Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə35/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   260
A’râf Suresi
151


قَالَ

(Musa) dedi



رَبِّ

Rabbim


اغْفِرْ

bağışla


لِي

beni


وَلِأَخِي

ve kardeşimi



وَأَدْخِلْنَا

bizi sok


فِي

içine


رَحْمَتِكَۖ

rahmetinin



وَأَنْتَ

sensin


أَرْحَمُ

en merhametlisi



الرَّاحِمِينَ

merhametlilerin








Türkçe Transcript (*)

Kâle rabbi-ġfir lî veli-eḣî veedḣilnâ fî rahmetik(e)(s) veente erhamu-rrâhimîn(e)

Ali Bulaç Meali

(Musa yalvarıp) Dedi ki: 'Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.'

Edip Yüksel Meali

(Musa) dedi ki: "Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla. Bize acı. Sen merhametlilerin en merhametlisisin."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bizi rahmetinin içine al. Sen merhametlilerin en merhametlisisin."

Süleyman Ateş Meali

(Musa): "Rabbim, dedi, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetinin içine sok, merhametlilerin en merhametlisi sensin!"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa şöyle yakardı: "Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Rahmetine sok bizi. Sen, rahmet edenlerin en merhametlisisin."

Yusuf Ali (English)

Moses prayed: "O my Lord! forgive me and my brother!(1119) admit us to Thy mercy! for Thou art the Most Merciful of those who show mercy!" *

M. Pickthall (English)

He said: My Lord! Have mercy on me and on my brother; bring us into Thy mercy, Thou the Most Merciful of all who show mercy.

A’râf Suresi
152


إِنَّ

muhakkak


الَّذِينَ اتَّخَذُوا

(tanrı diye) benimseyenlere



الْعِجْلَ

buzağıyı


سَيَنَالُهُمْ

erişecektir



غَضَبٌ

bir öfke


مِنْ رَبِّهِمْ

Rablerinden



وَذِلَّةٌ

ve bir alçaklık



فِي الْحَيَاةِ

hayatında



الدُّنْيَاۚ

dünya


وَكَذَٰلِكَ

işte biz böyle



نَجْزِي

cezalandırırız



الْمُفْتَرِينَ

iftiracıları























Türkçe Transcript (*)

İnne-lleżîne-tteḣażû-l’icle seyenâluhum ġadabun min rabbihim veżilletun fî-lhayâti-ddunyâ(c) vekeżâlike neczî-lmufterîn(e)

Ali Bulaç Meali

Şüphesiz, buzağıyı (tanrı) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatında bir zillet yetişecektir. İşte biz, 'yalan düzüp-uyduranları' böyle cezalandırırız.

Edip Yüksel Meali

Buzağıyı putlaştıranlar, Rab'lerinden bir gazaba ve dünya hayatında bir alçaklığa uğrayacaktır. İftiracıları böyle cezalandırırız.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şüphesiz o buzağıyı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatında iken de bir zillet erişecektir. İşte biz, iftiracıları böyle cezalandırırız.

Süleyman Ateş Meali

Buzağıyı (tanrı diye) benimseyenlere, muhakkak Rablerinden bir öfke ve dünya hayatında bir alçaklık erişecektir! İşte biz iftiracıları böyle cezalandırırız.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Buzağıyı ilah edinenler var ya, yakında onlara Rablerinden bir öfke ve dünya hayatında bir zillet ulaşacaktır. İftiracıları böyle cezalandırırız biz!

Yusuf Ali (English)

Those who took the calf (for worship) will indeed be overwhelmed with wrath from their Lord, and with shame in this life:(1120) thus do We recompense those who invent (falsehoods). *

M. Pickthall (English)

Lo! those who chose the calf (for worship), terror from their Lord and humiliation will come upon them in the life of the world. Thus do We requite those who invent a lie.

A’râf Suresi
153


وَالَّذِينَ عَمِلُوا

ama yaptıktan



السَّيِّئَاتِ

kötülükler



ثُمَّ

sonra


تَابُوا

tevbe edip



مِنْ بَعْدِهَا

ardından


وَآمَنُوا

inananlar(a karşı)



إِنَّ

muhakkak ki



رَبَّكَ

Rabbin


مِنْ بَعْدِهَا

o(tevbe ve ima)ndan sonra



لَغَفُورٌ

elbette bağışlayandır



رَحِيمٌ

esirgeyendir








Türkçe Transcript (*)

Velleżîne ‘amilû-sseyyi-âti śümme tâbû min ba’dihâ veâmenû inne rabbeke min ba’dihâ leġafûrun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.

Edip Yüksel Meali

Kötülük işledikten sonra tevbe edip inananlar için Rabbin elbette ondan sonra Bağışlayandır, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tevbe ve iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir.

Süleyman Ateş Meali

Ama kötülükler yaptıktan sonra ardından tevbe edip inananlar(a karşı), muhakkak ki Rabbin, o(tevbe ve ima)ndan sonra, elbette bağışlayandır, esirgeyendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Günahlar işledikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe ve imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır.

Yusuf Ali (English)

But those who do wrong but repent thereafter and (truly) believe,- verily thy Lord is thereafter Oft- Forgiving, Most Merciful.

M. Pickthall (English)

But those who do ill deeds and afterward repent and believe lo! for them, afterward, Allah is Forgiving, Merciful.

A’râf Suresi
154


وَلَمَّا سَكَتَ

dinince


عَنْ مُوسَى

Musa'nın


الْغَضَبُ

öfkesi


أَخَذَ

aldı


الْأَلْوَاحَۖ

levhaları



وَفِي

vardı


نُسْخَتِهَا

onlardaki yazıda



هُدًى

yol gösterme



وَرَحْمَةٌ

ve rahmet



لِلَّذِينَ

için


هُمْ

onlar


لِرَبِّهِمْ

Rablerinden



يَرْهَبُونَ

korkanlar




















Türkçe Transcript (*)

Velemmâ sekete ‘an mûsâ-lġadabu eḣaże-l-elvâh(a)(s) vefî nusḣatihâ huden verahmetun lilleżîne hum lirabbihim yerhebûn(e)

Ali Bulaç Meali

Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhalar'ı aldı. (Onlardan bir) Nüshasında 'Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır' (yazılıydı.)

Edip Yüksel Meali

Musa'nın sinirleri yatışınca levhaları aldı. Onda Rab'lerini sayanlar için bir yol gösterme ve rahmet yazılıydı.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa'nın öfkesi geçince levhaları aldı. Onlardaki yazıda, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardı.

Süleyman Ateş Meali

Öfkesi dinince Musa, levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için yol gösterme ve rahmet vardı.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Öfke, Mûsa'yı rahat bırakınca, levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir rahmet ve bir kılavuz vardı.

Yusuf Ali (English)

When the anger of Moses was appeased, he took up the tablets: in the writing thereon was guidance and Mercy for such as fear their Lord.

M. Pickthall (English)

Then, when the anger of Moses abated, he took up the tablets, and in their inscription there was guidance and mercy for all those who fear their Lord.

A’râf Suresi
155


وَاخْتَارَ

seçti


مُوسَىٰ

Musa


قَوْمَهُ

kavminden



سَبْعِينَ

yetmiş


رَجُلًا

adam


لِمِيقَاتِنَاۖ

bizimle buluşma vakti için



فَلَمَّا أَخَذَتْهُمُ

onları yakalayınca



الرَّجْفَةُ

sarsıntı


قَالَ

(Musa) dedi ki



رَبِّ

Rabbim


لَوْ

şayet


شِئْتَ

dileseydin



أَهْلَكْتَهُمْ

bunları da helak ederdin



مِنْ قَبْلُ

daha önce



وَإِيَّايَۖ

beni de


أَتُهْلِكُنَا

bizi helak mı edeceksin?



بِمَا

ötürü


فَعَلَ

yaptıklarından



السُّفَهَاءُ

bazı beyinsizlerin



مِنَّاۖ

içimizden



إِنْ هِيَ

bu (iş)


إِلَّا

başka bir şey değildir



فِتْنَتُكَ

senin imtihanından



تُضِلُّ

şaşırtırsın



بِهَا

onunla


مَنْ تَشَاءُ

dilediğini



وَتَهْدِي

yol gösterirsin



مَنْ تَشَاءُۖ

dilediğine



أَنْتَ

sen


وَلِيُّنَا

bizim velimizsin



فَاغْفِرْ

bağışla


لَنَا

bizi


وَارْحَمْنَاۖ

bize acı


وَأَنْتَ

Sen


خَيْرُ

en iyisisin



الْغَافِرِينَ

bağışlayanların
























Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin