Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


- Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığının Hızla Yaygınlaşması



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə52/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   89

9- Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığının Hızla Yaygınlaşması


Huzur verici ruhani ve manevi kaynaklardan ve de gerçek anlamda dini inançlar dayanağından yoksun olan, kavga ve çekişme dolu Amerikan toplumundaki vatandaşlar, büyük bir hızla uyuşturucu maddeye sığınmaktadırlar.

“Amerika uyuşturucu maddelerle savaş başkanı Bary McCoffery ise Amerika’daki suçlu gençlerin hızla artışından hoşnutsuzluğunu bildirerek, FBI idaresi cinayi masasının yayımladığı raporlardan büyük bir korkuya kapıldığını beyan etmektedir. FBI’ın yayımladığı bu raporda şöyle yer almıştır: “Uyuştucu madde ile ilgili yakalanan onsekiz yaşından küçük çocukların sayısı, 1991 ila 1995 yılları arasında % 37 artış kaydetmiştir.” Bary McCoffery bu durum karşısında şöyle demektedir: “İşte bu, yıkıcı bir tufanın göstergesi olan ilk dalga konumundadır.”2

Hakeza şöyle demiştir: “1990 yılında 978 genç, uyuşturucu madde ticareti sebebiyle Amerika’nın başkentinde yakalanmışlardır. Washington’da yakalanan bu gençlerden 431’i ise kokain bağımlısıydılar.”3

Hakeza: “New York’ta hali kötü olan 500.000 uyuşturucu madde bağımlısına karşılık hastanelerde sadece 55.000 yatak bulunmaktadır.”4

Güvenilir tıp kaynaklarının resmen ilan ettiğine göre ise, “Amerika Birleşik Devletlerindeki gençlerin üçte ikisi daha lise çağını sona erdirmeden uyuşturucu maddelerden birinden istifade etmektedir.”2

Amerika devletinin insani hizmetler ve sağlık bakanlığının yayımladığı rapor esasınca da, “Amerikalı 12- 17 yaşlarındaki gençlerin, 1992- 1995 yılları arasında uyuşturucu madde kullanımı % 78 oranında artış kaydetmiştir. Ayrıca bu bakanlığın her yıl yayımladığı raporlar esasınca da, 12 ila 17 yaş gurubunda olup en az ayda bir defa kokain kullanan gençlerin sayısı geçen yıla oranla % 166 artış kaydetmiştir.”3

Wall Street Journal gazetesi tarafından yayımlanan bilgiler esasınca da, “1996 yılında uyuşturucu madde kaçakçılığı sebebiyle Amerika hapislerine giren kadınların sayısı, 23.000’e ulaşmış bulunmaktadır. Bu rakamlar da 1986 yılında benzeri suçlarla zindana atılan kadınların on katı fazla bir rakamı ifade etmektedir.”

Bu raporda ayrıca şu belirtilmektedir: “Uyuşturucu madde kaçakçılığı dışında çeşitli sebeplerden ötürü Amerika hapislerine atılan kadınların sayısı, 1986 ila 1996 yılları arasında 17 binden, 39 bine ulaşmış bulunmaktadır. Aynı zamanda insan hakları teşkilatı da hapiste olan kadınların içinde bulunduğu şartlar ve bu kadınlara yapılan tecavüzler hakkında da detaylı bir bilgi yayımlamıştır.”4



10- Buhrana Düşmüş Amerika’da Hapishane Yapımının Artış Kaydetmesi


Büyük bir buhranla karşı karşıya kalmış olan ABD’de şiddet, cinayet ve uyuşturucu madde kullanımı gibi olaylar, yeni silsileli buhranlar kalıbında büyük bir gelişme kaydetmiştir ve bu ülkenin değerli insani sermayesini yokluk uçurumuna sürüklemiş bulunmaktadır.

Resmi bir ankete göre, Amerikalı mahkumların sayısı, anketin yapıldığı günden sonraki 10 gün zarfında yaklaşık iki kat artmıştır. Amerika Birleşik Devletlerindeki hapishanelerde yatan mahkumların sayısı bu zindanların kapasitesini aşmış durumdadır. 1995 yılının sonunda Amerika’daki eyalet ve mahalli zindanlarda hapis olan mahkumların sayısı % 14 ila % 25 oranında kapasitesini aşmış durumdaydı.”

Bu istatistikler esasınca sözde medeni Amerikan toplumunda “1995 yılının sonunda Amerika vatandaşı olan her 167 kişiden biri hapishaneye düşmüştür. Oysa ondan önceki yıl Amerika vatandaşı olan her 320 kişiden biri bu ülkede hapishaneye düşmüş bulunmaktaydı.”1

“New York şehri belediyesi de, zindanların çoğalmasının suçları ve şiddeti önleyeceği ümidiyle yeni hapishaneler yapmak için bir milyar dolar harcamada bulunmuştur. Hapishanelere ayrılan bütçe de, 1981’de 120 milyar dolarken şimdi 800 milyon dolara çıkartılmıştır.”2 Mevcut istatistikler esasınca da, “New York şehrindeki mahkumların sayısı, 1980 yılında 7 bin kişi iken günümüzde 22 bin kişiye ulaşmış bulunmaktadır.”

Aynı zamanda, suçları kontrol amacıyla yeni hapishanelerin yapım programı da pratik olarak yenilgiye uğramıştır. Bu müddet zarfında, New York şehrinde şiddet olayları % 15 oranında artış kaydetmiştir. Şehrin yeni belediye başkanı ise şehir hapishaneleri için 5500 yeni yatak yapma peşindedir.”1

Mevcut en son istatistikler esasınca da çeşitli suçlardan ABD hapishanelerinde yatan mahkumların sayısı iki milyon kişiye varmış bulunmaktadır. Yani bu ülkede her 125 kişiden biri hapishanede yatmaktadır.”2

Bundan daha ilginci de şudur ki, Washington Post gazetesinin yayımladığı rapora göre, “Federal Amerika bütçesi incelemelerinin gösterdiği üzere geçen sekiz yıl zarfında hapishane yapımına ayrılan bütçe, % 30 artış kaydetmiştir. Oysa yüksek öğrenim bütçesi % 18 oranında eksilme kaydetmiştir! ”

Amerika Adliye bakanlığının yayımladığı istatistikler esasınca da, 1980 yılında ülkedeki mahkumların sayısı 320.000 civarında iken, bu rakam 1994 yılında üç kat artmıştır ve 992.000 kişiye ulaşmış bulunmaktadır. Örneğin, “Kalabalık nüfusa sahip olan California eyaletinde, geçen oniki yıl zarfında 21 yeni hapishane yapılmıştır. Buna rağmen bu şehirde sadece bir tane yeni üniversite yapılmış bulunmaktadır. Bu durumun bir benzeri Florida eyaletinde de gözlemlenmiştir.”3

İşin uzmanlarının da tanıklığı esasınca, California hapishanelerindeki mahkumların masrafı, bir üniversite masrafından çok daha fazladır.”4

11- Amerikan Eğitim Sistemi Bir Çok Bozuklukların Kökeni Konumundadır


Amerika toplumunun içtimai bozukluklarının büyük bir bölümü, bu ülkenin afetli eğitim sisteminden kaynaklanmaktadır. Hakikatte söylenebilir ki, Amerikan toplumunda gençler ve çocuklar, bir çok suç ve cinayetlerin sorumlusu konumundadır. Zira bu gençler, Amerikan toplumunun medeni kanunları esasınca dini, ahlaki ve manevi eğitimden mahrum bulunmaktadır ve de manevi değerleri idrakten ve faydalanmaktan yoksun bırakılmışlardır.

Bu yüzden, “Amerika polisi ve sosyologları açık bir şekilde beyan etmektedirler ki Amerikan gençlerinin bir çoğunun değer sisteminde maddi değerler, insani değerlerden ve insan canından çok daha önemli konumda bulunmaktadır.”1

Başka bir ifadeyle Amerikan toplumunda şiddet, cinayet, tecavüz ve saldırı kültürünü vücuda getiren dalga, dinle savaşma siyasetiyle şekillenmiş yaşlı ağacının dalları durumundaki eğitim ve öğretim sisteminin uğursuz bir ürünü konumundadır ve de Amerika Birleşik Devletlerindeki vatandaşların derin bir şekilde panik ve endişeye kapılmasına sebep olmaktadır.

Washington Post gazetesinin yayımladığı rapora göre de Amerikalıların %62’si bu ülkenin eğitim ve öğrenim sisteminden endişe duymaktadır. Zira yeni nesil yetiştirme hususunda, sorumluluk duygusu, edep, suç ve günahtan uzak, doğru, takvalı, disiplinli ve de maddi ve manevi değerleri denkleştirecek bireyler yetiştirmek hususunda yenilgiye uğramış bulunmaktadır.”2



A- Amerikalı Üniversite Öğrencilerinin Ahlaki Çöküşü: Amerika eğitim merkezlerine hakim olan durumu ve bu merkezlerin kültürel ürünlerinin niteliğini bilmek, bizlerin bu açıdan ülkenin içinde bulunduğu facia hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayacaktır. Amerikan Üniversiteleri sağlık dergisinin yayımladığı raporda şöyle yer almıştır: “Dr. Livit Kelbe’nin hastalıkları önleme merkezinin yaptığı incelemeler esasınca, Amerikan yüksek okullarındaki öğrencilerin % 40’ı alkollü maddeler tüketmektedir. Bunlardan % 31’i sürekli % 51’i ise bazen marijuana içmektedirler. Alkol kullananların % 27’si ise sarhoşken araba kullandıklarını ve bazen de bu halet içinde sınıflara, laboratuarlara ve kütüphanelere gittiklerini ifade etmişlerdir.

Bu rapor esasınca, öğrencilerin % 13.1’i ise yurtlarda veya üniversite ortamlarında tecavüze uğramaktadır.

Bu dergi son olarak şöyle yazmaktadır: “Artık Amerikalı öğrencilerin zeki ve de pisliklerden uzak öğrenciler olduğu zaman geride kalmıştır ve zaman artık öğrencileri kontrol altına alma zamanıdır.”1

B- Öğrenciler Arasında Uyumsuzlukların Artış Kaydetmesi: Bu ülkenin (ABD’nin) öğrencilerinin içine düştüğü ahlaki ve manevi kopukluk, hızla yükseliş kaydetmektedir.

California eyaletinde yapılmış bir inceleme esasınca, “1940 yılında bu eyaletteki okullarda görülen başlıca disiplin konuları şunlardı: “Sınıfta ders esnasında konuşmak, sakız çiğnemek, gürültü yapmak, koridorlarda koşmak, okul sırasından ayrılmak, uygun olmayan elbiseler giymek ve çöpü çöp kutusuna atmamak.” Ama 1986 yılında bu eyaletin aynı okullarında yapılmış incelemeler esasınca başlıca disiplin konusunda görülmüş olan yedi husus ise şunlardır: “Uyuşturucu madde kullanmak, alkollü içecekler içmek, genç kızların hamile kalması, intihar, tecavüz, hırsızlık ve şiddet.” Elbette son yıllarda, Amerika’nın bir çok eyaletinde toplumsal bir problem olarak ortaya çıkan genç öğrencilerin ateşli silahlar taşıması, bu silahları öğretmenlerin, memurların ve öğrencilerin aleyhine kullanması konularındaki yasaklar, yukarıdakilere eklenmiştir.”1

Bu konuda yapılan bir araştırmada ise şöyle yer almıştır: “1997 ve 1998 yılında Amerikan okullarının yüzde onunda 4100 tecavüz ve saldırı, 7100 hırsızlık olayı ve 1100 tane de öğrenciler arasında silahlı çatışma olayı meydana gelmiştir.”2

C- Amerikalıların Çocuklarını Evde Eğitmeye Meyletmesi: ABD’nin eğitim ve öğretim sisteminin ahlaki, manevi ve dini öğretilere yabancılaşması, günümüzde bir çok Amerikalı ailenin çocuklarını evde eğitmeye yönelmesine sebep olmuştur. Öyleki bazı aileler, çocuklarının okula gitmesine engel olmaktadır. Washington Post gazetesi, bu konuda yayımladığı bir raporunda şöyle yazmaktadır: “Eğitim ve öğretim işleri uzmanı Brian Ray’in yaptığı incelemeler esasınca, bir milyona yakın Amerikan gençleri ve çocukları evlerinde eğitim görmüşler ve okula gitmemişlerdir. Bu olay, gittikçe yaygınlık kazanmaktadır. 2000 yılına kadar bu rakam iki milyon çocuk ve gence erişecektir.” Washington Post şöyle devam etmektedir: “Ailelerin bu metodu seçmelerinin başlıca sebebi, ahlaki ölçüleri ve dini ilkeleri çocuklara öğretme eğilimidir. Zira her türlü dini terbiye ve öğretim ve hatta dini tezahürler bile okullarda yasaklanmış haldedir.”3


Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin