Milliyetçilik sosyolojisi


İmparatorluklardan milletlere



Yüklə 1,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə40/75
tarix04.01.2023
ölçüsü1,37 Mb.
#121965
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   75
5321-Milli Kimlik-Anthony D.Smith-Bahadir Sina Shener-1994-291s

İmparatorluklardan milletlere 
Genellikle tarihçiler "Batı'nın eski, devamlılığı olan mil-
letler"inin gelişimini, milletlerin Doğu Avrupa, Asya, Latin 
Amerika ve Afrika'daki daha düşünülmüş yaratımından 
ayırırlar. 18. yüzyılda ideoloji, dil ve hissiyat olarak mil-
liyetçiîife'in doğuşundan önce, Batı Avrupa'da milletler niyet 
ve amaçlar açısından elverişli bir durumdaydı. Batı dışında 
ise milletler milliyetçiliğin yayılmasını takiben oluşmuşlardı. 
Batı Avrupa'da milletlerin biçimlenmesi büyük bölümüyle 
158 


planlanmamış bir gelişimdi. Batı dışında ise genellikle mil­
liyetçi amaç ve hareketlerin sonucuydular. Batı milletlere 
neredeyse tesadüfen vardı; dünyanın öteki yerlerinde ise 
milletler tasarlanarak yaratıldılar.

Batılı bir bakış açısından bu ayrım bir övünç vesilesidir. 
3. Bölüm'de ilk milletler olan Batılı milletlerin milliyetçiliğin 
doğuşunu kısmen öncelediklerini ve yönetici sınıflarının 
"milliyetçi" olduğunu söylemenin epey hayal gücü gerektirdiği 
söylenebilecek aristokratik "yatay" etnilerce yürütülen bü­
rokratik içerme süreçlerinin amaçlanmamış bir sonucu olarak 
ortaya çıktıklarını ileri sürmüştüm. Ama bu noktada bile özenli 
davranmamız gerekmektedir. Fransız milletinin yaratılma­
sında, Jakoben ve müteakip milliyetçiliklerin aksine 15. 
yüzyıldan itibaren yaşanan kralcı merkezîleşme ve türdeşleşme 
sürecine ne kadar ağırlık tanınacağı, bir soru olarak dur­
maktadır. İngiliz, sonraları Britanya örneğinde bile "muhayile" 
etkeni tümüyle yok değildi; Katolik Roma ve İspanya'ya karşı 
Tudor ve Stuart merkezîleştirmesini, Püriten etnik "milli-
yetçilik"in etkisini ve Britanya'da 1770'den 1820'ye kadar 
millî hissiyatın yükselen dalgasından nasıl yararlanıldığını 
düşünün.

Buna rağmen Batılı olmayan durumlarla karşılaştırıldığında 
Batılı milletlerin doğuşu milliyetçilik'e ve "yoktan millet" 
vareden bir harekete pek az şey borçludur. Batılı olmayan 
millî oluşum örneklerinde özelikle milliyetçi etken, bir 
ideolojik hareket olarak çok daha büyük önem taşımaktadır. 
Bu önem, dolayısıyla millî kimliğin oluşumunda "icat" ye 
"inşa"nın rolü, büyük bölümünde önceden mevcut mahalli 
1 Tilly'e (1975, giriş ve sonuç); ve Seton-Watson'a (1977, bölümler 2-3) bakın. 
2 Inter alia (diğerleri yanında) Corrigan ve Sayer'e (1984, bölümler 2-4) bakın; 
Newman (1987, bölümler 5-6); ve Hill ile Colley'in Samuel'deki (1989, cilt 1) 
yazılan. 
159 


etnik kümelenmelere bağlı olarak dikkate değer bir değişkenlik 
gösterir. Keza önceki siyasî sistem ve kurumların doğasının 
ve eylemlerinin de etkisine tâbidir. 
3. Bölüm'de milletlerin oluşum süreçlerinde iki rota ayır-
detmiştik. Bunlardan biri teritoryal ve sivil siyasî milletlerin 
doğuşuna yolaçan bürokratik içerme/dahil etme süreciydi. 
Öteki de etnik ve jenealojik milletleri yaratacak olan yerliliğin 
seferberliği süreciydi. Eğer bakışımızı ilk rotaya çevirirsek, 
bu süreçte Batı dışında milletin oluşumunu önceleyen siyasî 
sistemin doğasına ve eylemlerine göre alt bir "emperyal" ve 
bir "sömürgesel" rota ayırdetmemiz mümkündür. Birinci 
durumda sözkonusu birim biçimsel olarak hükümran ve 
bağımsızdır, yabancı egemenliğinden özgürleşme hareketine 
gerek yoktur, daha ziyade siyasî sisteminde ve kültürel ben 
tarifinde bir dönüşüm ihtiyacındadır. İkinci durumda ise 
gerekli olan sadece yeni bir kültürel kimlik oluşturmak değil 
bunun yanında bağımlı bir sömürge olarak yabancı güçlerin 
yönetiminden kurtulmak, bağımsız ve hükümran bir duruma 
gelmektir. 
Bağımsız devletler ve "emperyal" rota ile işe başlamak is­
tiyorum. Bu gibi durumlarda millî siyasî bir kimlik nasıl 
oluşturulur? Rusya, Çin, Japonya, İran, Osmanlı Türkiyesi 
ve Etopya gibi devlet ve imparatorlukları "tümleşik" siyasî 
topluluklar ve teritoryal milletler haline dönüştürmek nasıl 
mümkün oldu, ya da mümkündür? 
Milletleri oluşturma sürecini başlatan ve bu amaca ulaştı­
rabilecek rotayı çizen siyasalar şunun gibi ana özellikler 
göstermişlerdir; 
1. "Yatay" etni içinde aristokratik bir temel. Demotik unsurlar 
da içermenin yanında devlete, içine ekseriyetle dinî ve ruhban 
etkilerin sızdığı aristokratik bir kültür ve gelenek damga vurur. 
(Rusya, Etopya, Türkiye ve Japonya örneklerinde görüldüğü 
gibi). 

Yüklə 1,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin