Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə75/78
tarix30.07.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#64277
növüYazı
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   78

Biz bugüne kadar daha çok ideolojik kuvvetimizle kazanımlarımızı elde ettik. Parti ve program ise politik kuvvet olmamızın çok önemli bir aracı olacak. Türkiye solu tarafından ideolojik gücümüz tartışılmaz bir konumda, bu konuda belirgin bir basınç oluşturuyoruz. Ama politik kuvvet olmak ve işçi(250)sınıfına “benim bir partim var” dedirtmek durumundayız. Bunu başarabilmemiz açısından da önemli bir araç program.

Semih: Programın teorik bölümü üzerinden çok fazla bir tartışma yok. Sorun bu çerçeveden çıkmıyor. Siyasi bölüm olarak ifade edilen, Türkiye’de proleter devrimin hedef ve görevleri, proletarya iktidarının gerçekleştirecekleri çerçevesinde de tartışma gelişmiyor.

Temel tartışma alanı pratik-taktik bölümlerle ilgili görünüyor. Bu, “emeğin korunması” bölümü çerçevesinde de değil, daha çok demokratik ve sosyal hak ve istemler konusunda, bunun da bir parçası olarak ulusal sorun ve tarım sorunu çerçevesinde oluyor tartışmalar. Ulusal sorun ve tarım sorunu başlıkları altında ayrı bölümler olmaksızın, bunların temel demokratik sorunlar çerçevesinde ifade edilmesi mümkün. Bir de ön tartışmalarda geçmişti; bugünkü bir Alman partisinin program metni dışında ayrı bir eylem programı var diye, buna benzer bir tarzı tercih edebiliriz. Biz de ulusal sorun ve tarım sorunu üzerine bu tarzda metinler kaleme alabiliriz diye düşünüyorum. Yani programın dışında ayrıca böyle metinler olur, ama program içerisinde de temel demokratik haklar çerçevesinde bu sorunlar özlü bir biçimde konulur.

Ulusal sorunu yine de tartışmamız lazım. Çünkü ulusal sorun üzerinden bir ya da iki maddede söylenecekler söylemek istediğimiz şeyi ne kadar ifade edecek; önemli olan bu. Sorunun kendisini Program Taslağı üzerinden tartışınca, bir parça formun da nasıl olması gerektiği daha net ortaya çıkar gibi geliyor bana.

Tuna yoldaşın “sapmalar” üzerine söylediğine ben de katılıyorum. Bu, programda kısa bir bölüm olarak yer aldığında ne kadar güçlü, anlamlı ve işlevsel olacak? Artı, şu an içinden geçtiğimiz süreçte sapmalara ilişkin bir bölümün konması ne kadar gerekli? Rusların programına 1903’de bu çerçevede bir şey konulmamış, ama Lenin ‘17’de konulmasını öneriyor.(251)Komünist Manifesto'da değinilmiş, ama o dönem içinde bulunulan tarihi süreçle ilgili bir sorun. Programın ilgili bölümü geldiğinde tartışıp açabiliriz. Ama ben içinden geçtiğimiz süreçte çok özel olarak ideolojik-politik sapmalara yer verilmesi gerektiğini düşünmüyorum.

Dil konusuna da değinmek istiyorum. Cihan yoldaş ön tartışmalarda, özellikle teorik bölüm üzerinden; burada popüler bir dilin kullanılması ile bilimsel bir sürecin açıklanması farklı şeylere tekabül edebiliyor, bu bölümde net bir tutumla bilim dili ne ise maddelerin onunla ifade edilmesi gerekiyor demişti. Bu yeterince açık. Popüler olması kaygısıyla hareket edilmemesi gerekli program çerçevesinde. Bu konuda belli bir netliğe zaten ulaşılmış diye düşünüyorum.

Programda sapmalar sorunu

Nadir: Önemli gördüğüm bir hususta kısaca bir şeyler söylemek istiyorum. Programımız, gerek devrimci siyasal mücadele süreci içerisinde, gerekse özel planda işçi sınıfı hareketi içerisinde ortaya çıkan ya da çıkabilecek sapmalara ilişkin tutum konusunda bir şey söylemeli midir, diye bir tartışma geçti. İki yoldaş bunun çok gerekli olmadığını ifade ettiler. Ama ben yoldaşların yanıldıklarını, yanlış düşündüklerini ifade etmek istiyorum.

Kuşkusuz bugün 1848’lere benzemiyor. Bugün belli bakımlardan 1900’lerin başlarına da benzemiyor. Ama kimse bugün işçi hareketinin bu iki tarihsel dönemden daha az sapkınlık girişimleriyle karşı karşıya olduğunu söyleyemez. Sosyalizm deneyimlerinin başarısızlığa uğraması, sosyalizmin belli bakımlardan prestij kaybetmesi nedeniyle, bugün için bir takım akımların sosyalist maskesiyle işçi hareketi saflarına sızması eskisi kadar sözkonusu olmayabilir. Ama çok geçmeden bu durum yeniden ortaya çıkacaktır. Zira yeni dönemin işçi(252)hareketi dalgaları, Marksizmin giderek yeniden güçlü bir otorite haline getirecektir. Bu nedenle yeni dönemde işçi hareketi içerisindeki sapmalara karşı mücadeleye özel bir tarzda vurgu yapmak, bizim için politik bir ihtiyaçtır.

Yalnızca Türkiye’nin sınırları çerçevesinde de düşünmemek gerekiyor. Programımızın teorik bölümünü tartıştığımız zaman, bu teorik bölümün enternasyonalist ruhunun nereden geldiği üzerinde de duruyoruz. Burjuvazi nasıl evrensel bir sınıf ise proletarya da evrensel bir sınıftır ve evrensel planda işçi sınıfı hareketini yoldan çıkarmak, onu burjuva ideolojisinin vesayeti altına almak üzere çok değişik kanallardan çok değişik girişimler yapılıyor. Dolayısıyla bunu yalnızca Türkiye sınırları içerisinde değil, daha geniş planda düşünmek gerekiyor.

Kaldı ki Türkiye planında düşünüldüğünde de, ben tehlikenin konjonktürel olduğunu, çok dikkate alınmaz bir şey olduğunu söylemenin doğru olamayacağını düşünüyorum. Bugün işçi hareketi henüz geri, henüz kendiliğinden sınırlar içinde, henüz bir siyasal sınıf hareketi haline gelememiş. Bu nedenle burjuvazinin özel bir tarzda yöneldiği bir alan değil. Ama gelecekte bunun böyle olacağını söylemek doğru değil. Nitekim biz Türkiye’nin tarihinde bu egemen sınıfın, “bu memlekete komünist partileri lazımsa, onu da biz kuracağız” dediğini de biliyoruz. Bugüne kadar gerek sendika bürokrasisi, gerekse değişik burjuva siyasal akımlar (TİP’i, TKP’yi hatırlayınız) üzerinden işçi hareketini hep denetim altında tuttuklarını da biliyoruz. Dolayısıyla, bu alanda karşı karşıya olduğumuz sorumluluklar hiçbir biçimde küçümsenmemelidir.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   78




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin