Şeytanın Yemini
Muhterem kardeşlerimiz, HZ. ALLAH(c.c), Ayeti kerimesinde,
Estaizü Billah,,,
Bir zamanlar Biz Meleklere Ademe secde edin demiştik iblis
hariç hepsi secde ettiler,
İbis: ben çamurdan yarattığına secde etmek istemiyorum,
Şu benden üstün kıldığına bak. o çamurdan ben ise ateştenim dedi.
Eğer kıyamet gününe kadar bana izin verirsen yemin ederim ki,
pek azı hariç onun neslini kendime bağlıyacağım dedi.
Hz ALLAH (c.c) buyurdu ki, haydi git izinlisin sana kim uyarsa kendine bağla.
Fakat iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir.
Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat,
Aklını karıştır.
Yayalarınla onları yaygaraya boğ.
Mallarında ve evlatlarına ortak ol.
Kendilerine vaatlerde bulun.
Sen onlara aldatmaktan başka bir şey veremezsin.
Şurası muhakkak ki,
Bana inanan sığınan kullarımın üzerinde hiç bir kuvvetin olmıyacaktır.
(İsra,61-62-63-64-65-66)
Kardeşler
Hz. ALLAH’ın bizlere sunduğu bu mesajında bizleri şeytan ile imtihana çektiğini anlamış oluyoruz.
Ve maalesef insanların geneline baktığımız zaman çoğunu sesiyle oynatmıyor mu ?
İçki esrar eroin kumar fuhuş pisliklerdir fakat bunların idarecisi yeminini tutan şeytandır.
Akıllarını karıştırıp içki içirip kumar oynatmıyor mu?
Mallarına haram karıştırıp ortak olmuyor mu?
Adama yetim malı yediriyor kul hakkı yediriyor dünyasını ve Ahiretini helak ediyor.
Muhterem kardeşlerimiz.
Biz insanlar Hz. ALLAH tarafından annemizin karnında yaratıldık.
Hz. ALLAH (c.c) bize daha evvel yarattığı Ruhumuzu beden evine gönderdi.
Biz canlandık bizi koruması için melek tayin etti.
İşte tam bu devrede iblis de bizi şaşırtması bizi günaha sokması için avenesinden bir şeytanı tayin etti.
İşte bu iblisin tayin ettiği şeytan , doğumumuzdan vefatımıza kadar nefsimizi aldatmaya bizi günaha sokmaya çalışacaktır.
Fakat şunu çok iyi bilelim ki, Hz. ALLAH (c.c) meydanı şeytana bırakmamıştır.
O bizi görüp gözetmektedir.
Bizden beklediği kendisine iman edip sığınmamızdır.
Onun emirlerini yapmamızdır.
Ona kalpten iman etmemizdir.
Ona itimat etmemizdir.
Onun emrini nefsimizin önüne almamızdır.
Ancak o zaman bize yardım eder.
Bir insan ki kendisini insan olarak yaratan,
düşünmek için akıl, görmek için göz, duymak için kulak, konuşmak için dil veren sahibini unutur da nefsini şeytana teslim eder,
böyle bir kulu Hz. ALLAH kul olarak kabul eder mi ?
Adam evlenir daha ilk gece eşiyle yatar fakat şeytana uyar sarhoş yatar.
şeytan da doğacak çocuğuna ortak olur çünkü alkolün içinde sinsi şeytan var.
Bu sebepten doğan çocuk ya özürlü doğar yahutta ileride asi bir evlat olur..
Onun için içimizdeki şeytanın isteklerine değil de, Hz. ALLAH’ın emirlerine uyalım Ona sığınalım.
Onun bize vaadi var.
Biz Ona sığındığımız zaman şeytanın bize karşı kuvveti yoktur.
Biz Ona itimat ettiğimizde hem bu dünyada hem ahirette rahat ederiz.
Fakat nefsimizin idaresini şeytana kaptırırsak bu dünyada ve ahirette başımız beladan kurtulmaz..
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi ve cümle Ümmeti Muhammedi şeytanın her türlü tuzağından muhafaza etsin İnşaALLAH.
Selamı Aleyküm..
Kalpten iman
Şeytanın Kuklası Olan Teröristler, Tevbe Edin Sizi Yöneten Şeytanın Baskısından Kurtulun Devlete Teslim Olun.
Ey kürdistan hayaliyle saf temiz niyetli kürt kardeşlerimizi dağa kaldıran
günahsız insanların katili yapan şeytanın askeri olan elebaşılar.
Eğer gerçekten Kürtleri savunuyorsanız onların yakalarını bırakın
onların huzurunu bozmayın kaçırdığınız gençleri salın yuvalarına
dönsünler evlensinler çoluk çocuk sahibi olsunlar insan gibi yaşasınlar.
Sizde bu davayı bırakın yabancı devletlerin kuklası olmayın akıbetiniz
çok kötü olacak geçmiş zamanda da sizin gibi imansızlar hazreti ALLAH’a
isyan edip şeytana uyan can yakanlar oldu onlar hayatları boyunca rahat yüzü
görmediler Hazreti ALLAH zalimler hakkında Ayeti kerimede:
AZ BİR SÜRE SONRA ŞÜPHEN OLMASIN Kİ PİŞMAN OLACAKLAR
BUYURDU.(Müminun 40)
Siz de çok pişman olacaksınız dağdaki terörist başları :
Sizde tevbe edin sayılı günleriniz bitmeden hazreti ALLAH’a ve devlete teslim olun kalan ömrünüzü
rahat ve huzur içinde geçirin..
Ey bilmeden o tuzağa düşen gençler bir anda terörist durumuna düştünüz
şeytanın lider tayin ettiği kişilerin ağına düştünüz. Tevbe edin siz farkında değilsiniz
hazreti ALLAH sizi duyuyor size bir çıkış yolu verir.
Yeter ki gönülden samimi tevbe edin fırsat bulunca devlete teslim olun.
Kalpteniman
Şeytanın Sinsi Oyununa Gelmiyelim
Bizleri ALLAH yolundan uzaklaştırmaya yemin eden şeytanı lanenin sinsi tuzakları bitmez tükenmez.
Hak din olan İslam dinine girmek için biraz meyledenleri çeşitli oyunlara getirerek bu yolu buldurmaz.
HZ. ALLAH'ın hidayet edip buldurduklarını ise, kuranı kerime karşı şüpheye sokar.
Orada başarılı olmaz ise Peygamber efendimize karşı şüpheye sokar.
Orada muvaffak olmazsa mezhep tartışmaları ile kafaları karıştırır mezhepleri inkâr ettirir.
İçine girdiği şeytan şeyhleri ile insanları tarikattan ikrah ettirir.
Diyelim ki, çok azim ve gayret etti Hz. ALLAH destekledi nefis terbiyesine girdi kendisine kâmil bir mürşid nasip oldu nefsi safiye makamına yükseldi.
Sinsi iblis orada da o zata sen yükseldin çok yüksek makamlara çıktın diyerek vesvese verir.
Ve ona kendisini beğendirerek yolda takılıp kalmasına vesile olur.
Tarikata intisap ettiğimin ilk yılları idi.
Nefs mücadelesinin en hareketli günlerini geçiriyordum.
Nefsimi tamamen kontrolüme almış gözlerimi haram görüntülerden midemi şüpheli gıdalardan koruyor, farz sünnet ve nafile ibadetleri eksiksiz uyguluyor günlük zikir derslerimi ise gözyaşı ile yapıyordum.
Böyle bir günde dersimi bitirmiş duamı yapmıştım ki, içimden, elimde olmadan acaba hangi nefis derecesindeyim diye geçirdim.
Daha düşünce içimde iken kulağıma yankılı bir ses geldi Mardiyye.
O kadar sevindim ki,
Sevinçle durumu mürşidime anlattım. Sen sese takılıp kalma makam peşinde de koşma şeytan da makam istedi imansız oldu sen yol almaya bak dedi.
Ve bize şeytanın benlik verip kendimizi beğenmemize mani olmuştu.
Bu sitedeki kardeşlerime sesleniyorum ne olur şeytanın oyununa gelmeyin kendi fikirlerinizi beğenip başkalarını hor görmeyin.
Hem kendi huzurunuzu hem din kardeşlerinizin huzurunu kaçırmayın ve şeytanı sevindirmeyin.
Diyelim ki, kişi günah işlemiyor Fakat biraz kendini beğenmesi kibir sahibi olması cehennem namzedi olmasına vesile olur. Selamı Aleyküm.
Kalpten iman
Şeytanın Vesveselerinden Korunmak İçin Büyük Kalkan
GÖNÜL SOHBETLERİNDEN..
Şeytanın nüfusundan ve vesveselerinden kurtulmak için Zikrullah en büyük kalkandır. Ayeti kerimede :
Takvaya erenler şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca ALLAH’ı Zikrederler.
Birde bakarsın ki onlar gerçeği görüp anlamışlardır bile.(Araf.201)
Resuli ekrem (s.a.v) Efendimiz hadisi şerifte:
Şeytan insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istila eder. Lakin kalp Cenabı ALLAH’ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istila eder. (Nevadirul usül)
Zikrullah şeytanı uzaklaştırır.
ALLAH’u Teâlanın hoşnutluğunu kazandırır.
Kişinin ebedi hayatına kastetmiş olan şeytanın vesveselerinden kurtarır.
ALLAH’u Teâla zikrullaha devam eden kimseden şeytanı uzaklaştırdığı gibi,
Zikrullahtan uzak olana da şeytanı yaklaştırır o kimseye şeytanı arkadaş yapar.
Ayeti kerimede :
Kim Rahman olan ALLAH’ın zikrinden göz yumarsa, Biz ona şeytanı musallat ederiz.
Artık o onun ayrılmaz arkadaşıdır. (Zuhruf :36)
Dünyada da Ahirette de onunla birlikte olur.
Dünyada onu masiyete iter.
Kötülüklerin birinden çıkarıp birine sokar.
Kıyamet gününde ise onunla birlikte cehenneme girer.
Ayeti kerimede: Hiç şüphesiz ki şeytanlar o kimseleri yoldan çıkarırlar onlar da kendilerinin doğru yolda bulunduklarını hidayete erdirilmiş olduklarını zannederler. (Zuhruf 37)
Üzerlerine sapıklığın hak olmasında ve ebedi delalette bırakılmalarında kötü zannın büyük önemi vardır.
Bu zanlar olmasaydı sapıklık üzerine hak olmaz hidayete gelmeleri mümkün olurdu.
Bunun içindir ki insanoğlu bulunduğu yolun hidayet yolu olup olmadığını enine boyuna araştırmalıdır.
Gittiği yolda kendisinden evvel girenlerin haline bakacak ,o yolda din çıkar ve menfaat aracı olarak kullanılıyor, nam ve makam kazanma mücadelesi yapılıyorsa, o yol şaibeli bir yoldur.. Hz. ALLAH (c.c) Cümlemizi beğendiği seçtiği yolda olmamızı nasip etsin Amin..
Hatemi veli Hz.
Şeytanın vesveselerinden korunmak için büyük kalkan
GÖNÜL SOHBETLERİNDEN..
Şeytanın nüfusundan ve vesveselerinden kurtulmak için Zikrullah en büyük kalkandır. Ayeti kerimede :
Takvaya erenler şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca ALLAH’ı Zikrederler.
Birde bakarsın ki onlar gerçeği görüp anlamışlardır bile.(Araf.201)
Resuli ekrem (s.a.v) Efendimiz hadisi şerifte:
Şeytan insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istila eder. Lakin kalp Cenabı ALLAH’ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istila eder. (Nevadirul usül)
Zikrullah şeytanı uzaklaştırır.
ALLAH’u Teâlanın hoşnutluğunu kazandırır.
Kişinin ebedi hayatına kastetmiş olan şeytanın vesveselerinden kurtarır.
ALLAH’u Teâla zikrullaha devam eden kimseden şeytanı uzaklaştırdığı gibi,
Zikrullahtan uzak olana da şeytanı yaklaştırır o kimseye şeytanı arkadaş yapar.
Ayeti kerimede :
Kim Rahman olan ALLAH’ın zikrinden göz yumarsa, Biz ona şeytanı musallat ederiz.
Artık o onun ayrılmaz arkadaşıdır. (Zuhruf :36)
Dünyada da Ahirette de onunla birlikte olur.
Dünyada onu masiyete iter.
Kötülüklerin birinden çıkarıp birine sokar.
Kıyamet gününde ise onunla birlikte cehenneme girer.
Ayeti kerimede: Hiç şüphesiz ki şeytanlar o kimseleri yoldan çıkarırlar onlar da kendilerinin doğru yolda bulunduklarını hidayete erdirilmiş olduklarını zannederler. (Zuhruf 37)
Üzerlerine sapıklığın hak olmasında ve ebedi delalette bırakılmalarında kötü zannın büyük önemi vardır.
Bu zanlar olmasaydı sapıklık üzerine hak olmaz hidayete gelmeleri mümkün olurdu.
Bunun içindir ki insanoğlu bulunduğu yolun hidayet yolu olup olmadığını enine boyuna araştırmalıdır.
Gittiği yolda kendisinden evvel girenlerin haline bakacak ,o yolda din çıkar ve menfaat aracı olarak kullanılıyor, nam ve makam kazanma mücadelesi yapılıyorsa, o yol şaibeli bir yoldur.. Hz. ALLAH (c.c) Cümlemizi beğendiği seçtiği yolda olmamızı nasip etsin Amin..
Hatemi Veli Hz.
Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?
HasbiyALLAH’u Lâilâhe ile hüve aleyhi tevekeltü vehüve Rabbül Arşil Azim.
İşin başı kalpten imandır.
Kalpten iman eden kişi iman edip inandığı Hz. ALLAH’ın kendisini her an gördüğünü
biliyor ve gözlerini haramdan zinadan kapıyorsa Hz. ALLAH ona şeytanı musallat etmez.
Çünkü Ayeti kerimesinde; Kim bizi anmaktan yüz çevirirse biz ona şeytanı musallat ederiz buyuruyor.
Bir kul beni Rabbim görüyor dediği anda veya düşündüğü anda Rabbini zikretmiş oluyor.
Bu imana sahip kişi otomatikman Hazreti ALLAH’ın himayesi altına girer şeytan ona musallat olamaz
Fakat kul nefsine yenilir gözlerini harama baktırırsa şeytan fırsat bulur o kişinin şehvetini azdırır günaha sokar.
Nefsini yenmeye gelince aklın devreye girmesi lazım.
Düşünecek ki ben bu işi yaparken ALLAH beni görüyor melekleri beni seyrediyor her şeyim açıkta ben
bu işi yapmamalıyım her nefsime uyduğumda günaha girdim içimden gelen bana zevk veren bu halim
şeytanın işidir ben artık oyuna gelmemeliyim yeter yaptığım yanlışlıklar yardım et bana ALLAH’ım
deyip şu Duayı yapmalıdır.
HasbiyALLAH’u Lâilahe illa Hüve Aleyhi tevekkeltü Vehüve Rabbul Arşil Azim.
HZ. ALLAH (c.c) cümlemizi şeytanın ve şeytanlaşmış insanların şerrinden korusun Amin.
Vel hamdülillahi Rabbil Âlemin.
ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
Kalpteniman
Şifa Deposu Olan Bal
Muhterem kardeşlerim: Geçen 2008 Temmuz ayı annemi toprağa vermiştik. Evde en yaşlı ben olduğum için bütün metanetimi topladım ve acımı içime gömerek kardeşlerimi teselli ettim. Hz. ALLAH gayret verdi o acı dolu günleri kolay geçirdik. Bu 2009 yılı Türkiye’ye gittik annemin yatağını boş görünce derin üzüntüye kapıldım ve Belki şaşıracaksınız depresyona girdim. İçim daralıyor sanki nefesim yetmiyordu dünya zindan olmuş gibi her yer bana dar geliyordu. Tasavvuf ehli bilir, Hz. ALLAH kuluna bazen kabz bazen bast anlar yaşatır. Kabz anları kişiye dünya anlamsız ve sıkıntılı olur ki kuluna Ahireti hatırlatır. Bazen de bast anları yaşatır içine mutluluk verir. İşte ben sıkıntı anımda acaba rabbim bana kabz anları mı yaşatıyor diye düşündüm. Geçer diye bekledim fakat uzun zaman beklememe rağmen geçmedi. Kalbimde bir arıza mı var veya ciğerlerimde bir hastalık mı var diye doktora çıkıp bütün organlarımı kontrol ettirdim. Hz. ALLAH'ıma sonsuz şükürler olsun hepsi tertemiz çıktı. Ve doktorlar panik atak teşhisi koydular sakinleştirici ilaçlar verdiler. Ben ilaçları kullanmaya başladım bir ay geçmesine rağmen sağlığıma kavuşamadım. Yine derin nefes alma ihtiyacı içime aldığım nefesin yetmemesi gibi duygular devam ediyor geceleri uyumadan sabahı ediyor, sabah olduğu zaman da günüm bitkinlik içinde geçiyordu. Bir faydası vardı gece ibadetlerim çoğalmıştı uyuyamadığım için kuranı kerim okuyor nafile ibadetler yapıyordum. Hz. ALLAH’a şifa vermesi için talepte bulunuyordum fakat sıkıntı devam ediyordu. Nihayet bir gün öğle namazını kıldım namazda canı gönülden yalvardım ve şöyle dedim: ALLAH’ım halim sana malum ne ilaç içtimse sıhhat bulamadım. Ne olur beni şifaya kavuşturacak ilacımı buldur. "Duam bitti biraz geçmeden uykuya hasret gözlerime uyku geldi ve ben hemen kanepeye uzandım ve uyudum. Hemen rüyamda eşimi elinde bir tabak balı bana uzattığını gördüm ve uyandım. Hemen kalktım eşime rüyamı anlattım. Oda hemen bal kavanozunu getirdi vakit geçirmeden bir kaç kaşık yudumladım anında vücudumda rahatlık nefesimde ferahlık başladı. Ve birkaç gün sonra eski sıhhatime kavuştum. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Ayeti kerimede: Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde
bal çıkar. (Nahl/69)
İyice düşünen bir millet için bunda ibret vardır.(Nahl/69)
Hazreti ALLAH (c.c) kalp gözüyle görenlerden ibret alanlardan olmamızı nasip etsin.
Âmin...
Şimdi Tasavvuf karşıtları dinlesin
Şimdi tasavvuf karşıtları bana kızacak fakat ben bildiğimi yazacağım.
Hz. ALLAH (c.c)her yarattığı kullarının kendisine samimi iman etmelerini, çöl bedevilerinin inandıkları gibi sözde imanda kalmamalarını ayeti kerimelerinde çeşitli misaller ile emretmiştir.
Hz. İbrahim ((a.s)) puta tapan bir kavme gelmiş onların put hanelerini yerle bir etmiş Nemrut’a savaş açmış Hz. ALLAH’da ateşi ona gül bahçesi yapmıştı.
Hz. ALLAH ((c.c) )Hz. ibrahim aleyhisselâmı bu halde bırakmamış ona kabeyi inşa etmesini emretmişti. Kâbe’nin inşaatı bitince de etrafında tavaf başladı. Her hareketi şirk kabul eden kişilere göre Hz. ALLAH kullarına şirk yolunu mu
açmıştı. Tasavvuf karşıtlarına göre İslam dininde haşa şirk mi yapılıyor.
Hacca gidenler yandı çünkü orada taşın etrafında dönülüyor onların zihniyetlerine göre konuşuyorum. Aslı şudur Hz. ALLAH kullarının imanlarının tazelenmesi gerektiğini bildiği, her kulunun taze imana kavuşması için feyz kaynağı olarak Kabeyi muazzamayı inşa ettirdi orayı ziyaret eden kullarının gönüllerine rahmet ve bereketini dolduruyor.
Dikkat ederseniz oraya halisane niyetle giden herkes İmanı kâmil olarak dönüyor.
Fakat Hacc tan gelen yanlış insanlarla ünsiyet ettiği anda sapıttığını eski alışkanlıklarına döndüğüne şahit olduğumuz çok hacı müsveddeleri vardır.
Kişinin imanını koruyabilmesi için de dışarıdan desteğe ihtiyacı vardır.
İman eden kişi imanını taze tutabilmesi için kuran okuması, hadis okuması,
namaz kılması, zikrullah ile meşgul olması diyeceğiz.
Fakat sözünü ettiğimiz ibadetlerin yapılmasına şiddetle muhalefet eden
nefs ve onu azdırmak için her an her saniye fırsat kollayan şeytan var.
Bu nefsin şerrinden gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin eline
bırakma diyen bir Peygamber (s.a.v) Efendimiz var. O muhterem nur peygamber Efendimiz ki Vahiy alan Cebrail ((a.s)) ile sık sık görüşüyordu.
O bu haldeyken nefsinden böyle korkarken biz nasıl korkmalıyız değil mi?
Bize de Hz. ALLAH’ı hatırlatacak ruhumuzu diriltecek bir yardımcı gerekmiyor mu?
Resulullah (s.a.v) Efendimizin desteği Hz. ALLAH tarafından vazifelendirilen
Cebrail aleyhisselamdı.
Hadisi şeriflerde geçiyor, Ashabı kiram Resulullah (s.a.v) Efendimizin yanından
ayrıldıklarında İman zafiyetine kapıldıklarını onun yanına geldiklerinde ise imanlarının kuvvetlendiğini söylediklerinde,”
Sadıklarla beraber olun.” buyurmuştu.
O zaman karşımıza şu gerçek çıkıyor, Peygamber Efendimiz gibi yaşayan,
Hz. ALLAH için nefsine karşı gelen her zaman O'nun ismi şerifini diline tesbih
eden salih bir kulun desteğine ihtiyaç vardır.
Kabeyi kullarına feyz ve rahmet deryası yapan Hz. ALLAH Celle celâlehü,
özel olarak yarattığı salih ve sadık kulları ile de kalplere feyz ve rahmetini
akıtmaktadır.
Yani Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir sadık bir arkadaş şart oluyor her kulun da Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir veliye ihtiyacı var. Bu, ihlaslı bir baba ve ya ihlaslı bir anne veya dede olur, anane olur. Hane halkında böyle bir fert yoksa dışarıdan bir mürşidi kâmil olur.
Daha doğrusu nasibinde olanı bulur.
Kesinlikle bilinmeli ki Hakk yolunu tarif eden, Peygamber sünnetine harfiyen uyan
sadık salih kul, Hazreti ALLAH’ın tayin ettiği bir vazifeli kuldur.
Onu inkâr eden onu aşağılayan Hz. ALLAH’a karşı gelmiştir. Bir gün gelecek cezasını çekecektir.
Müşriklere gelen Ayeti kerimeleri bu güzel insanlara yamayanlar ahirette yaptıklarının yanlış olduğunu gördüklerinde bin pişman olacaklardır.
Kalpteniman.
Şimdi Sor Onlara, Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur, Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!
Şimdi sor onlara. kendilerini yaratmak mı daha zordur,
yoksa bizim diğer yaratmış olduklarımızı yaratmak mı?
Biz insanı özlü bir çamurdan yarattık.(Saffat-11)
Kâinatı yaratan sonsuz kudret sahibi hazreti ALLAH’ımız,
insanın yaratılışında kafası karışan iman edemeyen kullarına soruyor
ve tefekküre davet ediyor biz kullarını özlü bir çamurdan yarattığını
haber veriyor.
İnanan iman eder kurtulur, inanmayan ise kâfir olur kurtlanır.
Hayat boyu içini kurt kemirir bunalımlı bir hayat geçirir huzur yüzü görmez.
İman eden ise kalbi rahat endişesiz hayat sürer çünkü dayandığı güvendiği
sıkıntıya düştüğü zaman derdini dökeceği her şeyde hükmü geçen ona yakın
dostu olan hazreti ALLAH’ı var.
Bu gibi kulların dünya endişesi de Ahiret endişesi de olmaz çünkü o hazreti
ALLAH’ın her takdirine peşinen razı olmuştur inanır ki sahibi onu her zaman
muhafaza altına alacaktır sıkıntıya düştüğünde sıkıntısı kalkacaktır.
Yeter ki O'na teslim olup kalpten iman etmek şirk koşmamak gerisi kolay.
Kendimizde varlık görüp kibire kapılır başkalarını hakir görür nefsimize uyarsak
şirke düşmüş oluruz.
Hazreti ALLAH’ımızın bizi çamurdan ve meniden yaratmasının sebebi de
kendimizde varlık görmememiz kibire kapılıp şirke düşmememiz içindir.
Kibre kapılanlar kendinde üstünlük görenler eğer tevbe etmez kendini
düzeltmezse firavun ve nemrut soyundan sayılırlar Ahirette de o şekilde
hesaba çekilirler.
Hazreti (c.c) cümlemizi böyle feci bir akıbetten muhafaza etsin inşaALLAH.
Kalpteniman
Şişeden Çıkan Cinler, ALLAH’ın İzniyle Ordumuzun Azim Ve Gayretiyle Layık Olduğunuz Yere Def Olup Gireceksiniz .
Demirtaş devletimizi ikinci bir darbeyle tehdit ediyor.
Fakat hedefi yanlış teşhis etmiş.
Evet darbe var ve başladı Hazreti ALLAH'ın darbesi ordumuzla
yapılmaktadır.
İnşaALLAH devletimize hakaret saçan devlet büyüklerimize
saygısızca kibirle söz söyleyen dilleri bir daha konuşamayacak şekilde
susturulacaktır.
Demirtaş şişeden çıkan cinlerine kandildeki cinlerine güvenmektedir.
Biz inananlar ise. mahlukatı ve kâinatı yaratan hazreti ALLAH’a ve kahraman
ordumuza güveniyoruz.
Ey yüceler yücesi sonsuz kudret ALLAH’IMIZ.
Yaşam hakkı tanıdığınız insan ve cin şeytanları ülkemize zarar veriyorlar.
çeşitli hile ve tuzak kuruyorlar askerimizi ve polisimizi katlediyorlar.
Yarabbi zatı Alinizin sonsuz azametinizin hürmeti için size yalvarıyoruz
Ordumuza emniyet güçlerimize yardım edin onları tuzaklara düşürmeyin.
Kandilden idare edenlerin başlarına kandili taş olarak yağdırın
Aynen Lut kavminin başlarına taş yağdırdığınız gibi olsun inşaALLAH.
Ey ALLAH’ım bunlar senin gönderdiğin peygamberine ve dinine inanmıyorlar
Sen bunların iç yüzlerini en iyi bilensin bunlara verdiğin imkanları ellerinden
dillerinden al düşünemez konuşamaz hale gelsinler ki bizlere zarar vermesinler.
Yarabbi senin yardımınla devletimiz her an güçlenmektedir devlet başkanlarımızı
ve emniyet güçlerimizi her çeşit tuzaklardan muhafaza et AMİN.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNA MUHAMMED.
Kalpteniman.
Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde,
Şüphesiz ki bu bir öğüttür artık dileyen Rabbine varan
bir yol tutar. (İnsan-29) buyuruyor.
Adem (a.s) zamanından bu günlere kadar gönderdiği peygamberleri
ve kitapları ile kullarına öğüt veren onları hidayete çağıran hazreti ALLAH (c.c)
duymayan sağır kullarına, yarattığı eşsiz sanat eseri olan dünyamıza doğa
ismi takan kör gözlü kullarına yine de acıyor onları yarattığı nimetlere ortak
ediyor. O Rahmandır inanana ve inanmayana bu imtihan dünyasında veriyor
sonsuz kudretini gösteriyor.
Kullarına öğütlerini ve ne istediğini haber vermiş kendilerinden Zatı-Alisine
bir yol tutmalarını emretmiştir.
Son yol ise son gelen islâm dinidir, son peygamber ise Muhammed Mustafa
SallALLAH’ü aleyhi vesellemdir.
Kim ki bu yolu bulmuşsa ona ne mutlu, bizi bu yolda bulunduran hazreti ALLAH’a
sonsuz şükürler olsun.
Hakk din olan islâm dinimize girmek isteyen insanlara mani olan şeytan ve onun
insan kılıklı askerleri durmadan çalışıyor mücadele ediyorlar ve İslâm dinine
girmiş olanları dinden çıkarmaya uğraşıyorlar.
Suriye’den kaçan müslümanlar Avrupa ülkelerinde Hristiyanların
elinde çaresiz çok kötü haberler geliyor medyada görmüşsünüzdür.
Onları bu duruma düşürenleri hazreti ALLAH’a havale ediyoruz.
Suriyeli kardeşlerimizin tuttukları islâm yolunda sabit kalmalarını
Yüceler yücesi ALLAH’ımızdan niyaz ederiz. Amin.
Kalpteniman.
Dostları ilə paylaş: |