Kasas Suresi (28/88)



Yüklə 1,39 Mb.
səhifə31/43
tarix09.01.2022
ölçüsü1,39 Mb.
#93546
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   43
Kasas Suresi
58


وَكَمْ

nice


اَهْلَكْنَا

biz helak ettik



مِنْ قَرْيَةٍ

kenti


بَطِرَتْ

şımarmış


مَع۪يشَتَهَاۚ

refah içinde



فَتِلْكَ

İşte şunlar



مَسَاكِنُهُمْ

onların meskenleri



لَمْ تُسْكَنْ

oralarda oturulmadı



مِنْ بَعْدِهِمْ

onlardan sonra



اِلَّا

ancak


قَل۪يلاًۜ

pek az


وَكُنَّا

biz olduk



نَحْنُ

biz


الْوَارِث۪ينَ

varis
















Türkçe Transcript (*)

Vekem Ehleknâ min karyetin batirat me’îşetehâ(s) fetilke mesâkinuhum lem tusken min ba’dihim illâ kalîlâ(en)(s) vekunnâ nahnu-lvâriśîn(e)

Ali Bulaç Meali

Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar biziz.

Edip Yüksel Meali

Kendilerine verilen nimetlere nankörlük eden nice toplumları yok etmişizdir. İşte şunlar, kendilerinden sonra pek az kimse tarafından ikametgah edinilmiş evleridir. Oralara biz varis olduk.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur.

Süleyman Ateş Meali

Biz refah içinde şımarmış nice kenti helak ettik. İşte şunlar, onların meskenleri, onlardan sonra oralarda pek az oturuldu. Onlara hep biz varis olduk (hepsi bize kaldı).

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yaşayışı şımarıklık ve gösterişe yol açmış nice kenti helâk ettik biz. İşte yerleri yurtları! Onlardan sonra oralarda çok az oturuldu. Biziz Vâris olanlar/mirasçılar, biz!

Yusuf Ali (English)

And how many populations We destroyed, which exulted in their life (of ease and plenty)! now those habitations of theirs, after them, are deserted,- All but a (miserable) few! and We are their heirs!(3390) *

M. Pickthall (English)

And how many a community have We destroyed that was thankless for its means of livelihood! And yonder are their dwellings, which have not been inhabited after them save a little. And We, even We, were the inheritors.

Kasas Suresi
59


وَمَا كَانَ

değildir


رَبُّكَ

Rabbin


مُهْلِكَ

helak edici



الْقُرٰى

ülkeleri


حَتّٰى

kadar


يَبْعَثَ

gönderinceye



ف۪ٓي اُمِّهَا

Anakent(olan Mekke)de



رَسُولاً

bir elçi


يَتْلُوا

okuyan


عَلَيْهِمْ

onlara


اٰيَاتِنَاۚ

ayetlerimizi



وَمَا كُنَّا

ve biz değiliz



مُهْلِكِي

helak edici



الْقُرٰٓى

ülkeleri


اِلَّا

olmadan


وَاَهْلُهَا

halkı


ظَالِمُونَ

zalim







Türkçe Transcript (*)

Vemâ kâne rabbuke muhlike-lkurâ hattâ yeb’aśe fî ummihâ rasûlen yetlû ‘aleyhim âyâtinâ(c) vemâ kunnâ muhlikî-lkurâ illâ veehluhâ zâlimûn(e)

Ali Bulaç Meali

Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz, halkı zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.

Edip Yüksel Meali

Rabbin, toplumların merkezine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe onları yok etmez. Biz, halkı zalim olmayan toplumları asla yok etmeyiz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.

Süleyman Ateş Meali

Rabbin, Anakent(olan Mekke)de onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helak edici değildir. Ve biz, halkı zalim olmadan ülkeleri helak ediciler değiliz. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helâk etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helâk etmeyiz.

Yusuf Ali (English)

Nor was thy Lord the one to destroy a population until He had sent to its centre a messenger, rehearsing to them Our Signs; nor are We going to destroy a population except when its members practise iniquity.

M. Pickthall (English)

And never did thy Lord destroy the townships, till He had raised up in their mother(town) a messenger reciting unto them Our revelations. And never did We destroy the townships unless the folk thereof were evil doers.

Kasas Suresi
60


وَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ

size verilen



مِنْ شَيْءٍ

her şey


فَمَتَاعُ

geçimi


الْحَيٰوةِ

hayatının



الدُّنْيَا

dünya


وَز۪ينَتُهَاۚ

ve süsüdür



وَمَا

olan ise


عِنْدَ

yanında


اللّٰهِ

Allah\ın


خَيْرٌ

daha hayırlıdır



وَاَبْقٰىۜ

ve daha kalıcıdır



اَفَلَا تَعْقِلُونَ۟

aklınızı kullanmıyor musunuz?





Türkçe Transcript (*)

Vemâ ûtîtum min şey-in femetâ’u-lhayâti-ddunyâ vezînetuhâ(c) vemâ ‘inda(A)llâhi ḣayrun veebkâ(c) efelâ ta’kilûn(e)

Ali Bulaç Meali

Size verilen her şey, yalnızca dünya hayatının metaı ve süsüdür. Allah katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. Yine de akıllanmayacak mısınız?

Edip Yüksel Meali

Size verilen her şey, bu dünya hayatının malı ve süsüdür. ALLAH'ın yanında olanlar ise daha iyi ve süreklidir. Anlamaz mısınız?

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve debdebesidir. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?

Süleyman Ateş Meali

Size verilen her şey, dünya hayatının geçimi ve süsüdür. Allah'ın yanında olan ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nasiplendirildiğiniz şeyler şu iğreti hayatın yararından ve süsünden ibarettir. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha süreklidir. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz?

Yusuf Ali (English)

The (material) things which ye are given are but the conveniences of this life and the glitter thereof;(3391) but that which is with Allah is better and more enduring: will ye not then be wise? *

M. Pickthall (English)

And whatsoever ye have been given is a comfort of the life of the world and an ornament thereof; and that which Allah hath is better and more lasting. Have ye then no sense?

Kasas Suresi
61


اَفَمَنْ

kimse midir?



وَعَدْنَاهُ

kendisine vadettiğimiz



وَعْداً

bir söz


حَسَناً

güzel


فَهُوَ

ve o


لَاق۪يهِ

muhakkak ona kavuşacak olan



كَمَنْ

kimse gibi



مَتَّعْنَاهُ

kendisine yaşattığımız



مَتَاعَ

geçici zevkini



الْحَيٰوةِ

hayatının



الدُّنْيَا

dünya


ثُمَّ

sonra


هُوَ

o


يَوْمَ

günü


الْقِيٰمَةِ

kıyamet


مِنَ الْمُحْضَر۪ينَ

getirileceklerden olan











Türkçe Transcript (*)

Efemen ve’adnâhu va’den hasenen fehuve lâkîhi kemen metta’nâhu metâ’a-lhayâti-ddunyâ śümme huve yevme-lkiyâmeti mine-lmuhdarîn(e)

Ali Bulaç Meali

Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir?

Edip Yüksel Meali

Kavuşacağı güzel bir ödülü kendisine söz verdiğimiz bir kimse, kendisini dünya hayatının malıyla nimetlendirdiğimiz ve sonra diriliş günü hesaba çekilen kimse gibi midir?

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?

Süleyman Ateş Meali

İmdi kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve muhakkak o(söz verile)ne kavuşacak olan kimse; sırf kendisine dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet günü (yakalanıp) getirileceklerden olan insan gibi midir?


Yüklə 1,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin