KIRKLAMA
KISffiLI
19l6'da
Kısıklı'dan bir
görünüm.
Sertaç
Kayserilioğlu
mud (hd 1808-1839), Sürurâbâd Kasrı denen bu köşkü sık sdî ziyaret ederdi. 31 yıl süren iktidardan sonra yaşamı da bu kasırda sona ermişti. II. Mahmud döneminde yapılan ıslahatlar sonucu şehir güvenliğinin sağlanması, ulaşımda öküz ve at koşulu arabaların kullanımının yaygınlaşması, Kısıklı ve Çamlıca gibi nispeten uzak bölgelerin yerleşime açılmasında etkili olmuştu. 19. yy'ın başlarında Kısıklı, Osmanlı bürokratları ve Müslüman burjuvazinin tercih ettiği bir sayfiye ve mesire yeriydi. Kısıklı'ya ilgi, Abdülmecid (hd 1839-1861) ve Abdülaziz (hd 1861-1876) dönemlerinde de devam etti. Tanzimat döneminde buradaki köşk ve kasırlarda siyasi ve edebi nitelikli toplantılar düzenlendiği bilinmektedir.
Kısıklı civarındaki kasırların çoğu II. Mahmud'un gözdelerinden Tiryal Hanım için yaptırılan binalar kompleksinden ayrılmadır. Büyükcamlıca'nın Sefa Tepesi'ne kadar uzanan büyük korusuyla Yusuf Iz-zeddin Efendi Köşkü ve köşkün solundaki set üzerindeki Camlı Köşk de bu kompleksin birer parçasıdır.
tesisin debisi çok artmış fakat zamanla bu 570'ten fazla katmadan ancak birkaç tanesi çalışır halde kalmış, diğerleri harap olmuş, çoğunun izi dahi kalmamıştır. 1620' den 1818'e kadar isale kollarının başına toplam 4 bent inşa edilerek derelerin sulan yağışlı mevsimlerde toplanmış ve şehre verilen debi bu suretle artırılmıştır.
îsale hattı hakkında elimizde bulunan belgeler arasında en önemlisi ve en eskisi Topkapı Sarayı Müzesi III. Ahmed Kütüp-hanesi'nde yer alan 1815 no'lu krokidir. Krokinin kimin tarafından ve hangi tarihte yapıldığı belli değildir. Sinan tarafından yapılmış olması ihtimali büyüktür.
Diğer belgeler Tezkiretü'l-Bünyan, Tezkiretü'l-Ebniye, Fransız su şirketinin yaptığı harita, Galip Ata, Sadi Nirven ve Osman Nuri'nin yazdığı kitaplardır. Dağıtım şebekesi üzerine ise Sinan'ın Tevzi Defteri, 1715 tarihli dağıtım krokisi, ismail Remzi'nin yaptığı şebeke planı en önemli belgelerdir. Katma isalelerinin bağlantıları hesaba katılmayacak olursa Sinan tarafından Savaklar'a (Eğrikapı Maksemi) kadar yapılan tüm isale galerilerinin uzunluğu, doğu kolu galerileri 13.992 m; batı kolu galerileri 11.592 m; Cebeci kolu galerileri 4.490 m; Başhavuz'dan Savaklar'a kadar olan galeriler ve Küçükköy'deki (Yahudi Katması) ile beraber 25.300 m olmak üzere toplam 55.374 m'dir.
KırkçeşmeTesisleri'nin galerileri her yerde yaklaşık 55x175 cm boyutundadır. Galerilerin üzerleri tuğla veya taşla yarım daire şeklindeki tonozlarla kapatılmıştır. 20-40 m arasında muayene bacaları yapılmıştır.
İsale hattında 55.374 m uzunluğundaki galerilerin dışında 570 adet katmaya ait i-sale kolları ile şehir içi galerileri ve dağıtım şebekesi bu hesaba dahil değildir.
Abide Kemerler: Kırkçeşme Tesisleri i-çerisinde iki veya 3 katlı ve çok gözlü kemerler vardır. Bunların arasında gerek mühendislik ve gerekse mimarlık bakımından en önemli olanı şüphesiz Mağlova Keme-ri(->) veya Muallak Kemer'dir. Uzun Ke-mer(->), Paşa Kemeri(->) Güzelcekemer(-») (Cebeciköy Kemeri) gibi, Kovuk Kemer(->) de abide kemerlerdendir ve bu sonuncunun bir bölümü Bizans döneminden kalmıştır, iki katlı kemerlerden Paşa Kemeri' nin daha sonra yapılmış olduğu ve Sinan ile hiçbir ilişkisi olmayabileceği düşünülürse de Sinan tarafından 1563-1564'te yapıldığı kesindir. Bu kemerlerin haricinde abide sayılamayacak fakat tek katlı, çok gözlü önemli kemerler şunlardır: 62,60 m u-zunluğundaki Develioğlu Kemeri, 32,5 m uzunluğundaki Alacahamam Kemeri, 44,70 m uzunluğundaki Çeşnigir Kemeri, 61,20 m uzunluğundaki Kara Kemer, 125 m u-zunluğundaki Balıklı Kemer ve 28,80 m u-zunluğundaki Valide Kemeri.
Şehir Şebekesi: istanbul'un yüksekteki semtlerinin içme suyunu Halkalı suları temin ederken, Kırkçeşme Eyüp semti ile surlar içerisindeki bölgenin daha alçakta o-lan, 34 m kotunun altındaki yerlerini besler. Kırkçeşme'nin tamamlanmasından sonra geçen 430 yıl zarfında meydana gelen yangınlarla şehrin çehresi epeyce değişmiş ise
de, II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni açılan yollar ve yapılan binalarla şehir büsbütün tanınmaz hale gelmiştir. Çeşmeler, suları akmadığı için, fonksiyonlarını kaybetmişler, yapılan binalar ve açılan yeni yollarla da birçoğu ortadan kalkmış, bu yüzden şehir içi şebekesinin yerinde tespit edilmesi hemen hemen imkânsız hale gelmiştir. Ana Dağıtım Kubbeleri ve Şebeke: Bunların en önemlisi Eğrikapı Maksemi' dir(-»). Eyüp'teki yerlere su vermek için sonradan Eyüp Kubbesi de yapılmıştır. Eğrikapı Kubbesi'ne gelen ana galerinin bir kolu Tezgâhçılar Kubbesi'ne, diğeri Sulukule Kubbesi üzerinden Haseki ve Yedikule'ye gider. Tezgâhçılar Kubbesi'nde galeri yine iki kola ayıdır, biri Tahtakale'ye, diğeri Ge-dikpaşa, Sultanahmet'ten Ayasofya Kubbesi'ne ulaşır. Ana galeriden ve sondaki kubbelerden künklerle şehre su dağıtılır. Bu arada küçük taksim yerleri, su kuleleri ve kuyular ile 580 çeşmeye su verilir. Sinan döneminde Kırkçeşme Tesisleri'nden beslenen çeşmelerin sayısı 300 kadardır (bak. Tablo).
Bibi. R. Anhegger, "Eyyubî'nin Menâkıb-ı Sultan Süleyman'ı", TD, I (1949); Çeçen, Su Tesisleri, 1974; K. Çeçen, "istanbul'da XVI. yy'da-ki Su Tesisleri", //. Uluslararası Türk-lslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi, III, 1986, s. 105-122; Çeçen, Kırkçeşme Tesisleri; O. Dalman, Der Valens Aquadukt in Konstantinopel, Bamberg, 1933; Galip Ata, "istanbul Evkaf Suları", Sıhhiye Mecmuası, S. 16 (1922); Kuran, Mimar Sinan; Meriç, Mimar Sinan; Sâî Mustafa Çelebi, Tezküretü'l-Bünyan, ist., 1315; Tursun Bey, Tarih-i EbülFeth, ist., 1977; Kırkçeşme ve Kâğıthane Suyunun Hicri 976 (1568-69) Senesinde Mimar Sinan Tarafından istanbul'a Ait Tevzi Defteri, Atıf Efendi Kütüphanesi, no. 173.
KAZIM ÇEÇEN
Dostları ilə paylaş: |