MEHMED RASİM
364
365
MEHMED SÜREYYA BEY
MehmedRâifBey
Semavi Eyice arşivi
da kitaplardır. Râif Bey bu yayınları ile, I. Dünya Savaşı'ndan önceki yıllarda İstanbul'da araştırmalar yapan, kitaplar, makaleler yayımlayan, esas meslekleri dışında bu konularla ilgilenen yabancı veya azınlıklardan amatör "arkeolog" ve "sanat tarihçileri" kuşağına katılan bir Türk oldu.
Râif Bey'in istanbul ile ilgili en önemli yayım Mir'at-ı istanbul'âüi (İst., 1314). Birinci cildin tamamı ve ikinci cildin 48 sayfalık üç forması çıkan bu eserin takdim sa-hifeleri değişik, iki ayrı baskısına rastlandığım da belirtmekte fayda vardır. 1314 baskısında "Muharriri Mehmed Râif kaydının bulunmasına karşılık, Mir'at-ı istanbul Birinci Cild, Boğaziçi ve Havalisi başlıklı cilan diğer baskıda (İst., 1316) "Muharrirleri Mehmed Râif ve Ahmed Bahrî" kaydı görülür. Her ikisi de kolağası rütbesindedir. Her iki nüshanın 576 sahifeden ibaret olan esas metinleri aynı olmakla beraber, önsözler (mukaddime) değişiktir. 1314 baskısı 2 sahife ve tek imzalı, 1316 baskısı ise 5 sa-hife ve çift imzalı ve değişik ifadelidir. İkinci ciltte ise yazar olarak Mehmed Râif in yanında Kolağası Halil Rüşdî adı da yer alır.
Kitabın bu birinci cildinde Mehmed Râif, İstanbul'un Anadolu yakasında Kadıköy ve dolaylarından başlayarak, Bulgurlu, Üsküdar, Boğaz'ın Anadolu kıyılarında bulunan cami, mescit, çeşme, sebil, mektep gibi yapılar hakkında kısa açıklamalar ile birlikte bunların kitabelerinin kopyalarını da verir. Arada bazı mezarlıkları da ihmal etmez. Vakıf binalara dair verdiği bilgiler, genellikle Hüseyin Ayvansarayî'nin(->) Hadîkatü'l-Cevami'sini pek aşmaz. Kitabe metinleri kopyalan da bu konunun uzmanlarına göre hatasız sayılamaz. Fakat ne olursa olsun, eser İstanbul tarihi bakımından değerli bir kaynaktır.
Boğaz'ın Rumeli yakasında da eserler
ve kitabeleri kaydedildikten sonra, Fındıklı, Tophane ve Galata'ya geçilir. Kitabın gayesinin, İstanbul'un Türk dönemi e-serlerinin kitabelerinin bir "corpus"unu meydana getirmek olmakla beraber, aralarına başka bilgilerin de katıldığı görülür. Galata bölümünde, kuleye ayrılan sahife-lerde, buradaki pencerelerin her birinde şehrin hangi kesiminin görüldüğünün ayrıntılı olarak anlatılması bu hususta bir örnek teşkil eder.
Râif Bey, Mir'at-ı İstanbul'un, ikinci cildini de hazırlamıştır. Bunda şehrin surlar içindeki kısmında bulunan eserlerin kitabeleri derlenmişti. Bu cildin büyük bölümü yayımlanamadan müsvedde halinde kaldı. Râif Bey'in oğlu Askeri Okullar Şubesi Başkanı General Hakkı Râif Ayyıldız, bu elyazma müsveddeyi Türk Tarih Kuru-mu'na vermekle, birçok benzeri gibi yok olmaktan kurtardı. Bugüne kadar birkaç kişi bu cildi yayımlamak üzere girişimlerde bulundular ise de bir sonuç alınamadı. Son yıllarda yeni bir girişim yapılmış ve basılı olan birinci cilt bütünüyle yeni harflere çevrildiği gibi, ikinci cilt de aynı şekilde yeni harflerle yazılarak baskıya hazırlanmış ve yayımlanmak üzere Kültür Ba-kanlığı'na teslim edilmiştir. Bu yeni baskı yapılırken, adları geçen eski eserlerin bugünkü durumlarına dair bilgiler verilmesi, kitabelerden hâlâ duranların karşılaştırılması çok faydalı olurdu. Ancak böyle bir çalışma hiç de kolay olamayacağından ve bir kişinin gayretini çok aşacağından, hiç değilse ikinci cildi olduğu haliyle kazanmak yoluna gidilmiştir.
Râif Bey'in eserinin ikinci cildi, metin bakımından oldukça dağınıktır. İçinde bu türden bir kitapta yer alması gerekli görülmeyecek uzun bazı bölümler vardır. Bazı eserlerden hiç bahsedilmemiş, bazılarının ise yalnızca adı verilmiş ancak içindeki kitabe hiç anılmamıştır. Bu duruma göre eserin ikinci cildinin, yazar tarafından son şekli verilmemiş bir ön müsvedde olduğu anlaşılır. Ne olursa olsun Mir'at-ı istanbul, bu şehrin tarihi için yapılmış çok büyük bir hizmettir. Mehmed Râif Bey'in basılmadan kalmış başka müsveddeleri daha vardır. Bunlardan Heyâkel-i Kemâlât yahut Âbide-i Insâniyet'len başka üç eseri de İstanbul'a dairdir: istanbul'un fethi hakkında, Feth-i Celîl-i Konstantiniyye, camiye çevrilen eski Bizans kiliseleri hakkında, Ba'de'l-feth Cevâmi-i Şerifeye Tahvil Olunan Kenâis, şehrin kuruluş ve gelişmesi hakkında, istanbul'un Ahval-i Kadime-i Temeddün ve Ümranı.
Bibi. Osmanlı Müellifleri, III, 62-63; Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları, 434-435; H. T. Dağ-hoğlu, "İstanbul Bibliyografyası", Yenitürk, S. 64; Gövsa, Türk Meşhurları, 311; G. Kut-H. Aynur, "Mir'at-ı İstanbul Üzerine", Türklük Araştırmaları Dergisi, S. 5 (1989), s. 271-282. SEMAVİ EYİCE
Dostları ilə paylaş: |