Kasas Suresi (28/88)



Yüklə 1,39 Mb.
səhifə34/43
tarix09.01.2022
ölçüsü1,39 Mb.
#93546
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   43
M. Pickthall (English)

And it will be said: Cry unto your (so called) partners (of Allah). And they will cry unto them, and they will give no answer unto them, and they will see the Doom. Ah, if they had but been guided!

Kasas Suresi
65


وَيَوْمَ

ve gün


يُنَاد۪يهِمْ

onlara seslenerek



فَيَقُولُ

dediği


مَاذَٓا اَجَبْتُمُ

ne cevap verdiniz?



الْمُرْسَل۪ينَ

elçilere




Türkçe Transcript (*)

Veyevme yunâdîhim feyekûlu mâżâ ecebtumu-lmurselîn(e)

Ali Bulaç Meali

O gün (Allah) onlara seslenerek: 'Gönderilen (elçilere) ne cevab verdiniz?' der.

Edip Yüksel Meali

O gün onlara seslenerek, "Elçilere nasıl bir cevap verdiniz?" der.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O gün Allah onları çağırıp "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" diyecektir.

Süleyman Ateş Meali

(Allah) Onlara seslenerek: "Elçilere ne cevap verdiniz?" dediği gün,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah o gün onlara seslenir de şöyle der: "Hak elçilerine ne cevap verdiniz?"

Yusuf Ali (English)

That Day (Allah) will(3395) call to them, and say: "What was the answer ye gave to the messengers?" *

M. Pickthall (English)

And on the Day when He will call unto them and say: What answer gave ye to the messengers?

Kasas Suresi
66


فَعَمِيَتْ

kör olmuştur



عَلَيْهِمُ

onlara


الْاَنْـبَٓاءُ

haberler


يَوْمَئِذٍ

o gün


فَهُمْ

onlar


لَا يَتَسَٓاءَلُونَ

birbirlerine de soramazlar























Türkçe Transcript (*)

Fe’amiyet ‘aleyhimu-l-enbâu yevme-iżin fehum lâ yetesâelûn(e)

Ali Bulaç Meali

Artık o gün, haberler onlar için körelmiştir; birbirlerine de soramazlar.

Edip Yüksel Meali

O günde gerçekleşen olaylar karşısında şaşkına dönmüşlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte o gün onlara bütün haberler kapkaranlık olmuştur; onlar birbirlerine de soramayacaklardır.

Süleyman Ateş Meali

O gün haberler, onlara kör olmuştur (yani sözler sanki kör olmuştur, hiçbir söz gelip onların ağızlarını bulamaz, yanıt verecek bir tek kelime bulamazlar) onlar, birbirlerine de soramazlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Artık o gün onlara karşı tüm haberler kör olmuştur. Birbirlerine de bir şey soramazlar.

Yusuf Ali (English)

Then the (whole) story that Day will seem obscure to them(3396) (like light to the blind) and they will not be able (even) to question each other. *

M. Pickthall (English)

On that day (all) tidings will be dimmed for them, nor will they ask one of another,

Kasas Suresi
67


فَاَمَّا

ama


مَنْ

kim


تَابَ

tevbe ederse



وَاٰمَنَ

ve inanırsa



وَعَمِلَ

ve yaparsa



صَالِحاً

iyi iş


فَعَسٰٓى

umulur


اَنْ يَكُونَ

olması


مِنَ الْمُفْلِح۪ينَ

kurtuluşa erenlerden














Türkçe Transcript (*)

Feemmâ men tâbe veâmene ve’amile sâlihan fe’asâ en yekûne mine-lmuflihîn(e)

Ali Bulaç Meali

Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.

Edip Yüksel Meali

Kim tevbe eder, inanır ve erdemli davranırsa işte o zaman başarılı olabilir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Fakat tevbe ederek, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, o, kurtuluşa erenler arasında olmayı umabilir.

Süleyman Ateş Meali

Ama kim tevbe eder, inanır ve iyi iş yaparsa, o kurtuluşa erenlerden olabilir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ama tövbe eden, inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır.

Yusuf Ali (English)

But any that (in this life) had repented, believed, and worked righteousness, will have hopes to be among those who achieve salvation.

M. Pickthall (English)

But as for him who shall repent and believe and do right, he haply may be one of the successful.

Kasas Suresi
68


وَرَبُّكَ

ve Rabbin



يَخْلُقُ

yaratır


مَا يَشَٓاءُ

dilediğini



وَيَخْتَارُۜ

ve seçer


مَا كَانَ

değildir


لَهُمُ

onların


الْخِيَرَةُۜ

seçim


سُبْحَانَ

münezzehtir



اللّٰهِ

Allah


وَتَعَالٰى

ve yücedir



عَمَّا يُشْرِكُونَ

ortak koştuklarından








Türkçe Transcript (*)

Verabbuke yaḣluku mâ yeşâu veyaḣtâr(u)(k) mâ kâne lehumu-lḣiyera(tu)(c) subhâna(A)llâhi vete’âlâ ‘ammâ yuşrikûn(e)

Ali Bulaç Meali

Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir, yücedir.

Edip Yüksel Meali

Rabbin dilediğini yaratır, dilediğini seçer. Seçim onlara ait değildir. ALLAH onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir.

Süleyman Ateş Meali

Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Seçim, onlara ait değildir. Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Seçim onların değil/onların seçme hakkı yok. Allah, onların ortak koştuklarından yücedir, arınmıştır.

Yusuf Ali (English)

Thy Lord does create and choose as He pleases:(3397) no choice have they (in the matter): Glory to Allah. and far is He above the partners they ascribe (to Him)! *

M. Pickthall (English)

Thy Lord bringeth to pass what He willeth and chooseth. They have never any choice. Glorified be Allah and exalted above all that they associate (with Him)!

Kasas Suresi
69


وَرَبُّكَ

ve Rabbin



يَعْلَمُ

bilir


مَا تُكِنُّ

neyi gizlediğini



صُدُورُهُمْ

göğüslerinin



وَمَا يُعْلِنُونَ

ve neyi açığa vurduğunu





Türkçe Transcript (*)

Verabbuke ya’lemu mâ tukinnu sudûruhum vemâ yu’linûn(e)

Ali Bulaç Meali

Rabbin onların göğüslerinin sakladıklarını ve açığa vurduklarını bilir.

Edip Yüksel Meali

Çünkü Rabbin, onların açığa vurduklarını bildiği gibi göğüslerinin gizlediklerini de bilir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rabbin, onların, sinelerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

Süleyman Ateş Meali

Rabbin, onların göğüslerinin neyi gizleyip neyi açığa vurduğunu bilir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve Rabbin onların göğüslerinin neyi sakladığını, neyi açığa vurduğunu da bilir.

Yusuf Ali (English)

And thy Lord knows all that their hearts conceal and all that they reveal.(3398) *

M. Pickthall (English)

And thy Lord knoweth what thee breasts conceal, and what they publish.

Kasas Suresi
70


وَهُوَ

ve O


اللّٰهُ

Allah\tır



لَٓا

olmayan


اِلٰهَ

tanrı


اِلَّا

başka


هُوَۜ

O\ndan


لَهُ

O\na mahsustur



الْحَمْدُ

hamd


فِي الْاُو۫لٰى

ilkte de


وَالْاٰخِرَةِۘ

ve sonda da



وَلَهُ

ve O\nundur



الْحُكْمُ

Hüküm


وَاِلَيْهِ

ve O\na


تُرْجَعُونَ

döndürüleceksiniz

















Türkçe Transcript (*)

Vehuva(A)llâhu lâ ilâhe illâ hu(ve)(s) lehu-lhamdu fî-l-ûlâ vel-âḣira(ti)(s) velehu-lhukmu ve-ileyhi turce’ûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, Allah'tır, kendisinden başka ilah yoktur. İlkte de, sonda da hamd O'nundur. Hüküm O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz.

Edip Yüksel Meali

O ALLAH'tır; O'ndan başka tanrı yoktur. Başta da Sonda da övgüler O'nadır. Tüm yargı da O'na aittir ve O'na döndürüleceksiniz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte O, Allah'tır. O'ndan başka tanrı yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur. Ve ancak O'na döndürüleceksiniz.


Yüklə 1,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin