede tutmak ve dolayısıyla hastalıktan korunmak için insanlar beslenirken mizaçlarını da göz önünde bulundurmalıydı. Örneği, sıcaklık ve nemlilik niteliği olan kan unsuru bir kişide fazlaysa, o kişi sıcak ve yaş niteliği olan gıdalardan sakınmalıydı.

Romalıların sağlık ve hastalığa karşı tutumları bir bakıma Yunanlılarınkine benzerdi. Çaresiz hastalara ve sakatlara pek bakılmazdı. İstenmeyen yeni doğanlara da aynı şekilde hor davranılır, onlardan kurtulmaya çalışılırdı. Pis yiyecek ve içeceklerin hastalığa sebep olduğunu düşünen Romalılar satılan yiyecek ve içeceklerin tazeliğine ve temizliğine dikkat ederdi. Roma İmparatorluğunun zengin evlerinde tuvalet, hamam ve su tesisatı bulunsa da, genelde yoktu. Ama umumi hamamlar, kirli su şebekeleri (kanalizasyonlar); yeraltı kanalları ve kemerlerle uzak yerlerden şehirlere getirilen temiz suyolları ve su sarnıçları inşa ederek halkın sağlığına hizmet ettiler. Romalılar, ateşli hastalıklarla bataklıklar arasında ilişki kurduklarından, bataklıkları kurutmaya çalıştılar. Ne var ki, İmparatorluğu yollarla birbirine bağlayan Romalılar salgın hastalıkların da bu yollardan yayılmasına sebep olmuştu. Doğudan gelen veba salgını ve özellikle de sıtma pandemileri Roma’nın ve daha sonra da Bizans’ın gerilemesine zemin hazırlayacaktı.



Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin