Sıfır nedir?
“Vennecmi” “necm” (yıldız) nedir?
“Vema Yentikü”
“İn hüve illa vahyün yuha”
“Allemehu şedidül kuva”
“Zü mirretin”
“Ufukil egla”
“Sümme dena”
“Kaab-ı Kavseyn”
“Fe evha ila abdihi ma evha”
“Efetümarunehu âlâ ma yera”
“Ve lekad rea nezleten uhra”
“Sidretil münleha”
“Mazagal basaru vema taga”
Görüşün, Müşahedenin düşündürdükleri
“Lekad rea inin ayati rabbihil kübra”
Büyük ayet
İnsanlığın ezeli arzusu
Mi’racta ilk defa tahakkuk eden “ruyetullah”
İmam-ı Ali’nin ru’yeti
Ehlullah ru’yeti beş şekilde ifade etmişler
Yanarsam ben yanarım
Ettehiyyatü
İdris Al. Mi’racı
Musa Al. Mi’racı
İsa Al. Mi’racı
Ümmet-i Muhammedin’in Allah-ı müşahedesi mümkün müdür?
Görüş ve müşahede
Varisi Muhammedilerin makamı
Kalemin uçunun kırılması
Mi’rac gecesi (şiiri)
BEŞİNCİ BÖLÜM
KADİR GECESİ
Diğer milletlerin Kadir gecesi yoktur
Mi’rac gecesi ile Kadir gecesi arasındaki fark
Musa al. ulaştığı en yüksek oluşum
“Len terani” “sen ileni göremezsin”
İseviyetin kadr’i “Fena Fillah” (Hakta fani yok olmaktır.)
“Ve vaadna Musa selasine leyleten”
Ramazanın yirmi yedisi
“İnna enzelna hu” “Elfe şehrun”
Meleklerin inmesi
Ruhun inmesi
Selamım
KADİR GECESİ MÜNACAAT (Nusrel Tura)
Kadrini kıymetini bil (şiir)
ALTINCI BÖLÜM
RAMAZAN KUR’BAN BAYRAMI
İlk Kurb’an
İbrahim Al.’in kurb’an hadisesi
İsmail Al.’mı bıçak niçin kesmedi
İhramda iken niçin hayvan öldürülmez?
İhram nedir?
İnna Egtayna
Bayram namazı niçin dokuz tekbirlidir?
Bayram-ı kimler ve nasıl yaparlar?
İnsan-ı Kamilin bayram-ı
Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arasındaki fark
Zülcelali vel ikram
Nefsi onun ilahı olur
Kurb’an bayramı niçin dört gündür?
Niçin dörtüncü gününde kurb’an kesilmez?
İbrahim Al.’in oğlunun kurb’an edilmemesi niçin?
Hz. Resullullah’ın oğullannın küçük yaşlarda ukba alemine alınması niçin?
Nesil ile ilgili sûre neden “kevser” diye başlıyor?
Kevser’in harfleri
Kevserin iki yönü
El ele vererek ahidleşme
(Bey’atür rıdvan)
“Hülefa-i Raşidin” den gelen akış
“Zahiri kevser” ırmağı
“Batın-i kevser” ırmağı
“Allahın eli onların ellerin üstündedir” gönülden gönüle akan manaviyat
“Fesalli li rabbike” “Hemen Rabb’ın için namaz kıl”
“Dur Rabb’ın namazda” dedi
“Venhar” “ve kurban kes”
“Celal ve ikram sahihi”
Gerçek bayramı kim yapar
“inne şani’eke hüvel ebter”
Ef-al Aleminde Hakk’ı ziyaret
Hakikat-i ilahide cemalüllah-ı seyr
“Sen ona korkma de Kur’an-ı natık”
“Safa Merve”
Medine Cemal tecellisi
Mekke celal lecellisi
Kaybettim kendimi (şiir)
İhtişamı Resullullah-ı gör (şiir)
Allah C.C dileseydi, habibini Mekke’de oturtamaz mıydı?
Niçin Hicret hadisesi oldu?
“Mekke-i mükerremede” ikram
“Medine-i münevverede” yaşam
Karşımda muhteşem Ka’be (şiir)
On iki ayın özelliği
“Kevser Nehri” kıyamete kadar
Ö N S Ö Z
Muhterem okuyucurn; bu kitap vasıtasıyla sizlere
- Regaib,
- Mevlûd,
- Beraat,
- Mir’ac,
- Kadir geceleri ve
- Bayramlar hakkında,
kısa kısa da, olsa değişik yönleriyle ve anlayabildiğim kadarıyla bazı özelliklerim ifade etmeğe çalışacağım.
Haşa: Ne mesleğim, ne de haddim olmadığı halde bu zor işe kalkışmam, bir şeyler ispatlama cabası içinde değildir. Ancak muhtelif zamanlarda yapmış olduğumuz ilgili sohbetlerde kayda geçirdiğimiz konuşmalarımız vardı. İşte onların kaset şeritleri içerisinde hapis kalmalarına gönlüm razı olmadı. Gönülden esintiler olarak zuhura çıkmalarım diledim.
Ey gönül ehli kardeşim. Yukarıda bahsi geçen mevzular ehilleri larafından son derece liyakatla ve güzel olarak bir çok eserlerde yazılıp neşredilmişlerdir. Esasen bunların üzerine bizim yazacağımız pek bir şeyde yoktur ancak bunların imkan olduğu gönlümüzün bulduğu kadarıyla batın yönlerinin bir kısmım anlatmaya çalışacağım.
Bilindiği gibi muhteşem dinimiz zahir ve batın olmak üzere iki yönlüdür. Bu iki yön de kendi bünyesinde bir çok yönleri geliştirmiştir. Bu yönlerden biri ve belki de en mühimi “kendini bilip, bulup, tanımak” tır. Bunu yapabilmek için afaki ve enfüsi hükümleri de birlikte idrak edip yaşamak gereklidir.
“Afaki” yani senin dışında olan.
“Enfüsi” yani senin içinde olan.
Eğer içini ve dışını birleyebilirsen çok şeyler kazanabilirsin. İslama ve aleme bakışın değişir, “kal”den geçip “hal” ehli olursun:
Büyüklerimiz “ne var alemde, o var Ademde” demişlerdir.
Afakta, yani senin dışında ne kadar hadise cereyan etmiş ve de ediyorsa bunların karşılığı mutlaka enfüste, yani senin öz varlığın da da cereyan etmektedir.
İşte bu hadiseleri kendi bünyende yaşama özelliğine erebilirsen sen de Ariflerden olursun. Dünyaya gelmekten yegane maksat, varlığın hakikatini idrak edip taşıdığın yükün ne olduğunu yakıyn ehli olarak anlamandır.
İşte herbir hükmün
zahiri, yani dışı, maddesel yönü,
bir de batın, yani içi, ruhsal yönü, olduğu gibi
yukarıda bahsedilen mevzuların da bizleri ve iç bünyemizi ilgilendiren yönleri vardır.
Aslında mesele bütün zahiri oluşumların özünü idrak edip onları batında yaşamaktır, ehl-i kemal böyle yapıp en doğruyu bulmuşlardır.
Mübarek gecelerin derinliğini ve genişliğini kendimizde bulmak,
Regaib gecesi, rağbet etmenin hakikatini anlamak,
Mevlûd gecesi, doğumun ne olduğunu idrak etmek,
Beraat gecesi, berat’ın gerçeğini anlamak,
Mi’rac gecesi, nasıl mi’rac yapacağının bilincine varmak,
Kadir gecesi, kadrini bilmek,
Bayramlar, nedir nasıl yaşanır,
bunları da bilip anlamak irfan ehli olmamızı sağlıyacaktır. Bu yoldan giderek her hükmün özünü anlayabilme yolu açılacaktır.
Muhterem okuyucum:
Yaşadığımız günlere göre mübarek geceler,
Mevlûd → Regaib → Mir’ac → Beraat → Kadir,
sırasıyla gelmektedir.
Dostları ilə paylaş: |