KEŞAN TİCARET VE SANAYİ ODASI
BULGARİSTAN CUMHURİYETİ
ÜLKE RAPORU
Etüd-Araştırma Servisi
Mart 2008
İÇİNDEKİLER
TABLO 1. Temel Ekonomik Göstergeler 6
KAYNAKÇA………………………………………………………………………………………48
BİRİNCİ BÖLÜM
BULGARİSTAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER
-
ÜLKE KİMLİĞİ
Resmi Adı: Bulgaristan Cumhuriyeti
Yönetim Şekli: Parlamenter Cumhuriyet
Cumhurbaşkanı: Georgi PARVANOV (22 Ocak 2002’den beri)
Başbakan: Sergei STANISHEV (16 Ağustos 2005’ten beri)
Başkent : Sofya
Bağımsızlık günü: 3 Mart 1878 (Osmanlı İmparatorluğundan ayrıldı)
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 3 Mart (1878)
Anayasa: 12 Temmuz 1991 tarihinde kabul edilmiştir
İdari Yapı : 28 bölgeye ayrılır; Blagoevgrad, Burgas, Dobrich, Gabrovo, Khaskovo, Kurdzhali, Kyustendil, Lovech, Montana, Pazardzhik, Pernik, Pleven, Plovdiv, Razgrad, Ruse, Shumen, Silistra, Sliven, Smolyan, Sofya, Sofya-Grad, Stara Zagora, Turgovishte, Varna, Veliko Turnovo, Vidin, Vratsa, Yambol.
Yüzölçümü : 110,910 km2
Nüfus : 7,322,858 milyon (2007)
Dil : Bulgarca
Din : Bulgaristan Ortodoks (%82.6), Müslüman (%12.2), Roma Katolikleri
(%1.5), Diğer Katolikler (%0.2), Musevi (%0.8), Protestan, Ermeni
Grigoriyanları ve diğer (2001)
Para Birimi : Bulgar Levi (BGL), 1$ = 1.4366 BGL (2007)
-
KISA TARİHÇE
Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Milatla birlikte ülke önce Roma İmparatorluğu, sonraysa Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer. M.S. 6. yüzyılda Slavlar ile birlikte Türk kökenli bir kavim olan On Ogurlar bu alana yerleşir.] Aristokratik tabakayı oluşturan Bulgarları bir süre sonra Slavlaşarak dillerini, 10. yüzyıldan itibaren de Ortodoksluğu kabul edip dinlerini bırakarak asimile olmuşlardır.
Bizans İmparatorluğu yıkılıncaya değin Bizans ile savaşıp hakimiyet alanlarını genişleten Bulgarlar, bir ara 1018-1186 yılları arasında yeniden Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir. 14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, İkinci Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmış, geçen yüzyılın 80'li yıllarından itibaren ise topraklarındaki Türk azınlığa uyguladığı zorla Bulgarlaştırma politikalarıyla dünyanın tepkisini çekmiş ve bunun faturasını 1989'da Bulgar ekonomisine ağır bir darbe vuran Bulgaristan'dan Türkiye'ye yarım milyona yakın insanın göçüyle ödemiştir.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, Türk azınlığa yönelik asimilasyon politikalarını da terk ederek komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 ocak 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katılmıştır.
-
SİYASİ YAPI
Soğuk Savaş boyunca Sovyetler Birliği’nin güdümündeki Varşova Paktı’nın bir üyesi olan Bulgaristan, 1989 yılından itibaren demokratik bir değişim sürecine girmiştir. Todor Jivkov’un Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde başlayan bu süreçte 1990 yılında ülkenin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk çok partili seçimleri gerçekleştirilmiştir. Sosyalist Parti’nin (eski Komünist Parti) kazandığı bu seçimlerden sonra ülke kısa süren bir istikrarsızlık dönemi yaşamış, ancak daha sonra anayasanın kabul edilmesi, 1991’de ülkenin gerçek anlamda ilk demokratik parlamento seçimlerinin, 1992’de ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasıyla ülkede demokrasi kök salmaya başlamıştır.
Geçiş sürecinin sancıları 1996-97 döneminde patlak veren bir mali krizle belirginleşmiş, ancak dönemin Başbakanı Ivan Kostov’un öncülüğünde gerçekleştirilen reformlar sayesinde kısa bir süre içerisinde istikrar kazanılmıştır. Temmuz 2001’de gerçekleştirilen seçimlerden galip çıkan eski Bulgar Kralı Simeon Borisov Sakskoburggotski, Doğu Avrupa’da komünizm sonrası Başbakanlık koltuğuna oturan ilk eski kral olmuştur. Bu dönemde Avrupa ile yakınlaşmaya, demokratik reformlara ve pazar ekonomisine ağırlık verilmiştir. 29 Mart 2004 tarihinde NATO üyesi olan Bulgaristan, Avrupa Birliği (AB) ile de 25 Nisan 2005 tarihinde üyelik anlaşmasını imzalamıştır. Bulgaristan parlamentosu, Avrupa Birliği üyelik yolunun hızla ilerlemesine ilişkin anayasa değişiklikleri dahil bir dizi kanunlar kabul etmiş ve 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle Bulgaristan AB tam üyelik hakkını kazanmıştır. 20 Mayıs 2007 de gerçekleşen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçlarına göre merkez sağ muhalif grup GERB galip gelmiştir. GERB ve ikinci olan iktidardaki Bulgar Sosyalist Partisi ile birlikte beşer sandalye, Haklar ve Özgürlükler Hareketi üçüncü olarak AP'de dört sandalye, aşırı milliyetçi muhalif Attack partisine üç sandalye verilmiştir. Seçim barajını geçen diğer parti hükümet ortağı NMS-II AP’de bir sandalye almıştır. (*) Her iki bakan Mayıs 2007’de istifa etmiştir.
25 Haziran 2005 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerden galip çıkan Bulgar Sosyalist Partisi’nin lideri Stefan Stanişev, Başbakan olarak koalisyon hükümetini kurmuştur.
Bulgaristan’da Cumhurbaşkanı, 5 yıllık dönemler için seçilir ve en fazla iki dönem görev yapabilir. Milli Güvenlik Konseyi’nin de başkanlığını yapan Cumhurbaşkanı, kanun çıkartma yetkisine sahip değildir ancak Parlamento’dan gelen kanun tasarılarını tekrar tartışılmak üzere geri gönderebilir. Buna karşılık, parlamentonun Cumhurbaşkanı vetosunu çoğunluk oyuyla geri çevirme hakkı vardır. Halen görevde olan Cumhurbaşkanı Georgi Purganov, Kasım 2001’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerden galip çıkarak Ocak 2002’de göreve başlamıştır.
Bakanlar Kurulu’na başkanlık eden Başbakan, seçimleri takiben parlamentoda çoğunluğu oluşturmuş olan grup tarafından aday gösterilir ve Cumhurbaşkanı tarafından ataması yapılır. Halen Bulgaristan’da iktidarda olan koalisyon hükümeti, Bulgar sosyalist Partisi, Simeon II Ulusal Hareketi ve Türk azınlığını temsil eden Haklar ve Özgürlükler Hareketi tarafından oluşturulmuştur.
Bulgar parlamentosu tek kademeli bir yapıya sahiptir. Narodno Sabranie adı verilen parlamento, 240 sandalyelidir ve vekiller 4 yıllık dönem için halk oyuyla seçilirler. Parlamentoya girebilmek için yüzde 4’lük bir baraj söz konusudur. Parlamento, kanunların yürürlüğe konması, bütçenin onaylanması, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesi, Başbakan’ın atanması ve azledilmesi, savaş ilanı, ülke dışına asker gönderilmesi ve uluslararası anlaşmaların onaylanması gibi yetkilerle donatılmıştır. En son parlamento seçimleri Haziran 2005’te yapılmıştır ve bir sonraki seçimler 2009 yılının yaz aylarında gerçekleştirilecektir.
İKİNCİ BÖLÜM
GENEL EKONOMİK DURUM
Eski bir Doğu Bloğu ülkesi olan Bulgaristan, AB üyeliğine hazırlanma aşamasında ekonomisini pazar ekonomisi prensipleri çerçevesinde AB standartlarına getirmeye çalışmıştır. Yaklaşık 10 yıl önce ağır bir mali kriz yaşamış olan ülke, daha sonra ekonomik reformlara ağırlık vermiş ve bu sayede makroekonomik istikrar ve yüksek büyüme oranlarına kavuşmuştur.
Krizden sonra Bulgar parası Leva’nın Alman Markı’na sabitlenmesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılan standby anlaşması istikrarı kuvvetlendirmiştir. Düşük enflasyon ve yapısal reformlarda kat edilen mesafe sayesinde yatırım ortamı da iyileşmiş ve ülkeye yabancı sermaye girmeye başlamıştır.
Bulgaristan, en kısa zamanda Avro para birimine geçmek için istemleri yerine getirmektedir. AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (EKOFİN)’in, AB üye ülkeler Maliye Bakanları’nın katılımıyla Brüksel’de gerçekleşen oturumunda, Bulgaristan’ın 2009 yılına kadar ekonomik ve mali gelişim tahminlerini gösteren belge onaylanmıştır. Katılma Ortaklığı ile uyumlu program olarak adlandırılan bu programın uygulanması, Bulgaristan’ı, Avrupa döviz Birliği’ne girmesi için gerekli kriterlere ve Avro para birimine geçmesine bir adım daha yaklaştırmaktadır.
2.1. EKONOMİK DURUM
1989 yılında COMECON sisteminin çökmesi ve Bulgar ekonomisinin büyük ölçüde bağımlı olduğu Sovyet pazarının kaybedilmesi nedeniyle Bulgar ekonomisi ciddi bir küçülme yaşamış ve halkın refah seviyesi yaklaşık yüzde 40 oranında düşmüştür. İlerleyen yıllarda Yugoslavya ile Irak’a uygulanan Birleşmiş Milletler ambargoları da bu ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkileri olan Bulgaristan için olumsuz bir etki yaratmıştır.
Enflasyon, 1994 yılında yüzde 122’ye kadar çıkmış ve iki yıl sonra da yapılan ekonomik reformların yetersizliği ve bankacılık sisteminin istikrarsızlığı nedeniyle bir mali kriz yaşanmıştır.
1997 yılında başlatılan reformlar ve para kurulu sisteminin (“currency board”) uygulanmaya başlamasıyla ekonomi hızla toparlanmaya başlamıştır. 1998 yılında enflasyon yüzde 1’e inmiş ve 1996 ile 1997 yıllarında yaşanan küçülmeden sonra GSYİH, 1998’de yüzde 4.0, 1999’da yüzde 2.3, 2000’de yüzde 5.4, 2001’de ise yüzde 4.0 büyümüştür.
Dostları ilə paylaş: |