KUYUCU MURAD PAŞA
142
143
KUYUCU MURAD PAŞA
Kuyucu Murad Paşa
Külliyesi'nin
sıbyan
mektebi.
A. V. Çobanoğlu, g| 1989 •
kırma çatı ile örtülüdür. Güneydoğu cephesinde sağa kaydırılmış olan giriş bölümü, mukarnaslı başlıklara sahip dört mermer sütuna oturan, üç sivri kemerli sakıf şeklinde düzenlenmiştir. İki yanda ortada geniş sivri kemerli sakıf, türbe duvarındaki mukarnaslı konsollara yine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Cephede ortadaki büyük kemerin ve caddeye bakan yan yüzeydeki kemerin köşe dolgularında birer rozet vardır. Bu kemerlerin kilit taşlarında da birer küçük rozet görülür. Sakıf yandaki sebil i-le birlikte üstte baklavalı bir friz ile çevrelenmiş olup kurşun kaplı ahşap çatı ile örtülmüştür.
Türbeye geçişi sağlayan basık kemerli kapı üzerinde tek satır halinde ayet yazılı bir kitabe vardır. Türbe iki yan cephede altlı üstlü ikişer pencere ile dışa açılmaktadır. Kapının bulunduğu duvarda bir alt pencere bitişiğindeki sebile, iki üst pencere de dışa açılmaktadır. Girişin karşısında ise altlı üstlü birer pencere ile bitişiğindeki dershane-mescit mekânına, bir üst pencere ile de dışa açılma söz konusudur.
Kuyucu Murad Paşa Külliyesi'nin genel görünümü. A. V. Çobanoğlu, 1993
(Samsun) bulunduğu haberi, 1872'de İstanbul basınını günlerce ilgilendirmiş ve Osmanlı tarihinde "Na'lin-i Şerif Vakası" o-larak yer almıştır.
Bu parçalar, Hz Muhammed'e ait oluşları veya izafe edilişleri ile daha yüksek manevi değerde olup "emanat" sayılır. Kutsal emanetleri zenginleştiren diğer parçalar ise şunlardır:
Süyuf-ı Mübareke: Bu ad altında toplanan kutsal kılıçlardan l'i Hz Ebubekir'e, l'i Hz Ömer'e, 2'si Hz Osman'a, l'i de Hz Ali'ye izafe edilmektedir. Ayrıca, sahabelerden Zübeyr ibnü'l-Avvam'a, Cafer Tayyara, Halidbin Velid'e (4 adet), Ammar bin Yesrü'l-Muays'a, Ebu'l-Hasan'a ve Zeyne'l-âbidin'e ait olduğu ileri sürülen kılıçlar bulunmaktadır. 2 kılıcın da adları saptanamayan sahabelere ait olduğu kabul edilir. Bunlar da Osmanlı kılıç ustaları ve kuyumcuları tarafından son derece sanatkâ-rane işlenmiş ve birer sanat şaheseri durumuna getirilmiştir. Gerek Hz Muhammed' in, gerekse ilk halifelerden Hz Ebubekir'in ve Hz Ömer'in kılıçları, ayrıca Halid bin Velid'in kılıcı, Osmanlı padişahlarmca kılıç alaylarında(->) kuşanılmıştır.
Mesahif-i Şerife: Aralarında Hz Osman' in ve Hz Ali'nin el yazısı ile olduğu kabul edilen Kuran nüshalarının da yer aldığı, Arap ve Osmanlı hattatlarının imzalarını taşıyan Kuranlar da kutsal emanetler kapsamındadır.
Kabe'de yapılan onarımlardan sonra yerlerine yemleri konulduğu için istanbul'a getirilen parçalar da vardır. Mizâb-ı saadet denen, tahta üzerine altın kaplı Kabe oluğu, bâb-ı töbe (tövbe kapısı) adı verilen, tahta üzerine demir kakmalı kapı kanadı, Kabe'nin sık sık yenilenen eski anahtar ve kilitleri, hâcer-i esved'in eski altın çerçevesi bunlardan olup kutsal emanetler kapsamında aynı yerde sergilenmektedir.
Teşhirde olan veya hasoda dolaplarında saklanan diğer eşya ve parçalar arasında; Hz Muhammed'in teyemmüm taşı denen bir Asur tableti, peygamberin, Hz Ebubekir'in, Hz Fâtıma'mn, Hz Hüseyin'in seccadeleri, Hz Hatice'nin gömleği, dört halifeye ait imameler (sarıklar), tespihler, Hz Muhammed'in eşlerinin eşyaları da vardır. Ancak bunlardan seccadeler, gömlek ve sarıklar, yakın zamanlara ait parçalardır.
Kutsal emanetlerin son bir grubunu, Ku-ran-ı Kerim'de adları geçen peygamberlere ait olduğu ileri sürülen parçalar oluşturur. Hz Davud'un, Calut'un kafasını kestiği kılıcı, Hz ibrahim'in taştan oyulma tenceresi, Musa Peygamber'in asası denen 122 cm uzunluğundaki budaklı değnek, Hz Yahya'nın kafatası ve kol kemikleri, Şua-yib Peygamber'in asası, Hz Nuh'un tenceresi, Hz Yusuf un gömleği, sarığı, Hz Adem' in ayak izi (bir patiskaya çizilmiştir) bunlardan olup hiçbirinin, adları geçenlerle ilgisi yoktur veya kanıtlanamamıştı!.
28 Şubat 1858'de ise, hazine-i hümayun kethüdası bulunan Mehmed Bey'in, kutsal emanetlerden bazılarını kuyulara ve denize attırdığı anlaşılmış, olayı soruşturmak i-çin Topkapı Sarayı'na gelen Abdülmecid, Meclis-i Vâlâ Reisi Şefik Paşa'nın başkan-
lığında, kazaskerlerden Rüşdi Efendi ve Sadeddin Efendi ile Meclis-i Vâlâ Azası Zi-ver Efendi'den oluşan bir komisyon gerekli araştırmaları ve sorgulamaları yapmış, kuyulara atılanlar çıkartılıp temizlendikten sonra eski yerlerine konulmuş, Mehmed Bey de Kıbns'a sürülmüştür. Düzenlenen tutanakta zayi olan kutsal eşyanın bazılarının, merkad-ı şerife puşideleri, kisâvat-ı ma-kam-ı mübareke, surre-i hümayun develerinin eski takımları gibi önemsiz şeyler olduğu vurgulanarak olay kapatılmıştır.
Bibi. Uçunçarşılı, Saray, 250-254: T. Öz, Hır-ka-i Saadet Dairesi ve Emanat-ı Mukaddese, İst., 1953; Pakalın, Tarih Deyimleri, I, 524; Y. Öztuna, "Mukaddes Emanetler", Hayat Tarih Mecmuası, S. 5 (Haziran 1965), s. 39-47; R. E. Koçu, Topkapu Sarayı, ist., ty, s. 77-85; Re-şid Paşa, "Hazine-i Hümayun Kethüdası Mehmed Begin Ba'zı Eşya-yı Mübarekeyi Bahre ve Kuyulara lika Etdirmiş...", Muharrerat-ı Nâdire, İst., ty, s. 210-213.
NECDET SAKAOĞLU
Dostları ilə paylaş: |