6.1.1.Öğretmenlerin sergilemesi gereken tavırlar
Öğretmenler genel olarak çocuklarla iyi ilişkiler kurmak ve onlara yardımcı olabilmek için çok isteklidir. Fakat bu kolay bir süreç değildir. Çocuklar çoğu zaman kışkırtıcı davranışlar sergiler. Siz öğretmenlerin adeta sabrını, aklını ve yeteneklerinizi denerler. Yaramazlık yapabilirler! Sözel olmayan öğrenme güçlüğü olan çocuklar sözel olmayan ipuçlarını algılamakta güçlük yaşarlar ve gözlem yaparak öğrenmeleri de mümkün değildir, bu sebeplerden ötürü sınıfınızda çok daha fazla yanlış anlaşılma, beklenmedik ve olağan dışı davranışlar yaşamaya hazır olmalısınız. Somut düşünme ve sözel iletilerin deyimsel anlamları dışında anlaşılması bu çocukların şaka ve kinayeleri ya da kendileriyle dalga geçilip geçilmediğini anlamasını oldukça zorlaştırır. Fazla savunmasız ve mızmız görünebilirler. Dahası, çok bilgili göründükleri halde birçok öğrenme güçlüğü yaşıyor olabilirler. Öğretmen bu öğrenme güçlüğünün tembellikten, dersi dinlememekten, çocuğun ders esnasında başka şeylerle meşgul olmasından ve derse dikkatini vermemesinden veya öğretmenin açıklamalarını önemsemediklerinden kaynaklandığını, kısacası öğrenme güçlüğünün çocukların hatası olduğunu düşünebilir. Bu çocuklar dışarıdan yaramaz, derslerini öğrenmek istemeyen çocuklar gibi görünebilir.
Öğretmene bu noktada yardımcı olabilecek tavır, çocuğun davranışlarının altında yatan sebeplerle ilgili çabuk çıkarımlar yapmamak olabilir. Bu her bir zor öğrenci için geçerli bir tavır olacaktır. Sistematik gözlem, aile ve uzmanlara (psikologlar, nörologlar, konuşma tedavisi uzmanı ya da özel eğitim uzmanları) danışmak en yararlı yol haritasını teşkil edecektir. Eğer çocuğa derhal yardım edemiyorsak, çocuğu anlamaya çalışmak yapabileceğimiz en iyi eylem olacaktır. Yardımcı olmaya çalışmak ve sorunları aşmaya çalışmak faydalı bir tutumdur.
Dostları ilə paylaş: |