Türkiye Komünist İşçi Partisi Kuruluş Kongresi 5 Ekim 1998 tarihinde toplandı ve çalışmalarını partinin kuruluş tarihi olarak kabul edilen 1 Kasım ‘98’de noktaladı. Resmi oturumlardan önce bir kongre ön hazırlık sürecinin yaşandığını ve bu süre içinde kongre gündemini oluşturan konu ve sorunlar üzerine kapsamlı hazırlık tartışmaları yapıldığını bugün artık biliyoruz. Kamuoyuna sunulmuş zengin kongre hazırlık materyali buna ayrıca tanıklık etmektedir.
Gerek ön hazırlık sürecinin ve gerekse resmi kongre çalışmalarının en temel konusunu ise şüphesiz program sorunu oluşturmuştur. Her parti siyasal mücadele sahnesine öncelikle temel ilke ve amaçlarını içeren bir programla çıkabileceğine göre, bir parti kuruluş kongresinde program sorununun özel bir yer tutması anlaşılır bir durumdur. Fakat program sorununun TKİP Kuruluş Kongresi çalışmalarında özel bir yer tutması, bu olağan ihtiyacın ötesindedir.
Komünist hareket Türkiye’nin halkçı devrimci(7)hareketinden koptu. Bu kopuş dünyada ve Türkiye’de bir dönemin kapanmakta olduğu bir evreyle örtüşüyordu ve bu açıdan kuşkusuz bir rastlantı değildi. Yeni dönemin bilinci, bu çerçevede yeni dönemin bir hareketi olmak, girilmekte olan dönemin ihtiyaçlarına yanıt veren bir parti inşa etmek, komünist hareketin gelişme çizgisinde tayin edici bir rol oynamıştır. Bu bilinç ve gelişme çizgisi, program sorununun çözümünde de kendi izdüşümünü göstermek, sonuçlarını ortaya koyabilmek durumundaydı. Komünistler marksist yönteme dair üstünlüklerini bu sorunda da başarıyla somutlayabilmek görev ve sorumluluğu ile yüzyüze idiler.
Kuruluş Kongresi’nin kapsamlı ve çok yönlü program tartışmaları açıkça göstermektedir ki, bu büyük oranda başarılmıştır. Komünistler, bir yandan program sorunu üzerine tüm tarihsel birikimi mümkün mertebe irdelemek, özümsemek, eleştirel bir değerlendirmeden geçirerek bugünün programı için bir dizi temel önemde sonuç çıkarmak; öte yandan ise, programın özünü ve temel unsurlarını oluşturan konu ve sorunlar üzerine ayrıntılı bir teorik-politik tartışma yürütmek, bu sorunlarda ilerletici açıklıklar yaratmak gayreti içinde olmuşlardır.
Bu amaç ve yöntemsel tutum sayesindedir ki, TKİP Kuruluş Kongresi’nin program tartışmaları üzerinden zengin bir düşünsel birikim ortaya çıkmıştır. Bu kitapta yalnızca bir ilk bölümü sunulan kapsamlı, çok yönlü, canlı ve dinamik tartışmalar bunu açıkça göstermektedir.
Önümüzdeki günlerde yayınlanacağı açıklanan TKİP Programı'nın dinamik özünü ve bütün bir yöntemsel, teorik ve politik arka planını anlamak, bu çerçevede bu programı yerli yerine oturtmak isteyen herkes öncelikle bu materyali incelemek durumundadır. Bir bakıma bu materyal bütün bu açılardan TKİP programının önden ayrıntılara inen bir izahı(8)ve gerekçelendirilmesidir. Fakat incelendiğinde görülecektir ki, bu materyalin dar anlamda bir programın gerekçelendirilmesinden öte bir anlamı, kapsamı ve işlevi vardır. Devrimci okurun burada, program sorunuyla doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı olan hemen her sorun üzerine, ilgi çekici ve yol açıcı görüş ve değerlendirmeler bulacağına inanıyoruz.