Kanun Numarası : 193


Madde 88 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)



Yüklə 1,22 Mb.
səhifə6/18
tarix18.04.2018
ölçüsü1,22 Mb.
#48802
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18
Madde 88 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelirin (Aile reisi beyanlarında eş ve çocukların geliri dahil) toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar (54 üncü maddeye göre hesaplanan gider fazlalığından doğanlar dahil, 81 inci maddede yazılı muamelelerden doğanlar hariç), diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsubedilir.

             Bu mahsup neticesinde kapatılamıyan zarar kısmı, mütaakıp yılların gelirinden indirilir. Arka arkaya beş yıl içinde mahsubedilemiyen zarar bakiyesi mütaakıp yıllara naklolunamaz.

             Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar addolunmaz.

             Madde 89 bent (1) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, sakatlık, hastalık, analık, doğum, tahsil gibi şahıs sigortalarının primleri (Her sigortalı için yılda 200 lirayı aşmamak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olmak, beyannameye alınmış ücretler varsa bunların safi miktarlarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunmak şartlariyle; eşlerin ve çocukların kendi gelirleri için ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait sigorta primleri aile reisi gelirinden indirilmez.)

             Dar mükellefiyete tabi olanlar sigorta primi indirimi yapamazlar.

             Madde 94 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, dernekler, tesis ve vakıflar, dernek tesis ve vakıfların iktisadi işletmeleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tesbit eden çiftçiler:

             1. Hizmet erbabına ödenen ücretlerden (İstisnadan faydalanan ücretler hariç);

555

 

             2. 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (İstisnadan faydalananlar hariç);



             3. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısiyle bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (18 inci ve 69 uncu maddelerde yazılı olanlara ve noterlereserbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);

             4. 42 nci madde şümulüne giren işler dolayısiyle bu işleri yapanlara (Kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden;

             5. Dar mükellefiyete tabi olanlara, telif ve patent haklarının satışı veya kiralanması dolayısiyle yapılan ödemelerden;

             İstihkak sahiplerinin Gelir Vergisine mahsuben (Avans olarak ödenenler dahil) tevkifat yapmaya mecburdurlar.

             Tüccar, serbest meslek erbabı ve çifçilerin yukardaki hükümlere göre yapacakları tevkifat, ticari, meslek ve zirai işleri ile ilgili ödemelerine münhasırdır.

             Tevkifi gereken verginin tediye yapan tarafından deruhde edilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile tediyeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

             Madde 96 – (27/3/1969 tarih ve 1137 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bu maddenin 1 ve 2 numaralı fıkralarında gösterilen menkul sermaye iratları ile dağıtılmıyan kurum kazançları Gelir Vergisi tevkifatına tabidir.

             1. Menkul sermaye iratlarında:

             Aşağıdaki bendlerde gösterilen menkul sermaye iratları gerçek kişilere nakden veya hesaben ödendiği anda, ödemeyi yapanlar tarafından vergi tevkifatına tabi tutulur:

             a) Tahvilat faizleri ile mevduat faizlerinin istisna haddini aşan kısımları;

             b) Adi komandit şirketlerde komanditerlerin kar payları;

             c) Sermaye şirketleri ile kazanç dağıtan kooperatif şirketlerde kar payları.

             Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmıyan ve kurumlar dışında kalan tüzel kişilerin mevduat faizleri hariç olmak üzere yukarda gösterilen menkul sermaye iratları da bu fıkraya göre vergi tevkifatına tabidir.

             Bu fıkrada geçen hesaben ödeme tabiri, bu iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren kayıt ve muameleleri ifade eder.

             2. Dağıtılmıyan kurum kazançlarında:

             Sermaye şirketleri ile kazanç dağıtan kooperatif şirketlerin Kurumlar Vergisine matrah olan kurum kazancından ödenmiş veya ödenmesi gereken Kurumlar Vergisi çıkarıldıktan ve aşağıdaki indirim ve ilaveler yapıldıktan sonra kalan miktar dağıtılmıyan kurum kazancıdır.

             Dağıtılmıyan kurum kazancı, bu şirketlerce Kurumlar Vergisi beyannamesinin verileceği süre içinde vergi tevkifatına tabi tutulur.

             A) İndirimler:

             a) Ticaret Kanunu ve özel kanunlardaki mecburiyete dayanılarak o yıl kazancından ayrılmış olan her çeşit ihtiyat akçeleri ve provizyonlar;

             b) Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanunu Medenisine göre kurulan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.( Kurum kazancından bu neviden bir indirim yapılmışsa bu miktar hariç);

             c) Ödenmiş olan vergi ve para cezaları ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler;

556

 

             d) Şirketlerin mali bilançolarına göre tahassül edip Kurumlar veya Gelir Vergisi Kanunlarının alakalı hükümleri muvacehesinde fiilen mahsubu yapılamamış geçmiş yıllar zararları;



             e) Şirketlerin 1 numaralı fıkraya göre vergi tevkifatına tabi tutarak nakden veya hesaben ödedikleri kar payları ile Kurumlar vergisi Kanununun 24 üncü madsine göre Kurumlar Vergisi tevkifatına tabi tutulmuş kar payları;

             f) Şirketlerin tam mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına nakden veya hesaben ödedikleri kar payları.

             B) İlaveler:

             a) Gelir ve Kurumlar vergilerinden istisna edilmiş bulunan menkul sermaye iratları;

             b) Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan iştirak kazançları;

             2 numaralı fıkraya göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş bulunan dağıtılmıyan kazançların sonradan tam mükellefiyete tabi ortaklara nakden veya hesben ödenmesi halinde, bunların gerçek kişilere ait olan kısmından ayrıca vergi tevkifatı yapılmaz; tüzel kişilere ait kar paylarından aynı fıkraya istinaden evvelce tevkif edilmiş olan vergiler, mahsup hükümleri dairesinde tevkifatı yapan kurumaret ve iade olunur.

             2 numaralı fıkraya göre dağıtılmayan kazançlar üzerinden tevkif edilmiş bulunan vergiler, istihkak sahibi tüzel kişiler veya bunların ortakları tarafından mahsup olunamaz.

             1 numaralı fıkra hükmüne göre kesilmiş olan vergiler, istihkak sahibi gerçek kişilerin bu iratların kendilerine intikal ettiği döneme ilişkin yıllık beyannameler üzerinden ödenmesi gereken Gelir Vergisinden mahsup edilir; bu mahsup sonucunda kalan kısım, umumi hükümler dairesinde hak sahiplerine iade olunur.

             Dar mükellefiyette, gerçek kişilerle TÜrkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmıyan ve kurumlar dışında kalan tüzel kişilerin kar paylarından, bu maddenin 1 numaralı fıkrasının (c) bendine dayanılarak tevkif olunacak vergiden bunların sermaye paylarına tekabül eden dağıtılmıyan kazanç kısmı üzerinden tevkifedilmiş bulunan vergi, tevkifatı yapan kurum tarafından mahsup olunur.

             Madde 99 bent (d) alt bent (1) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. İstihkak sahibinin adı ve soyadı ile iş adresi;

             Madde 101 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmıyanlar:

             1. Gayrimenkullerin satışından trampa veya istimlak edilmesinden elde ettikleri kazançlarını, gayrimenkulün bulunduğu;

             2. Gayrimenkul sermaye mahiyetinde olan hakların satışından trampa edilmesinden, devir ve temlikinden elde ettikleri kazançlarını, satışın, devir ve temlikin Türkiye'de yapıldığı;

             3. Bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından, ortaklıklardaki ortaklık haklarının veya hisselerinin devir ve temlikinden elde ettikleri kazançlarla ticari bir faaliyetin durdurulması karşılığında veya gayrimenkulün tahliyesi veya kiracılık hakkının devri için aldıkları paralar, menfaatleri ve peştemallıkları, işletmenin bulunduğu;

             4. Arızi olarak ticari işlerin icrasından elde ettikleri kazançlarını, ticari işin yapıldığı;

557


 

             5. Serbest meslek faaliyetinden doğan ve vergisi tevkif suretiyle alınmamış kazançlarını serbest meslek işinin yapıldığı;

             6. Vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını, ödemeninyapıldığı; Yerin vergi dairesine bir münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

             1, 2, 3, 4 ve 6 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve iratlara ait beyannamelerin, bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu; 5 numaralı bente yazılı kazanca ait beyannamenin ise, serbest meslek işinin sona erdiği, tarihten itibaren 15 gün içinde, ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir.

             (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunla eklenen hükümdür.) Geliri, telif ve patent haklarının satışından ibaret olan ve tamamı üzerinden tevkif suretiyle Gelir Vergisi ödemiş bulunan dar mükellefiyete tabi kimselerin bu gelirleri için münferit beyanname vermeleri ihtiyaridir.

             Madde 102 fıkra bir bent (1) – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             1. Mükellefin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi;

             Madde 103 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir Vergisi aşağıdaki nispetlerde alınır:

                                                                                                              Vergi

                                                    Gelir dilimleri                                nispeti %

               -------------------------------------------------------      --------------

                          İlk                      2 500  lira için                           10

                                  Sonra gelen         2 500    "    "                              15

                                       "       "            5 000    "    "                              20

                                       "       "          15 000    "    "                              25

                                       "       "          30 000    "    "                              35

                                       "       "          60 000    "    "                              45

                                       "       "        150 000    "    "                              55

                                       "       "        225 000    "    "                              60

                                       "       "        225 000    "    "                              65

                                       "       "        285 000    "    "                              68

             1 000 000 lira ve daha fazla matrahlara % 60 nisbeti uygulanır.

             Madde 104 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir vergisinin hesaplanmasında bağlı cetvellerde yazılı gelir kademeleri ile bunların hizasında yazılı ortalama meblağlar esas tutulur.

             (28/12/1967 tarih ve 980 sayılı Kanunun hükmüdür.) Vergi, bu meblağlardan 31 inci maddede yazılı indirim hadleri için hesaplanan vergiler indirildikten sonra bulunur.

             A) Gelirlerini yıllık ve münferit beyanname ile bildirmeye mecbur olan mükelleflerin vergileri (1) numaralı cetvele;

             B) Ücretlerden ve ücret sayılan ödemelerden alınacak vergiler:

             1. Aylıklar için (2) numaralı cetvele;

             2. Haftalıklar için (3) numaralı cetvele;

             3. Gündelikler için (4) numaralı cetvele;

             Göre hesaplanır.

             Muhtelif ücret ödemelerinde; vergi cetvelleri her ödeme ayrı ayrı gözönünde tutularak uygulanır.

558


 

             Yıllık olarak ödenen ücretlerin vergileri (1) numaralı cetvele göre hesaplanır.

             Yıllık verginin hesaplanmasında 50 kuruşa kadar olan matrah ve vergi kesirleri atılır, 50 kuruş ve daha fazla olan kesirler liraya çıkarılır.

             Aylık vergilerin hesaplanmasında, 50 kuruşa kadar olan matrah kesirleri ile 5 kuruştan aşağı olan vergi kesirleri nazara alınmaz, 50 kuruş ve daha fazla olan matrah kesirleri liraya çıkarılır.

             Haftalık ve gündelik vergilerin hesaplanmasında, 50 santimden aşağı olan matrah ve vergi kesirleri atılır. 50 santim ve daha fazla olan kesirler kuruşa çıkarılır.

             Gündelik, haftalık, aylık ve yıllık ücret; ücretin günlük, haftalık, aylık veya yıllık bir devre için hesaplanarak ödenmesini ifade eder.

             Saat veya parça başına veya sair esaslara göre hesaplanmakla beraber bir günlük devre için yapılan ücret ödemeleri gündelik, haftalık devre için yapılan ücret ödemeleri haftalık, aylık devreler için yapılan ücret ödemeleri aylıksayılır.

             Aydan veya haftadan küçük devreler için yapılan ücret ödemeleri gündelik ücret sayılır ve bu suretle yapılan ödemeler, ödemelerin taallük ettiği gün sayısına bölünerek gündelik ödeme bulunur.

             Yukarıda belirtilen şekiller dışında ve devreler tayin edilmeksizin yapılan bilümum ücret ödemeleri yıllık ödemede sayılır.

             (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunla eklenen hükmüdür.) Bu madde hükmünün uygulanmasında, muhtelif ücret ödemesi, ayrı ayrı işverenler tarafından yapılanödemelerle aynı işveren tarafından başka başka hizmetler karşılığında yapılan ödemeleri ifade eder.

             (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunla eklenen hükümdür.) Aynı işveren tarafından, her ne nam olursa olsun, başka başka hizmetlerin karşılığını teşkil etmeksizin yapılan ödemeler, muhtelif ücret ödemesi sayılmaz.

             (20/6/1973 tarih ve 1743 sayılı Kanunla eklenen hükümlerdir.)

             Kanunlarına ve bunlara dayanılarak çıkarılan tüzük, kararname ve yönetmeliklere uygun bulunmak kaydıyle, fazla çalışma karşılığı yapılan ödemeler muhtelif ücret ödemesi sayılır.

             Muhtelif ücret ödemelerinde uygulanacak Gelir Vergisi nispeti % 25 ten aşağı olamaz. İstihkak sahipleri, bu ödemelerin asıl ücretleriyle birleştirilerek vergilendirilmesini isteyebilir.

             Madde 105 – (27/3/1969 tarih ve 1137 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir Vergisi tevkifatının nispetleri:

             A) 94 üncü maddenin 4 numaralı bendinde yazılı ödemelerde % 2;

             B) 96 ncı maddenin 2 numaralı fıkrasında yazılı dağıtılmıyan kazançlarda % 20;

             C) İstihkak sahibinin tam mükellefiyete tabi olması halinde;

             a) 94 üncü maddenin 3 numaralı bendinde yazılı berbest meslek işleri dolayısiyle yapılan ödemelerde % 15;

             b) 96 ncı maddeye giren menkul sermaye iratlarında % 20;

             D) İstihkak sahibinin dar mükellefiyete tabi olması halinde:

             a) 96 ncı maddenin 1 numaralı fıkrasına giren menkul sermaye iratlarında % 35;

             b) 94 üncü maddenin 3 numaralı bendinde yazılı serbest meslek işleri dolayısiyle yapılan ödemelerde % 20;

             c) 94 üncü maddenin 5 numaralı bendinde yazılı ödemelerde % 20 dir.

559


 

             Madde 108 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir Vergisinde vergilendirme dönemi geçmiş takvim yılıdır. Şu kadar ki:

             1. Mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması halinde, vergilendirme dönemi, takvim yılı başından mükellefiyetin kalkması tarihine kadar geçen süreye inhisar eder;

             2. Götürü usulde tesbit olunan ücretlerde vergilendirme dönemi, hizmetin ifa olunduğu bütçe yılıdır. Götürü ücretlerini yıllık beyannameye ithal mecburiyetinde olanlar mezkür ücretlerini, bütçe yılının bittiği takvim yılının gelirimeyanında bildirirler.

             3. Tevkif yoliyle ödenen vergilerde, istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkifatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılır ve kesilen veya kesilmesi icabeden vergiler yıllık vergininyerine geçer;

             4. Münferit beyanname ile bildirilmesi gereken kazançların vergilendirilmesinde, vergilendirme dönemi yerine kazancın iktisap tarihi esas tutulur.

             Madde 109 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Gelir Vergisi;

             1. Beyanname verilmesi icabeden hallerde, beyannamenin verildiği günde;beyanname posta ile gönderilmişse, vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takibeden yedi gün içinde;

             2. Götürü usulde tesbit edilen ücretlerde, hizmetin ifa olunduğu bütçe yılının ikinci ayında, bütçe yılı içinde işe başlanması halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde;

             3. Götürü usulde tesbit edilen ticaret ve serbest meslek kazançlarında, ticari ve mesleki faaliyetin icra olunduğu takvim yılından sonra gelen bütçe yılının ikinci ayında,

             Tarh edilir.

             2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve ücret sahiplerinden bu bentlerdebelirtilen tarh zamanlarının hitamından evvel memleketi terk edenlerin vergileri memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde tarh olunur.

             2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve ücret sahipleri, tarh zamanlarında, vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz ederek, vergilerini tarh ettirmeye mecburdurlar.

             Madde 111 – (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Kısmen veya tamamen perakende satış yapan ticaret erbabı ile imalatçıların;otel, pansiyon, bar, gazino, lokanta, kahvehane, kır bahçesi, plaj ve emsali eğlence ve istirahat yeri işletenlerin ve her nevi taşıma işleriyle iştigaledenlerin gösterdikleri gayrisafi kazançlar; Vergi Usul Kanununa göre tesbit edilen ortalama kar hadlerinin, ticaret erbabı ile imalatçılarda perakende satılan emtianın maliyet bedeline, bunlar dışında kalanlar da işletme giderlerine uygulanması sonucunda bulunacak miktarlara göre düşük bulunduğu ve düşüklük sebepleri izah olunmadığı takdirde, beyan edilen gayrisafi kazançlar yerine, bulunan bu miktarlar vergi matrahına esas tutulur.

             Mükellefler düşüklük sebeplerini beyannameleri ile birlikte yazılı olarak izah edebilirler. Beyannameleri ile birlikte yazılı izahatta bulunmıyanlar, beyannamelerini verdikleri tarihten itibaren altı ay zarfında ve 15 günden az olmamak üzere tayin edilecek süre içinde, izaha davet olunurlar. Süresi içinde cevap verilmediği takdirde, düşüklük sebepleri izah edilmemiş sayılır.

560

 

             Mükelleflerin verecekleri izahat ve vesikalar; müstakil vergi dairesi olan yerlerde ilgili vergi dairesi müdürü, olmıyan yerlerde mahallin en büyük malmemuru, bunların mazeretleri halinde tevkil edecekleri zatın başkanlığında vergi dairesinin ilgili vergi memurundan ve mahalli ticaret odalarınca, olmıyan yerlerde belediyelerce üç yıl için seçilmiş bir üyeden kurulu komisyon tarafından incelenir.



             Mükellef izahatı kısmen veya tamamen kabul edilmediği takdirde, kabul edilmiyen kısım vergi tarhına esas olur.

             Mükelleflerin beyanlarına göre vergi tarh edildikten sonra, yukardaki fıkraya dayanılarak hesaplanacak gayrisafi kazançlardan doğan ve miktarı 1000 liradan yukarı olan matrah farkları üzerinden ayrıca cezasız olarak ikmalen vergi tarh olunur.

             Bu maddede sözü edilen işletme giderlerinin nelerden ibaret olduğu Maliye Bakanlığınca tesbit ve ilan olunur.

             Yukardaki hükümlerde yer alan "Perakende satış" tan maksat; satışı yapılan madde ve malzemenin aynen veya işlendikten sonra satışını yapan kimseler dışındakilere satılmasıdır.

             Madde 112 – (19/2/1963 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Zirai kazançlarını, gerçek usullere veya 54 üncü maddenin 2 numaralı bendine göre tesbit edenlerin beyan ettikleri hasılat ve giderleri, mezkür, kazançlarını 54 üncü maddenin 1 numaralı bendine göre tesbit edenlerin beyan ettikleri hasılatları; Vergi Usul Kanunu hükümleri mucibince yapılan ekim ve sayım beyanları (Bu konuda idarece bir inceleme yapılmışsa ayrıca bu inceleme neticeleri) nazara alınarak aynı kanunda sözü edilen zirai kazanç ölçüleri esas tutulmak suretiylehesaplanacak hasılat veya giderlere nazaran açık bir surette farklı bulunduğu takdirde bu hasılat ve giderler yerine takdir komisyonlarınca tayin olunan miktarlar vergi tarhına esas alınır.

             Komisyonca kazanç takdiri yoluna gidilebilmesi için;

             1. Düşüklüğün mükellef tarafından haklı sebeplerle izah olunamaması,

             2. Düşüklük sebeplerinin inceleme ile meydana çıkarılmamış bulunması,

             şarttır.

             Bu maddeye göre takdir komisyonunca takdir edilecek hasılat veya giderlermükellefin beyanından az olamaz.

                Komisyonlar takdirlerin icrası sırasında yürürlükte bulunan zirai kazanç ölçülerine istinat etmeye mecburdurlar. Hadisenin arz ettiği hususiyete binaen,cetvellerde yazılı hadlerden gayri hadlere ve bu meyanda Devlet istatistiklerine istinat edilmesi zarureti hasıl olduğu takdirde, komisyonlar kararlarında bu durumun mucip sebeplerini belirtmeye ve tevsike mecburdurlar.

             Madde 113 fıkra bir – (26/6/1964 tarih ve 484 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Mükelleflerce yıllık beyannamede gösterilen veya vergi incelemeleri sırasında tesbit olunan gelir, mükelleflerce bildirilen veya vergi incelemeleri sırasında maddi delillere istinaden tesbit olunan 91 inci maddeye göre beyanı mecburi giderlerden düşük bulunduğu ve düşüklük miktarı 1000 lirayı aştığı takdirde,aşan miktarın tamamı, beyannamenin ilgili bulunduğu dönem içinde elde edilmiş ve vergisi ödenmemiş gelir sayılır ve bu miktar üzerinden ikmalen cezasız vergi tarh olunur.

             Madde 114 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişiler, her yıl verecekleri gelir beyannamelerinde 116 ncı maddede yazılı servet unsurlarını bildirmeye mecburdurlar.

561

 

             (19/2/1960 tarih ve 202 sayılı Kanunun hükmüdür.) Ancak; dar mükellefiyete tabi olanlarla, beyan edilecek gelirleri; ücretten, götürü usulde tesbit edilenticari ve mesleki kazançlardan, götürü gider usulüne göre tesbit olunan ziraikazançlardan, gayrimenkul sermaye iratlarından, mevduat faizlerinden ve yıllık gayrisafi tutarı 5000 lirayı aşmıyan mevduat faizleri dışında kalan menkul sermaye iradından, sair kazanç ve iratlardan veya bunların bir kaçından veya hepsinden ibaret olanlar servet beyanına tabi değildirler.



             Madde 115 – (31/12/1960 tarih ve 193 sayılı Kanunun hükmüdür.)

             Bu bölüm hükümlerine göre bildirilen veya maddi delillere dayanılarak tesbit edilen servetin mecmu değeri, bir evvelki yıl beyannamesinde gösterilen veya maddi delillere dayanılarak tesbit edilen servetin değerinden fazla olduğu ve bu fazlalık, iki beyanname arasındaki süre içinde beyan olunan (İkmalen veya re'sen matrah tesbitleri yapılmışsa bu tesbitler ayrıca nazara alınır) gelir toplamını aştığı takdirde, aşan miktar, gelir beyannamesinin taallük ettiği devre içinde elde edilmiş ve Gelir Vergisi Ödenmemiş gelir sayılır.

             Bu suretle tesbit olunan gelir üzerinden taallük ettiği yıl için ikmalen vergi tarh edilir.

             Bu hükme göre ikmalen tarhiyat yapılabilmesi için:

             1. Servetteki artışın, Gelir Vergisine tabi gelir unsurlarının dışındaki kaynaklardan tevellüt ettiğinin mükelleflerce izah ve ispat edilememiş olması,

             2. Servet beyanlarının Maliye Müfettişleri veya Hesap Uzmanlarınca incelenmiş bulunması,

             Şarttır.

             Bu madde gereğince yapılacak tarhiyat dolayısiyle mükellefler adına kaçakçılık cezası kesilmez.

            


Yüklə 1,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin