Markos for one volume


H. İyileştirilemeyeni İyileştirme ve Ölüyü Diriltme (5:21-43)



Yüklə 455,58 Kb.
səhifə10/26
tarix15.01.2019
ölçüsü455,58 Kb.
#96617
növüYazi
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   26

H. İyileştirilemeyeni İyileştirme ve Ölüyü Diriltme (5:21-43)


5:21-23 Celile’nin batı yakasına geri dönüldükten kısa bir süre sonra Rab İsa yine büyük bir kalabalığın ilgi merkezi oldu. Çılgına dönmüş bir baba ko­şarak İsa’ya geldi. Bu, havra yöneticilerinden biri olan Yair’di. Küçük kızı ölüyordu. İsa, kızın iyileşebilmesi için gidip ellerini onun üzerine koyar mıydı?

5:24   Rab buna karşılık verdi ve eve doğru gitmeye başladı. O’nu sıkıştıran bir kalabalık da ardından gidiyordu. O’nu sıkıştıran kalabalık ifadesinin he­men ardından, O’na iyileşmek için dokunan bir kadının imanını ifade eden sözleri okumamız ilginçtir.

5:25-29   Yair’in evine giden İsa’nın yolunu aklı başından gitmiş durumda olan bir kadın kesti. Rabbimiz, görünen bu engellemeye ne kızdı, ne de rahatsız oldu. Bu tür engellemelere karşı biz nasıl hareket ederiz?

Kişinin kendisi için planladığı işlere karşı olan engellemelere ve kesintilere, Tanrı’nın, kişinin işi konusunda bencilleşmemesine yardım etmek için gönder-diği denemeler ve disiplin olarak bakmayı yararlı buluyorum… Bazılarının dü-şün­düğü gibi bu boşa geçirilen bir zaman değil, günlük çalışmanın en önemli kısmı­dır; kişinin Tanrı’ya sunabileceği en iyi bölümdür (Choice Gleanings Calendar).

Bu kadın on iki yıldır devam eden bir kanamadan ötürü acı çekiyordu. Git­tiği bir sürü hekim ağır tedavi yöntemleri uygulamış, varını yoğunu almış ve onu iyi olmaktan çok, daha kötü bir durumda bırakmışlardı. İyileşme umudu­nun bittiği bir anda birisi ona İsa’dan bahsetti. O’nu bulmak için hiç vakit kay­betmedi. Kalabalığın arasından geçerek, O’nun giysisinin eteğine dokundu. O anda kan durdu ve kendini tamamen iyi hissetti.

5:30   O’nun amacı sessizce uzaklaşmaktı, ama Rab onun, Kurtarıcısını açık-ça kabul etme bereketini kaçırmasına izin vermeyecekti. O’na dokundu­ğunda, kendisinden gitmiş olan tanrısal gücün farkındaydı; onu iyileştirmek O’ndan bir şey götürdü. Bunun için “Giysilerime kim dokundu?” diye sordu. Bu sorunun yanıtını biliyordu, ama onu kalabalığın önüne çıkarmak için sordu.

5:31   Öğrencileri bu sorunun saçma olduğunu düşündüler. Birçok kişi O’nu devamlı itmekteydi. “Bana kim dokundu?” diye niçin soruyordu? Ama fiziksel yakınlıktan kaynaklanan dokunuşla çaresiz bir insanın iman dolu doku­nuşu arasında fark vardır. O’na güvenmeksizin çok yakınında olmak mümkün­dür, ama O’nun haberi olmadan O’na imanla dokunmak imkânsızdır.

5:32-33   Kadın korkuyla titreyerek geldi; İsa’nın ayaklarına kapandı ve İsa’ya inandığını açıkladı.

5:34   Sonra İsa onun canını tazeleyen sözler söyledi. Mesih’i kabul etmeyi açıkça söylemek son derece önemlidir. Değilse iman yaşamında çok az büyüme olur. Cesurca O’nu bildirirken O, canlarımızı iman güveniyle dolu olarak coş-turur. Rab İsa’nın sözleri yalnızca fiziksel iyileştirmeyi doğrulamakla kal­madı, canın kurtuluşunun büyük bereketini de kapsadı.

5:35-38   Yair’in kızının öldüğünü bildiren haberciler geldi. Artık öğret­meni götürmeye gerek yoktu. Rab sevecen bir şekilde Yair’in güvenini tazeledi, sonra da Petrus, Yakup ve Yuhanna’yı eve götürdü. Üzüntü zamanında doğu­daki evlerde görülen ağlama feryatlarıyla – ki, bunun bir kısmı feryat etmesi için özel olarak tutulan kişiler tarafındandır – karşılaştılar.

5:39-42 İsa onlara çocuğun ölmediğini, sadece uyuduğunu söylediğinde, göz yaşları küçümsemeye dönüştü. Cesur bir şekilde aileyi çocuğun odasına götürdü ve çocuğun elini tutarak Aramice, “Talita kumi!” dedi. Bu söz Kı­zım sana söylüyorum, kalk!” demektir. On iki yaşında olan kız hemen kalktı, yürümeye başladı. Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı. Kuşkusuz sevinçten çılgına dönmüşlerdi.

5:43   Rab mucizeyi yaymalarını yasakladı. Kalabalıkların, kendisini alkış­lamasıyla ilgilenmiyordu. Azimle çarmıha gitmesi gerekiyordu.

Eğer kız gerçekten ölmüşse, o zaman bu bölüm İsa’nın cinler, hastalıklar ve ölüm üzerindeki gücünü resmeder. Bütün Kutsal Kitap uzmanları kızın ölü ol­duğu konusunda hemfikir değillerdir. İsa ölmediğini, ama uyuduğunu söyledi. Belki de komadaydı. Onu ölümden kolayca diriltebilirdi; ama o gerçekten yal­nızca bilinçsiz bir durumdaysa, bunu yapmaktan dolayı şeref kazanmaya çalış­mayacaktı.

Bu bölümün kapanış sözlerini gözden kaçırmamalıyız “Kıza yiyecek bir şey verilmesini buyurdu.” Ruhsal hizmette bu “yetiştirme işi” olarak bilinir. Yeni yaşamın kalp atışından haberdar olan canların beslenmeye gereksinimi vardır. Bir öğrencinin Kurtarıcıya olan sevgisini göstermesinin bir yolu da O’nun ko­yunlarını beslemesidir (bkz. Yu.21:15-17).

I. Hizmetkar Nasıra’da Reddediliyor (6:1-6)


6:1-3   İsa Nasıra’ya öğrencileriyle döndü. Burası O’nun marangoz olarak çalıştığı kendi memleketiydi. Sept günü havrada ders verdi. Şaşıran halk O’nun öğretişinin bilgeliğini ya da mucizelerinin harikalığını yadsıyamıyordu. Ancak O’nu Tanrı’nın Oğlu olarak kabul etme konusunda büyük bir istek­sizlik vardı. O’nu marangoz, Meryem’in oğlu, erkek kardeşleri ve kız kardeşleri hâlâ orada olan biri olarak gördüler. Nasıra’ya büyük bir kahraman olarak dönmüş olsaydı, O’nu daha çabuk kabul edebilirlerdi. Ama O alçakgö­nüllü, lütufla ve yumuşak başlılıkla geldi. Bu onları gücendirdi.

6:4-6   İsa o zaman bir peygamberin genellikle memleketinin dışında daha çok kabul gördüğünü söyledi. Akrabaları ve arkadaşları O’nun kişiliğini ya da hizmetini değerlendiremeyecek kadar O’na yakındılar. Nasıralıların bizzat ken­dileri hor görülen bir halktı. Genel yargı şuydu: “Nasıra’dan hiç iyi bir şey çı­kabilir mi?” Kendileri horlanan Nasıralılar, Rab’bi hor gördüler. İşte, insan yü­reğindeki imansızlığın ve gururun örneği! İmansızlık büyük bir oranda Kurta­rıcı’nın Nasıra’daki işini engelledi. Orada birkaç hastayı iyileştirdi, ama hepsi buydu. İnsanların imansızlığı onu şaşırttı. J.G.Miller şöyle uyarır:

Böyle bir imansızlığın kötülüğe karşı sonucu çok büyüktür. Lütuf ve merhametin yollarını kapatır, bunun için de yalnızca bir damlası gereksinim içinde olan in­sana ulaşır.8

İsa yeniden yanlış anlaşılmanın yalnızlığını ve önemsenmemeyi yaşadı. İzle­yicilerinin birçoğu da bu üzüntüyü yaşamıştır. Rab’bin hizmetçileri sık sık mü­tevazı bir şekilde görünürler. Dış görünüşün ötesine bakıp gerçek ruhsal değeri görebiliyor muyuz? Rab, Nasıra’daki reddedilişinden yılmadan çevredeki köy-leri dolaşıp Tanrı Sözü’nü öğretiyordu.


Yüklə 455,58 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin