Milliyetçilik sosyolojisi



Yüklə 1,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/75
tarix04.01.2023
ölçüsü1,37 Mb.
#121965
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   75
5321-Milli Kimlik-Anthony D.Smith-Bahadir Sina Shener-1994-291s

Sömürgelerden milletlere 
Şimdiye dek Batılı olmayan devletlerin büyük bölümü 
Avrupalı güçlerin dışında (genellikle denizaşırı) sömürgeler 
olarak yola çıkmışlardır. Bu örneklerin çoğunda hem kültürel 
hem de siyasî kimlik noksanlığı sözkonusuydu. Bir sömürge 
nüfusunun sahip olduğu her türden kimlik ya da dayanışma 
başlangıç itibariyle sömürgeci gücün yarattığı değişikliklerin 
ve içerme sürecinin bir ürünüydü. Birkaç örnek alırsak, Altın 
Kıyısı'nda, Nijerya'da, Fildişi Kıyısı'nda, Belçika Kongo'sunda, 
12 Nihonjinron ve tefsircileri hakkında ayrıntılı bir değerlendirme için Yoshino'ya 
(1989) bakın. 
167 


Kenya, Irak, Mısır, Hindistan, Burma ve Endonezya'da kurulan 
(ve hâlâ da bu durumlarını muhafaza eden) milletler sınırları 
ve karakterleri bakımından sömürgeci devlet tarafından ta­
nımlanmıştır. 
Sömürge devleti hakkında geniş bir literatür bulunmaktadır. 
Avrupa'nın sömürge politikaları bunca çeşitlilik arzeder-
ken- Fransız, Belçika, Portekiz, İngiliz, İtalyan, Alman ve (Orta 
Asya ile Kafkaslar'da) Rusya- sömürgeciliğin etkileri hakkında 
herhangi bir genellemeye kalkmak riskli olur. Ama her durum 
için geçerli olmamakla birlikte bazı özelliklere yaygın olarak 
rastlanmıştır. Bu özellikler arasında şunlar yeralmaktadır; 
1. Sömürge devleti ile idarî seçkinlerinin deniz aşırı yabancı 
etnik temeli. Alavi'nin de işaret ettiği gibi sömürge devleti 
yerli sivil toplumun doğal gelişim sürecinin bir ürünü değil, 
metropol toplumunun, metropolde hoş görülmeyen yürütme 
karakteristikleriyle karışmış bir neticesiydi. Başka bir deyişle 
sömürge devleti melezdi; kültürel bakımdan farklı bir siyasî 
topluluğun yabancı bir icra aygıtıydı.
13 
2. Etnik sınırları yalnızca kısmen hesaba katan ve şimdiye 
dek ayrı olan etnik toplulukları ve kategorileri tek bir siyasî 
sistem halinde birleştiren idarî sınırlar, anlaşmalar ve siyasî 
fiat (karar) ile yaratılmıştır. Sömürge devleti sadece (hattâ, 
Mauryas döneminde bir ara kısa bir süre için birleştirilebilmiş 
Hindistan'da bile) bu birimlerin ölçeğini devasa boyutlara 
vardırmamış, aynı zamanda ilk kez biraraya getirdiği halkların 
etkileşimde bulunup, bağlılık gösterecekleri bir teritoryal 
mekân tanımlamıştı.
1 4 
3. Bu sınırlarla çizilmiş sözkonusu mekânda teritoryal 
vatanseverliğin yükselişi. Tamamen yeni olan bu teritoryal 
13 Alavi'ye (1972) bakın; karşılaştırın Saul (1979). 
14 Horowitz'e (1985, bölüm 2) bakın; Asiwaju ile Hargreaves'in Asiwaju'daki (1985) 
yazılarıyla karşılaştırın. 
168 


vatanperverlik, idarî otoritelerin büyük bölümünden doğrudan 
teşvik görmekteydi (Afrikalı seçkinler eliyle Fransa tarafından 
bir "kimlik" politikasının uygulandığı Fransız Batı Afrikası'nda 
bu teşvik çok daha azdı); aynı zamanda her bir ülkede sö­
mürgeci rejim tarafından uygulanan ekonomik mübadele, 
ekonomik ve yasal düzenlemenin bir ürünüydü. Neticede 
seçkinler arasında rüşeym halinde "Nijerya"ya, "Kenya"ya, 
"Burma"ya bir bağlılık duygusu oluştu.
1 5 
4. Her bir sömürgede gerek doğrudan sömürgeci siyaset 
eliyle gerekse sömürgesel engellere rağmen (Belçika Kon­
go'sunda olduğu gibi) yüksek eğitim olanağıyla profesyonel 
ve eğitimli tabakaların ağırlıklarının artışı. Bu entelijensiya 
olağan şartlarda sonraki milliyetçi harekette anahtar bir rol 
oynamıştır.
1 6 
5. Misyonerlerin ve misyoner eğitiminin ama aynı anda 
başka kaynakların da sağladığı sömürgeci yönetimden kur­
tulma ve özgürlük fikirleri. Bununla entelijensiyanın bağlantısı 
son derece barizdir; bu fikirleri en fazla sahiplenen ve pratikte 
de gerçekleştirmeye çalışan, bu tabakaydı. 
6. Sömürge bürokratlarının, tacir ve askerlerinin, kendilerini 
onlardan muhafaza ederken bile yerli halklara ve kültürlerine 
karşı -zaman zaman seçici bir şekilde- yönelttikleri, yoğun 
ırk motifleriyle yüklü aşağılama.
1 7 
Sömürgeci yapıya özgü milliyetçiliklerin pek çok yazar 
tarafından "anti-sömürgeci" olarak adlandırılması şaşırtıcı 
değildir. Bu adlandırmada, sömürgelerin potansiyellerini 
sömürgeci güçten bağımsızlaşmak uğruna tükettikleri iması 
15 Afrika'daki Fransız politikaları konusunda W.H.Lewis'e (1965) ve daha genel 
olarak Crowder'e (1968) bakın. 
16 Wallerstein'a (1965) ve Lloyd'a (1966) bakın; Geiss (1974) ve Kedourie (1971, 
giriş) ile karşılaştırın. 
17 W.H.Lewis'e (1965); Geiss'e (1974, bölüm 15); ve Legum'a (1964) bakın. Bu 
seçici sömürgeci algılama konusunda Enloe'ya (1980) bakın. 
169 


vardır. Fiilen ya da potansiyel olarak bir millet mevcut olmadığı 
için (Somali gibi birkaç istisna haricinde) "gerçek" anlamda 
milliyetçi hareketler değillerdir. Anti-sömürgeciliğin bir başka 
veçhesi; entelijensiyanın devreden çıkartılmasıyla katmerlenen 
Batılılaşmacı yönelimidir. Bu milliyetçilikler, bu entelijen­
siyanm sömürgeci bürokrasilerden dışlanmasıyla doğmaları 
itibariyle kelimenin tam anlamında anti-sömürgecidir ve bu 
durumu düzeltmeye yönelirler, Dışlanmakla kendilerine 
haksızlık yapıldığına inanan ve dolayısıyla çoğunun Batı ile 
onun değerlerine besledikleri tek taraflı sevgiyle de azmış olan 
entellektüellerin -bugünkü koşullarda entelijensiyanın 
duyduğu "küskünlük", öfke ve hayal kırıklığı da bizim bu 
savımızı desteklemektedir. Sömürge milliyetçiliğini ölü 
doğduğu doğrudur; gerçek milletler oluşturmaktan aciz, 
mukallit "entelijensiya milliyetçilikleri"dirler.
1 8 
Entelijensiyanm sömürge bürokrasisinin üst kademele­
rinden tard edilmiş olmalarında bir ihtilaf sözkonusu değildir. 
Bu dışlama yapısal ve kültürel bir gelişmeyle ilgilidir; bir 
yandan az oranda Fransız Batı Afrikası'nda ama özellikle 
Hindistan ve İngiliz Afrikasında, sömürge büroksasisi içindeki 
mevkilere aday nitelikli mezunlar ve eğitimli personel sayısında 
büyük artış sözkonusudur, buna bir de ekseriyetle ne kadar 
vasıflı da olsa siyah ya da kökeni karışık adaylara yönelik ırk 
ayrımcılığı uygulamaları karışır.
19
Bu, İngiliz sömürgelerindeki 
entelijensiyanm bazı kesimlerinin çok daha önceden ve daha 
belirgin bir şekilde siyasallaşmasını açıklar. Ancak Batı 
Hindistan ve Batı Afrika'daki Fransız topraklarında sonradan 
güçlü bir Negritude (Siyah) kültürel hareketin doğmuş olması 
entelijensiyanm bürokrasiden ihracının sömürge milliyetçiliğin 
18 Inter alia J.H.Kautsky'e (1962, giriş), Kedourie'e (1971, giriş) ve Selon-Watson'a 
(1977) bakın. 
19 Kedourie'ye (1971, giriş); McCulley'e (1966) bakın. 
170 


doğuşunda, önemli olmakla birlikte sadece etkenlerden biri 
olduğunu düşündürtmektedir. Yarı Batılılaşmış bir enteli­
jensiyanm köylü kitlelerine "geri dönüş" girişimlerine olduğu 
gibi yerli kültürün aşağılanmasının rolü de teslim edilmeli-
dir.
2 0 
Aslında sömürge milliyetçiliği, ne kadar önemli ve yaygın 
da olsa tek bir motora indirgenemez. Arkaplanları ve etkileri 
bakımından sayısız farklılık arzeder. Bir sömürge ya da sö­
mürge bölgesinin ekonomik gelişme düzeyi, kapitalizmin 
yerli toplumsal yapılara, yerli doğal kaynaklara, altyapıya 
(limanlar, yollar vs.) nüfus etme derecesi, göçmen toplu­
lukların mevcudiyeti, her bir ülkede sömürgeci ekonomik 
ve siyasî politikaların ivmesi, kentsel büyüme ve eğitim du­
rumunun düzeyi, özgül sömürge milliyetçiliklerinin za­
manlama, alan, yön ve yoğunluklarını etkileyen sayısız un­
surlar arasında yeralır. Entelijensiya ile burjuvazinin belli 
bir sömürgede ortaya koyduğu kültürel etkilerin doğası da 
aynı oranda önemlidir. Örneğin İngiliz ve Fransız Batı Afri-
kası'nda Rousseau ile Mill'in etkisinin, bu bölgedeki milliyetçi 
hareketlerin özlem, dil ve ideolojilerinin biçimlenmesine 
katkıda bulunduğu görülmüştür. Hindistan'da da bunlara, 
özellikle Aurobindo ile Tilak'nı düşüncesinde Herder ile Alman 
Romantiklerinin etkisi eklenir.
2 1
Siyonizmi, Rus popülizmi 
ile Batı liberalizmi (Herzl'in formülasyonları) şekillendirirken, 
Arap milliyetçileri de Alman Romantik dilinin kavramlarından, 
millî ruh ve misyon duygusundan esinlenmişlerdir.
2 2 
20 Afrika, Asya ve Latin Amerika'da sivil-teritoryal milletin idamesine yardımcı 
olan daha genel siyasî ve ekonomik etkenler vardı, özellikle de jeo-politik güçler; 
Neuberger'e (1986) bakın. Negritude konusunda Geiss'e (1974) bakın. 
21 Bu etkiler konusunda Hodgkin'e (1964) bakın; Hindistan konusunda Heimsath'a 
(1964) bakın. 
22 Sharabi'ye (1970) ve Vital'e (1975) bakın. 
171 


Sömürge milliyetçiliğinin doğuşunda işe karışan unsurların 
özet bir serimi bile "anti-sömürgecilik" teriminin literal an­
lamının sınırlarını göstermeye yeter. Ama, aynı mantıkla bu 
durum onların temeldeki "taklitçi" ve "tepkici" karakterini 
de tasdiklemez mi? Afrikalı ve Asyalı entelijensiya, milliyetçilik 
eğitimlerini dışarda almadılar ve bunları "yoktan millet va-
retmek" için kullanmadılar mı? 
Tekrar olacak ama, ister yurtdışı gezileri veya öğrenimleri 
yoluyla ister yurtiçinde kütüphaneler ve kitaplar aracılığıyla 
olsun, Avrupalı kaynakların sömürge entelijensiyasının 
milliyetçi düşüncelerim etkilemiş olduğuna şüphe yok. Batılı 
bilimciliğin derin etkisi de bundan ayrı düşünülemez. Jones'un, 
Müller'in, Renan'nı, Cahun'un, Arminius Vambery'nin, 
Zimmer'in, Rhys'nı ve öteki bilimadamlarının araştırmaları, 
böyle bir niyet yokken bile milliyetçiliğin dil ve kavramlarının 
Avrupalı olmayan bölgelere yayılmasının yanında, sözkonusu 
bölge ya da topluluğun karakter, sınır ve sorunlarının ta­
nımlanmasına da yardımcı olmuştur..
23 
Ama bu araştırmalar son derece mümbit bir toprağa düş­
müştür. "Fikirlerin yayılması" tezi milliyetçiliğin yükselişine 
dair açıklamanın sadece bir kısmına değinir; bu ilerde gö­
receğimiz gibi, teritoryal kültürel ve siyasî kimliklerin bi­
çimlenmesinden çok "dikey" etnilere dayanan demotik 
milliyetçiliklerle ilgilidir. 
Yeterince Afrikalı, Latin Amerikalı ve Asyalı entelijensiya 
mensubunun belli konjonktürlerde Avrupalı romantik ve. 
milliyetçi etkileri almaya hazır oldukları bir gerçektir ve bu 
ayrı bir açıklama gerektirir. Bu meseleye bir sonraki bölümde 
değineceğim. 
23. Kedourie'ye (1971, giriş), Kushner'e (1976) ve Hutchinson'a (1987) bakın. 

Yüklə 1,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin