M e h ir S ö zleş m es in in Hukuki N iteliğ i
yapılm ası gerekmektedir. M ehir olarak bir taşınm azın veya taşınm az üze
rindeki ayni bir hakkın bağışlanm ası sözü verilmesi ise ancak sözleşm enin
resm i şekilde yapılm ış olması halinde geçerli olacaktır. Şekle uyulmaması
sebebiyle geçersiz olan bağışlam a sözü verme, bağışlayan tarafından yerine
getirildiğinde, elden bağışlam a olarak kabul edilecektir. Ancak, geçerliliği
resm i şekle bağlanmış olan bağışlam alarda bu hüküm uygulanm az (TBK
m.288). Bu sebeple elden bağışlam adan farklı olarak taşınırlara ilişkin ba
ğışlam a vaadi sözleşm esi adi yazılı şekilde yapılm alıdır103. Taşınmazlara yö
nelik bağışlam a vaadi sözleşm esi ise ancak Tapu Sicil M üdürünün önünde
düzenlenmesi halinde geçerli olacaktır. Noterde yapılan tapulu taşınm azlara
ilişkin bağışlam a sözü verm e şekil eksikliği sebebiyle kesin olarak hüküm
süz olacaktır104. D olayısıyla m ehir sözleşm esinin taşınm az bir m alın bağış
lanm a sözü vermesine ilişkin olması halinde, m utlak surette resmi şekilde
yapılm ası gerekir, adi yazılı şekilde yapılan m ehir sözleşmesi kesin olarak
geçersiz olacaktır105. Bağışlam a sözü verm enin adi yazılı şekilde yapılması
gereken hallerde sözleşmeyi sadece bağışlayanın imzalaması yeterliyken,
resm i şekle tabi bağışlam a sözü verm e durumunda sözleşmeyi her iki tara
fın da im zalaması gerekir106.
VI. MEHİR SÖZLEŞMESİNDEN DÖNÜLMESİ
Gerçekleşen bağışlamanın geri alınması veya bağışlama sözünden dönü
lebilmesi ise ancak kanunda belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde müm
kün olabilecektir. Buna göre; bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından
103 CHK-Schönenberger, OR 243 N. 2; Olgaç, s. 225; Yılmaz, 6098 sayılı Yeni Türk Borçlar Kanu
nu ile Karşılaştırmalı Olarak Bağışlama Sözleşmesinin Sona Ermesi, XII. Yayıncılık, İstanbul,
2011, s. 43; Akıntürk/Ateş Karaman, s. 257; Aral/Ayrancı, s. 196; Hatemi/ Serozan/Arpacı, s.
142.
104 BSK OR I- Vogt/ Art. 243 N. 2; Huguenin, N. 432; CHK-Schönenberger, OR 243 N. 3; Gümüş,
s. 210; Tandoğan, s. 358; Akmtürk/Ateş Karaman, s. 257; Aral/Ayrancı, s. 196; Hatemi/ Sero
zan/Arpacı, s. 142.
105 “
Dolayısıyla, yukarıda değinilen Yargıtay kararlarına konu olgular ile eldeki davaya konu olgu
arasında herhangi bir benzerlik bulunmamaktadır. Özel Daire kararında açıklandığı ve esasen
Yerel Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, tapuya kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklini
öngören her türlü sözleşmelerin geçerli olabilmesi, resmi şekilde düzenlenmeleri koşuluna bağ
lıdır. Davada dayanılan 25.9.1984 tarihli mehir senedinin bu şekle uygun olmaması nedeniyle
hukuken geçersiz olduğu açıktır. Geçersiz sözleşmeler, herhangi bir hak ve borç doğurmazlar;
taraflar ancak o sözleşme nedeniyle karşı tarafa verdiklerini geri isteyebilirler. Somut olayda
davacının anılan sözleşme nedeniyle verdiği herhangi bir şey de yoktur.'" YHGK. E. 2004/13-
292, K. 2004/275, T. 12. 05. 2004*
106 Huguenin, N. 432; Honsell, Schweizerisches Obligationenrecht Besonderer Teil, s. 200; Olgaç,
s. 226; Tandoğan, s. 356; Yılmaz, s. 43; Zevkliler/Gökyayla, s. 173; Yavuz/Acar/Özen, ss. 192-
193.
Dostları ilə paylaş: