Mekke’de nâzil olmuş olup 5 âyettir


KADİR GECESİ, KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECEDEN BAĞIMSIZ BİR GECE MİDİR?



Yüklə 1,64 Mb.
səhifə2/16
tarix27.10.2017
ölçüsü1,64 Mb.
#16240
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16

KADİR GECESİ, KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECEDEN BAĞIMSIZ BİR GECE MİDİR?


Kadir gecesi, Kur’an’ın indirilmeye başlandığı ilk vahiy gecesinden bağımsız bir gecedir ve dolayısıyla da Kur’an’ın inzâlinden önce de var idi, sonrasında da kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Evet! Kadir Gecesi Kur'ân-ı Kerim'in indirildigi gece olduğuna göre o bir kez olmuş geçmiştir diye bir düşünce akla gelebilir. Ancak Kadr sûresinde, "o gece melekler iner de iner..." denmesi, "inmiştir" denmemesi onun her sene-i devriyesinde tekerrür ettiğini gösterir bir işarettir. Beri taraftan bu inişin ve dahi daha pekçok perde arkası hariküladeliklerin her Kadir gecesi yeniden yeniden vuku bulduğunu bildiren onlarca hadis-i şerifin mevcudiyeti aksine bütün ihtimalleri kökünden kesip atmaktadır. Öyleyse bunu; “Kur'ân-ı Kerim indigi için o gece Kadir Gecesi oldu“ şeklinde değil de, “Kur'ân-ı Kerim'in inmesi Kadir Gecesinde gerçekleşti“ şeklinde anlamalıdır. «Kur’an, Kadir gecesi indirilmiştir.“ ifadesi ise bizim meramımızı aksettirmeye daha elverişlidir. «Kadir gecesi, Kur’an’ın indirildiği gecedir» Bu elbette ki doğru bir ifadedir. Kadir gecesini, Kur’an’ın indirilmesi ile tarif belki en isabetli ve hakikatli bir ifadedir. Fakat bu ifadede “Kur’an indirilmemiş olsaydı, ortada Kadir gecesi diye birşey olmazdı“ manası da vardır. Halbuki Kadir gecesi ve Kur’an, ikisi ayrı ayrı faziletin sahibidirler; bir araya gelmekle ile ufkuna vâsıl olunamaz bir yüceliğe ermişlerdir.

“Kur’an ne zaman indirilmeye başlandı?“ sorusunun isabetli cevabı, en fazla ancak o indirildiği seneki Kadir gecesinin net tarihini tespit ettirir; yoksa sonraki senelerde, yani her yıl içinde tekrar eden ve vakti yıldan yıla sürekli değişen Kadir gecesini kesin tespit mümkün değildir. Eğer Kadir gecesi = Kur’an’ın indirildiği gece olmuş olsaydı, Peygamberimiz böyle inansaydı, ve başka bir hususiyeti de bulunmasaydı, bu muhteşem hadisenin ilk vuku bulduğu geceyi, başta Peygamber Efendimiz (sas) olmak üzere, Hz. Hatice validemiz, Hz. Ebu Bekir Efendimiz, kısacası ilk İslam’a giren Sahabe-i Kiram’ın muhakkak bilmeleri gerekirdi. Hafızaları gökyüzünün masmavi enginlikleri gibi dupduru, bemberrak o hafıza dâhilerinin, o ensâb bilginlerinin, o onbinlerce beytlik şiirleri belleklerinde tutan harika insanların, o onbinlerce hadis-i şerifi kelime kelime rivayet edebilen şahane zevat-ı kiramın sözkonusu ilk vahiy tarihini muhakkak bilmeleri gerekirdi, bilirlerdi de. Ne var ki Kur’an’ın indirildiği geceyi bilmekle beraber, sürekli değişkenlik arzeden esas Kadir gecesini ancak rüya-yı sadıka, ilham-ı ilahî, hadsiyat veya alâmâtını müşahede yolu ile tespit yoluna gidiyor oldukları ortadadır. Efendimiz’in (sas) bile rüyada bana gösterilmişti, fakat tam o sırada ehlimden biri beni uyardı demesi de pek manidardır. Yahut «Kadir gecesini söylemek için buraya aranıza çıkmıştım, fakat falan ile filanın kavgası sebebiyle bana unutturuldu.»101 demesi de çok enteresandır. İşini esrarlı ama muhakkak hikmetli yapan Zat-ı Hakîm’in takdiri bu, tamamiyle hayır tercihi bu.

Kadir gecesinin vaktiyle alakalı umum rivayetler içerisinde Cumhur-u ulema 27. geceyi Kadir gecesi olarak tercih eder iken, ilginçtir, M.610’da Kur’an’ın indirildiği Kadir gecesi olarak «en meşhur olan ise Ramazan’ın 17’sidir»102, böyle geçmektedir. Tabii Ramazan’ın pek çok gecesi bu meyanda ifade edilir iken, ilk vahyin Ramazan’ın kaçıncı gecesi indirildiği mevzuunda İslam uleması ekseriyetle, Ramazan’ın 15., 16., 17. 24., veya 27. geceleri olduğunu bildirmişlerdir. En meşhuru ise 17’sinde olduğudur.103 Eğer Kadir gecesi, Kur’an’ın indirildiği geceden ibaret olsaydı ve sabit bulunsaydı, Kadir gecesi olarak icma ile Ramazan’ın 27’si değil de, 17’si tercih edilirdi. Fakat bilakis bu durum, Kadir gecesinin, sabit ve bizim için 3-5 ihtimalden birisi de olsa, Rasulullah ve ashabı için malum olan ilk vahiy gecesinden ibaret olmadığını fiilen göstermiş olmaktadır.

Fahruddin Razi’nin tefsirinde şöyle bir değerlendirme vardır: «Kadir gecesi hala devam etmekte midir? Halil şöyle cevab vermiştir: «Bu gecenin faziletini, Kur’an’ın kendisinde nazil oluşuna bağlayanlar, bu gecenin sona erdiğini ve onun, bir kereye mahsus olduğunu söylerler. Ama ulemanın ekserisi, bu gecenin halen devam ettiği kanaatindedirler.»104

Eğer Kadir gecesinin asıl ve tek fazileti, o gece Kur’an’ın indirilmiş olması hadisesi olsaydı, bu durumda, o indiriliş 610 yılında bir kereliğine gerçekleşmiş, olup bitmişti ve sonraki yüzyıllara sadece o işin bir hatırası ve nostaljisi olmak üzere hatırlamak kalmış olacaktı. Halbuki bu durum, daha Allah Rasulü (sas) hayatta iken hem kendisi ve hem de ashabıyla birlikte Kadir gecesini araştırma cehdine, dahi son 10 günde itikafa girme gayretine münafi olurdu. Rasulullah’ın kavlî ve fiilî sünneti, Kadir gecenin kıyamete kadar bâki olduğuna, aksine ihtimal vermeyecek şekilde hüccet teşkil edecek mahiyettedir. Buradan çıkarılan bir sonuç da, Kadir gecesinin Kur’an’ın indirildiği geceden ibaret olmadığı gerçeği. Eğer öyle olsaydı, Rasul-i Ekrem’in ve Mekke’de iman eden ilk ashabının hepsinin külliyen ilk vahyin geldiği geceyi unutmaları mümkün değildir. Demek ki Kadir gecesi, İmam Azam Ebu Hanife’nin de dediği gibi, «vakti sabit bir gece değil, değişken bir gecedir.»105
KADİR GECESİ TARİHTE Mİ KALMIŞTIR, YOKSA HALEN MEVCUT MUDUR?

Kadir Gecesi, olup bitmiş bir gece değildir; kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Fahruddin Razi’nin tefsirinde şöyle bir açıklama vardır : «Kadir gecesi hala devam etmekte midir? Halil şöyle cevab vermiştir: «Bu gecenin faziletini, Kur’an’ın kendisinde nazil oluşuna bağlayanlar, bu gecenin sona erdiğini ve onun, bir kereye mahsus olduğunu söylerler. Ama ulemanın ekserisi, bu gecenin halen devam ettiği kanaatindedirler.»106

“Ebu Hanife ve bir topluluğun “Kadir gecesi (göğe) kaldırılmıştır.” şeklinde bir fikri olduğu rivayet olunmuştur [ki bu rivayetin doğruluğu güvenilir değildir; kaldı ki Ebu Hanife’nin mevsuk kanaati, Kadir’in Ramazan ayının bütün geceleri arasında her yıl değişkenlik arzettiği şeklindedir.107] Fakat bu kavil reddedilmiştir. Çünkü kaldırılmış olan (Kadir gecesi değil), belki Kadir gecesinin tayinidir, (yani vaktinin bilgisidir).”108

İbn-i Receb şöyle der: “Bazıları, Kadir gecesinin göğe kaldırılmış olduğunu, artık böyle bir gecenin bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. Ne var ki Ebu Zerr’in rivayet ettiği hadis-i şerif böyle bir iddiayı çürütmüştür, kökünden iptal etmiştir.”109 Sözkonusu hadis şudur:

Ahmed b. Hanbel der ki: Bize Yahya b. Said... Mersed İbn Abdullah’tan nakletti ki: Mersed demiştir ki: “Ben Ebu Zerr’e; Kadr gecesini Rasulullah’a nasıl sordun? diye bir sual yönelttim de, o şöyle anlattı: “İnsanlar arasında Rasulullah’a en çok sual soran ben idim. (Birgün) dedim ki: Ey Allah’ın Rasulü! Bana Kadir gecesinden haber ver, o, Ramazan ayında mıdır, yoksa başka bir ayda mıdır? Rasulullah buyurdular ki: Hayır (başka aylarda değil), o bilakis Ramazan ayındadır. Ben dedim ki: Peygamberler yaşadıkça onlarla beraber bulunan, kendisinde onlara vahyin indiği110, onlar göç edince (kutsiyeti göğe) kaldırılır mı, yoksa kıyamete kadar bâki midir? Buyurdular ki: Kıyamete kadar bakidir. Ben: Kadir hangi Ramazan’dadır? deyince: Onu ilk ve son 10 günde arayın, buyurdu. Daha sonra Rasulullah (sas) söze daldı ve bazı şeyler konuştu. Ben, onun daldığı bir anı yakalayıp dedim ki: O (Kadir gecesi) hangi yirmidedir? Rasulullah: Onu son on günde ara ve bundan öte bana bir şey sorma! dedi. Sonra Rasulullah (sas) yine konuşmaya daldı. Ben yine onun daldığı bir anı gözetledim ve dedim ki: Ya Rasulallah! Kadir gecesinin hangi 10 günde olduğunu haber vermezsen, senin üzerine olan hakkıma yemin ederim, dedim. Bu sözüm karşısında Rasulullah (sas) öyle kızdı öyle kızdı ki, kendisini tanıdığımdan bu yana hiç böyle kızmamıştı. (Fakat yine de cevab verdi) ve dedi ki: Eğer Allah Teala isterse sizi ona muttali kılar.111 Onu son 7 günde arayın ve gayri daha bana başka soru sorma!”112 Bir başka rivayette Allah Rasulü (sas), Ebu Zer’e: “Ben sizi bana bu konuda soru sormayı yasaklamamış mıydım? Eğer Allah Teala bana size Kadir gecesini haber vermeme izin verseydi, muhakkak ben de haber verirdim. Ben kadir gecesinin, Ramazan’ın son 7 gününde olduğundan da (yüzde yüz) emin değilim.” demiştir.113 Demek ki: Kadir gecesi kıyamete kadar devam edecektir.

İbn-i Kesir’de, mezkur iddia sahiplerinin Şia grubu olduğu belirtilir ve şöyle denilir: “Ebu Zer’den nakledilen hadis, bazı Şia taifesinin iddia ettikleri gibi, Kadir gecesi bütünüyle kaldırılmış olmayıp kıyamete kadar baki olduğunu göstermektedir. Şia’nın naklettiği hadiste Rasulullah ‘Kadir gecesi kaldırılmıştır, belki de bu sizin için daha hayırlı olur.’ der. Gerçekten maksad, onun vaktinin kesin bilgisinin kaldırılmasıdır.”114

Said b. Müseyyeb’e “Kadir gecesi olup bitmiş bir gece midir, yoksa her sene olan bir gece midir?” diye sorulmuştu da, “Bilakis o, Ümmet-i Muhammed’e, onlardan iki kişi kalmayıncaya kadar (lutfedilmiş) bir gecedir.”115

Muaviye’nin mevlası (kölesi) Abdullah b. Mekânis anlatmıştır: Ebu Hureyre’ye dedim ki: “(Bazıları) kadir gecesi kaldırıldı zannediyorlar.” Dedi ki: Kim bunu derse yalan söylemiştir. Dedim ki: Onu her Ramazan’da istikbal edeyim mi, (karşılayayım mı)?” “Evet” dedi. Dedim ki: “(Bazıları) Cuma gecesi, bir müslümanın duasına muhakkak icabet edilen vaktin de kaldırıldığını sanıyorlar.” “Kim bunu demişse, yalan söylemiş” dedi. Ben: “Her Cuma gününde onu karşılayayım mı?” diye sordum. “Evet” cevabını verdi.116

Abdullah b. Ömer (ra)’e “Kadir gecesi her Ramazan’da (halen) var mıdır?” diye soruldu. (İbnü Merdûyeh’in kaydında “Ramazan ayında mıdır o?” şeklindedir). Şöyle cevap verdi: “Evet. Allah’ın şu ayetlerine kulak vermez misiniz: “Biz onu Kadir gecesinde indirdik.” “Ramazan ayı ki Kur’an onda indirilmiştir.”117

Yine İbn-i Ömer demiştir ki, Rasulullah’a Kadir gecesi soruldu ve ben de işitiyordum (kulaklarımla duydum), şu cevabı verdi: “Kadir gecesi her Ramazan ayındadır.”118

Hâsıl-ı kelam: Kadir gecesiyle alakalı hadis-i şerifler ve selef âsârı apaçık göstermektedir ki, Kadir gecesinin her senede bir mevcudiyeti kıyamete kadar berdevam olacaktır. Hem Kadir gecesinin ümmete özel ihsan olabilmesi için, o ümmetin yeryüzündeki varlık tarihi boyunca devam etmesi, edecek olması gerekir.




Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin