Ekim, "Birlik Sorunu" başlıklı baş yazısında, modern revizyonizme karşı ilkesel bir tutum önermekle kalmadı, açık bir iyimserlikle, gelişmelerin bunu kolaylaştıracağını, "inatçı gerçekler"in bunu çok geçmeden olanaklı kılacağını, bunun belirtilerinin "daha şimdiden" olduğunu yazdı.(297)(sayı:25, s. 3-4) Bu iyimser beklentimizin yer aldığı pasajlar, T. Kurtuluş'un Mart 1990 tarihli 31. sayısının 61. sayfasının alt sütunlarında yer alıyor. Hemen üstünde ise H. Yurtseverin yazısının şu sözleri: "Örneğin biz, bugün Sovyetler Birliği ve öteki Doğu Avrupa ülkelerindeki süreçleri kapitalist restorasyon olarak değerlendiriyor, "yeni düşünce”yi özel mülkiyetçi bakışın sosyalist etiketli bir biçimi olarak görüyor ve bu akımla ideolojik mücadeleyi önemli bir görev sayıyoruz." Güzel! Düne göre aramızdaki mesafeyi hayli kısaltan ve aynı parti çatısı altında birleşmemizin olanaklarını düne göre hayli çoğaltan bir ilerleme. Peki ama bu durumda, "Ekim, mümkün olmayanı zorluyor" hükmü pek cüretli, bir o kadar da ihtiyatsız boş bir laf olarak kalmıyor mu ?
Dostları ilə paylaş: |