Kırkikinci Bab
«Artık bunu bile bile Allah'a niddler edinmeyin.» (Bakara, 22)
Âyeti Hakkında Bâb
Ibn Abbâs radiyallâhu anhumâ bu âyet-i kerimede geçen endâd kelimesi hakkında şunları söyler: "Bu şirk demektir. Karanlık bir gecede kara bîr taşın üzerinde karıncanın ayak izinden daha gizlidir, 'Ey falan! Allah'a, senin ve benim hayatıma yemin olsun!', 'şu kÖpekcağız olmasaydı hırsızlar musallat olurdu!', 'Evde ördek olmasaydı, hırsızlar dadanırdı', 'Sen ve Allah İsterse, ...', 'Allah ve falanca olmasaydı' gibi bütün sözler şirktir."
Ebû Hatim rivayet etmiştir.
Ömer b. Hattab radıyallâhu anh Rasûlullah'ın şu hadisini rivayet eder: «Allah'tan başka bîr varlığa yemin eden küfre girmiş ya da şirke düsmÜŞ olur.» 129 Tirmizî rivayet edip hasen olduğunu bildirmiştir. Hâkim de sahih olduğunu ifade eder.
İbn Mes'ûd radıyallâhu anh şöyle demektedir: "Allah adına yalan yere yemin etmek, Allah'tan başkası adına haklı olarak yemin etmekten daha sevimlidir."130
Huzeyfe radıyallâhu anh Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'İn §U hadisini rivayet etmektedir: «Allah ve falanca dilerse, demeyin! Ama 'Allah, sonra da falanca dilene' diyebilirsiniz.» 131 Ebû Dâvûd sahih senedle rivayet etmiştir.
İbrahim en-Neha'î'den nakledildiğine göre; 'Allah'ın ve senin korumana sığınıyorum' demeyi mekruh görür; 'Önce Allah'ın, sonra senin korumana sığınıyorum' demeyi caiz addederdi. 'Allah ve falan kişi olmasaydı' denilemeyeceğini; fakat 'Önce Allah sonra falanca olmasaydı' denilebileceğini İfade etmiştir.
İlgili Mes'eleler
1. Endâdm ne olduğu konusunda Bakara Sûresi'nde geçen âyetin tefsiri.
2. Ashab-ı kiram, büyük şirk hakkında nazil olmuş olan âyeti küçük şirki de kapsayacak şekilde tefsir etmektedirler.
3. Allah'tan başkası adına yemin etmek şirktir.
4. Allah'tan başkası adına yemin edilmesi yemin-i ğamûs-tan daha tehlikelidir.
5. Allah ve sen' ifadesi ile 'Önce Allah, sonra sen' ifadelerine değişik anlam kazandıran vâv (ve) İle sÜmme (sonra) edatları arasındaki fark.
Açıklamalar
«Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın.» (Bakara, 22) Daha önceki bir babda başlık olarak «insanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk ilahlar (endâd) edinir de onları Allah'ı sever gibi severler.» (Bakara, 165) âyeti zikredilmiştir. Bununla kastedilen büyük şirktir. İbadet, sevgi, korku, ümit vb. ibadetlerde Allah'a ortak koşulmasıdtr.
Sadedinde bulunduğumuz babda ise amaç, Allah'tan başkasına yemin etmek, 'Allah ve sen olmasaydın', 'Allah ve senin adına' gibi sözlerle Allah ile yaratıklarını ortak kılmak. 'Bekçi olmasaydı hırsızlar musallat olurdu', 'şu ilaç olmasaydı hayatını kaybederdi', 'falanın ticarî kabiliyeti olmsaydı bu duruma gelemezdi' tarzındaki sözlerle eşyayı ve eşyanın meydana gelişini Allah'tan başkasına izafe etmek suretiyle gerçekleşen küçük şirkin ele alınmasıdır. Bütün bunlar tevhide zıttır.
Bütün işlerin, meydana gelişlerinin ve sebeplerle sağlanan faydantn daha başlangıçta Allah'a ve iradesine izafe edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte ardından sebep ve faydası zikredilebilir. Sebeplerin Allah'ın kaza ve kaderine bağlı olduğunu bildirmek için 'Önce Allah sonra şöyle olmasaydı' denilebilir.
Kul kalbinde, kavlinde ve fiilinde Allah'a ortak kılmaktan kaçınmadığı sürece tevhidi mükemmelleşmez.
Kırküçüncü Bâb Allah Adına Yapılan Yeminle İkna Olmayan Hakkında Bâb
İbn Ömer radıyallâhu anhumâ'dan gelen rivayete göre Peygamber sailallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Babalarınız adına yemin etmeyin1. Allah adına yemin eden dürüst olsun! Allah adına edilen yemine muhatap olan razı olsun! Kazı olmazsa Allah'a yakın -» 132 İbn Mâce Hascn senedle rivayet etmiştir.
İlgili Mes'eleler
1. Atalar adına yemin etmenin yasaklanmış olması.
2. Allah adına yapılan yemine muhatap olanın razı olması gerektiği.
3. Razı olmamak karşısındaki va'îd.
Açıklamalar
Bu bâbla amaçlanan, dürüstlük, hayır ve adil olmakla tanınan davalı kimsenin yeminine muhatap olunduğunda yeminine aza ve kanaat gösterilmesi gerekir. Çünkü aksini gösteren kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Müslümanların rablerinİ yüceltmeleri ve üstün derecede saygı duymaları hasebiyle Allah adına yapılan yemine de razı olmaları gerekmektedir.
Allah adına yemin edilip de talaka yemin etmekten ya da kendisine beddua etmekten başkasına razı olunmuyorsa, bu da va'îd kapsamına girer. Çünkü böyle bir tutum, Allah'a karşı saygısızlık ve edepsizlik demektir. Allah ve Rasûlü'nün hükmüne ekleme yapmak anlamındadır.
Günah işlemek ve yalan söylemekle tanınan kimse, yalan olduğu kesin bilinen bir konuda yemin ettiğinde nzalıkla karşılanmaması mezkûr va'îd kapsamında değerlendirilmez. Çünkü yemin sahibinin kalbinde ettiği yemine İnsanların güvenmelerini sağlayacak kadar Allah saygısı bulunmamaktadır. Durumu kesin bilinmesi dolayısıyla bu kimsenin yeminin n-zalıkla kabul edilmemesi va'îd İle karşılık bulmaz. Allah celle celâluhû en iyisini bilendir.
Kırkdördüncü Bâb Allah Ve Sen Dilersen* Sözü Hakkında Bâb
Kuteyle'den rivayet edildiğine göre bir Yahudi, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'e geldi ve 'Sİz §irk koşuyorsunuz. Çünki'-'Allah ve sen dilersen' diyorsunuz. Ayrıca 'Kabe'ye yemiı olsun ki' diye yemin ediyorsunuz.' dedi. Rasûlullah sallaüâh aleyhi ve sdlem ashaba yemin etmek istedikleri zaman 'Kabe'nîı rabbine yemin olsun ki' diye yemin etmelerini ve 'Önce Allah sonra sen dilersen' demelerini emretti." 133 Nesâî rivayet etmiş ve sahih olduğunu bildirmiştir.
Yine Nesâî'de İbn Abbâs radıyallâhu anh'tan gelen bir rivayete göre "Bir adam Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'e 'Allah ve sen dilersen' deyince, Rasûîullah: «Beni Allah'a ortak mı kılıyorsun? Yalnızca Allah dilerse» buyurmuştur."134
İbn Mâce'de Aîşe radıyallâhu anhâ'nın ana bir kardeşi olan Tu~ feyl'den rivayete göre şöyle anlatmaktadır: "Rüyada bir grup yahudînin yanına geldim. 'Siz bir kavimsiniz; keşke Uzeyr Allah'ın oğludur, demeseniz.' dedim. Onlar da 'Siz de bîr kavimsiniz; siz de keşke Allah ve Muhammed dilerse' demeseniz' dediler. Daha sonra bir grup hıristiyanın yanına uğradım. Onlara 'Siz bir kavimsiniz; keşke Mesih Allah'ın oğlu demeseniz' dedim. Onlar da 'Siz de bîr kavimsiniz; keşke Allah ve Muhammed dilerse' demeseniz' dediler. Sabah olunca, gördüklerime anlattım. Daha sonra Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'İn yanına gittim ve ona da anlattım. Bana: «Hiç kimseye anlattın mı?» diye sordu. 'Evet' dedim. Allah'a hamd u senada bulunduktan sonra şöyle buyurdu: «Tufeyl bir rüya görmüş ve içinizden gördüğü kimselere anlatmış. Siz bir söz söylediniz. Şu şu nedenler bu sözü size yasaklamama engel oldu. 'Allah ve Muhammed dilerse' demeyiniz! Yalnız Allah dilerse' dey iniz! 135
Dostları ilə paylaş: |