Milliyetçilik sosyolojisi



Yüklə 1,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə53/75
tarix04.01.2023
ölçüsü1,37 Mb.
#121965
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   75
5321-Milli Kimlik-Anthony D.Smith-Bahadir Sina Shener-1994-291s

MİLLΠKİMLİĞİN ÖTESİ Mİ? 
Bugün insanoğlunun paylaştığı bütün kollektif kimlikler 
arasında millî kimlik, belki de en temelli ve kapsamlı olanıdır. 
İdeolojik bir hareket olarak milliyetçilik sadece yerkürenin 
her köşesine nüfuz etmiş olmakla kalmıyor; dünya evvela 
"millî-devletler" (millet olduğu iddiasındaki devletler) halinde 
bölünmüştür ve millî kimlik her yerde, zaman zaman pek 
özel bir tiranlık biçimine sebep olmanın yanında, halk ege­
menliği ve demokrasi yönündeki sürekli yinelenen güdüye 
de payandalarını veriyor. Diğer -sınıf, cins, ırk, din gibi-
kollektif kimlik türleri millî kimlikle örtüşebilir veya terkibe 
girebilirler ama yönünü etkileyebilmiş olsalar da, altını oy-
makta nadiren başarılı olmuşlardır. 
Hükümetler ve devletler belli bir süre millî emellerin ifade 
edilmelerini önleyebilirler, ama muhtemelen yüksek maliyetli 
ve nihai bakımdan etkisiz bir tedbir olacaktır bu. Zira millî 
bağlılık hislerini besleyen güçler mukabil her eğilimden çok 
daha güçlü olduğunu göstermişlerdir ve büyük bir olasılıkla 
da göstermeye devam edeceklerdir. 
Neden millî kimlik ve milliyetçilik, modern dünyada böylesi 
221 


temel bir konuma oturdu? Birincisi, her yerde hazır ve nazır 
oluşundan. Eğer gerçekten küresel bir görüngü varsa bu millet 
ve milliyetçilik olmalı. Yeryüzünde, etnik ve millî çatışmaların 
damgasını vurmadığı, seçilmiş halkı için millî bağımsızlık 
isteyen hareketlerin doğuşuna tanık olunmadığı hemen hiçbir 
yer yoktur. Gerçekleşmekten çok uzak bile olsa her biri türdeş, 
birleşmiş ve özgür olan milletlerden oluşan bir dünyaya ilişkin 
milliyetçi hayal, dünyanın dört bir yanındaki halklarca 
devralınmış ve halk direnişlerine, çabalara ve çatışmalara ilham 
kaynağı olmuştur. Milletin türdeşliği değilse bile milliyetçiliğin 
küreselleşmesi, kültürel manzaramızı ve siyasî çabalarımızı 
koşullayan güçlü bir gerçekliktir.

Ama bugün millî kimlik sadece küresel değil aynı zamanda 
kaplayıcıdır da. Daha önemli olduğu düşünülen belli bazı 
durumlar varsa da, faaliyetlerinin pek çok noktasında bi­
reylerin ve toplulukların yaşamını kapladığı söylenebilir. Dil, 
hukuk, kurumlar ve seremonilerde olduğu kadar, gurur verici 
olaylardan ve mitlerden değer ve anılara dek bütün bir kültür 
sahasında boy gösterir millî kimlik. Toplumsal bakımdan 
millî bağ en şümullü topluluğu, toplumsal iletişimin normal 
olarak içinde geçtiği genel olarak kabul görmüş sınırları ve 
"dışardakı"ni ayırdetmenin sınırını oluşturur. Aynı zamanda 
millet, gerek ülke gerekse kaynak ve beceriler itibariyle temel 
bir moral ekonomi birimi olarak da görülebilir. 
Millî kimlik bugün siyaseten sadece rejimin personelinin 
bileşimini belirlemekle kalmaz aynı zamanda her yurttaşın 
gündelik yaşamını düzenleyen siyasî hedefleri ve idarî uy­
gulamaları da etkiler. Son olarak millet ve millî kimlik, 
yurttaşlara temel bir siyasî bağlılık buyurarak, "milletler-arası" 
1 Sibirya, Papua Yeni Ginesi ve Malezya gibi görünüşte hiç beklenmedik yerlerde 
bile millî hareketler ortaya çıkmıştır. Örneğin Sibirya ve Orta Asya için Kolarz'a 
(1954) ve Papua Yeni Ginesi için May'e (1982) bakın. 
222 


meşruiyetin, her bir bölge ve kıtada, nihayetinde bütün olarak 
dünyada, bir devletler sisteminin geçerliliğinin yegâne kabul 
görmüş kaynağı haline gelmiştir. Devletler topluluğunda böyle 
bir düzenin kurulabilmesi, millet normunun siyasal sadakat 
ve eylemin biricik kaynağını oluşturması halinde mümkün­
dür. 
Üçüncüsü, "millet" ile "millî kimlik"in arzettiği derin 
karmaşıklık ve çeşitliliktir. Birinci bölümde gördüğümüz gibi 
millî kimlik, yaşamın hemen her alanına temas eden ve sayısız 
bileşim ve alışverişlilik sergileyen, soyut ve çok boyutlu bir 
yapıdır. Bugünkü tarihçiler, eski nesil bilim adamlarının 
kavramı şişirme eğilimlerine tepki olarak "milliyetçilik"in 
alanını daraltma temayülündedirler. Ama millet ve milliyetçilik 
ne "tembel tarihçi"nin kavramsal sığınağı olarak görülmeli 
ne de biz bu kavramların bukalemunvari doğaları ile başka 
mesele ve ideolojilerle terkibe girme ve hattâ ekseriyetle onları 
kendine dahil etmedeki ustalıklarını hafife almalıyız. Çin 
komünizmi ilk bakışta Batı Marksizminin sahici bir çeşidi 
olarak görülmüştü, ta ki Mao'nun hareketinin Çin mil­
liyetçiliğine gerek doktriner gerekse uygulama bakımından 
ne kadar çok şey borçlu olduğu anlaşılıncaya dek. Bugün öne 
çıkartılan, Maoizmin milliyetçi bileşeni ile Mao'nun Mark-
sizmini 1937'deki Japon istilasına karşı direnişinde Çin 
köylülüğünün millî görünümüyle telif etme tarzıdır. Ya da 
tersine, 1989'da Doğu Avrupa'daki anti-komünist hareketler 
başlangıçta Batılıvari siyasî ve ekonomik hareketler gibi gö­
rüldüler, ta ki halk seferberliğindeki milliyetçi boyutların ne 
denli güçlü olduğu anlaşılıncaya kadar.

Sıklıkla gözden kaçırılan mesele millî emellerin, öteki gayrı 
millî ekonomik, toplumsal veya siyasî meselelerle terkibe 
2 Milliyetçilik enflasyonuna dair bir eleştiri için Breuilly'e (1982, 8-11) bakın. 
Komünist Çin örneği için Johnson'a (1969) bakın. 
223 


girme eğiliminde oldukları ve sözkonusu hareketin gücünü 
çoğunlukla bu terkipten devşirdiğidir. Bu, kimi zaman sanıldığı 
gibi, milliyetçiliğin başka "rasyonel" meseleleri ve çıkarları 
beslemediği anlamına gelmez. İşin doğrusu şudur; ihmale 
uğramış, baskı altına alınmış ya da marjinalleştirilmiş etnik 
topluluk veya kategoriler millî şikayet ve emellerini, diğer 
millî olmayan emel ve şikayetlerle kaynaştırırlar; öyle ki çoğu 
zaman, zaman içinde belli bir anda, belli bir nüfusun takipçisi 
olduğu, bizim tahlili amaçlarla, "millî etkeni" diğerlerinden 
soyutlamak üzere "millî" ve "gayri millî" diye ayırdığımız tek 
bir çıkar dizisi sözkonusudur.


Yüklə 1,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin