Kanun Numarası : 193


Madde 119 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)



Yüklə 1,22 Mb.
səhifə9/18
tarix18.04.2018
ölçüsü1,22 Mb.
#48802
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   18
Madde 119 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

                Vergi tevkifatının yatırılması:

             94 ve 96 ncı maddeler gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır.

             Mükerrer Madde 123 – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 13, 18, 46, 47, 48 ve 53 ncü maddelerinde yer alan maktu hadleri ve miktarları % 100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

             Geçici Madde 12 bent (B) – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             B) 1983 takvim yılına ait Gelir Vergisine tabi gelirler;

               1.000.000 liraya kadar                                                                                             % 35

               3.000.000 liranın 1.000.000 lirası için 350.000 lira; fazlası                                   % 40

               5.000.000 liranın 3.000.000 lirası için 1.150.000 lira; fazlası                                % 48

             10.000.000 liranın 5.000.000 lirası için 2.110.000 lira; fazlası                                % 58

             15.000.000 liranın 10.000.000 lirası için 5.010.000 lira; fazlası                              % 63

             25.000.000 liranın 15.000.000 lirası için 8.410.000 lira; fazlası                              % 73

             25.000.000 liradan fazlasının 25.000.000 lirası için 15.710.000 lira; fazlası         % 65

             17 – 4/1/1984 tarih ve 2970 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 105)

             Madde 105 fıkra üç – (13/12/1982 tarih ve 2772 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bakanlar Kurulu bu maddede yer alan tevkifat nispetlerinin her birini ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya yukarıdaki nispetleri aşmayacak surette yeniden tespit etmeye yetkilidir.

577


 

             18 – 18/4/1984 tarih ve 2995 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 91, 113, 114, 115, 116, M.116)

             Madde 91 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Yıllık beyanname, mükellefin kimliğine, şahsi ve medeni durumuna, gelir ve giderlerine ve 42–44 üncü 114 üncü maddelere göre yapılacak bildirimlere ait malümatı ve bu kanunun uygulanması bakımından lüzumlu sair malümatı ihtiva eder.

             Yukarıda yazılı esaslar dahilinde, yıllık beyannamelerin şekil, muhteva ve ekleri Maliye Bakanlığınca tertip ve tanzim olunur. Mükellefler beyanlarını bu beyanname ile yapmaya veya bu beyannamelerde yazılı bilgilere mütenazır olarak bildirmeye mecburdurlar.

             (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunun hükmüdür.) Tam mükellefiyete tabi olanların (Geliri, götürü gider usulüne göre tesbit edilen zirai kazançlarla sair kazanç ve iratlardan ibaret olanlar, 87 nci madde gereğince ihtiyari toplamahakkından faydalanan menkul ve gayrimenkul sermaye iradı sahipleri ve ücret erbabı hariç) yıllık beyannamelerinde gösterecekleri gider bildirimleri şunlardır:

             1. İşyeri dışında kalan yerler için ödenen kiralar,

             2. Sayfiye giderleri (Yol giderleri dahil),

             3. Özel otomobil vesair kara, su ve hava taşıtları ve bunların takribi giderleri (Bunlar için ödenen vergi, resim ve harçlar dahil),

             4. Hizmetçi, mürebbiye, şoför ve bahçıvan gibi özel hizmetlerde çalıştırılanların sayısı ve bunların takribi giderleri,

             5. Öğrenim giderleri (Kati miktarı bilinmiyorsa takribi miktarı),

             6. Geçim, ısıtma, aydınlatma, telefon giderleri ile dernek ve kulüplere ödenen aidatların gerçek miktarları, gerçek miktarları bilinmiyorsa takribi miktarları (İşletmede istihsal olunan zirai mahsullerden teşebbüs sahibi ile eşi ve velayet altındaki çocukları tarafından istihlak edilenler hariç),

             (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunla eklenen hükümdür.)

             Yukarıki bendlerde yazılı giderler, eş ve çocuklarla diğer kimseler için yapılan giderler de dahilolmak üzere bir takvim yılı içinde yapılan giderlerdir.

             Ticari kazançlarını bilanço esasına göre tesbit eden mükellefler, beyannamelerine bilanço, kar ve zarar cetveli bağlamaya ve emtia üzerine iş yapan ticaret erbabı bu hesapların muvazenelerini gösterir malümatı beyannamelerine dercetmeye veya ayrı bir cetvel halinde beyannamelerini raptetmeye mecburdurlar.

             Beyannamelerine dahil kazanç ve iratları üzerinden tevkif suretiyle vergi ödemiş olanlar, vergi kesenlerin ad ve soyadlarını ve varsa ticaret unvanlarını ve kendilerince malüm ise adreslerini, kesilen vergilerin miktarlarını gösterirbir cetveli beyannamelerine bağlarlar.

             Adi ve kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerde komanditeler beyannamelerine şirketin bilançosunu, kar ve zarar cetvelini veya işletme hesabı hulasasını bağlarlar ve şirket mukavelesine göre sermayelerini, şirket karındaki hisselerini beyannamelerinde ayrıca gösterirler.

             Madde 113 fıkra bir – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Mükelleflerce yıllık beyannamede gösterilen veya vergi incelemeleri sırasında tespit olunan gelir, mükelleflerce  ildirilen  veya  vergi  incelemeleri sırasında

578


 

tespit olunan 91 nci maddeye göre beyanı mecburi giderlerin toplamından düşük bulunduğu ve düşüklük miktarı 10.000 lirayı aştığı takdirde, 10.000 lirayı aşankısmı; beyannamenin ilgili bulunduğu dönem içinde elde edilmiş ve vergisi ödenmemiş gelir sayılır ve bu miktar üzerinden ikmalen vergi tarh olunur.

             Fıkra iki ve üç – (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Şu kadar ki, incelemede noksan görülen ve kesin miktarı maddi delillere göre tesbit edilemiyen gider unsurlarının miktarı Takdir Komisyonunca tayin olunur.

             Bu hükme göre tarhiyat yapılabilmesi için beyannamede gösterilen giderlerin incelenmesi ve giderlerdeki fazlalığın servetten yapılan harcama ile, borçla veya başka bir kaynaktan karşılandığının mükellef tarafından inceleme sırasındaizah olunamaması şarttır.

             Madde 114 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişiler, her yıl verecekleri gelir beyannamelerinde 116 ncı maddede yazılı servet unsurlarını bildirmeye mecburdurlar.

             (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.) Ancak, dar mükellefiyete tabi olanlarla beyan edilecek gelirleri ücretten, götürü usulde tespit edilenticari ve mesleki kazançlardan; götürü gider usulüne göre tespit olunan zirai kazançlardan, gayrimenkul sermaye iratlarından, sair kazanç ve iratlardan, bunların bir kaçından veya hepsinden ibaret olanlar servet beyanına tabi değildir.

             Şu kadar ki, servet beyanlarını incelemeye yetkili olanlar, vergi incelemeleri sırasında lüzum gördükleri takdirde, bu maddeye göre servet beyanında bulunmak zorunda olmayanlardan da geçmiş iki yıla ilişkin olarak servet beyanında bulunmalarını isteyebilirler. Yazılı olarak yapılan talebe rağmen servet beyanında bulunmayanlar hakkında Vergi Usul Kanununun 358 ve 360 ncı maddeleri hükümleri uygulanır.

             Madde 115 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bu bölüm hükümlerine göre bildirilen veya maddi delillere dayanılarak tespit edilen servetin toplam değeri, bir evvelki yıl beyannamesinde gösterilen veyamaddi delillere dayanılarak tespit edilen servetin değerinden fazla olduğu ve bu fazlalık, iki beyanname arasındaki süre içinde beyan olunan (ikmalen veya resen matrah tespitleri yapılmışsa bu tespitler ayrıca nazara alınır.) gelir toplamını aştığı takdirde aşan miktar, gelir beyannamesinin taalluk ettiği devre içindeelde edilmiş ve Gelir Vergisi ödenmemiş gelir sayılır.

             Bu suretle tespit olunan gelir üzerinden taalluk ettiği yıl için ikmalen vergi tarh edilir.

             Bu hükme göre ikmalen tarhiyat yapılabilmesi için:

             1. Servetteki artışın, Gelir Vergisine tabi gelir unsurlarının dışındaki kaynaklardan tevellüt ettiğinin mükelleflerce izah ve ispat edilememiş olması,

             2. (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.) Servet beyanlarının Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Maliye Müfettiş ve Hesap Uzman Muavinleri ile Gelirler Kontrolörleri tarafından incelenmiş bulunması,

             Şarttır.

             Bu madde gereğince yapılacak tarhiyat dolayısiyle mükellefler adına kaçakçılık cezası kesilmez.

579


 

             Mükelleflerce yapılmış servet beyanları, ilk defa servet beyannamesi vermeye mecbur oldukları yıldan evvelki devrelerle ilgili hiçbir muameleye mesnet teşkil etmez.

             Madde 116 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Servet beyanında aşağıda yazılı servet unsurları gösterilir:

             I – Ticari, sınai, zirai ve mesleki işlere tahsis edilen sermaye ile ortaklık ve iştirak hisseleri:

             1. Ticari, sınai, zirai ve mesleki işlere ve işletmelere dahil bilümum kıymetlerin (Alacaklar ve borçlar dahil) cins ve nevileri ile mukayyet değerleri;

             2. Ortaklık ve iştirak hisseleri (İştirak edilen müesseseler ile herbirindeki hisse miktarı ve mukayyet değerleri, hisse nakitten gayri kıymetlerden terekküp ediyorsa miktarları ile birlikte cins ve nevileri.)

             II – I numaralı fıkra şümulü dışında kalan:

             1. Gayrimenkul mallarla gayrimenkul olarak tescil edilen haklar (Cinsi, bulunduğu ve kayıtlı olduğu mahal, sicil veya bina vergisi hesap numarası, hisse miktarları, maliyet bedelleri, alım, inşa, tescil ve intikal tarihleri);

             2. Esham ve tahvilat (Cinsi, nev'i, miktarı, herbirinin satınalma bedelleri, satınalma tarihleri);

             3. Mevduat kabul eden müesseselerdeki para mevcudu (Bulunduğu müesseseler itibariyle);

             4. Mevduat dışındaki para mevcudu (Yerli veya yabancı);

             5. Sikke veya külçe halindeki altın ve diğer kıymetli madenler mevcudu (Cinsi, nevi ve miktarları veya sikletleri ile satınalınma bedelleri, satınalma veya intikal tarihleri);

             6. Mücevherat (Cinsi, nev'i, miktarı, satınalma bedelleri, satınalma veyaintikal tarihleri);

             7. Kara, deniz ve hava taşıma vasıtaları (Cinsi, nev'i, miktarı, satınalma bedelleri, satınalma veya intikal tarihleri);

             8. Alacaklar (Miktarı, borçluların adı, soyadı ve adresleriyle alacakların senetli veya senetsiz oldukları);

             9. Borçlar (Miktarı, alacaklıların adı, soyadı ve adresleriyle borçların senetli veya senetsiz oldukları).

             (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.) II numaralı fıkranın 5 ve 6 numaralı bentlerinde yazılı servet unsurlarından her bende dahil olanların toplamı ayrı ayrı 50.000 lirayı aşmadığı takdirde beyanı ihtiyaridir.

             Servet unsurlarının değer veya bedelleri mevcut değilse veya bilinmemekte ise gerçek bedel veya değerleri yerine bunların mükelleflerce tahmin olunan değerleri yazılabileceği gibi, mükellefler Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesinegöre bedel takdirini de istiyebilirler.

             Yapılan vergi incelemelerinde mükelleflerin tahmininin hatalı olduğu tesbit edilirse, tesbit olunan bedel esas alınmakla beraber bu tahmin hatasından dolayı mükellefler adına ceza kesilmez.

             Aile topluluğuna dahil eş ve çocukların servetleri beyannamede ayrı ayrı gösterilir.

580


 

             Servet beyannamesinde yukarıda yazılı mal ve kıymetlerden bu beyannamenin taallük ettiği devrenin son gününde Türkiye içinde ve dışında mevcut bulunanları gösterilir.

             Servet beyannamelerinin şekli ve servet unsurları dışında kalan başkaca ne gibi bilgileri ihtiva edeceği Maliye Bakanlığınca tayin ve tesbit olunur.

             Mükerrer Madde 116 fıkra dokuz – (31/12/1982 tarih ve 2772 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Vergi incelemeleri ile saptanan matrah farkları üzerinden veya 111, 112, mükerrer 112, 113 ve 115 inci maddelere göre yapılacak tarhiyat, tarhiyata konu olacak farkların bu maddeye göre hesaplanan geliri veya bu gelire isabet edenvergiyi aşan kısmına inhisar eder. Şu kadar ki, bu maddenin veya 113 ve 115 inci maddenin uygulanmasında (Vergi incelemeleriyle beyanı zorunlu giderlerin dahayüksek olduğunun belirlenmesi durumu hariç) mükelleflerce 91 inci madde uyarınca beyan edilen ve hayat standardı göstergeleri arasında yer alan unsurlara ilişkin gider tutarları, bu maddede belirtilen tutarlara göre düşük ise maddedeki tutarlar; yüksek ise beyan edilen tutarlar esas alınır.

             19 – 4/12/1985 tarih ve 3239 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 18, 22, 23, 24, 31, 32, 33, 34, E2, E4, 38, 40, 46, 51, 57, 61,63, 70, 73, 75, 77, M 80, M 81, 85, 86, 87, 89, 93, 94, 103, 105, M.112, M.116, M.122, M.123)

             Madde 18 fıkra bir – (31/12/1982 tarih ve 2772 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Müellif, mütercim, heykeltraş, ressam, bestekar ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, röportaj, karikatür, film, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, radyo ve televizyonda yayınlamak veya kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerinde mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle bir takvim yılı içinde elde ettikleri hasılatın 300.000 lirası (Yabancı memleketlerde elde edilen hasılatın ayrıca 600.000 lirası) Gelir Vergisinden müstesnadır.

             Fıkra iki – üç – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

             Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

             Madde 22 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Özel kanunlarla veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak aktettiği mukavelelerle her türlü vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlerin faiz, kar payı ve ikramiyeleri ile döviz tevdiat hesapları için ödenen faizler Gelir Vergisinden müstesnadır.

             Madde 23 bent (9) – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             9. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konuttedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait olup vergi değerleri iki milyon lirayı aşmayan gayrimenkullerin hizmet erbabına konut olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler.

581


 

             Madde 24 bent (3) – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             3. Kazai veya idari kararlara dayanarak tanıklara ve bilirkişilere verilen ücretleri.

             Madde 31 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler aşağıda yazılı indirimlerden yararlanırlar.

             1. Genel indirim: Mükelleflerin günde (20), ayda (600), yılda (7.200) lirayı aşmayan gelirleri vergiye tabi tutulmaz. Mükellef evli ise, bu miktara eş için günde (15), ayda (450), yılda (5.400) lira, çocukların her biri için günde (5),ayda (150), yılda (1.800) lira ilave edilir.

             2. (31/12/1982 tarih ve 2772 sayılı Kanunun hükmüdür.) Özel indirim: Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde günde (150), ayda (4.500) yılda (54.000) liraayrıca indirilir.

             (4/1/1981 tarih ve 2970 sayılı Kanunla eklenen hükümdür.) Bakanlar Kurulu, özel indirim tutarlarını on katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu yetki, kalkınma planı ve yıllık programlarda özel önem taşıdığı belirtilen sektörler ile kalkınmada öncelikli bölgelerde fiilen çalışanların ücretleri için farklı özel indirim tutarları tespit edilmek suretiyle de kullanılabilir.

             3. (1/5/1981 tarih ve 2454 sayılı Kanunun hükmüdür.) Sakatlık İndirimi: Çalışma gücünün asgari % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda belirtilen sakatlık indiriminden faydalanırlar.

             Sakatlık indirimi aile reisi için tespit edilen özel indirim tutarının;

             – Birinci derece sakatlar için dört katı,

             – İkinci derece sakatlar için iki katı,

             – Üçüncü derece sakatlar için bir katıdır.

             Sakatlık derecelerine göre tespit edilecek indirimler, genel ve özel indirim toplamına eklenerek hizmet erbabının ücretinden indirilir.

             Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Sosyal Yardım ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile tespit edilir.

             Madde 32 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             31 nci maddede yazılı genel indirim hadlerinin tayininde mükellefin, gelirin elde edildiği takvim yılı başındaki medeni hali ve aile durumu esastır.

             Şu kadar ki, takvim yılı içinde bu durumda mükellef lehine husule gelen değişiklikler ayrıca nazara alınır.

             Genel indirimin uygulanmasında her ne suretle olursa olsun, evlilik bağı kalkmış olanların gelirlerine, ilk çocuk için eşe, diğer çocukların herbiri için 31 nci maddede yazılı çocuklara ait indirim miktarları uygulanır.

             31 nci madde ile bu madde gereğince hesaplanacak genel indirim 3 çocuklu evli mükelleflere ait indirim miktarlarını geçemez.

582

 

             Madde 33 fıkra bir – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)



             Yukarıdaki maddelerde sözü edilen çocuk tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilmek suretiyle bakılanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup, 25 yaşını doldurmamış evlatları (evlat edinilenlerile ana ve babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturan ve gelirvergisine tabi bulunmayanlar dahil) ifade eder.

             Fıkra üç ve dört – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Nafakanın ana ve babaya müştereken tahmil edilmesi halinde, çocuk, bunlardan hangisinin velayeti altında ise onun indirim haddinin tayininde nazara alınır.

             Daimi malüliyete düçar olduğu resmi bir hastanenin heyeti sıhhiyesi raporiyle tevsik olunan muhtaç evlatlar hakkında yaş haddine bakılmaz.

             Madde 34 – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Aile reisi beyanlarında indirim, beyan edilen gelire uygulanır.

             Aile reisi tarafından kendisinin, eşinin veya çocuklarının geliri dolayısıyla beyanname verilmesine mahal olmadığı hallerde indirim; vergiye tabi gelirivarsa aile reisinin bu gelirine, aile reisinin geliri yoksa, eşine ait gelire, eşinin de geliri mevcut değilse çocuklarından herhangi birine ait gelire uygulanır.

             (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.) Aile reisinin, eşinin ve çocuklarının her birinin gerçek usulde vergiye tabi ücret gelirine ayrıca 31 nci maddede yer alan özel indirim ve varsa sakatlık indirimi uygulanır.

             İndirimin bu fıkra hükmüne göre eş veya çocuklara ait gelire uygulanması halinde de indirim miktarı aile reisinin durumuna göre tayin olunur.

 

SEKİZİNCİ BÖLÜM



             Ek Madde 2 fıkra bir bent (4, 5 ve 6) – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             4. Yapılan yatırım en az 20.000.000 lira (Devlet Planlama Teşkilatının hazırladığı bölge kalkınma planının şümulüne giren yatırımlarla memleket ekonomisi bakımından ayrı bir önem ve özellik arz ettiği Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edilen faaliyet kollarında 10.000.000 ve genel olarak ziraattekiyatırımlarda 4.000.000 lira) olmalıdır.

             5. Yatırıma başlamadan önce Devlet Planlama Teşkilatına başvurularak lüzumlu bilgi ve belgelerin tevdi edilmiş ve yukarıda belirtilen şartların mevcudiyeti tasdik edilmiş bulunmalıdır.

             Araştırma, plan ve proje masrafları ile arazi temini için yapılan giderler hariç olmak üzere, yatırımla ilgili her türlü harcamalar yatırıma başlandığını gösterir.

             6. Yatırım, tasdik edilmiş bulunan şartlar ve süreler dahilinde yapılmış olmalıdır.

             Tasdik edilen şartlarda husule gelecek değişikliklerin ve sürelerde vuku bulacak gecikmelerin, vukuundan itibaren 1 ay içinde Devlet Planlama Teşkilatına bildirilmesi ve onayının alınması şarttır. Devlet Planlama Teşkilatı, iktisadi veya teknik zaruretlerle veya mücbir sebeplerden ileri gelen değişiklik ve gecikmeleri kabul edebilir.

583

 

             Müracaatın zamanında yapılmaması veya değişiklik ve gecikmelerin kabul edilmemesi halinde, evvelce yapılan tasdik hükümsüz addolunur. Tasdik edilen şartlarda ve sürelerde bir defadan fazla değişiklik veya gecikme vukua gelmesi halinde, yukarıdaki bentlerde belirtilen usul ve esaslara uyularak yeniden yatırım indirimi belgesi alınması mecburidir.



             Ek Madde 4 fıkra iki ve üç – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Her yatırım için faydalanılacak indirim tutarı, o yatırım içerisinde yer alan indirimden yararlanabilecek aktif değerlerin kıymetleri toplamına, yatırımindirimi belgesinde yazılı olan indirim nispetinin uygulanması suretiyle hesaplanır.

             Birden fazla yatırım indirimi belgesi almış mükelleflerin safi kazancının kıfayetsizliği sebebiyle önceki yıllarda tamamen uygulanmamış olan eski yatırımlarla ilgili müdevver indirim tutarlarının mevcut bulunması halinde, evvela bu indirimler uygulanır, ondan sonra yeni yatırımlara müteallik indirimlerin uygulanmasına başlanır.

             Madde 38 fıkra üç – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Ticari bilançoya dahil olup iratları vergiden müstesna bulunan menkul kıymetlerin iratları ticari kazançtan indirilir.

             Madde 40 bent (5) – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             5. İşletmeye dahil olup sadece işte kullanılan taşıtların amortismanları ile giderlerinin tamamı;

             Madde 46 fıkra iki – (24/12/1980 tarih ve 2361 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bu suretle tespit olunacak safi kazançlar 225 bin lirayı geçemez. Şu kadar ki, tespit olunacak safi kazanç,

             – Beşinci dereceye giren mükellefler için 50.000

             – Dördüncü dereceye giren mükellefler için 75.000

             – Üçüncü dereceye giren mükellefler için 100.000

             – İkinci dereceye giren mükellefler için 150.000 liradan az olamaz.

             Birinci dereceye giren mükellefler için bu miktar 225.000 liradır. Belediye teşkilatı bulunmayan köylerdeki götürü mükellefler için bu miktarlar 1/3 oranında uygulanır.

             Fıkra üç – (31/12/1981 tarih ve 2574 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Birinci dereceye giren mükellefler için bu miktar 225.000 liradır. Münhasıran belediye teşkilatı bulunmayan köylerde işyeri bulunan ve faaliyet icra edengötürü mükellefler için bu miktarlar 1/3 oranında uygulanır.

            


Yüklə 1,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin