Seda İrem ÇAKIRCA
Bağışlamadan geri dönülmesi bağışlayanın, geri alma sebebini öğrendiği
günden başlayarak bir yıl içinde gerçekleşmelidir. Bağışlayan bir yıllık süre
dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu süre
nin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler. Bağışlanan, bağışlayanı kas
ten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını
engellerse, mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler (TBK m.297).
S O N U Ç
Mehir, İslam hukukunun uygulanmadığı, Türkiye’nin de
içinde bulunduğu
birçok ülkeyi yalandan ilgilendirmektedir. İslam hukukunun evliliğe ilişkin hü
kümlerinde düzenlenen mehrin amacı tartışmalıdır. Mehrin amacının kadın cin
selliğinin bir miktar malvarlığı karşılığı satm alınması
olduğunu iddia eden bir
görüş günümüzde dahi varlığını sürdürmekteyse de; özellikle ekonomik bağım
sızlığa sahip olmayan ve kırsal bölgelerde yaşayan kadınlar için mehir çoklukla
evlenmenin boşanma veya kocanın ölümüyle sona ermesi halinde maddi bir gü
venceye sahip olmalarım garanti altına almaktadır. Almanya gibi ülkesinde yaşa
yan göçmen Müslümanlar sebebiyle kanunlar ihtilafı kurallarıyla dahi olsa mehir
kurumunun hukuki niteliğini tespit etmek zorunda kalmasından farklı olarak Türk
yargılaması öncelikle, Medeni Kanun’un yürürlüğünden önce normatif olarak dü
zenlenen mehir kavramının günümüzde Türk kamu düzenine aykın olup olma
yacağım tartışmak zorunda kalmıştır. Bu tartışmaya verilen olumlu yamt üzerine
uygulamada, karşılaşılan ihtilaflarda mehrin hukuki niteliğinin bağışlama, mehri
müeccelin hukuki niteliğinin ise bağışlama sözü verme olduğu hususunda yerleş
miş bir içtihat vardır. Bağışlama sözü vermenin geçerliliği ise yazılı şekilde yapıl
mış olmasına bağlıdır. Mehri müeccelin konusunu taşınmaz devri oluşturuyorsa,
söz konusu mehir sözleşmesinin resmi şekil şartına uyularak yapılması gerekir.
Kan, kocasına veya yakmlanndan birine karşı ağır bir suç işlemişse, kan,
kocaya veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülükle
rine önemli ölçüde aykın davranmışsa koca elden bağışlamayı veya yerine ge
tirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve kannm istem tarihindeki zenginleşmesi
ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. İcra
edilmemiş
bağışlama sözü verme ise ancak elden bağışlanan bir malın geri verilmesini is
teyebileceği sebeplerden biri varsa; bağışlayanın mali durumu,
sonradan sözün
yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağır kılacak ölçüde değişmişse; ba
ğışlayanın bağışlama sözü verdikten sonra, kendisi için yeni aile yükümlülükle
ri doğmuş veya bu yükümlülükleri önemli ölçüde ağırlaşmışsa geri alınabilir ve
ifadan kaçımlabilir. Bağışlama sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüğü belir
lenir veya iflasın iflasına karar verilirse, ifa yükümlülüğü ortadan kalkar (TBK
m.296). Öte yandan taraflann bağışlama veya bağışlama sözü verme iradeleri
nin gerçekte olmadığı, sadece dini ritüelleri gerçekleştirmek üzere yapılan me
hir sözleşmelerinin geçerli olmayacağı da tartışmasız olarak kabul edilmektedir.
Dostları ilə paylaş: