İÇİndekiler idari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Hitaplı Yazılar


Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği



Yüklə 1,66 Mb.
səhifə20/21
tarix07.04.2018
ölçüsü1,66 Mb.
#47482
növüYazı
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği

Bilindiği üzere, İhalelere Karşı Yapılacak İdari Başvurulara Ait Yönetmeliğin “İdareye Şikayet” başlıklı 12.maddesinde İhalelere ilişkin olarak adayların, isteklilerin veya istekli olabileceklerin öncelikle ihaleyi yapan idareye şikayette bulunacakları ve bu şikayet üzerine İhale yetkilisinin, şikayeti bizzat yapacağı veya işin niteliğine göre bir veya birden fazla raportöre yaptıracağı inceleme sonuçlarına göre, şikayetle ilgili kararını vereceği hükme bağlanmıştır.


Sonuç olarak;yukarıda ayrıntısıyla açıklanan nedenlerle, Makamlarının 05/06/2007 tarihli derkenar talimatı üzerine Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünce Müşavirliğimize gönderilen ve Müşavirliğimizce İhalelere Karşı Yapılacak İdari Başvurulara Ait Yönetmeliğin ilgili maddelerine göre şekil yönünden incelenerek uygun bulunan 04/06/2007 tarihli şikayet dilekçesinin, anılan Yönetmeliğin 12.maddesi kapsamında ihale konusu işte uzman ve teknik bir personel tarafından esas yönünden incelenmek üzere teminen Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğümüze gönderilmesini tensiplerinize arz ederim.

A. Ramazan ACAR

I. Hukuk Müşaviri

O L U R

/06/2007



Mehmet Zeki ADLI

Genel Müdür V.

TAPU VE KADASTRO BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİ

T.C



BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-07-803/ …/07/2007

Konu : Karar düzeltme talebinin reddi üzerine

Yargıtay tarafından verilen para cezası.
TAPU VE KADASTRO XIII.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

GAZİANTEP
İlgi: 12/07/2007 tarihli ve 1020 sayılı yazınız.
I. Hakkında hukuki görüş sorulan mesele: İlgi yazınız ve eklerinden; Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen tapu sicilinde isim düzeltme davasında Elbistan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine verilen kararın Hazine Avukatlığı’nca temyiz edilmesi ve sonrasında karar düzeltmeye gidilmesi sonucu Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 15/05/2007 tarih, E.2007/4974, K.2007/5676 sayılı kararı ile 160 YTL para cezasının düzeltme isteyenden tahsiline karar verildiği, Elbistan Malmüdürlüğü’nün 09/07/2007 tarihli ve 118 sayılı yazısı ile söz konusu para cezasının Elbistan Malmüdürlüğü veznesine yatırılmasının istenildiği, Yargıtay’ca hükmedilen 160 YTL’lik para cezasının İdaremizce mi, yoksa Malmüdürlüğü’nce mi ödeneceğine ilişkin Müşavirliğimiz görüşünün bildirilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
II. Bölge Müdürlüğünüzün 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre yaptığı inceleme ve neticesi: 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı genelgemiz hükümleri uyarınca konuya ilişkin Bölge Müdürlüğünüz görüşüne ilgi yazınızda yer verilmiştir.
İlgi yazınızda; adli davalardaki mahkeme harç ve masraflarının ne şekilde ödeneceğinin Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 22/03/2004 tarihli ve 5003 sayılı yazısı ile Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün 11/03/2005 tarihli ve 8600 sayılı yazılarında açıklandığı, buna göre İdaremizin de içinde bulunduğu genel bütçe içindeki dairelere ait hukuk, ceza davaları ile her türlü icra takiplerinde bu daireleri temsil görevi 4353 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’ne bağlı Hazine avukatlarına ait olduğundan, bu dairelerin taraf olduğu davalar ile icra takiplerinde ödenmesi gereken mahkeme harcı ve masraflarının Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü merkez ve taşra birimlerinin bütçesinde yer alan ilgili tertipteki ödenek kullanılmak suretiyle ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı, ayrıca 492 sayılı Harçlar Kanunu 13/j maddesi uyarınca İdaremizin, bu Kanuna ekli 1 ve 3 sayılı tarifelerde belirtilen bütün harçlardan müstesna olduğu ifade edilmektedir.
III. Konuyla ilgili anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer mevzuat hükümleri ile yargı kararları: 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Harçtan Müstesna İşlemler” başlıklı 13.maddesi aşağıdaki şekildedir:

Aşağıda yazılı mevzular harçtan müstesnadır:


a) Değeri “50 Yeni Türk Lirasını” geçmeyen dava ve takipler, (Ticari senetlere ait takipler hariç)
b) Vasi tayini ve azli, hâkimin reddi talebinin kabulü ve hâkimin istinkâfına ait kararlar,
c) Ayda “100 Yeni Türk Lirasını” geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler, “Birden fazla kişiler lehine nafakaya hükmedilmesine dair ilamlarda her kişi lehine hükmedilen miktar müstakil olarak nazara alınır.”

T.C

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
d) İcra ve İflas dairelerinin kusuru yüzünden yanlış yapılmış olan işlemlerin ıslahı ve iptaline dair tetkik mercileri kararlariyle, bu iptal veya ıslah dolayısiyle yeniden yapılacak işlemler,
e) Ticaret sicilinde re'sen yapılan düzeltmeler,
f) İcra tetkik mercilerinin cezaya mütedair kararlariyle bu kararların temyizi işlemleri,
g) İcra ve İflâs Kanununun 270'nci maddesine göre yapılacak defter tutma işlemleri,
h) Yetkili makamların istiyecekleri ilâm ve sair evrak suretleri,
i) Kamu adına C.savcıları tarafından hukuk mahkemelerine açılan davalar,
j) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri,
(Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)”
4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin Ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine Ve Merkez Ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişikliklerin Yapılmasına Dair Kanun’un “Adli Mercilerde Temsil” başlıklı 18.maddesi;
Umumi muvazene içindeki dairelere ait hukuk ve ceza davalarında ve her türlü icra takiplerinde bu daireler mahkemeler, hakemler, icra daireleri ve dâva ve icra işleriyle alakalı sair merciler nezdinde temsil vazifeleri Maliye Vekaletine bağlı Hazine avukat ve yardımcı avukatları tarafından görülür.
Hukuk müşavirleriyle müşavir avukatlar ve muhakemat müdürleri dahi bu salahiyeti kullanabilirler.
Hazine avukatı bulunmıyan yerlerdeki dâva ve icra işlerinde bu daireler amirleri tarafından temsil olunur.” hükmünü amirdir.

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 22/03/2004 tarihli ve 5003 sayılı yazısının “Tanımlar” başlıklı bölümünde;


İlama bağlı borç:

- Bir mahkeme kararı ile genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerce ödenmesine hükmedilen ana para, faiz, tazminat, ceza ve yargılama giderleri gibi her türlü ödemenin tamamını,



ifade eder.





Mahkeme Harcı ve Masrafları: Genel Bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin taraf olduğu davalarda, dava sonuçlanıncaya kadar dava ile ilgili olarak yapılması zorunlu olan ve diğer tarafa ödeme külfeti yüklenen her türlü gideri ifade eder.” denilerek devamında 26/03/2004 tarihinden sonra ortaya çıkan ilama bağlı borçların kurumların kendi bütçelerinin borcun kaynaklandığı mevcut veya yeni açılacak ilgili hizmet tertiplerinden ödeneceği,

T.C

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
mahkeme harç ve masraflarının da yine ilgili kurumların hukuk müşavirlikleri veya bu hizmetleri yürütmekle görevli diğer birimleri altında mevcut veya yeni açılacak hizmet tertiplerinden ödeneceği ifade edilmiştir.
Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün 11/03/2005 tarihli ve 8600 sayılı yazısında ise, mahkeme harç ve masrafları yönünden yukarıdaki yazının aksine, genel bütçe içindeki dairelere ait hukuk, ceza davaları ile her türlü icra takiplerinde bu daireleri temsil görevi 4353 sayılı Yasa 18.maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’ne bağlı Hazine avukatlarına ait olduğundan, bu dairelerin taraf olduğu davalar ile icra takiplerinde ödenmesi gereken mahkeme harcı ve masraflarının Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü merkez ve taşra birimlerince, bütçesinde yer alan ilgili tertipteki ödenek kullanılmak suretiyle ödeneceği, 26/03/2004 tarihine kadar ödenmek üzere Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirilmemiş olan ilama bağlı borçların kendi kurum bütçelerinin borcun kaynaklandığı mevcut veya yeni açılacak ilgili hizmet tertiplerinden ödeneceği açıklanmıştır.
28/03/2006 tarihli ve 2006/6 sayılı genelgemizde, 492 sayılı Harçlar Kanunu 13/j maddesi uyarınca İdaremizin, bu Kanuna ekli 1 ve 3 sayılı tarifelerde belirtilen bütün harçlardan müstesna olduğu, adli davalardaki mahkeme harçlarının Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü merkez ve taşra birimlerince, mahkeme masraflarının ise Maliye Bakanlığı’nca ödeneceği belirtilmiştir.


  1. Değerlendirme: Konuya ilişkin mevzuat düzenlemeleri aktarılırken vurgulanmaya çalışıldığı üzere, adli yargıdaki davalarda ve bu davalar sonucu verilecek kararlar üzerine İdaremizce yapılacak harcamalar;


1) İlama bağlı borçlar,
2) Mahkeme harçları ve masrafları,
olmak üzere iki başlık altında toplanabilir.
İlama bağlı borçlar; bir mahkeme kararında yerine göre davacı veya davalı tarafından ödenmesine hükmedilen anapara, faiz, tazminat, ceza ve yargılama giderlerini kapsamaktadır.
Mahkeme harçları ve masrafları ise, 492 sayılı Kanuna ekli 1 ve 3 sayılı tariflerde belirtilen başvurma harcı, celse harcı, karar ve ilam harcı gibi harçlar ile posta ücreti, bilirkişi ücreti, keşif ücreti, vekalet ücreti gibi masrafları ifade etmektedir. Bununla birlikte, mahkeme masrafları mahkeme harçlarını da kapsayan bir üst kavram olarak değerlendirilmelidir. Nitekim, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423.maddesinde karar harçları da mahkeme masrafları, diğer bir ifadeyle yargılama giderleri içinde sayılmıştır.
İdaremiz genel bütçeli bir idare olduğu için 492 sayılı Kanun’un 13/j maddesi uyarınca mahkeme harçlarından müstesnadır, ama yargılama giderlerinden müstesna değildir. İlama bağlı borçların, aleyhine hüküm kurulan tarafça ödeneceği ise açıktır.
Bu durumda, adli yargıdaki davalarda İdaremizce yapılacak harcamalar, harçlar dışındaki yargılama giderleri ve ilama bağlı borçlardan ibarettir. Yukarıda açıklandığı üzere yargılama giderleri Maliye Bakanlığı’nca, ilama bağlı borçlar ise İdaremizce ödenecektir.

T.C

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Burada tartışılması gereken husus, karar düzeltme başvurusunun reddi üzerine Yargıtay’ca verilen para cezasının niteliğidir. Daha açık bir ifadeyle, bu para cezası harç mı, yoksa yargılama gideri midir?
Yargıtay’ca verilen bu para cezasını harç olarak nitelendirmeye imkan bulunmamaktadır. Zira, 492 sayılı Kanunu’na ekli tarifelerde harçlar tahdidi olarak sayıldığından, bu tarifelerde yer almayan karar düzeltme isteminin reddi üzerine verilen para cezasının harç olarak kabulü mümkün değildir.
Bu durumda karar düzeltme cezasının yargılama gideri olduğu açıktır.
Söz konusu yargılama giderinin hangi idarece ödeneceği konusuna gelince, burada ikili bir ayrıma girmek zarureti vardır.
1) Şayet yargılama sürerken ödenecek bir yargılama gideri söz konusu ise, bu ödeme Maliye Bakanlığı’nca yapılacaktır. Nitekim, 2006/6 sayılı Genelgemizde de, mahkeme masraflarının Maliye Bakanlığı bütçesinden ödeneceği belirtilmiştir.
2) Yargılama gideri, davanın İdaremiz aleyhine sonuçlanması üzerine ilama bağlı bir borç haline geldikten sonra ödenecek ise, ödeme İdaremiz bütçesinden yapılacaktır. Zira, Maliye Bakanlığı’nın yukarıda bahsedilen yazılarında ilama bağlı borçların, idarelerin kendi bütçelerinin ilgili hizmet tertiplerinden ödeneceği açıklanmıştır. İlama bağlı borçların ilgili idare tarafından ödenmesi konusunda herhangi bir ihtilaf ya da tereddüt bulunmamaktadır. Nitekim, İdaremizin uygulaması da bu yöndedir.
Soru konusu edilen olayda, davalı İdaremiz, Hazine Avukatlığı’nca temsil edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davacının baba adının düzeltilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmiş, temyiz başvurusunun reddi üzerine karar düzeltme başvurusunda bulunulmuş, karar düzeltme başvurusunun reddiyle birlikte 160YTL’lik para cezasına hükmedilmiştir. Söz konusu para cezasına yargı kararıyla hükmedildiği için, bu para cezası ilama bağlı borç niteliği kazanmıştır. Bu nedenle, para cezasının Elbistan Tapu Sicil Müdürlüğü’nce ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.


  1. Sonuç ve görüş özeti: Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 15/05/2007 tarih, E.2007/4974, K.2007/5676 sayılı kararı ile hüküm altına alınan 160 YTL para cezasının Elbistan Tapu Sicil Müdürlüğü’nce ödenmesi gerektiği düşünülmektedir.

Bilgilerini rica ederim.



Ayhan DOĞU

Genel Müdür a.

I.Hukuk Müşaviri V.


T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Sayı : B.09.1TKG061-647-03-01-07-1007/ / /2007

Konu : Çankırı II.Grup Sayısal Kadastral

Harita Yapım İşi
TAPU VE KADASTRO I.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

ANKARA
İlgi: 08/10/2007 tarihli ve 253/889 sayılı yazınız.
I-Hakkında hukuki görüş sorulan mesele: Bölge Müdürlüğünüzün ilgide kayıtlı yazısında;

........... Harita İmar Planlama İnş. Taah.ve Tic. Ltd. Şti. ile İdaremiz arasında Çankırı II.Grup Sayısal Kadastral Harita Yapım İşi için sözleşmenin 23/05/2005 tarihinde 449.914,00 YTL bedel üzerinden yapıldığı,

24/08/2006 tarihli ve 2006/023 sayılı dilekçeleri (yazınız ekinde gönderilmemiştir.) ile, işin % 120 nin üzerinde olacağının anlaşıldığı, % 120’den fazla olan kısmının bila bedelle yapılacağının taahhüt edildiğinin ifade edildiği,

Bunun üzerine, Genel Müdürlük Makamının 16/10/2006 tarihli ve 11064 sayılı Olur’u ile, tahmini parsel sayısında %35’lik bir artış olduğu 175 gün süre uzatımı verildiği, anılan dilekçeye istinaden işin fazladan yapılacak %20’lik kısmının bedeli karşılığında ve %20 nin üzerinde kalan kısmın ise bila bedelle yapılması işinin aynı yükleniciye verildiği,

02/10/2007 tarihli Hizmet İşleri Kabul Tutanağı ve eklerine (yazınız ekinde ekleri gönderilmemiştir.) göre, işin 612.645,00 YTL tutarında gerçekleştiği bununda yaklaşık fazladan %36’lık iş artışına tekabül ettiği, işin tamamlandığının bildirildiği,

Ancak, kabul tutanağının yüklenici İsmail YELMENOĞLU tarafından “Fazlaya ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla” ibareli şerh koymak suretiyle imzalandığı,

Neticede, yüklenicinin kendi taahhüdünün hilafına şerh düşmesi sebebiyle kabul tutanağına Onay (Olur) verilip verilmeyeceği hususunun soru konusu edildiği, Müşavirliğimiz görüşüne başvurulduğundan gerekli inceleme evveliyat dosyası (Aynı iş aynı firmanın iş artışı yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak Kadastro Dairesi Başkanlığına verdiğimiz görüşe ilişkin dosyamız) olduğu da tespit edilerek yapılmıştır.
II-Görüş isteyen birimin 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre yaptığı inceleme ve neticesi: Bu genelgemizin “…1- Bölge Müdürlüklerimiz ve Tapu Sicil Müdürlükleri İle Kadastro Müdürlüklerince, hiyerarşi takip edilerek ve merkezdeki ilgili ana hizmet birimleri marifetiyle, merkez birimlerimiz tarafından ise doğrudan, … görüş istenilmesi gerekmektedir.” hükmü uyarınca doğrudan karşılaşılan sorunun ilgili birim olan Kadastro Dairesi Başkanlığına intikal ettirilmesi, gerekiyorsa anılan daire başkanlığımızın tereddüt edilen hususu kendi görüşlerini de bildirerek Müşavirliğimize iletmesi gerekirken doğrudan Müşavirliğimizle yazışma yapıldığı anlaşılmıştır. Zira, Kadastro Dairesi Başkanlığımıza aynı konunun evveliyatıyla ilgili olarak 13/07/2005 (13/07/2006 olacak) tarihli ve 707/3713 sayılı yazımızla gerekli görüş verilmişti.
III-Konuyla ilgili Anayasa, Kanun, Tüzük, Yönetmelik ve diğer mevzuat hükümleri ile yargı kararları:
T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
Bilindiği üzere;4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 40.maddesine göre, idarenin işi ekonomik açıdan en avantajlı şekilde yaptırması esastır
4734 sayılı Kamu İhale Kanunun “Temel ilkeler” başlıklı 5.maddesinde, İdarelerin, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduğu belirtilmiştir.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 30/07/2003 tarih, 4964 sayılı Kanun’un 46.maddesi ile değişik "Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi" başlıklı 24.maddesi ise; "Mal ve hizmet alımlarıyla yapım sözleşmelerinde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan iş;



a) Sözleşmeye esas proje içinde kalması,

b) İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması, Şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin %10'una, birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen mal ve hizmet alımlarıyla yapım işleri sözleşmelerinde ise %20'sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir.



İşin bu şartlar dahilinde tamamlanamayacağının anlaşılması durumunda ise artış yapılmaksızın hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Ancak bu durumda, işin tamamının ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi zorunludur…." şeklindedir

Diğer taraftan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 53.maddesinin (b).fıkrasının 2. bendine dayanılarak hazırlanan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre sözleşmeye bağlanan hizmet işlerinin yürütülmesinde uygulanacak genel esas ve usullerine ayrıntılı biçimde yer verilmiş ve İdarelerce yapılacak sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olarak kabul edilmiştir.



Anılan Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 53.maddesinde de; "Birim fiyat sözleşmelerde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle sözleşme konusu işte bir iş artışının zorunlu, artışa olması halinde konu olan işin;

a) Sözleşmeye esas iş tanımı içinde kalması,

b) İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması,

şartlarıyla sözleşme bedelinin %20'sine kadar oran dahilinde, sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılması konusunda idare yetkilidir. Bu durumda işin süresi, bu artışla orantılı olarak işin ilgili kısmı veya tamamı için uzatılır.
İşin bu şartlar dahilinde tamamlanamayacağının anlaşılması durumunda ise artış yapılmaksızın hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Ancak bu durumda, işin tamamının ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi zorunludur….” hükümleri yer almıştır.
Aynı hükümlere, İdari Şartname'nin 51. maddesinde ve sözleşmenin 30.maddesinde de yer verilmiştir.
Ayrıca, Hizmet Alımları Muayene ve Kabul Yönetmeliğinin “Kabul tutanağının düzenlenmesi” başlıklı 9 ncu maddesinin son fıkrası “… Muayene ve Kabul Komisyonu, yaptığı inceleme ve muayene sonunda işi kabule hazır bulduğu takdirde kabul tutanağını yeterli sayıda

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği
düzenler. Bu tutanak yüklenici tarafından imzalanır.”, 11 nci maddesi “ Kabul tutanağı yetkili makam tarafından onaylandıktan sonra geçerli olur ve kabul işlemi tamamlanmış olur…” hükmündedir.
IV-Değerlendirme Ve Sonuç : Öncelikle, Kadastro Dairesi Başkanlığımıza aynı konunun evveliyatıyla ilgili olarak 13/07/2005 (13/07/2006 olacak) tarihli ve 707/3713 sayılı yazımızla görüş verildiği, bu görüşte ise;
“…Belirtilen düzenlemelerde, birim fiyat üzerinden yapılan hizmet alım sözleşmelerinde öngörülmeyen durumlar nedeniyle ortaya çıkan ilave işin, belli şartlar altında, sözleşme bedelinin %20’sine kadar olan oran dahilinde artırılması suretiyle ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılması konusunda idareye yetki tanınmıştır.

Buna göre, ilave işin aynı yükleniciye yaptırılabilmesi için,

1) İşin sözleşmeye esas proje içinde kalması,

2) İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması,

3)İlave iş nedeniyle sözleşme bedelinde yapılacak artışın sözleşme bedelinin %20’sini geçmemesi

4)Bunlara ilaveten iş artışının sağlanabilmesi için yapılan en fazla %20 lik bu artış ile işin tamamlanabilmesinin de öngörülmesi şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Sayısal kadastral harita yapım işlerinde artışa konu işin, sözleşmeye esas proje içinde kalıp kalmadığının ve idareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmadığının tespiti şüphesiz İdarenin vereceği bir kararla ortaya çıkacaktır.

Yukarıda sayılan şartların bulunmaması ya da en fazla %20 oranında yapılacak artış ile işin tamamlanamayacağının tespit edilmesi durumunda ise, 4735 sayılı Kanunun 24.maddesinin 3.fıkrasında da açıkça ifade edildiği üzere herhangi bir artışa gidilmeden işin genel hükümlere göre tasfiyesi cihetine gidilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ancak bu durumda işin tamamının ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi zorunludur.

İlgi yazıda (Kadastro Dairesi Başkanlığının 12/07/2006 tarihli ve 6947 sayılı görüş istem yazısı), gerek Çankırı 1. grup ve gerekse Çankırı 2.grup sayısal kadastral harita yapım işlerinde iş artışlarının kanunun öngördüğü sınır olan %20 oranından fazla olduğu, %20 oranında yapılacak bir iş artışına rağmen işlerin tamamlanamayacağı belirtilmiş olduğundan, iş artışı sağlanabilmesi için yukarıda sayılan şartların sağlanmadığı görülmektedir.
4735 sayılı Yasa’nın emredici nitelik taşıyan 24.maddesi, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 53.maddesi ve İdari şartname ve sözleşme hükümleri gereğince, soru konusu edilen olayda, işlerin Kanunda öngörülen %20 oranında iş artışı yapılmak suretiyle tamamlanamayacağının belirtilmesi nedeniyle, teslim alınan işlerin tamamının ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi şartıyla işlerin, iş artışı yapılmaksızın genel hükümlere göre tasfiyesi yoluna gidilmesinin uygun olacağı…” bildirilmiş,
Ancak, ilgi yazınızdan anlaşıldığı kadarıyla; yüklenicinin 24/08/2006 tarihli ve 2006/023 sayılı taahhüt dilekçesi üzerine, Genel Müdürlük Makamının 16/10/2006 tarihli ve 11064 sayılı Olur’u ile, tahmini parsel sayısında %35’lik bir artış olduğu 175 gün süre uzatımı verildiği, anılan dilekçeye istinaden işin fazladan yapılacak %20’lik kısmının bedelli ve %20 nin üzerinde kalan kısmın ise bila bedelle yapılması karşılığında işin aynı yükleniciye verildiği, 02/10/2007 tarihli Hizmet İşleri Kabul Tutanağı ve eklerine (yazınız ekinde ekleri gönderilmemiştir.) göre, işin 612.645,00 YTL tutarında gerçekleştiği bununda yaklaşık fazladan %36’lık iş artışına tekabül ettiğinin ve işin tamamlandığının bildirildiği, kabul tutanağının imza aşamasında komisyon üyelerimizce tutanağın imzalandığı, yüklenici İsmail YELMENOĞLU tarafından ise

Yüklə 1,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin