En’âm Suresi (6/165)



Yüklə 2,97 Mb.
səhifə37/117
tarix09.01.2022
ölçüsü2,97 Mb.
#95048
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   117
En’âm Suresi
61


وَهُوَ

O


الْقَاهِرُ

tek hakimdir



فَوْقَ

üstünde


عِبَادِهِۖ

kulların


وَيُرْسِلُ

ve gönderir



عَلَيْكُمْ

size


حَفَظَةً

koruyucu(melek)ler



حَتَّىٰ

nihayet


إِذَا

zaman


جَاءَ

geldiği


أَحَدَكُمُ

birinize


الْمَوْتُ

ölüm


تَوَفَّتْهُ

onun canını alırlar



رُسُلُنَا

elçilerimiz



وَهُمْ

onlar


لَا يُفَرِّطُونَ

hiç geri kalmazlar











Türkçe Transcript (*)

Vehuve-lkâhiru fevka ‘ibâdih(i)(s) ve yursilu ‘aleykum hafezaten hattâ iżâ câe ehadekumu-lmevtu teveffet-hu rusulunâ vehum lâ yuferritûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, kulları üzerinde kahredici (kahhar) olandır. Size koruyucular gönderiyor. Sonunda sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, elçilerimiz onun 'hayatına son verirler.' Onlar (bu işte, ne eksik ne fazla) kusur etmezler.

Edip Yüksel Meali

O, kulları üzerinde egemendir ve üzerinize koruyucu melekler gönderir. Sizden birine ölüm geldiği zaman elçilerimiz onun canını hiç vakit geçirmeden alırlar. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O, kulları üzerinde hükümranlığı sürdürür ve size koruyucular gönderir, sonunda sizden birinize ölüm geldiği vakit elçilerimiz, hiç eksiklik yapmadan, onun canını alırlar.

Süleyman Ateş Meali

O, kulların üstünde tek hakimdir. Size koruyucu(melek)ler gönderir, nihayet birinize ölüm gelince elçilerimiz onun canını alırlar, onlar (bu hususta) hiç geri kalmazlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra.

Yusuf Ali (English)

He is the irresistible, (watching) from above over His worshippers, and He sets guardians(882) over you. At length, when death approaches one of you, Our angels(883) take his soul, and they never fail in their duty. *

M. Pickthall (English)

He is the Omnipotent over His slaves. He sendeth guardians over you until, when death cometh unto one of you, Our messengers receive him, and they neglect not.

En’âm Suresi
62


ثُمَّ

sonra


رُدُّوا

döndürülürler



إِلَى اللَّهِ

Allah'a


مَوْلَاهُمُ

Tanrıları olan



الْحَقِّۚ

gerçek


أَلَا

doğrusu


لَهُ

yalnız O'nundur



الْحُكْمُ

hüküm


وَهُوَ

ve O


أَسْرَعُ

en çabuğudur



الْحَاسِبِينَ

hesap görenlerin








Türkçe Transcript (*)

Śumme ruddû ila(A)llâhi mevlâhumu-lhakk(i)(c) elâ lehu-lhukmu ve huve esra’u-lhâsibîn(e)

Ali Bulaç Meali

Sonra gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülürler. Haberiniz olsun; hüküm yalnızca O'nundur. Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır.

Edip Yüksel Meali

Sonra gerçek Mevlaları olan ALLAH'a döndürülürler. Bilesiniz ki yargı O'nundur ve O, en hızlı hesap görendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sonra da gerçek Mevlâlarına döndürülürler. Dikkatli olun, hüküm ancak O'nundur ve O, hesap görenlerin en süratlisidir.

Süleyman Ateş Meali

Sonra o(ca)nlar, gerçek Tanrıları olan Allah'a döndü(rülüp götü)rülürler. Doğrusu hüküm, yalnız O'nundur; O hesap görenlerin en çabuğudur.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nihayet onlar gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur.

Yusuf Ali (English)

Then are men returned unto Allah, their protector, the (only) reality: Is not His the command,(884) and He is the swiftest in taking account. *

M. Pickthall (English)

Then are they restored unto Allah, their Lord, the Just. Surely His is the judgment. And He is the most swift of reckoners.

En’âm Suresi
63


قُلْ

de ki


مَنْ

kim


يُنَجِّيكُمْ

sizi kurtarıyor



مِنْ ظُلُمَاتِ

karanlıklarından



الْبَرِّ

karanın


وَالْبَحْرِ

ve denizin



تَدْعُونَهُ

O'na yakardığınızda



تَضَرُّعًا

gizli


وَخُفْيَةً

ve açık olarak



لَئِنْ

eğer


أَنْجَانَا

bizi kurtarırsa



مِنْ هَٰذِهِ

bundan


لَنَكُونَنَّ

elbette olacağız



مِنَ الشَّاكِرِينَ

şükredenlerden

















Türkçe Transcript (*)

Kul men yuneccîkum min zulumâti-lberri velbahri ted’ûnehu tedarru’an ve ḣufyeten le-in encânâ min hâżihi lenekûnenne mine-şşâkirîn(e)

Ali Bulaç Meali

De ki: 'Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz.'

Edip Yüksel Meali

De ki: "Gizli ve açık olarak 'Bizi bundan kurtarsan şükredenlerden olacağız.' diye O'na yalvardığınızda sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarabilir?"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

De ki: "Bizi bu tehlikeden kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız" diye gizli ve aşikâr O'na yalvarıp dururken, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?

Süleyman Ateş Meali

De ki: "Gizli ve açık olarak: 'Bizi bundan kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız!' diye O'na yalvarıp yakardığınız zaman, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunu sor: "Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız" diye boyun büküp ürpererek O'na yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?"

Yusuf Ali (English)

Say:(885) "Who is it that delivereth you from the dark recesses(886) of land and sea, when ye call upon Him in humility and silent terror:(887) ´If He only delivers us from these (dangers), (we vow) we shall truly show our gratitude´.?" *

M. Pickthall (English)

Say: Who delivereth you from the darkness of the land and the sea? Ye call upon Him humbly and in secret, (saying): If we are delivered from this (fear) we truly will be of the thankful.

En’âm Suresi
64


قُلِ

de ki


اللَّهُ

Allah


يُنَجِّيكُمْ

sizi kurtarıyor



مِنْهَا

ondan


وَمِنْ كُلِّ

ve bütün


كَرْبٍ

sıkıntılardan



ثُمَّ

sonra


أَنْتُمْ

siz yine


تُشْرِكُونَ

O'na ortak koşuyorsunuz














Türkçe Transcript (*)

Kuli(A)llâhu yuneccîkum minhâ vemin kulli kerbin śümme entum tuşrikûn(e)

Ali Bulaç Meali

De ki: 'Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra siz yine şirk koşmaktasınız.'

Edip Yüksel Meali

De ki: "Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi ALLAH kurtarıyor. Buna rağmen siz yine ortak koşuyorsunuz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

De ki: "Allah, sizi ondan ve bütün sıkıntılardan kurtarır, sonra da siz yine ortak koşarsınız".

Süleyman Ateş Meali

De ki: "Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarıyor, sonra siz yine O'na ortak koşuyorsunuz!?"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Ondan da tüm sıkıntılardan da sizi Allah kurtarıyor; sonra siz O'na ortak koşuyorsunuz."

Yusuf Ali (English)

Say "It is Allah that delivereth you from these and all (other) distresses: and yet ye worship false gods!"

M. Pickthall (English)

Say: Allah delivereth you from this and from all afflictions. Yet "ye attribute partners unto Him.

En’âm Suresi
65


قُلْ

de ki


هُوَ

O


الْقَادِرُ

kadirdir


عَلَىٰ أَنْ يَبْعَثَ

göndermeğe



عَلَيْكُمْ

sizin üzerinize



عَذَابًا

bir azab


مِنْ فَوْقِكُمْ

üstünüzden



أَوْ

yahut


مِنْ تَحْتِ

altından


أَرْجُلِكُمْ

ayaklarınızın



أَوْ

ya da


يَلْبِسَكُمْ

sizi birbirinize düşürüp



شِيَعًا

parti parti



وَيُذِيقَ

taddırmağa



بَعْضَكُمْ

kiminize


بَأْسَ

hıncını


بَعْضٍۗ

kiminizin



انْظُرْ

bak


كَيْفَ

nasıl


نُصَرِّفُ

açıklıyoruz



الْآيَاتِ

ayetleri


لَعَلَّهُمْ

diye


يَفْقَهُونَ

anlasınlar









Yüklə 2,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin