3.9.Alevi Dedelerinin Aleviliği Yeterince Anlatıp Anlatmadığı İle İlgili Tutumlar
Tablo 22- Alevi Dedelerinin Aleviliği Yeterince Anlatıp Anlatmadığı İle İlgili Tutumların Dağılımı
Alevi dedeleri Aleviliği yeterince anlatabiliyor mu?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Evet, çok iyi anlatıyor
|
26
|
19,4
|
Evet, ama yeterli değil
|
51
|
37,6
|
Hayır, anlatamıyor
|
45
|
33,3
|
Kararsızım
|
7
|
5,5
|
Fikrim yok
|
6
|
4,2
|
Toplam
|
135
|
100
|
“Alevi dedelerinin Aleviliği yeterince anlatıp anlatamadığı” konusun da katılımcıların % 19,4’ü çok iyi anlattıklarını belirtirken, % 37,6’sı dedelerin anlattıklarını yeterli bulmadıklarını ifade etmişlerdir. % 33,3’ ü dedelerin Aleviliği anlatamadıklarını belirtmişlerdir. % 5,5’i kararsız kalırken, % 4,2’si fikrim yok diyerek düşüncelerini belirtmemişlerdir.
Tabloyu incelediğimiz de Alevi dedelerinin Aleviliği yeterince anlatamadığı düşüncesini taşıyan örneklem grubunun % 70,9 düzeyinde olduğunu görmekteyiz. Bu durumun Alevi dedelerinin sosyal statüsünü tartışılır hale getirdiği şeklinde yorumlanabilir.
3.10.Aleviler İle Sünniler Arasında Sorunların Olup Olmadığı İle İlgili Tutumlar
Tablo 23- Aleviler İle Sünniler Arasında Sorunların Olup Olmadığı İle İlgili Tutumların Dağılımı
Aleviler ile Sünniler arasında sorunlar var mıdır?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Çözümsüz sorunlar var
|
13
|
9,1
|
Sorunlar var ama çözümsüz değil
|
79
|
58,8
|
Aralarında herhangi bir sorun yok
|
37
|
27,3
|
Fikrim yok
|
6
|
4,8
|
Toplam
|
135
|
100
|
“Aleviler ile Sünniler arasında sorunlar var mı?” sorusuna katılımcıların % 9,1’i “çözümsüz sorunlar var”, % 58,8’i ise “sorunlar var ama çözümsüz değil” şeklinde cevap vermiştir. Aleviler ile Sünniler arasında sorun olmadığını belirten katılımcıların oranı % 27,3’dür. % 4,8 düzeyindeki katılımcı fikrim yok şeklinde düşüncesini belirtmiştir.
3.11.Günlük Hayatta Sünni Komşu Ve Arkadaş İlişkileri İle İlgili Tutumlar
Tablo 24- Günlük Hayatta Sünni Komşu Ve Arkadaş İlişkileri İle İlgili Tutumların Dağılımı
Günlük hayatta Sünni komşu ve arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıl?
|
Sayı
|
Yüzde
|
İyi
|
111
|
83
|
Kötü
|
1
|
0,6
|
Orta
|
21
|
15,2
|
İlişkim yok
|
2
|
1,2
|
Toplam
|
135
|
100
|
“Günlük hayatta Sünni komşu ve arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıl?” sorusuna katılımcılar % 83 oranında “iyi”, % 15,2 oranında “orta” cevabını vermiştir. Katılımcıların % 0,6’sı “kötü”, % 1,2’si ise “ilişkim yok” şeklinde düşüncesini belirtmiştir.
Alevi-Sünni ilişkilerinin % 98,2 oranında olumlu olması kültürümüzün ve dini etkenlerin varlığından kaynaklandığı düşünülmektedir.
3.12.Diyanet İşleri Başkanlığı İle İlgili Tutumlar
Tablo 25- Diyanet İşleri Başkanlığı İle İlgili Tutumların Dağılımı
Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Kaldırılmalı
|
29
|
20,6
|
Kaldırılmamalı fakat Alevilere temsil hakkı verilmeli
|
79
|
58,8
|
Bugünkü durumunu korumalıdır
|
11
|
8,5
|
Fikrim yok
|
16
|
12,1
|
Toplam
|
135
|
100
|
Araştırma da yer alan katılımcıların Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında ki düşünceleri, % 20,6’sı “kaldırılmalı”, % 58,8’i “kaldırılmamalı fakat Alevilere temsil hakkı verilmeli”, % 8,5’u “bugünkü durumunu korumalıdır” şeklindedir. % 12,1’i ise “fikrim yok” seçeneğini tercih etmişlerdir
3.13.Okullarda Zorunlu Din Dersi İle İlgili Tutumlar
Tablo 26- Okullarda Zorunlu Din Dersi İle İlgili Tutumların Dağılımı
Okullarda zorunlu din dersi hakkında ne düşünüyorsunuz?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Doğru bir uygulama, değişikliğe gidilmeden aynen uygulanmalı
|
17
|
12,1
|
Doğru bir uygulama ama Alevilik ile ilgili bilgilere de yer verilmeli
|
80
|
59,4
|
Kaldırılmalı
|
30
|
22,4
|
Fikrim yok
|
8
|
6,1
|
Toplam
|
135
|
100
|
Katılımcıların “okullarda zorunlu din dersi hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna % 12,1’i doğru bir uygulama, değişikliğe gidilmeden aynen uygulanmalı, % 59,4’ü doğru bir uygulama ama Alevilik ile ilgili bilgilere de yer vermelidir, % 22,4’ü kaldırılmalı derken, % 6,1’i fikrim yok diyerek görüş belirtmemiştir.
3.14.Okullarda Aleviliğin Seçmeli Ders Olarak Verilmesi İle İlgili Tutumlar
Tablo 27- Okullarda Aleviliğin Seçmeli Ders Olarak Verilmesi İle İlgili Tutumlar
Okullarda Alevilik ile ilgili seçmeli bir ders konulmasına nasıl bakıyorsunuz?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Okullarda ders olarak verilmesine gerek yok
|
21
|
15,8
|
Ayrı bir ders olarak değil de, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde konu olarak verilmeli
|
69
|
50,9
|
Alevilik dersi zorunlu olmalıdır
|
12
|
9,1
|
Alevilik dersi seçmeli olarak verilmelidir
|
25
|
18,8
|
Fikrim yok
|
8
|
5,5
|
Toplam
|
135
|
100
|
“Okullarda Alevilik ile ilgili seçmeli bir ders konulmasına nasıl bakıyorsunuz?” tutumuna ilişkin katılımcıların % 15,8’i “okullarda ders olarak verilmesine gerek yok”, % 50,9’u “Ayrı bir ders olarak değil de, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde konu olarak verilmeli” düşüncesinde olmasına karşın, % 9,1’i “Alevilik dersi zorunlu olmalıdır”, % 18,8’i “Alevilik dersi seçmeli olarak verilmelidir şeklinde düşüncelerini belirtmiştir. % 5,5’i ise fikir belirtmemiştir.
3.15.Türkiye’nin Problemleri İle İlgili Tutumlar
Tablo 28- Türkiye’nin Problemleri İle İlgili Tutumlar
Türkiye’nin en önemli problemi nedir?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Terör
|
60
|
44,2
|
Ekonomik sorunlar
|
27
|
20
|
İnsan hakları
|
6
|
4,8
|
Alevi-Sünni ayrımı
|
6
|
4,8
|
Eğitim
|
21
|
15,2
|
Diğer
|
15
|
10,9
|
Toplam
|
135
|
100
|
Araştırmamızda yer alan katılımcılar, “Türkiye’nin en önemli problemi” konusunu % 44,2’si terör, % 20’si ekonomik sorunlar, % 15,2’si eğitim, % 4,8’i insan hakları, % 4,8’i Alevi-Sünni ayrımı olarak değerlendirmiş, % 10,9 oranında katılımcı ise farklı problemleri ifade etmişlerdir.
3.16.İman Esaslarına İnanç İle İlgili Tutumlar
Tablo 29- İman Esaslarına İnanç İle İlgili Tutumlar
İman esaslarından inandıklarınız?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Allah’a
|
22
|
16,4
|
Meleklere
|
0
|
0
|
Kitaplara
|
0
|
0
|
Peygamberlere
|
1
|
0,6
|
Ahiret gününe
|
0
|
0
|
Kaza ve kadere
|
0
|
0
|
Hepsine
|
110
|
81,2
|
Hiçbirine
|
2
|
1,8
|
Toplam
|
135
|
100
|
Araştırmada yer alan katılımcıların “İman esaslarından inandıklarınız?” sorusuna, % 81,2’si “hepsine”, % 1,8’i ise “hiçbirine”, % 16,4’ü “Allah’a”, % 0,6’sı da “Peygamberlere” ifadesini kullanmıştır.
3.17.Kur’an’da Emredilen Hükümlere İnanç Konusu İle İlgili Tutumlar
Tablo 30- Kur’an’da Emredilen Hükümlere İnanç Konusu İle İlgili Tutumlar
Kur’an da emredilen hükümlerin ne kadarına inanıyorsunuz?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Tamamına
|
81
|
60
|
Bir kısmına
|
28
|
20,6
|
Çoğuna
|
23
|
16,4
|
Hiçbirine
|
3
|
3
|
Toplam
|
135
|
100
|
“Kur’an-ı Kerim’de emredilen hükümlerin ne kadarına inanıyorsunuz?” konusunda katılımcıların % 60’ı “tamamına, % 16,4’ü “çoğuna, % 20,6’sı “bir kısmına” inanıyorum ifadesini kullanmışlardır. % 3 oranında katılımcı “hiçbirine” diyerek görüşünü belirtmiştir.
3.18.Alevilik-Bektaşilik Kelimesinin İfade Ettiği Anlam İle İlgili Tutumlar
Tablo 31- Alevilik-Bektaşilik Kelimesinin İfade Ettiği Anlam İle İlgili Tutumlar
Alevilik-Bektaşilik kelimesi hangi anlama gelmektedir?
|
Sayı
|
Yüzde
|
Ayrı bir din
|
3
|
2,4
|
İslami bir mezhep veya tarikat
|
31
|
23
|
İslam’ın özü
|
39
|
28,5
|
Bir düşünce ve yaşama biçimi
|
60
|
44,8
|
Diğer
|
2
|
1,2
|
Toplam
|
135
|
100
|
Araştırmada yer alan katılımcıların “Alevilik-Bektaşilik kelimesi hangi anlama gelmektedir?” şeklindeki soruyu, % 44,8’i “bir düşünce ve yaşama biçimi” olarak algılarken % 28,5’i “İslam’ın özü”, % 23’ü “İslami bir mezhep veya tarikat”, % 4’ü “ayrı bir din” olarak gördüklerini ifade ederken, % 1,2’si ise “diğer” seçeneğini tercih etmişlerdir.
SONUÇ
Türk toplumunun dini inanç ve ritüel zenginlikleri, yaşanılan sosyal, ekonomik, kültürel ve dinsel süreç içerisinde kültürümüzü ve toplumsal yapımızı çeşitlendiren Alevilik, ülkemizin değişik bölgelerinde farklı özellikler arz edebilmektedir. Bu çalışmada Mecitözü yöresindeki Anadolu Aleviliği, inanç yapıları, hayata bakışları ve sosyal yaşama katılma tutumlarının anlaşılması noktasında katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
Alevilik ile ilgili araştırmalar da köy Bektaşilerine “Alevi” denildiği halde şehir Bektaşilerine sadece “Bektaşi” denilmektedir.42 Mecitözü ve çevresinde yapmış olduğumuz görüşmelerde köyde yaşayan katılımcıların kendilerini önce Alevi olarak gördüklerini ifade edebiliriz. Kırsal alanda kendisini Alevi olarak ifade eden katılımcıların bu köyde kent Alevilerinin kullandığı şekliyle kendilerini Bektaşi olarak nitelendirmeleri oldukça dikkat çekicidir.
Araştırmada yer alan katılımcıları bağımsız değişkenler açısından değerlendirdiğimizde; çoğunluğu “erkek”, “26-50” yaş grubu, yaşamlarının büyük bir kısmının geçtiği yer ilçe ve köyler, “ilkokul/ilköğretim” mezunu, “evli”, “çiftçi-ev hanımı,” kimliksel dışavurumları “İslam/Alevi” katılımcılardan oluştuğu görülmektedir.
Yöredeki Alevilerin, Alevilik ile ilgili bilgileri çoğunlukla “aileden” öğrendikleri saptanmıştır. Yine dini eğitim aldıkları yer olarak çoğunlukla “aile” olarak görmekteyiz. Toplumumuzda “eğitim aileden başlar” sözü bu doğrultuda ki düşüncelerin doğruluğunu ispatlar derecededir. Dini eğitim yanında katılımcıların ahlaki eğitime de çok önem verdikleri gözlemlenmiştir.
Katılımcıların çoğunlukla Alevi olduklarını rahat bir şekilde ifade edebildiklerini, Sünni birisiyle evliliğe karşı olmadıkları, çocuklara ibadet etmeyi öğretmek gerektiği, büyüklere karşı saygıyı önemsedikleri, dinen başörtü takılmasının gerekli olmadığı, sosyal problemlerin dini kurallara uyulmamasından kaynaklanmadığı görüşlerini taşımaktadırlar. Ülkemizde farklı görüşler taşıyan insanların bir arada yaşama olgusallığının sonuç açısından güzel bir örneğidir.
Televizyon ve radyoda ki dini programların özel olarak takip edilmediği, dini cemaatlerin dini yaşama konusunda insanlara rehberlik etmediği, “Ali’siz Alevilik” olmayacağı, çocuklara Aleviliği iyi bir şekilde öğrettikleri düşüncelerini ifade etmişlerdir.
Günümüzde iletişim araçlarının hayatımızın her evresinde olması, bu iletişim araçlarından faydalanma konusunda insanların her geçen gün daha iyi bir noktaya gelmesiyle, tercihlerine uygun yayınlara ulaşmaları mümkündür. Alevilikle ilgili yapılan yayınları Alevilerin daha fazla önem vererek izledikleri saptanmıştır.
Aleviliğin öğretilip yaşatılabilmesi için “dedelere” ihtiyaç olduğu savunulmuş fakat Alevi Dedelerinin, Aleviliği yeterince anlatamadıkları saptanmıştır.
Yörede Dedelerin olmadığı, başka şehirlerde yaşadıkları için Cem törenlerini sıkça yapamadıkları ve Cem törenlerinin genel olarak kış aylarında yapılırken bir kaç gözlemlenmiştir. Alevi Dedelerinin yöredeki halkı az görmesinden dolayı Aleviliği anlatma konusunda yöre halkına yeterli bilgi aktaramadıkları tespit edilmiştir.
Araştırmada yer alan katılımcılar Aleviler ile Sünniler arasında sorunlar olduğunu fakat bunların çözümsüz olmadığını, Sünni komşu ve arkadaşları ile iyi ilişkiler içerisinde olduklarını belirtmişlerdir. Sünniler ile ilgili söylenen kalıp sözleri çoğunluk kabul etmemektedir. Mecitözü’nde Alevi/Sünni ayrımının belirgin olabilecek ölçüde olmadığını, insanların birbirleriyle iletişim kurdukları ve bu iletişimde samimi oldukları gözlemlenmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasından yana olmadıklarını fakat başkanlıkta Alevilere temsil hakkı tanınması arzusunda olduklarını, okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin verilmesinin doğru olduğunu, yine bu derslerde Alevilik ile ilgili bilgilere de yer verilmesi gerektiği düşüncesini taşımaktadırlar. Okullarda Alevilik dersinin seçmeli olarak verilmesi düşüncesi çoğunlukla kabul görmezken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde konu olarak yer alması düşüncesi hakimdir.
Günümüzde Avrupa Birliği eksenli yönlendirmeler Alevi toplumunun isteklerini çeşitlendirmiş olmasına rağmen, genel anlamda Aleviler kendilerine temsil hakkı ve kültürlerinin yaşatılması konusunda siyasi mecralarda görüşmeler yapmaktadırlar. Son yıllarda Alevilik ile ilgili yapılan çalıştaylar da bu niteliktedir.
Alevi gençlerin sosyal problemi olarak çoğunlukla eğitimsizlik ifade edilirken, Türkiye’nin en büyük problemi terör olarak görülmüştür. Düşkünlük sistemini çoğunluğun kabul ettiği ve zina edenlerin düşkün sayılması tutumu yaygın olarak benimsenmiştir.
Musahiplik konusunda katılımcıların net bir bilgisi olmadığını ve çoğunluğun ikrar verip görgüden geçmediği görülmektedir.
İman esaslarına inanç ile ilgili tutumlarda birkaç istisna haricinde tüm katılımcılar, Allah inancı taşıdıklarını ve iman esaslarını kabul ettiklerini ifade etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de ki hükümlerin tamamına katılımcıların büyük çoğunluğu inandıklarını belirtmişlerdir.
Hacı Bektaş’ı ziyaret eden katılımcılar çoğunluktadır. “On iki imam” isimlerini çoğunluk sayabilmektedir. Katılımcıların Hacı Bektaş’ı ziyaret etme konusunda, imkânları ölçüsünde gidebildiklerini fakat köylerde imkanı olmayan kişilerin bu arzularını gerçekleştiremediklerini gözlemliyoruz.
Alevilik/Bektaşilik kavramını katılımcıların çoğunluğunun “bir düşünce ve yaşama biçimi olarak” kabul ettikleri görülmektedir. Bu cevap genel olarak Alevilik kavramının tanımı eksenine oturabilecek bir düşünce olarak kaşımıza çıkmaktadır. Görüştüğümüz Alevilerin tamamına yakını da ayrı bir din ya da mezhep olarak görmediklerini ifade etmişlerdir.
Sonuç olarak araştırmamıza konu olan Mecitözü ve çevresinde yaşayan Alevilerin sosyal hayat ve sosyal kimlik tutumları bu şekildedir.
KAYNAKÇA
ARABACI, Fazlı, Alevilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları (Çorum Örneği), Samsun, Etüt Yayınları, 2000.
ATSIZ, Hüseyin Nihal, Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler, Ankara, M.E.B Yayınları, 1990
AYDIN, Ayhan, Alevilik-Bektaşilik Söyleyişileri (Akademisyenlerle), İstanbul, Horasan Yayınları, 2006.
BULUT, Faik, Ali’siz Alevilik, İslam da Özgürlük Anlayışı, Ankara, Doruk Yayınları, 1997.
BOZKURT, Fuat, Çağdaşlaşma Sürecinde Alevilik, İstanbul, Doğan Kitap Yayınları, 2000.
CEBECİOĞLU, Ethem, Cem Vakfı Çalışmaları ve Vakıf Genel Başkanı İzzettin Doğan’ın Görüş ve Düşünceleri, İstanbul, Cem Vakfı Yayınları, 1998.
ÇAMUROĞLU, Reha, Değişen Koşullarda Alevilik, İstanbul, Kapı Yayınları, 2005.
ÇETİNKAYA, Nihat, Kızılbaş Türkler, İstanbul, Kum Saati Yayınları, 2004.
Çorum İl Yıllığı, Ankara, 1997.
ERKOÇ, Ethem, 21. yy. da Çorum İli ve İlçeleri, Çorum, Yeni Zamanlar Dağıtım, 2001.
ERÖZ, Mehmet, Türkiye’de Alevilik ve Bektaşilik, Ankara, Selçuk Yayınları, 1990.
EVLİYA Çelebi, Seyahatnâme, Cilt III, (Haz. Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı) İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1999.
FIĞLALI, Ethem Ruhi, Ana hatlarıyla Alevilik-Günümüzde Alevilik Bektaşilik, Ankara, TDV Yayınları, 1995.
_____Türkiye’de Alevilik Bektaşilik, Ankara, Selçuk Yayınları, 1991.
_____Türkiye’de Alevilik Bektaşilik, İzmir, İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, 2006.
GÜNGÖR, Özcan, Araf’taki Kimlik: Aleviler-Bektaşiler, Ankara, Akasya Kitap, 2007.
GÜRSOY, Şahin – KILIÇ, Recep, Türkiye Aleviliği (Sosyo-Kültürel Dinsel Yapı Çözümlemesi, Ankara, Nobel Yayınları, 2009.
GÜRSOY, Şahin, Türkiye Abdalları (Kırşehir Örneğinde Sosyo-Kültürel Yapı Çözümlemesi, Ankara, Platin Yayınları, 2006.
KESKİN, Yahya M., Değişim Sürecinde Kırsal Kesim Aleviliği, Ankara, İlahiyat Yayınları, 2004.
KUTLU, Sönmez, Alevilik-Bektaşilik Yazıları, Ankara, Ankara Okulu Yayınları, 2006.
MELIKOFF, Irene, Uyur İdik Uyardılar (Çev.: Turan ALPTEKİN), İstanbul, Cem Yayınları, 1994.
______ Hacı Bektaş’ın Tarihsel Kimliği, (Der. İbrahim Bahadır), Ankara, Bielefeld Alevî Kültür Merkezi Yayınları, 2003.
OCAK, A. Yaşar, Türk Sufiliğine Bakışlar, İstanbul, İletişim Yayınları 1996.
______ “Bektaşilik” İslam Ansiklopedisi, Cilt V, İstanbul, TDV yayınları, 1992.
OKAN, Murat, Türkiye’de Alevilik, Ankara, İmge Kitapevi Yayınları, 2004.
ÖZMEN, İsmail, Simgeler Kenti Bektaşilik, Ankara, Matsa Basımevi, 2000.
ÖZTÜRK, Eyüp, Alevi Dedesi, Mehmet Dede Tekke Köy, d. 1934.
SİNANOĞLU, A. Faruk, Türk Düşüncesi ve Kültüründe Alevi-Bektaşi Hareketi (Malatya Örneği), Malatya, Nehir Yayınevi, 2007.
TOPUZ, Mehmet, Alevi Dedesi, Baltacı Mehmet Paşa Köyü, d. 1945.
TÜRKDOĞAN, Orhan, Alevi Bektaşi Kimliği, İstanbul, Timaş Yayınları, 1995.
YAMAN, Ali, Yesevilik, Alevilik, Bektaşilik (Orta Asya’dan Anadolu’ya) Ankara, Elips Kitap, 2006.
_____Alevilikte Dedelik ve Ocaklar, İstanbul, Karaca Ahmet Sultan Derneği Yayınları, 2004.
YILMAZ, Nail, Kentin Alevileri (Reşadiye-İkitelli Örneği), İstanbul, Kitabevi, 2005.
Dostları ilə paylaş: |