PROJE RAPORU
Doç.Dr. Damira CAPAROVA
damirajaparova@mail.ru
Bişkek - 2014
Özet
Sağlık harcamalarının temel kaynağı devlet bütçesi olmaya devam etmektedir. Kırgızistan'da, zorunlu sağlık sigortası sistemi gerçek bir " sigorta modeli " değildir. Ticari işletmelerde çalışan nüfusun bir kısmı ve yabancı vatandaşlar sağlık sigortasının kapsamı dışındadır. Tedavinin düşük kalitede olmasının nedeni ise düşük ücretler ve modern tedavi teknolojilerinin bulunmamasıdır. Klinik protokollerin güncelliğinin geçmesi ve kısıtlamaların olması, hastalığın kronik hale gelmesini sağlamaktadır. Üctersiz hizmetler kendiliğinden ücretli olmaktadır. Sağlık hizmetlerinin bir kısmnın devlet tarafından karşılanma miktarının belirlenmesi herhangi bir esaslara dayanmamaktadır. Sadece hastanede tedavinin finanse edilmesi eğilimi gözükmektedir. Kırgızistan’da doktorların maaşları mesleği ile çalışmalarını motive etmemektedir. Emek kalitesinin özendirilmesi maaş fonu dışına çıkmamaktadır. Kırgızistan'da hükümet tarafından sağlık hizmetlerinin altyapısına yatırım planlanmamaktadır.
Anahtar Kelimeler: finansman verimsizliği, sağlık reformu, sağlık sisteminde ekonomik ilişkilerinin özelliği, gayri resmi ödemeler, sağlık hizmetlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanması, bütçenin dağılımı ve kullanımı.
Giriş
Sağlık reformu sonuçlarının analizi, mevcut finansman ve ücretlerin mevcut sistemin verimsizliğini ve sağlık hizmetlerinin düşük kaliteli olduğunu göstermektedir. Kırgızstan’ın sağlık sistemini inceleyen temel projeler (1,2) çerçevesinde yapılan araştırmalar bilgi verici ve genel durumu tespit edici nitelik taşımakta olup, finans kaynaklarının dağılımı ve kullanımının ekonomik analizi bulunmamaktadır. Söz konusu çalışmalarda finansman kaynaklarının ne kadar etkin kullanıldığı incelenmemektedir. Verilen hizmetin kalitesi ve sektöre ayrılan kaynakları arasında bağlantı yoktur.
Çalışmanın amacı :
-
Tedavi etkinliğinin olmaması nedenlerini belirlemek;
-
Kamu sağlık kuruluşlarında tedavi etkinliğini artırma yollarını belirlemek.
Amaça uygun olarak şunların analizi yapılmıştır: potansiyel kaynakları bulabilmek için finansman kaynaklar; kaynakların dağılımı, sağlık sektöründe sınırlı kaynakların kullanımı; kaliteli sağlık hizmeti sunmak için sağlık çalışanlarının motivasyonunu artırmak.
Bir hizmet sektörü olarak sağlık sektörünün özellikleri, diğer ülkelerde sağlık reformu deneyimine incelenerek, piyasa ekonomisine geçiş sırasında sağlık sektörünün özellikleri belirlenmiştir.
2009-2013 dönemi arasında Sağlık Bakanlığı ve Zorunlu Sağlık Sigortası Fonu’nun istatistiksel verilerin geniş analizi yapıldı. Finansman kaynakları ve dağılımının yapısal analizi yapıldı. Ayrıca belirtilen süre boyunca mali kaynakların göstergelerin dinamikleri incelenmiştir.
Araştırma çerçevesinde Kırgızistan’ın yedi ilkesinde ve Bişkek şehrinde hastane ve polikliniklerdeki doktorlar ve hastalar arasında anket uygulanmıştır. Anket sonuçlarını değerlendirmek için toplam 1500 anket SPSS programında analiz edilmiştir. Yapılan araştırmada hastane ve polikliniklerde doctor ve hastalar ile yapılan görüşme sonuçları kullanılmıştır.
Kırgızistan’da sağlık reformu
Kırgızistan'da 15 yıllık sağlık reformu sona erdi. Ulusal sağlık sektörü reform programının ana yönü birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi olmuştur: doğum merkezleri, aile hekimleri grupları, ambulans hizmetleri ve kamu sağlık hizmeti.
Dolayısıyla bu tür hizmetlerin finansman yöntemlerinin geliştirilmesi amacı ortaya çıkmıştır. Sağlık hizmetlerinin finansmanının yeni mekanizmaları kullanılmaya başlamıştır. Tüm bu tedbirler adaletli, şeffaf ve sürdürülebilir sağlık sektörünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek finansman modelinin oluşturulmasına yönelikti.
2003’te Kırgız Cumhuriyeti Kanununa istinaden sağlık sektörünün finansmanını sağlayan, devlet bütçesinin ve zorunlu sağlık sigorta fonunun kaynaklarını yönetmeden sorumlu olan Tek mükellef sistemi kurulmuştur. Söz konusu sistemin yürütücüsü Zorunlu Sağlık Sigortası Fonu olmuştu.
Tek mükellef sisteminin kurulması 2009’a doğru bölgelere göre bütçe finansmanını eşitlenmesi ve ambulans finansmanı için tek standart geliştirilmesini sağlamıştır.
Bölgölere göre hastane hizmetlerinin finansman düzeyinin eşitlenmesi (3)
Bütçeden finansman baz oranı
Bölgeler
|
2002
|
2009
|
Çüy
|
775
|
1340
|
Issık-Köl
|
770
|
1340
|
Narın
|
390
|
1340
|
Talas
|
695
|
1340
|
Oş bölgesi
|
500
|
1340
|
Oş şehri
|
470
|
1340
|
Calal-Abad
|
460
|
1340
|
Batken
|
500
|
1340
|
Bişkek şehri
|
830
|
1455
|
Tabloda bölgeye göre hastane bakım finansman düzeyinin eşitlenmesi gösterilmiştir. Ama yapılan araştırmaya rağmen, devlet programının açığı geçen yıl 15 milyar soma ulaşmıştır. Yani finansman kaynakların yetersiz olduğu anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, sağlık sistemi nufüsün çoğunluğu için kaliteli sağlık hizmetlerine erişimini sağlayamaz, ayrıca sosyal yönden dezavantajlı gruplar için de bu durum geçerlidir.
Belirtmek gerekir ki, nufüsün toplam harcamaları içinde sağlık harcamalarının payı bakımından Kırgızistan düşük gelirli ülkeler arasında yer almaktadır, sağlık reformu sonucuna gore devletin yükümlülüğü bakımından Kırgızistan piyasa ekonomisi gelişen ülkelere gore ileridedir.
Şu an devletin kişi başına sağladığı sağlık hizmeti bir yılda yaklaşık 50 dolları oluşturmaktadır (3). Bu tutar hastanede tedavi, beslenme, sağlık memuru maaşı ve sağlık kurumlarının kamu hizmetlerinin bedelini kapsamaktadır. Söz konusu tutar Rusya’da 460 dolları oluşturmaktadır
Demek ki, ekonomi iyileşme olmadan sağlık sektöründe köklü değişiklikler olmayacaktır. Ama ekonomik büyüme geleceğin bir sorusudur, insanlar ise şu anda sağlık hizmetlerine ihtiyaçları var. Söz konusu sorunu çözmek için sağlık sektöründe oluşan durumun nedenlerini araştırmak gerekir.
Sağlık sisteminde ekonomik ilişkilerin özellikleri
Sağlık sistemine ait ekonomik ilişkilerin özellikleri söz konusu sektörün özelliklerine bağlıdır, çünkü sağlık sektörü piyasa mekanizmasının işlemesini engelleyici bir takım özelliklere sahiptir.
Birincisi, sağlık hizmetlerinin bir kısmı kamu mallarına ait özelliklere sahiptir, diğer bir ifadeyle, bir insan tarafında tüketilen hizmetler, toplumun diğer üyeler tarafından da kullanılmaktadır. Sağlık hizmetleri bu yönden ortak kullanımın nesnesi olmaktadır. Örneğin, epidemik hastalıklara karşı uygulanan önlemler nufüsün büyük kısmı için yararlı olmaktadır.
Dolayısıyla sağlık sisteminde kaynakların dağılımı ödeme gücü ve girişimcilik motivleri üzerinde değil, çoğunlukla toplumun ihtiyaçlarını karşılama temeline dayanmaktadır.
Bu nedenle epidemik hastalıklara karşı yapılan uygulamalar özel mal özelliklerine sahiptir ve bunlara piyasa modelinden sapmalar veya piyasa başarısızlıklar söz konusudur.
Bu bağlamda üketicilerin bilgi yetersizliği söz konusudur. Hasta kendi tedavisi için gerekli olan bilgi ve sağlık hizmetleri konusunda bilgisi olmamaktadır. Dolayısıyla doktor ve ilaç seçimi zor olmaktadır.
Sağlık hizmetleri piyasası diğer piyasalardan farklı olarak, üretici sunduğu hizmetlerin fiyat ve miktarını kendisi belirlemektedir. Yani doktorlar sağlık hizmetlerine olan talebi oluşturarak sunmaktadır.
Sonuçta doktorların kendi ekonomik çıkarlarını sağlamak için bir fırsat ortaya çıkmaktadır. Işte bu nedenle kullanılmakta olan kaynakları arttırma imkanı bulunmasına ragmen, bunları rasyonel kullanmakla ilgilenmemektedir. Bu durum sağlık sisteminde maliyetli mekanizmanın oluşma olasılığını arttırmaktadır.
Sağlık hizmetlerini tüketim miktarı ödeme gücü, yani gelirine bağlı değildir. Buna karşılık, yüksek gelire sahip olanların yaşam düzeyinin kalitesi sağlığının iyi olmasını sağladığından dolayı, sağlık hizmetlerine daha az ihtiyaç duymaktadırlar.
Sağlık hizmetlerine en çok düşük gelirli olanlar ihtiyaç duymaktadırlar. Söz konusu hizmetlere eşit şekilde erişimi sağlamak için devlet tarafından piyasa mekanizmasına yapılan müdahalesinin ayarlanması (kaynakların dağılımı ihtiyar, çocuklar, düşük gelirli olanlar ve kronik hastaların lehine olacak şekilde) gerekmektedir.
Her insan hastalığının riskini ve maliyetini göz önüne alması gerekir. Belirsizlik durumlarında büyük maliyetlerden kaçınmak için çeşitli sigorta türlerine başvurur. Ancak sigorta kurumları tedavisi büyük maliyetli ve ağır hasta olanlar yerine daha çok göreceli sağlıklı olanlarla anlaşma yapmaya eğilimlidir. Dolayısıyla sağlık ve sigorta hizmetlerine eşit şekilde erişimi sağlamak için devletin çeşitli ayarlama mekanizmaları gerekmektedir.
Sağlık sigortası veya kamu sigorta sisteminde ücretsiz tıbbi tedavi hakkına sahip olanlar önünde hiç bir kısıtlama görmez. Bu durumda hasta, sağlık hizmetlerini maksimum miktarda almak ister, örneğin, bir uzmanı tekrardan ziyaret etmek için, bir kez daha hastanede muayene olmak için ya da pahalı ilaç almak için de gidebilir. Bu durum, aynı zamanda devlet müdahalesini gerektirir.
Sağlık sektörünün devlet tarafından düzenlenmesinin gereği, sağlık sisteminin tam bir kamusallaştırılması gibi kabul edilebilir. Bu durumlarda, sağlık kurumları devlet kurumları statüsüne sahip olurlar ve yalnızca devlet organları tarafından yönetilir.
Finansman sağlayan taraf ile sağlık kurumu arasında anlaşma ilişkileri bulunmamaktadır. Sağlık kurumların çalışmaları üst organlar tarafından geliştirilmiş standart veya normlar çerçevesinde, kaynaklar konusunda özgürce manevra etmeden yapılmaktadır. Genel olarak, yönetimde idari yöntemler uygulanır.
Öte yandan, sadece piyasa düzenleyicilerinin kullanılması nüfusun sağlık hizmetlerine erişim sorununu çözmemekte ve mevcut kaynakların verimli kullanımını engellememektedir. Sağlık hizmetleri piyasasının özellikleri devlet düzenlemesinin özel formlarını talep etmektedir.
Birçok ülkede, piyasa düzenleyicileri ve planlama bileşimine dayalı, yönetimi kamu kurumları tarafından yürütülen, taraflar ve sağlık kurumları tarafından finanse edilen bir karma model arayış içindedir.
Bu modelin türleri farklı ülkelerde farklı isim taşımaktadırlar: "iç pazar" (İngiltere), "planlı pazar" (İsveç) ve "yönetilen rekabet" (ABD, Hollanda). Yönetilen bir piyasada bu modeller kendi bünyesinde farklı modellerin ana özelliklerini barındırmaktadır.
Hükümet fiyatları düzenliyor, sağlık hizmetlerin standartlarını belirler, sağlık kurumlarına lisans verir, emek ve sermaye kaynaklarını planlar ve diğer düzenleyici işlevleri gerçekleştirir.
Geçiş ekonomisi
Kırgızistan'da geçiş ekonomi sağlık sisteminde ek özelliklerini oluşturur. Bu sistemi, sağlık hizmetlerin bir monopol olarak sunan eski sistemin özelliklerini içerir. Bunların arasında önemli olanlar yetersiz finansman, büyük ölçüde kayıtsız sağlık hizmetler piyasasının bulunması, verimsiz yapı ve yüksek maliyetli hastane tedavisi olmaktadır.
Sovyet döneminde, ekonomik literatürde sağlık sektörü üretici olmayan sektör olarak sayılıyordu. Bu şartlarda, bu faaliyet alanında kaynakların finansmanı "artık" ilkesine göre oluşurdu.
Sağlık sektörünün ve kurumların finansmanı devlet yönetim organları tarafından belirlenmiş standartlar çevçevesinde yapılmaktadır. Böyle bir koşullarda emeğiğn motivasyonu, ekonomik teşvik ve emek sonuçlarının değerlendirmesi yapılmamaktadır.
Sağlık hizmetlerinin kayıt dışı piyasasının varlığı, hükümetin düzenlemesi olmadan piyasa mekanizmasının geliştiğini gösteriyor. Gayri resmi ödemeler (ücretler) hükümet tarafından düzenlenmeyen sağlık hizmetlerinin piyasa fiyatını oluşturarak, bunları kaldırmak mümkün değildir.
Yukarıda belirtilenleri bir düzene getirmenin tek bir yolu yasallaştırmadır. Zaten paralı hizmetlerin büyük kısmı kayıt dışı olmadan çıkmıştır. Böylece, piyasa ekonomisine geçiş döneminde sağlık hizmetlerinin yasal piyasasının oluşumu, kayıt dışı piyasayı yasal piyasaya dönüştürür ve kaynakların verimli kullanılmını sağlar.
Sağlık sektörünün düzenleyicileri sağlık kurumlarının kaynak miktarını belirlerken, sınırlı kaynakları yatırım alternatiflerini aramaksızın değerlendiriyorlardı. Bu gibi durumlarda şu sorulara cevapları almak mümkün değildir: hastaneyi inşa etmek veya yeniden kurmak; hastayı klinikte yoksa hastanede mi tedavi etmek; yeni bir doktoru işe almak ya da çalışan doktorın maaşını arttırmak. Sonuçta hastaneler aşırı yüklenerek çalışmaları, poliklinik olanaklarının küçümsenmesini ortaya çıkarır, bu da ekonominin büyük maliyetlere yol açmaktadır.
Tüm bunların sonucunda kaynakları kullanımının verimsizliği söz konusu olmaktadır. Bunların dikkate alınmaması düşük kaliteli sağlık hizmetlerinin sosyal etkisi de düşük olmasını ortaya çıkarır.
Sovyet Birliği'nin dağılması Kırgızistan’ın sağlık sistemini negatif yönde etkiledi, sağlık harcamalarının azalması, yanı sıra altyapının bozulması ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin gerilemesi gibi sonuçlar yarattı.
1996 yılından itibaren sağlık sistemi yasal düzenleme ve reformlar sonucunda kamusal sağlık sisteminden bütçe-sigorta tipine geçti. Zorunlu sağlık sigortası sistemi kuruldu.
Reformun ilk hedefi ülkedeki özellikle çocuk ve annelerin ölüm oranını azaltmak oldu. Ama bu hedefe ulaşılmadı. Ülkede 2013 yılına göre 1000 yeni doğanlara göre bebek ölüm oranı 22,5 iken, aynı dönemde BDT ülkeleri için ortalama 11,7, Rusya'da 8,7(3) olmuştur. Ülkede anne ölüm oranları da yüksektir.
İkinci hedef olarak belirlenen hastalanan nüfus oranını azaltmak ve tedavi edilen hastaların sayısının artması ulaşılmamıştı.
2009-2013 yılında Kırgız Cumhuriyeti'nde hastalıkların ana sınıflara (ana türlerine) göre hasta vatandaşların sayısı sürekli bir artış göstermektedir. (Bkz. Ek №1)
Sektörün yapısının ve finansman reformu olarak belirtilen üçüncü hedefi kısmen ulaşılmıştır. Ancak bu da, doğum merkezlerinin kısaltılması, çocuk ve yetişkinlerin hastaneleri ile kliniklerinin birleşmesinin (pediatri zararına) sonucunda ortaya çıktı.
Belirtmek gerekir ki, yetişkin ve çocuk kliniklerinin birleştirilmesi ve hastanede tedavinin sınırlanması, aynı doktoru bekleme sırasında bebek ya da çocuklarıyla bekleyen anneleri ve aynı sırada tüberkülozlu yetişkinleri görmek mümkündür. Bu tür durumlarda hastanın çıkarı nasıl dikkate alınır, özellikle hem çocukları hem de yetişkinleri tedavisiyle ilgilenen doktorun çıkarısı da nasıl dikkate alınır?
Bu deneyim alınan ülkelerde, sağlık sektöründeki teknik donatımı farklıdır, insan ve teknik kapasitesinin dağıtımı farklıdır.
Rus bilim adamlarına göre, hastanedeki tedavi süresinin iki haftaya kadar azaltılması haksızlıktır. Rusya Bilimler Akademisi tarafından Taganrog ve Moskova'da yapılan araştırma sonucunda bir hastanede tedavi süresi ortalama 20 günden fazla olması gerektiğini gösterdi.
Buna ek olarak diğer örnekler de vardır, en yüksek yaşama oranı beklentisine sahip olan Japonya’da, hastanelerde tedavi süresi 71 gündür ve burada hastanede yatarak tedavi görmek yerine başka bir yöntemlerin kullanılması beklenmiyor.
2013 yılında, birinci sağlık hizmetini 65 aile hekimliği merkezleri sağlıyordu. Yatılı tedavi 141 hastane tarafından sağlanıyordu. BDT ülkeleri ile karşılaştırıldığında doktorların sayısı her sene azalmaktadır. Ülkede personel eşitsizliği ve doktor sıkıntısı yaşayan bölgeler de vardır.
2013 yılında ülkede 12 853 doktor çalışıyordu, bu ise 10 bin kişiye doktorların sağlanması 22.2 oldu. Rusya'da doktorların sağlanması 10 bin adama 44.7 oldu. (3)
Doktorların maaşının düşük olduğundan dolayı, kaliteli doktorlar Rusya’ya, Kazakistana ve diğer ülkelere gidiyorlar, onların yerine genç gerekli staja sahip olmayan kadrolar geliyorlar. Belirtiğimiz durumun sebebini belirlemek için sağlık sektörünün finansman kaynağına bakalım.
Sağlık sektörünün finansman kaynağı
Kamu bütçesi (3)
2013’te toplam sağlık harcamalarının finansman kaynaklarının payı (% olarak)
Göstergeler
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
2013
|
2013/2009yıla göre
mln. som
|
2013/2009 yıla (%)
|
Bütçe
|
78,5
|
79,0
|
80,2
|
81,9
|
80,5
|
-
|
+2,0
|
ZSSF1
|
15,0
|
14,5
|
14,1
|
12,5
|
13,2
|
-
|
-1,8
|
Özel
|
6,5
|
6,5
|
5,7
|
5,6
|
6,3
|
-
|
-0,2
|
Toplam
|
100,0
|
100,0
|
100,0
|
100,0
|
100,0
|
-
|
-
|
Dostları ilə paylaş: |