(Some) will say: They were three, their dog the fourth, and (some) say: Five, their dog the sixth, guessing at random; and (some) say: Seven, and their dog the eighth. Say (O Muhammad): My Lord is best aware of their number. None knoweth them save a few. So contend not concerning them except with an outward contending, and ask not any of them to pronounce concerning them.
Hiçbir şey için, "Ben bunu yarın kesinlikle yapacağım." deme.
Yusuf Ali (English)
Nor say of anything, "I shall be sure to do so and so tomorrow"-
M. Pickthall (English)
And say not of anything: Lo! I shall do that tomorrow,
Kehf Suresi 24
إِلَّا
ancak
أَنْ يَشَاءَ اللَّهُۚ
Allah dilerse (de)
وَاذْكُرْ
an (hatırla)
رَبَّكَ
Rabbini
إِذَا
zaman
نَسِيتَ
unuttuğun
وَقُلْ
ve de ki
عَسَىٰ
umarım
أَنْ يَهْدِيَنِ
beni ulaştırmasını
رَبِّي
Rabbimin
لِأَقْرَبَ
daha yakın
مِنْ هَٰذَا
bundan
رَشَدًا
bir doğruya
Türkçe Transcript (*)
İllâ en yeşâa(A)llâh(u)(c) veżkur rabbeke iżâ nesîte vekul ‘asâ en yehdiyeni rabbî li-akrabe min hâżâ raşedâ(n)
Ali Bulaç Meali
Ancak: 'Allah dilerse' (inşallah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: 'Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir.'
Edip Yüksel Meali
Ancak, "ALLAH dilerse (yapacağım)," diyerek Rabbini an. Unutursan, o zaman da, "Belki Rabbim bir dahaki sefere beni daha iyiye ulaştırır," de.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir." de.
Süleyman Ateş Meali
Ancak "Allah dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."
Yusuf Ali (English)
Without adding, "So please Allah."(2363) and call thy Lord to mind when thou forgettest, and say, "I hope that my Lord will guide me ever closer (even) than this to the right road."(2364) *
M. Pickthall (English)
Except if Allah will. And remember thy Lord when thou forgettest, and say: It may be that my Lord guideth me unto a nearer way of truth than this.
Kuli(A)llâhu a’lemu bimâ lebiśû(s) lehu ġaybu-ssemâvâti vel-ard(i)(s) ebsir bihi ve esmi’(c) mâ lehum min dûnihi min veliyyin velâ yuşriku fî hukmihi ehadâ(n)
Ali Bulaç Meali
De ki: 'Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.'
Edip Yüksel Meali
"Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir," de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O'nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir." Göklerin ve yerin gaybı O'na aittir. O ne güzel görendir! O ne mükemmel işitendir! Onların, O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.
Süleyman Ateş Meali
De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O ne güzel görendir, ne güzel işitendir! Onların, O'ndan başka bir yardımcısı yoktur. Ve O, kendi hükmüne kimseyi ortak etmez.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. O'nun elindedir göklerin ve yerin gaybı. Ne güzel görendir O, ne güzel işitendir. Onların, O'ndan başka bir dostları da yoktur. Ve O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez."
Yusuf Ali (English)
Say: "(Allah) knows best how long they stayed: with Him is (the knowledge of) the secrets of the heavens and the earth: how clearly He sees, how finely He hears (everything)! They have no protector(2366) other than Him; nor does He share His Command with any person whatsoever.(2367) *
M. Pickthall (English)
Say: Allah is best aware how long they tarried. His is the Invisible of the heavens and the earth. How clear of sight is He and keen of hearing! They have no protecting friend beside Him, and He maketh none to share in His government.
Kehf Suresi 27
وَاتْلُ
oku
مَا أُوحِيَ
vahyedileni
إِلَيْكَ
sana
مِنْ كِتَابِ
Kitabı'ndan
رَبِّكَۖ
Rabbinin
لَا مُبَدِّلَ
değiştirecek yoktur
لِكَلِمَاتِهِ
O'nun sözlerini
وَلَنْ تَجِدَ
bulamazsın
مِنْ دُونِهِ
O'ndan başka
مُلْتَحَدًا
sığınılacak bir kimse
Türkçe Transcript (*)
Vetlu mâ ûhiye ileyke min kitâbi rabbik(e)(s) lâ mubeddile likelimâtihi velen tecide min dûnihi multehadâ(n)
Ali Bulaç Meali
Sana Rabbinin Kitabından vahyedileni oku. O'nun sözlerini değiştirici yoktur ve O'nun dışında kesin olarak bir sığınacak (makam) bulamazsın.
Edip Yüksel Meali
Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Rabbinin kitabından sana vahyolunanı oku! Onun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. Ve O'ndan başka bir sığınılacak da bulamazsın.