M e h ir S ö z le ş m e s in in H u k u k i N ite liğ i
vermiştir112. Aynı şekilde Yargıtay’a göre koca karısına bağışlamada bulunması
bağışlamada bulunmuş ve fakat kan kocayı aldatmışsa113 veya ortaklaşa konutu
terk ettiği için kocası kendisine karşı boşanma davası açmış ve bu davayı ka
zanmış114; kan yersiz davranışlan sebebiyle ağır dedikodulann çıkmasına sebe
biyet vermiş, kan kocaya veya ailesine ağır hakaretlerde bulunmuş115 ise kannın
kocaya veya ailesine kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı
davrandığı kabul edilir ve verilen mehrin iadesi talebinde bulunulabilir.
112
“Borçlar Kanununun 244/2'nci maddesinde, kanun koyucu, aile görevlerinin yerine getirilmemesini
başına dönme sebebi kabul etmemiş, "ehemmiyetli surette " sözlerini kullanarak, önemli riayetsizlik,
saygısızlığı, öngörmüştür. Bu haliyle Medeni Kanunun 457/2'nci maddesinde düzenlenen miras
tan çıkarma (ıskat) ya uygun hüküm getirmiştir. Borçlar Kanununun 244'üncü maddesinin 2 'nci
fıkrası, Medeni Kanunun 457'nci maddesinin 2'nci fikrasının bir tekrarı olup, bağıştan dönme ile
mirastan çıkarma (ıskat) koşullarının birlikte incelenmesi gerekmektedir. Aile birliğine karşı ödev
lerin hangi hallerde önemli bir saygısızlık ve uygunsuzluk hali sayılacağı, davaya esas olayların
özellikleri gözönütıde tutularak hakim tarafından takdir olunacaktır. Bugün uygulamada: Kadının
ortak konutu kusurlu olarak bırakması sonucu Medeni Kanunun 132'nci maddesi uyarınca boşan
maya sebebiyet (Y.H.G.K'nın 10.10.1962 günlü 2/103 - 48 sayılı kararı), eşin ağır hakaret ve fena
muamelesi (Y.l.H.D. 'nin 13.3.1962 günlü 61/9380-1813 sayılı kararı), kadının zinası (Y.2.H.D. 'nin
6.1.1951 günlü 5941/141 sayılı kararı), kocanın başka bir kadınla meşru olmayan ilişki kurması
(Y.l.H.D.'nin 7.10.1952 günlü 6621/3767 sayılı kararı), kadının yersiz davranışları sonucu ağır
dedikoduların çıkmasına sebep olması (Y.H.G.K'nın 26.2.1964günlü 10/155 sayılı karan) gibi hal
ler, aile birliğine karşı önemli saygısızlık olarak benimsenmektedir. (Geniş bilgi için bakınız Prof.
Dr. Kenan Tunçomağ- Türk Borçlar Hukuku- Özel Borç ilişkileri C. IIİst. 1977 sh. 418 ve sonrası).
Borçlar Kanununun 244'üncü maddesinde yazılı hallerin aynı yasanın 245'inci maddesi yollama
sı ile bağış vaadlerinde de uygulanacağının kabulü zorunludur, aynı kurallar bağış vaadinin bir
türü olan mehri müeccel içinde geçerlidir. Ağır kusurlu olup aile birliğine karşı önemli saygısızlık
yapan kadın mehri müeccel isteyemez. (Bak. Hatemia.g.e. sh. 318 dipnot 69 ve sh. 322 dipnot 75).
Kan- koca yönünden olan bu düzenleme, evlilik birliğinin devamı ve eşlerin mutluluğu için üçüncü
kişiler tarafından yapılan bağış vaadlerinde de uygulanmak gerekir. Genel hukuk kuralları ve ilkeler
açıklandıktan sonrayeniden davaya konu olaya baktığımızda; Dava dışında olan (A.Y.) (koca), Ha
dim Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/896 esasındaki eşi (G.)'ın kocasına “sen herif misin, dilenci
misin, seni köpek gibi süründüreceğim ” diyerek ağır hakarette bulunduğundan Hadim Sulh Ceza
Mahkemesinin 1982/254-36 sayılı karan ile sübut bulup, T.C.K.nun 482/3'üncü maddesi uyarınca
cezalandınlmasına ilişkin kesin hüküm nedeniyle ve pek fena muameleye dayanarak boşanmaya
karar verildiği, bu kararın Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesinin 19.4.1983 günlü karan ile onanarak ke
sinleştiği görülmüştür. Davacı (G.) 'ın eşine ağır hakaret ve saygısızlığı ile kusurlu davranışı sonucu
boşanmaya sebep olması, başka bir anlatımla ehemmiyetli surette aile görevlerini yerine getirme
mesi hali gerçekleşmiş olmakla Borçlar kanununun 245/1 'inci maddesindeki dönme koşulu gerçek
leşmiştir. Mahkemenin Borçlar Kanununun 245 ve 244/2'nci maddelerini tartışıp davayı reddetmesi
gerekirken, davalının kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ” Y. 4.
HD., E. 1984/9153, K. 1985/1223, T. 18. 02.1985.
113 Y. 2. HD. E. 1950/5942, K. 1951/141, T. 06. 01. 1951; Y. 1. HD. E. 1952/6821, K. 1952/3767,
T. 07. 10. 1952. Tandoğan, s. 379, dn. 23.
114 YHGK. E. 2-103/K. 67, T. 10. 10. 1962; Y. 2. HD. E. 2437/3877, T. 09. 05. 1977. Tandoğan, s.
379, dn. 24.
115 YHGK. E. 10/K. 155, T. 26. 02. 1964. Tandoğan, s. 379, dn. 25.
Dostları ilə paylaş: