İkinci olarak Sovyetler Birliği toplumu, özellikle 1965'den bu yana gündeme getirilen reformlarla eşitsizlikler toplumu(156)olmuştur. Toplumun, uzlaşmaz karşıtlıklara bölünmüş eşitsizlikler toplumu olduğunu göstermek için, merkezi devlet bürokrasisinin ayrıcalıklarına; bir bakanın bir işçiden yüz kat daha tazla ücret aldığına; vergi sisteminin 100 ruble ile 7000 rublenin üzerinde gelirleri düzenleyen bir yapıda olduğuna;(A. Carlo, "Sovyetler Birliği'nin Sosyo-ekonomik Karakteri", s.16, Kaynak Yayınları.) genel ücret ortalamasının 200 (sosyal yardımlarla 276) ruble olduğu bir ülkede, nüfusun %35'inin 100 rubleden az bir gelirle,(A. Levin, Aktaran, Cumhuriyet, 28 Haziran 1988) 30 milyonu aşkın insanın ayda 50 ruble ile geçinmek zorunda olmasına;(E. Mandel, aktaran, S. Savran, 11.Tez, Sayı:8, s.88) ülkeyi oluşturan cumhuriyetler arasında, tarım dışı kesimlerde ücret ortalaması arasında 35 puanlık bir farklılığın (genel ülke ortalaması 0 (sıfır) olarak alındığında, en yükseği +15 ile Estonya, en düşüğü -20 ile Azerbaycan'dır) olmasına,(K. Naci Şahin, Sosyal Demokrat Dergisi, Sayı:5, s.9) işletme yöneticileri ve teknik elemanlara yüksek ücret ve prim sistemini öngören ücret sistemine vb., bakmak bile yeterlidir.