Nekahethâneler
Erzurum, Erzincan, Kemah ve Kayseri’nin bir köyü olan Zencidere’de açılan nekahethânelerde şiddetli kışta göç etmek zorunda kalmış yardıma muhtaçlara ve yüzlerce yetim barındırıldı, beslendi, giyim kuşamları sağlandı, hasta olanlar tedavi edildi.
Salgın Hastalıklarla Mücadele
1915 yılında özellikle Konya’da tifüs salgını vardı. Cemiyet, sağlık taraması yaparak temizlik ve dezenfeksiyon yaptı. Hastaların ilâçlarını parasız dağıttı. Binlerce kişiye çamaşır, sabun, naftalin dağıtıldı.
Cemiyet’in sağlık heyeti gittiği her yerde halkı aşıladı. Sivas ve Süveyş’te çiçek aşısı üretti. Ayrıca Sivas’ta kuduz lâboratuvarı kuruldu ve aşı üretildi.
Cemiyetin sağlık heyeti gittikleri yerlerde frengi ile de mücadele etti. Tıp Fakültesi’nin İstanbul’daki muayenehânesinde Cemiyet kendi adına frengi tedavihânesini kurdu. O tarihlerin yeni tedavi ilâcı olup çok pahalı olan neo-salvarsan hastalara parasız verildi.
Cemiyet, açtığı kurslarda hekimlere özellikle bakteriyoloji konusunda eğitim verdi.
İzmir’de frengi, sıtma, tifüs, kolera, lekeli humma ile mücadele edildi. Halka kinin dağıtıldı. Çamaşırhâneler açılarak, halkın çamaşırları dezenfekte edildi. Halkın hamamlarda parasız yıkanmaları sağlandı, sabun dağıtıldı. Yine İzmir’de “fukara tedavihânesi”, “lekeli humma tecridhânesi” ve “frengi hastanesi” açıldı ve hastaların tedavisi sağlandı.
Cemiyet, Samsun’da bir lâboratuvar kurdu ve Bafra’dan Trabzon’a kadar olan sahil kısmında sıtma mücadelesi yaptı.
Orduya ait hayvanlarda görülen ruam salgınının önüne geçmek için veterinerlere eğitim verildi.
Çayhâneler
Cemiyet yaralı nakli için Edremit, Gülnihal ve şirket-i Hayriye’nin 20, 21, 23 sayılı vapurlarını kiraladı. Vapurlarla nakledilen yaralılara sıcak yiyecek ve çay ikramı yapıldı. Sirkeci, Haydarpaşa, Akbaş, Soğalıdere, Arıburnu, Anafartalar’da gibi yerlerde çayhâneler açtı. Yorgun askerlere bu çayhânelere ikram yapıldı. Günlerce istasyonlarda kalan, yolcular için de Eskişehir, Ankara, Konya, Ulukışla’da çayhâneler kuruldu.
Aşhâneler
Peş peşe gelen savaşlar, savaş sonucu İstanbul ve Anadolu’ya gelen binlerce muhacir, sıtma, frengi ve birçok bulaşıcı hastalık, yangınlar vb. halkı yoksul düşürmüştü. Çoğu İstanbul’da olmak üzere halka parasız yemek dağıtan aşhâneler açıldı. Cemiyet hububat ve birçok gıda maddesini kendisi üretiyor böylece daha ucuza malediyordu. Balığın çok çıktığı mevsimlerde, tuzlaması yapılıyor, halka dağıtılıyordu. Ülkenin yoksul düştüğü bu acı dolu yıllarda H. Ahmer’in yaptığı hizmetler destansı niteliktedir. H. Ahmer’in bu yazıya sığmayacak kadar büyük hizmetlerinde Dr. Celâl Muhtar’ın üstün hizmetleri şükranla anılacaktır.63
Milli Mücadele’deki Yardımları
Cemiyet büyük taarruzdan önceki savaşlarda hastaneler açtı. Vapur kiralayarak hekimlerin Anadolu’ya geçişlerinde görev aldı. İnönü Savaşlarında hastane kurarak yaralıların bakımlarını yaptı. Orduya ilâç ve diğer tıbbi malzemeyi temin etti.
Büyük Taarruz’dan önce H. Ahmer’den 10.000 yataklık hastane malzemesi istendi. İstenen malzeme Cemiyet’in İstanbul ve Anadolu depolarından alınarak derhal ordunun emrine verildi. Savaş boyunca Cemiyet maddi ve manevi yardımlarını devam ettirdi.
1922-1924 yılları arasında Batı Anadolu’da istilâ gören birçok yere H. Ahmer yardım etti.64 Uşak, Bilecik, Eskişehir, İzmir ve Bursa’da bulunan sağlık heyetleri muhtaçlara, gıda, elbise vb. yardımlarda bulundu. Açıkta kalanlar için 5831 mesken yapıldı, 20.000 kişi buralarda iskân edildi.
Hemşirelik
Cemiyet süregelen savaşlar, salgın hastalıklar ve diğer afetlerde en büyük sıkıntıyı hemşirelik alanında çekti. Yaralılara bakacak eğitimli hemşire yoktu. Ülkemizde hemşirelik eğitimini başlatan ve mesleğin önemini ortaya koyan H. Ahmer Cemiyeti’dir. Balkan Savaşı sırasında bazı hanımlar gönüllü olarak hastanelerde çalıştılar. I. Dünya Savaşı’nda hemşireye duyulan ihtiyaç doruk noktasına çıktı. Dr. Besim Ömer Paşa’nın hemşirelik mesleğinin önemini ortaya koyması ve sorunu çözmek için gösterdiği gayret unutulmamalıdır. 1907’de Londra’da yapılan Kızılhaç Konferansı’na katılan Paşa, hastabakıcılık eğitimi için alınan kararlar doğrultusunda H. Ahmer Kadınlar Kısmı’nın kurulmasına öncülük etti.
Dr. B. Ömer Paşa hemşireliğin önemini vurgulamak için Batılı ressamlara, hastane içinde hasta ve hemşireyi öne çıkaran suluboya tablolar yaptırdı. Bu resimler kartpostal ve pul olarak basıldı. Kadınlar bu yolla mesleğe özendirildi.
Balkan Savaşı sırasında İstanbul’a gelen Türkistanlı Müslüman hemşirelerle, çeşitli ülkelere mensup Kızılhaç hemşireleri Türk kadınlarının hemşireliğe yönelmelerinde etkili oldu. Osmanlı kadınları İslâm ordularında çalışmış kadınları da kendilerine örnek alıyorlardı.
Dr. Besim Ömer Paşa 1914’te H. Ahmer merkezinde, 1914-1915’te Darülfünûn’da, 1916’da Kadırga Doğum Kliniği’nde hemşirelik kursları açtı. Askeri hastanelerde de açılan bu kurslara çok sayıda hanım koşarak geldi. Kurslar savaşın bitimine kadar devam etti.
Bu kurslardan mezun hanımefendilerin çoğu I. Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde savaşın en kanlı günlerinde yaralılara baktılar.65
Sonuç
Gerçek kuruluşu 1877 yılında gerçekleşen Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, 1877 Osmanlı Rus Savaşı’ndan başlayarak süregelen bütün savaşlarda, yaralıların bakımı yanında, hasta bakımında, salgın hastalıklarla mücadelede, yangın ve deprem gibi afetlerde büyük yardımlarda bulunmuştur. Aşhâneler açarak yoksul halkı doyurmuştur.
Savaş sebebi ile göç edenlerin hem sağlık hem de iskân sorunlarını üslenmiştir. Ülkemizde hemşirelik eğitiminin başlamasına öncülük etmiştir.
DİPNOTLAR
1 Kızılay Dergisi 1974, s.: 23. Midhat Sertoğlu: Osmanlı Tarih Lûgatı. Enderun Kitabevi, İst., 1986.
2 Henri Coursier: Milletlerarası Kızılhaç, Türkiye Kızılay Derneği, Ankara 1964, s.: 11-12.
3 Henri Dunant: Solferino Hatırası, Çev.: N. Arpacıoğlu, Türkiye Kızılay Derneği, Ankara, 1964. Leylâ Özcan: Türk Kızılay Müessesesinin Milletlerarası Kızılhaç ile Olan Münasebetleri. Hukuk Fakültesi Mecm., c.: XXX, Sayı: 3-4, 1965, ayrı bs. H. Coursier, s.: 14, 22-23. Grand Larousse Cilt: 4, Dun maddesi, 1961.
4 Gustave Moynier (1826-1910). Uluslararası, kızılhaç Komitesi’ne 40 yıldan fazla başkanlık yaptı. Sebatkâr, sakin ve metodik bir kişiliğe sahip oluşuyla Dunant’ın zıddı bir yapıya sahipti. H. Coursier, s.: 15. Grand Larousse, Cilt: 7, MOY maddesi, 1963.
5 General Guillaume H. Dufour (1787-1875): İsviçre Orduları Başkumandanı. H. Coursier, s.: 15, Grand Larousse Cilt: 4, DUF maddesi, 1961.
6 Osmanlı H. Ahmer Cemiyeti Sâlnâmesi, Ahmed İhsan ve Şürekası Matbaacılık Osmanlı Şirketi, İstanbul, 1329-1331, s.: 5.
7 Cenevre Mukavelenâmesi hükümleri özetle şunlardı: A. Savaş meydanında yaralanan askerleri ele geçiren taraf milliyet ayırmaksızın tedavi ettirecektir. B. Düşman eline düşen yaralılar tedavi şartıyla savaş esiri sayılırlar. C. Savaşı kazanan taraf yaralıların eşyalarını yağmadan koruyacaktır. D. Cesetler iyice muayene edildikten sonra defnedilecektir. E. Ölen askerlerin üzerinden çıkan kimlikleri, imkân olunca karşı orduya ve mensup oldukları ülkelere bildirilecektir. F. Savaşan tarafların her biri, karşı tarafa mensup ne kadar yaralı ve hasta nakil olunduğunu, ne kadar ölüm olduğunu haber vereceklerdir. G. Yaralı ve hastalara yardım için savaşa katılan seyyar ve sabit sağlık heyetlerine saygı gösterilecek ve esir muamelesi yapılmayacaktır. Fakat her hükümet ordusundaki resmi sağlık heyetine yardım için izin verdiği cemiyetlerin isimlerini, gerek daha barış zamanlarında, gerek düşmanlığın başlangıç ve esnasında diğer tarafa bildirmeye mecburdur. H. Tarafsız bir ülkeye ve mensup olduğu sağlık yardım müesseseleri bir orduya katılacağı ve yardım edeceği zaman, bunların istihdamlarından önce durumu diğer tarafa bildireceklerdir. Osmanlı H. Ahmer Cemiyeti Sâlnâmesi, s.: 63-64.
8 H. Coursier, s.: 18. Âmiran Kurtkan: Bir Sosyal Yardım Organizasyonu Olarak Kızılay”. İktisat ve İçtimaiyat Enstitüsü Sosyal Siyaset Konferanslarının XVI. Kitabından ayrı bs., 1965, s.: 2.
9 H. Coursier, s.: 23.
10 Sembolün kullanılması hakkındaki hükümler özetle şöyledir: Yaralılara bakan sağlık heyetinin sol kollarına beyaz zemin üzerine kırmızı haç olan kolluk takacaklardır. Sağlık heyetinin bulunduğu yere üzerinde haç bulunan beyaz bayrak çekilecektir. Sembol başka kişi ve cemiyetler ve özellikle ticaret amacıyla fabrikalar vb. kuruluşlar kullanmayacaklardır. Sâlnâme, s.: 69-70.
11 H. Coursier, s.: 13, 21, 30, 52, 77. Grand Larousse, Cilt: 3, CRO maddesi, 1960.
12 Dr. Abdullah Bey (1800-1874). Tıp tarihimizde Macarlı Dr. Abdullah Bey adı ile tanınan ve Müslüman olmadan önceki adı Karl Edward Hammerschmidt olan bu büyük bilim adamı Viyana’da doğdu. F. N. Uzluk: Türkiye Kızılay Cemiyeti’nin Kuruluşuna Kısa Bir Bakış. I. Milli Kızılay Konferansı, Ankara 11-13 Haziran 1964, s.: 10-11. E. K. Unat: Macarlı Miralay Dr. Abdullah Bey’in Hayatı ve Türk Tıp Zoolojisindeki Yeri. Türk Mikrobiyoloji Mecm., Sayı: 7, 1975, s.: 7-17. A. Merdivenci: Karl Edward Hammerschmidt-Abdullah Bey (1799-1874). Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dergisi, Cilt: V, Sayı: 4, Ekim 1974, s.: 349-357.
13 Türkiye H. Ahmer Mecmuası, Ellinci Yıl. Birinci sene, No: 76, Kânûn-ı evvel 1927, s.: 131-132.
14 Gazette Médicale d’Orient, 1869, Sayı: 5, 6, 7, 8.
15 Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa: 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı (Kırım Savaşı) kumandanı. Bu savaşın kazanılmasında büyük rolü olan ve emeği geçen Ömer Paşa’ya Serdar-ı Ekrem (Başkomutan) unvanı verildi. Şevket Süreyya Aydemir: Osmanlı Ordusunun Mümtaz Şahsiyetlerinden Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa. Kızılay Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 13-14, Mayıs-Haziran 1964, s.: 8.
16 Marko Paşa (1814-1888). Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne’de cerrahi hocalığı, Hekimbaşılık ve aynı mektepte nazırlık görevlerinde bulundu. Cemil Paşa “80 Yıllık Hatıralarım” adlı eserinin 14. Sayfasında Mektep Nâzırı Marko Paşa için öğrencilerin sorunları ile ilgilenmeyen, tabip olarak fazla liyakatli olmayan ama kurnaz bir kişiydi diyor. Cemil Topuzlu: 80 Yıllık Hatıralarım. İkinci baskıyı yayına hazırlayanlar: Hüsrev Hatemi-Aykut Kazancıgil, İstanbul Üniversitesi Yay. No: 2971, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yay. No: 96, İst., 1982.
17 Meclis-i Sıhhiye: Bu kuruluş 1838’de merkezi İstanbul’da olmak üzere kısaca Karantina olarak bilinen Meclis-i Tahaffuz-ı Ula veya Meclis-i Kebir-i Umûr-ı Sıhhiye adıyla kurulmuştur. E. K. Unat: Osmanlı İmparatorluğunda Bakteriyoloji ve Viroloji. İstanbul Üniversitesi Rektörlük No: 1568, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlık No: 4, İst., 1970, s.: 122. S. Ünver: Asırlara Göre Osmanlı Türklerinde Hekimlik. Tıp Tarihi Yıllığı II, İÜ Rektörlük No: 3086, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi No: 122, s.: 10-42. Bkz.: G. Sarıyıldız: Karantina Meclisinin Kuruluşu ve Faaliyetleri. Belleten LVIII/222, 1994, s.: 329-376. N. Yıldırım: Karantina. İstanbul Ansiklopedisi, No: 4, 1994, s.: 461.
18 Hekimbaşı Salih Efendi (1816-1895). Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne’nin ilk mezunlarından olup, bitkilere olan merakı ile tanınmış, çalışkan ve idari işlerde başarılı bir hekimdi. Hekimbaşılık, Mekteb-i Tıbbiye Nazırlığı, Maarif ve Ticaret Nezareti müsteşarlıkları, devlet dairelerinde başkanlık ve meclislerde üyelik yapmıştır. Yabancı devletler tarafından nişanlarla ödüllendirilmiştir. Bkz.: F. Günergun-A. Baytop: Hekimbaşı Salih Efendi ve Botanikle İlgili yayınları. Osmanlı Bilimi Araştırmaları II, Yay. Hazırlayan: F. Günergun, İstanbul Üniversitesi Rektörlük No: 4111, Edebiyat Fakültesi No: 3410, s.: 293-317.
19 Dr. Mavroyani (1817-1902). Tıp eğitimini Avusturya’da yaptı. Tıp Mektebinde hıfzısıhha ve emraz-ı umumiye hocalığı yaptı. Önce Saray hekimi, daha sonra Abdülhamit’in özel hekimi oldu. F. N. Uzluk: Aynı eser, s.: 12.
20 Dr. De Castro: Toptaşı Bimarhânesi ve Hôpital de la Paix’nin başhekimliğini yapmış ruh hastalıkları hekimi. M. O. Uzman: Tababeti Ruhiye. İstanbul Üniversitesi Yay. No: 140, s.: 78.
21 Bâb-ı Seraskeri: II. Mahmut devrinden itibaren Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye adıyla kurulan ordunun kumandanına serasker denmiştir. Şimdi İstanbul Üniversitesi Merkez Binasının (Rektörlük) bulunduğu yer serasker kapısı, seraskerlik makamı idi. M. Sertoğlu: Osmanlı Tarih Lûgatı. Enderun Kitabevi, İst., 1986.
22 Sâlnâme: s.: 24, Türkiye H. Ahmer Dergisi, Ellinci Yıl, No: 6, 1927, s.: 133-134.
23 H. Coursier, s.: 13.
24 Sâlnâme, s.: 24-25.
25 Cemiyet-i Tıbbiye-i Şâhâne: Kırım Savaşı (1853-1856) nedeni ile İstanbul’da bulunan ve İngiliz ordusuna mensup Dr. Pincoffs tarafından 15 Şubat 1854’te Abdülmecid’in ayda 50 Osmanlı Lirası tahsisiyle İstanbul’da kurulmuştur. Cemiyet toplantılarında Fransızca konuşuyordu. Gezette Médicale d’Orient isimli Fransızca bir dergi çıkarıyordu. Bir iki kişi hariç üyelerin tamamı gayrimüslim olan bu cemiyete liyakatli de olsa Türk hekimleri alınmıyordu. S. Ünver: Asırlara Göre Osmanlı Türklerinde Hekimlik, s.: 33. Bkz.: H. Hatemi-A. Kazancıgil: Türk Tıp Cemiyeti (Derneği) Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane ve Tıbbın Gelişmesine Katkıları. Osmanlı İlmî ve Meslekî Cemiyetleri, Yay. hazırlayan: E. İhsanoğlu, IRCICA, İst., 1987.
26 Sâlnâme, s.: 25-26. Gustave Moynier’in bu mektubu H. Ahmer Cemiyeti’nin 1927 yılında neşrettiği 76 sayılı derginin 135-136. sayfalarında ayrıntılı olarak yazılıdır.
27 Mehmet Rüştü Paşa (Mütercim) (1811-1882). Mütercim lâkabı mülâzımlık zamanında Bâb-ı Seraskeri tercme odasında Fransızcadan nizamnâmeler tercüme etmesindendir. Adliye Nâzırlığı ve beş defa sadrâzamlık yapmıştır. İ. H. Danişmend: İzahlı Osmanlı Kronolojisi. 6 cilt, İst., 1971.
28 Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne: Sultan II. Mahmut askeri reformdan bir yıl sonra 14 Mart 1827’de batıda gelişen yeni tıbbın eğitimi için Şehzadebaşı’nda Tulumbacıbaşı konağının üst katında Tıphâne, alt katında Cerrahhane’yi açtı. Daha sonra yer darlığından ve zaten ayrı eğitim verildiğinden Cerrahhane Sarayburnu’nda bir binaya taşındı. Müteakiben önce Tıphâne, sonra Cerrahhâne Galatasarayı’na taşındı ve öğretimleri birleştirilerek 1839’da Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i şâhâne adıyla açıldı. S. Ünver, Asırlara Göre Osmanlı Türklerinde Hekimlik. Tıp Tarihi Yıllığı II, s.: 31-32. Bkz.: R. T. Gencer: Tıp Fakültesi Tarihçesi (Mir’at-ı Mekteb-i Tıbbiye). Eklerle yay.: A. Kazancıgil, Özel Yay., 1991. N. Yıldırım: Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne. İstanbul Ansiklopedisi, No: 5, 1994, s.: 375-377. A. Altıntaş: Dr. Karl Ambros Bernard’ın Mekteb-i Tıbbiye’nin Kuruculuğu Meselesi. Tarih ve Toplum, Sayı: 143, Kasım 1995, s.: 36-45. A. Terzioğlu: Yeni Bulunan kaynaklar Işığında Dr. K. A. Bernard ve Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane. Türk Tıp Tarihi Yıllığı II, Yay. Hazırlayan: A. Terzioğlu-E. Lucius, İst., 1995, s.: 78-91.
29 Üyelerin isimleri: Tıp Mektebi murahhasları: Kırımlı Dr. Aziz Bey, Dr. Dr. Serviçen Efendi; Meclis-i Tıbbiye-i Mülkiye murahhasları: Dr. Castro, Dr. Vuçino; Meclis-i Tıbbiye-i Askeriye murahhasları: İstepan Paşa, Rıfat Bey; Daire-i Umur-ı Sıhhiye murahhasları: Dr. Bartoletti, Şakir Bey, Cemiyet-i Tıbbiye-i Şâhâne murahhasları: Dr. Nurican, Dr. Mortman, Dr. Peştemalcı, Dr. Polyak; Bahriye Nezareti murahhası: Sevyan Bey; Zaptiye Nezareti murahhası: Ömer Bey. Ellinci Yıl Dergisi, s.: 137.
30 H. Coursier, s.: 20-21.
31 Sâlnâme, s.: 27-28.
32 Türkiye Kızılay Derneğinin elimize geçen yayınlarında, söz konusu derneğin 11 Haziran 1868 tarihinde kurulduğu kayıtlıdır. Ancak Türkiye H. Ahmer Cemiyeti’nin 1927 yılında neşrettiği 76 numaralı derginin ön sözünde “1927 senesi, Türkiye H. Ahmer Cemiyeti’nin Sâlib-i Ahmer ailesine intisabının ellinci devr-i seneîsidir” denmektedir.
33 İdare heyeti: Başkan: Meclis-i Umûr-ı Sıhhiye ikinci başkanı Hacı Arif Bey, başkan vekili: Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne müderrislerinden Dr. Sarel, başkan vekili: Şûrâ-yı Devlet azalarından Nuryan Efendi, Veznedar: Osmanlı Bankası Umum Müdürü M. Foster, Kâtip: Hariciye Nezareti siyasi işler müdürü Feridun Bey, Azalar: İngiliz iane Cemiyeti komiseri Barington, Daire-i Umûr-ı Sıhhiye genel müfettişi Dr. Bartoletti, İngiliz Sefareti doktoru Dikson, Meclis-i Umûr-ı Sıhhiye üyelerinden Eşref Efendi, Askeri Sıhhiye üyelerinden Dellasuda Faik Paşa, Osmanlı Bankası müdür muavini Von Has, mühendis M. Leval, Amerikalı General Mott, Dr. Baron Mundy, Mabeyn kâtiplerinden Nuri Bey, Dr. Peştemalcı Efendi, Ayândan Serviçen Efendi, Dr. Sevastepoli. H. Ahmer Cemiyeti Ellinci Yıl, 1927, Sayı: 76, s.: 140.
34 H. Ahmer Cemiyeti Ellinci Yıl Dergisi, s.: 140. Sâlnâme, s.: 29.
35 Ellinci Yıl Dergisi, s.: 140. Sâlnâme, s.: 106.
36 K. Özbay, aynı eser, s.: 71. Ellinci Yıl, s.: 140. Sâlnâme, s.: 30.
37 Şûrâ-yı Devlet: Bugünkü Danıştay’ın ilk şekli olup, 1867’de kuruldu. Bugünkü Danıştay, Yargıtay, Yüksek Hakem Kurulu’nun görevlerini yapardı. M. Sertoğlu, aynı eser.
38 Dellasuda Faik Paşa (1835-1913). İlk öğrenimini İstanbul’da yaptıktan sonra Fransa’ya giderek eczacılık tahsili yaptı. Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne’de Fenni İspinçiyari ve Kimya hocalığı görevine tayin edildi ve bu görevi 40 yıl sürdürdü. 1887’de ferik rütbesini aldı, Harbiye Nezareti ecza deposu müdürlüğü ve Osmanlı Devleti eczacılık müfettişliği görevine atandı. Paris sergisine yolladığı drog ve afyon koleksiyonları nedeniyle “Légion d’Honneur” nişanı aldı. Société Impériale de Médicine de Constantinople, Société de Pharmacie de Constantinople’un kurucularındandır. Babası Francesko Dellasuda’nın Beyoğlu İstiklal Caddesinde bir eczanesi bulunuyordu. Turhan Baytop: Türk Eczacılık Tarihi, İstanbul Üniversitesi Yay. No: 3358, Eczacılık Fak. No: 47, İst., 1985, s.: 412-413.
39 Dr. Besim Ömer Akalın (1862-1940): 1884’de Tıbbiye’den mezun oldu. Yüzbaşı iken doğum muallim muavinliğine getirildi. Hayatı için bkz. S. Ünver: Dr. Besim Ömer Paşa’nın Hizmetleri. Tıp Tarihimiz Yıllığı I, İÜ Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Enstitüsü Sayı: 52, İst., 1966, s.: 72-73. Akil Muhtar Özden: Doktor Besim Ömer Akalın. Tedavi Kliniği ve Lâboratuvarı, Tom: 10, No: 37, 1941, s.: 2-6. İ. Hot: Besim Ömer Akalın’ın Hayatı. Yeni Tıp Tarihi Araştırmaları 2-3, 1996-1997, s.: 213-232.
40 Sâlnâme, s.: 31-32.
41 Hazergred: Tuna’nın güneybatısında Niğbolu Sancağı’na bağlı büyük kaza merkezi. Y. Öztuna: Büyük Türkiye Tarihi, Cilt: 12, Ötügen yay., İst., 1979, s.: 308.
42 K. Özbay: Türk Asker Hekimliği Tarihi ve Asker Hastaneleri. Cilt: 1, İst., 1976, s.: 46, 55-6, 59-60.
43 Ellinci Yıl, s.: 142.
44 İdare heyeti: Başkan. Rıfat Paşa, İkinci Başkan: Prens Abbas Paşa, Genel Müfettiş: Mehmet Ali Bey, Baş Kâtip: Rıfat bey, Muhasebeci: Kemal Ömer Bey, Veznedar: Fuat Bey, Veznedar Yardımcısı: Edhem Pertev Bey, Kâtip Yardımcısı: Haydar Bey, Münir Nigâr Bey, Teşvik ve Tergib Encümeni: Bisarya efendi, Safveti Ziya Bey, Diran Kelekyan Efendi, Maliye Encümeni: Kamhi Efendi, Ruhiülhalidî Efendi, Keresteciyan Efendi, Kemal Ömer Bey, Fen ve İntihab Memurin Encümeni: Dellasuda Faik Paşa, Dr. Lambiki Paşa, Dr. Abidin Paşa, Dr. Kerim Sebati Bey, Dr. Ali Galip Bey, Eczacı Edhem Pertev bey, Mirliva Nazif paşa, Dr. Besim Ömer Bey, Dr. Esat Bey, Dr. Akil Muhtar Bey, Dr. Mehmet Ali Bey. Sâlnâme, s.: 50-52.
45 Sâlname, s.: 35-36.
46 Başkadın Efendi: 18. yüzyıl başlarından Saltanatın sonuna kadar padişah eşlerine verilen unvan. Daha önceleri haseki denirdi. Yılmaz Öztuna, aynı eser, Cilt: 7, s.: 346.
47 Sâlnâme, s.: 53-56, 264-266.
48 F. Frik: Alman Kızılhaçı’nın Trablus ve Balkan Harplerindeki Sıhhi yardım Hizmetleri Eserinden Memleketimize Ait Notlar. Dirim, Tom: 30, No: 8, 1955, s.: 345-348.
49 Kemal Özbay, aynı eser, s.: 81. Salnâme, s.: 101-110. S. Giray: Trablus Harbince Kızılay (H. Ahmer). Dirim, Tom: XXX, Sayı: 12, Kasım-Aralık 1955.
50 Sâlname, s.: 38-39.
51 Fahir Armaoğlu: Siyasi Tarih 1789-1960. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay., No: 362, 3. bs. Ankara 1975, s.: 339-340.
52 Sâlnâme, s.: 43, 112-113.
53 Z. Özaydın: Balkan Savaşı ve Muhasarada Edirne’de Sağlık Hizmetleri. Edirne: Serhattaki Payıtaht, Yapı Kredi Bankası Yay., Hazırlayanlar: E. N. İşli-M. S. Koz, İst., 1998, s.: 279-288. Sâlnâme, s.: 150-151.
54 Sâlnâme, s.: 159-160.
55 Sâlnâme, s.: 154-166, 161-162.
56 Cemil Topuzlu (1866-1958). Ünlü bir hekim ve ülkemizde modern cerrahinin kurucusu. Tıp Fakültesinde hocalık, dekanlık ve İstanbul Belediye Başkanlığı yaptı. C. Topuzlu: 80 Yıllık Hatıralarım. 2. baskıyı hazırlayanlar H. Hatemi-A. Kazancıgil, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak. Yay., 2971/96, İst., 1982.
57 C. Topuzlu, aynı eser, s.: 124-131.
58 Kemal Özbay, aynı eser, s.: 95-119, C. Topuzlu, aynı eser, s.: 124-131
59 Sâlnâme, s.: 136-147, 201-204.
60 Sâlnâme, s.: 120-121.
61 Celâlettin Muhtar (1865-1947). Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne başkâtibi ve Harbiye Mektepleri edebiyat hocası Mehmet Muhtar Bey’’n oğlu Dr. Akil Muhtar ve Dr. Kemal Muhtar’’n ağabeyidir. Tıp Mektebini bitirdikten sonra Paris’te kuduz ve bakteriyoloji üzerine çalıştı. El ve ayak parmakları arasında oluşan ve egzamaya benzeyen ve frengiye benzeyen hastalığın tricophyton olduğunu keşfetti ve buluşunu 1892’de yayınladı. H. Ahmer’e unutulmaz hizmetlerde bulundu. S. Ünver: I. Cihan Harbindeki Hilâl-i Ahmer Aşhaneleri. Kızılay Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 13-14, s.: 20-23. E. K. Unat, aynı eser, s.: 33-34. C. Muhtar hakkında geniş bilgi için bkz.: Kızılay Celâl Muhtar Sayısı, Sayı: 26, 1947.
62 Sâlnâme, s.: 212-226.
63 N. Sarı-Z. Özaydın: I. Dünya Savaşında Osmanlı Hiläl-i Ahmer Cemiyeti’nin Sağlık ve Sosyal Yardıma Katkıları. II. Türk Tıp Tarihi Kongresi Kongreye Sunulan Bildiriler, Türk Tarih Kurumu Yay., VII. Dizi-Sayı 131a, Ankara 1999, s.: 161-171.
64 Kemal Özbay, aynı eser, s.: 414-421, 438. A. M. Özden: Prof. Dr. Celâl Muhtar Özden. Kızılay Celâl Muhtar Sayısı, s. 6-8.
65 N. Sarı-Z. Özaydın: Türk Hemşireliğinde Osmanlı Hanımefendileri’nin ve Hilâl-i Ahmer (Kızılay)’in Desteği Sendrom, Yıl: 4, Sayı: 3, Mart 1992, s.: 66-78. Dr. Besim Ömer Paşa ve kadın Hastabakıcı Eğitiminin Nedenleri I, Sendrom, Yıl: 4, Nisan 1992, s.: 10-18. Dr. Besim Ömer Paşa ve kadın hasta Bakıcı Eğitiminin Nedenleri II. Sendrom, Yıl: 4, Sayı : 5, Mayıs 1992 , s.: 72-80. Kadın Hastabakıcılar ve Osmanlı Toplumunda Uyandırdığı yankılar. Sendrom, Yıl: 4, Say: 8, Ağustos 1992, s.: 6-15.
KAYNAKLAR
Abdullah Bey: Sur La Société de Secours Aux Blessés Militaires de l’Empire Ottoman A Constantinople. Gazette Médicale d’Orient, No: 8, Novembre, 1869.
Ali Paşa: Hilâliahmer. Sıhhat Almanakı, İst., 1933.
Altıntaş, A.: Karl Ambros Bernard’ın Mekteb-i Tıbbiye’yi Kuruculuğu Hakkında. Tarih ve Toplum Sayı: 143, kasım 1995, s.: 36-45.
Armaoğlu, F.: Siyasi Tarih, 1789-1960. 3. bs., Siyasal Bilgiler Fak. Yay. No: 362, Ankara, 1975.
Ayberk, N.: Müderris Dr. Esat Işık Paşa. 50 Yıl Önce Ölen 8 Büyük Türk Hekimi İçin Anma Kitabı, Düzenleyen: E. K. Unat, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Türk Tıp Tarihi Yay., İst., 1986.
Aydemir, Ş. S.: Osmanlı Ordusunun Mümtaz Şahsiyetlerinden Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa. Kızılay Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 13-14, 1964.
Baylav, N.: Eczacılık Tarihi. Yörük Matbaası ve Kitabevi, İst., 1968.
Baytop, T.: Türk Eczacılık Tarihi, İÜ Eczacılık Fak. Yay. 3358/47, İst., 1985.
Cemal, H.: Hilâliahmer İdare Heyeti İle Celâl Muhtar 650000 Muhacire Neler Yaptılar. Kızılay Celâl Muhtar Sayısı, No: 26, Aralık 1947.
Coursier, H.: Milletlerarası Kızılhaç. Türkiye Kızılay Derneği, Ank., 1964.
Danişmend, İ. H.: İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi. İst., 1971.
Dunant, J. H.: Solferino Hatırası. Çev.: N. Arpacıoğlu, Türkiye Kızılay Derneği, Ankara, 1964.
–––, Ellinci Yıl Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmuası. Birinci Sene, No: 76, 23 Kânûn-ı evvel 1927.
–––, Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Sâlnâmesi. Ahmed İhsan ve Şürekası Matbaacılık Osmanlı Şirketi, İstanbul, 1329-1331.
Frik, F.: Alman Kızılhaçının Trablus ve Balkan Harplerindeki Sıhhi Yardım Hizmetleri Eserinden Memleketimize Ait Notlar. Dirim, Tom: XXX, Sayı: 8, 1955, Sayı: 9, 1955.
Gencer, R. T.: Tıp Fakültesi Tarihçesi (Mir’at-ı Mekteb-i Tıbbiye). Eklerle Yay. Haz.: A. Kazancıgil, Özel Yay., İst., 1991.
Günergun, F.-Baytop, A.: Hekimbaşı Salih Efendi ve Botanikle İlgili Çalışmaları. Osmanlı Bilimi Araştırmaları II, Yay. Haz.: F. Günergun, İÜ Yay. No: 4111, Edebiyat Fak. No: 3410, s.: 293-317.
Dostları ilə paylaş: |