Cennet–Cehennem:
Bir yeraltı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Eski çağlarda “Korikos Mağaraları” diye bilinen bu doğal harikalardan biri olan ve ilk göçüğün dibinde yer alan mağaranın Ejder Typhon’un meskeni olduğu söylenir. Mağaranın ağzında, Paulus adında dindar bir adamın yaptırdığı küçük bir kilise vardır. Cennet çöküğüne herbiri oldukça geniş 452 basamaklı bir merdivenle inilir. Kiliseye 300 basamakla varılır. Kiliseden sonra mağaranın bitim noktasında mitolojik bir yeraltı deresinin sesi duyulur. Cennet çöküğünün 75 metre ilerisindeki Cehennem çukuru da, benzer bir şekilde oluşmuştur. Cehennem çukuru dehşetli bir görüntüye sahiptir. Eskiden günahkârların ve suçların bu çukura atıldığı rivayet edilmektedir. Mitolojide “devlerin devi” sayılan ve geçtiği yerleri yakıp yıkan Typhon’un da buraya kapatılığı anlatılmaktadır. Yerin 18 metre altında bulunan Dilek ve Astım Mağarası, buraya yakın bir yerde bulunmaktadır.
Kanlıdivane:
Mersin–Silifke karayolunun 45. kilometresinde sağa sapan yolun 3 km ilerisindedir. Antik Çağda adı Kanytellis olan kent, büyük bir obruğun, yani geniş ve derin bir çöküntünün çevresinde kurulmuştur. Helenistik, Roma ve Bizans çağlarına ait tapınak, kilise, sarnıç ve şehir kalıntılarınının yer aldığı Kanlıdivane’de İ.Ö. 2. yüzyılda yapılmış Helenistik bir kule de bulunmaktadır. Antik basamaklardan obruğun içine inildiğinde sağdaki kayaya oyulmuş kadın ve erkek kabartmaları görülmektedir. Bizans İmparatoru 2. Theodosius zamanında, suçluların içinde vahşi hayvanların buluduğu bu obruga atıldığı söylenmektedir.
Yumuktepe:
Şehrin kuzeybatısındadır. Yapılan kazılar sonucu bu höyükte farklı medeniyetlere ait 33 kat bulunmuştur. Yumuktepe’de ilk yerleşme Neolitik dönemde başlamış ve kesintisiz olarak Kalkolitik, Tunç, Hitit, Bizans ve İslami devirlerde de devam etmiştir. Bugün Mersin Müzesi’nde sergilenmiş olan buluntular arasında Hitit devrine ait silahlar, seramikler, taş mühürler, bakır oltalar, kadın heykeli, süs eşyaları ve fırın kalıntıları mevcuttur. Höyüğün 25 metre derinliğinde rastlanan kalenin Boğazköy’dekinin küçük bir örneği olması ilginç bulunmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |