Orucun Fayda ve Bereketi



Yüklə 3,4 Mb.
səhifə19/42
tarix02.01.2022
ölçüsü3,4 Mb.
#32394
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   42
İslam’da Haber

İslam, sözün ne şekilde söyleneceği ve haberin ne şekilde nakledilmesi gerektiği meselesini oldukça önemsemiştir. Örneğin;

1 – Kur’an, duyduğu her haberi tartmadan yayan kimseyi şiddetle eleştirmiştir ve şöyle buyurmuştur: “Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar; hâlbuki onu, Resul’e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi…”715

2 – Kur’an yalan haberleri yayarak toplumu gereksiz yere meşgul eden ve endişeye sevk eden kimseler için çok çetin cezaların belirlendiğini buyurmuştur. “…şehirde kötü haber yayanlar (bu hallerinden) vazgeçmezlerse, seni onlara musallat ederiz (onlarla savaşmanı ve onları şehirden sürüp çıkarmanı sana emrederiz); sonra orada, senin yanında ancak az bir zaman kalabilirler...”716

3 – Hz. Peygamber (s.a.a) mübarek ömrünün sonunda yaptığı hac yolculuğunda insanlara şöyle seslendi: “Benim adıma yalan nakleden kimseler oldukça fazlalar. Gelecekte sayıları daha da artacak. Her kim bilerek ve bilinçli olarak bana yalan nispetinde bulunursa yeri cehennemdir. Benim adıma nakledilenleri Kur’an ve Sünnet’e sunun. Eğer Kur’an ve Sünnet’e uygun iseler kabul edin, değilse reddedin.”717

4 – İmam Cafer Sadık (a.s), babası İmam Muhammed Bakır’a (a.s)’a yalan rivayetler nispet eden kimseye lanet etmiştir ve şöyle buyurmuştur: “Bizden rivayet edilen sözleri Kur’an’ın şahitliğine ve diğer sözlerimize uygun olursa kabul edin aksi takdirde reddedin.”

5 – İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdular: “Bizim sözlerimizin senedi Kur’an ve Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünnetidir.”

6 – İslam ilimlerinin içinde önemli bir yeri olan ilimlerden biri de rical’dir. Bu ilimde doğru haber yanlış haberden ayırt edilir ve hadis nakleden kimselerin doğrulukları araştırılır.

112.
Maskara ve Alay Etmek

 يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَوْمٌ مِنْ قَوْمٍ عَسٰى اَنْ يَكُونُوا خَيْرًا مِنْهُمْ وَلَا نِسَاءٌ مِنْ نِسَاءٍ عَسٰى اَنْ يَكُنَّ خَيْرًا مِنْهُنَّ وَلَا تَلْمِزُوا اَنْفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْاَلْقَابِ بِئْسَ الاِسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْاٖيمَانِ وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَاُولٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ 

“Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tövbe etmezse işte onlar zalimlerdir.”

Hucurat, 11

Alay etmek görünürde bir günah olarak görülse de gerçekte ve batınında birkaç günahı barındırmaktadır. Maskara etmenin içinde tahkir etme, ayıpların aşikâr edilmesi, ihtilaf yaratmak, gıybet, nefret, fitne, tahrik, intikamcılık ve başkalarını taan etmek gibi günahlar gizlidir.

Alay etmenin kökleri:

1 – Alay, kimi zaman zenginlikten kaynaklanır. Kur’an şöyle buyurur: “Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline!”718

2 – Kimi zaman alay etmenin kökü, ilim ve sahip olunan kariyerdir. Kur’an bu hususta da şöyle buyurur: “Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.”719

3 – Kimi zaman da alay etmenin nedeni kuvvetli ve güzel bir bedene sahip olmaktır: “Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, ‘Bizden daha güçlü kim var?’ demişlerdi.”720

4 – Başkalarıyla alay etmenin bir nedeni de, bazı kimselerin özelliklerini insanların diline düşürmektir. Kâfirler, peygamberlerin getirdikleri dine uyan fakir kimseleri tahkir ediyorlar ve onlara şöyle sesleniyorlardı: “…Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu görmüyoruz...”721

5 – Bazen de başkalarını eğlendirmek ve güldürmek için de birileri alay konusu olabilir.

6 – Kimi zaman da mal ve makama olan tamahtan ötürü, birileri alay konusu yapılarak eleştirilir. Bir grup, Hz. Peygamber’i (s.a.a) zekât konusunda ayıplıyordu. Kur’an bu hususta şöyle buyurdu. “Onlardan sadakaların (taksimi) hususunda seni ayıplayanlar da vardır. Sadakalardan onlara da (bir pay) verilirse razı olurlar, şayet onlara sadakalardan verilmezse hemen kızarlar.”722

7 – Alay etmenin bir nedeni de cehalet ve bilgisizliktir. “Mûsâ kavmine: ‘Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor’ dedi. Onlar: ‘Sen bizi alay konusu haline mi getireceksin?’ dediler. O da: ‘Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım’ demişti”723 Yani, alay etmek cehaletten kaynaklanır ve ben de cahil değilim diye cevap vermiştir…

Hz. Peygamber’in (s.a.a) yaptığı mübarek işlerden biri de insanların ve bölgelerin çirkin isimlerini değiştirmek olmuştur.724 Çünkü kötü isim, alay ve tahkir edilme nedenidir.

Hz. Ali (a.s)’ın ağabeyi olan Akil, Muaviye’nin yanına vardığında, Muaviye Akil’i tahkir etme amacıyla şöyle seslendi: ‘Allah’ın lanetlediği kimsesi amcası olan kişiye selam olsun’ ve ‘Ebi Leheb’in elleri kurusun’ ayetini okudu. Akil ise kendisine şöyle cevap verdi: ‘Allah’ın lanetlediği kimse halası olan kişiye selam olsun.’ (Ebu Leheb’in karısı, Muaviye’nin halasının kızı idi.)725

113.
Suizan ve Önyargının Kısımları

 يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثٖيرًا مِنَ الظَّنِّ اِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ اِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًا اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ رَحٖيمٌ 

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.”

Hucurat, 12

Kimi beğenilen, kimi beğenilmeyen iki tür su-i zan ve önyargı bulunur.

1 – Allah’a olan su-i zan ve önyargı. Bir hadiste şöyle geçer: “Kim geçim korkusu nedeniyle evlenmekten kaçıyorsa gerçekte Allah’a karşı su-i zan etmiştir.” Böyle kimse eğer tek yaşarsa Allah geçimini karşılayacağını kadir olduğu hayalindedir. Bu düşünceye göre eğer eşi olursa – haşa – Allah onun yaşamını devam ettirecek rızkı vermeyecek kudrettedir ki, bu Allah’a karşı yapılmış bir su-i zandır ve yasaklanmıştır.

2 – Ele aldığımız ayette yasaklanmış olan insanlara karşı yapılan önyargı ve suizan.

3 – İnsanın kendisine karşı suizanda bulunması ise övülmüştür. Zira insanın kendisine karşı suizannı olması gerekir. Yaptığı işleri kusurlu görmelidir. Hz. Ali (a.s) muttakilerin sıfatlarını açıkladığı ‘Hammam’ hutbesinde şöyle buyurur: “Takvalı kimselerin üstünlüğü, kendilerine karşı suizanda bulunmalarıdır.”

Evet, kendisini kusursuz gören kimselerin hakikatte iman ve ilim nurları azdır. Az nur ile de insan bir şey göremez. Eğer siz az bir ışık ile büyük bir sahneye girseniz, sahnede bulunan büyük eşyalardan başka bir şey göremezsiniz. Ancak projektör gibi daha fazla ışığı olan bir lamba ile sahneye girseniz, bir sigara ya da bir kibrit parçası da olsa fark edebilirsiniz.

İman nurları az olan kimseler sadece büyük günahlarını dikkate aldıklarından şöyle derler: ‘Adam mı öldürdük? Hırsızlık mı yaptık?’ Onlar günahları bu tür şeyleri yapmakla sınırlı görmektedirler. Ancak iman nuru fazla olan kimseler, küçük büyük tüm yaptıkları yanlışlıkları görürler ve Allah’dan istiğfar ve af dilerler.

Eğer bireyin kendisine karşı hüsnü zannı olursa, asla bir gelişim içinde olamaz. Böyle bir kimse daima arkasında bıraktığı yollara bakıp da gururlanan kimse gibidir. Eğer önüne bakmış olsa, henüz katetmediği yolları görürdü. Bu durumda ulaşamadığı yolların, aştığı yollardan ya daha fazla ya da eşit olduğunu anlayacaktır.

Hüsnü zan ifadesi, saflık, çabuk inanmak ve şeytanın hilelerinden gaflette olmak anlamında değildir. İslam ümmeti asla yersiz hüsnü zan ile gaflete ve avcıların eline düşürülmemelidir.


Yüklə 3,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin