Hukukun temel kavramlari


 Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə147/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   143   144   145   146   147   148   149   150   ...   324
huktemkavau211

6.1.2.1.1.2. Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar 
Kişiler üzerindeki mutlak haklar,  (i) kişinin kendi maddi ve manevi varlığı üzerinde sahip 
olduğu haklar, (ii) kişinin başkalarının şahsı üzerinde sahip olduğu haklar olmak üzere ikiye ayrılır. 
Birincisini kişilik hakları, ikincisineyse mutlak aile hakları oluşturur (Pulaşlı/Korkut: 2017: 99-
102): 
Mutlak haklar, yalnızca mallar üzerinde değil kişiler üzerinde de olabilir.  
 
Kişilik Hakları 
 
Her  insanın  kendi  bedeni,  sağlığı,  namusu,  şerefi,  şöhreti,  adı,  resmi,  iktisadi 
saygınlığı, özel yaşamının gizliliği, fiziki, biyolojik vb. varlıkları üzerinde sahip olduğu mutlak 
haklar kişilik hakları olarak adlandırılır. Hak sahibi, kişilik haklarını ihlal eden herkese karşı 
ileri sürebilir. Aynı zamanda bu varlıklarına yapılan saldırıların önlenmesini de mahkemeden 
isteyebilir (TMK, m. 24). Kişilik hakları; başkalarına devredilmez, mirasla geçmez, hukuka ve 
ahlaka aykırı olarak sınırlandırılamaz, haczedilemez, feragat edilemez (TMK, m. 23/2). 
 
Mutlak Aile Hakları 
 
Hukuk kuralları, belirli durumlarda, kimi  kişilere başkalarının şahsı  üzerinde bir 
iktidar hakkı tanımaktadır. Aile büyüklerine ait olan bu hak, daha çok aile yapısını ve ailenin 
küçük bireylerini korumak ve onların sağlıklı gelişme amacına dayanır. Mutlak aile hakları; 
velayet hakkı, vesayet hakkı ve ev başkanlığı olmak üzere üç başlık altında incelenebilir. 
 
-Velayet Hakkı 
 
Genel olarak ergin (reşit) olmayan çocuklar ana ve babalarının (ebeveyn) velayeti 
altındadırlar  (TMK,  m.  335).  Bu  hak,  ana  ve  babaya  çocuklarının  dinî  eğitimini  belirleme 
(TMK, m. 341), eğitme, bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlama ve 


135 
 
koruma  (TMK,  m.  340)  yetkisi  vermektedir.  Çocuk,  ana  ve  babasının  sözünü  dinlemekle 
yükümlüdür (TMK, m. 339/2). 
Mutlak  bir  hak  olması  dolayısıyla  velayet  hakkını  ihlal  eden  herkese  karşı  ileri 
sürülebilir.  Bununla  birlikte  kimi  özel  durumların  ortaya  çıkması  halinde  velayet  hakkı  ana 
ve/veya  babadan  alınabilir.  Ana  ve  babanın  tecrübesizliği,  başka  bir  yerde  bulunması  veya 
benzeri nedenlerden biriyle velayet görevlerini yerine getirememeleri veya çocuğa yeterli ilgiyi 
göstermemeleri veya ona karşı yükümlülüklerini ağır şekilde savsaklamaları bu hallere örnek 
olarak gösterilebilir. 
-Vesayet Hakkı  
Ergin  olmamış  çocuklarla  ergin  olmasına  karşın,  yasanın  gösterdiği  özel  durumlarda 
kısıtlanmış kişiler ve korunmaya gereksinimi olan kişiler de vesayet altına alınır. Vasi, vesayet 
makamı olan sulh hukuk mahkemesi tarafından atanır (TMK, m. 413). Sulh hukuk mahkemesi 
vesayet  makamı,  asliye  hukuk  mahkemesi  ise  denetim  makamadır  (TMK,  m.  397/2).  Vasi, 
vesayet altındaki küçük veya kısıtlı üzerindeki hakkını, mahkemenin denetimi altında kullanır 
ve bu hak mutlak aile hakları arasında yer alır. Vasi, vesayet altındaki kişiyi temsil etme ve 
onun malvarlığını yönetme görevlerini üstlenmiştir (TMK, m. 448). Vasi şu üç işlemi yapamaz 
(TMK,  m.  449):  vasi,  vesayet  altındaki  kişi  adına  kefil  olamaz,  vakıf  kuramaz,  önemli 
bağışlamalar yapamaz. 
Velayet ve Vesayet Arasındaki Farklar 
-Velayet, hısımlıktan doğan bir yetkidir. Kural olarak ana ve baba tarafından kullanılır. 
Vesayet ise bir mahkeme kararından doğmaktadır. 
-Kural olarak velayete küçükler tabidir. İstisnai olarak kısıtlılar da velayete tabi olabilir. 
Vesayet ise kural olarak kısıtlılar için söz konusudur ancak istisnai olarak küçükler de vesayete 
tabi olabilmektedirler. 
-Velinin velayet altındakiler üzerindeki yetki ve görevleri geniş bir kapsama sahipken, 
vasinin vesayet altındaki kişi üzerindeki yetki ve görevleri sınırlıdır.  
-Küçüğün malları üzerindeki görev ve yetkileri bakımından veli, mahkemenin denetimi 
altında değilken, vasi, vesayet makamının denetimi altındadır. Bir başka ifadeyle vasi, vesayet 
altındaki kişinin malları için defter tutar ve sulh mahkemesine hesap verir. Bir başka fark da 
velinin  hizmetleri  için  ücret  isteyememesine  karşılık  vasinin  ücret  isteme  hakkına  sahip 
olmasıdır. 
-Veli,  temsil  yetkisi  çerçevesinde  yaptığı  hiçbir  işlem  için  mahkemeden  izin  almaz. 
Vasi, kimi hukuksal işlemleri yaparken sulh hukuk mahkemesinden izin almak zorundadır. Bazı 
durumlardaysa hem sulh hukuk, hem de asliye hukuk mahkemesinden izin almak zorundadır. 
-Velayet  yasadan  doğduğundan  velinin  azli  ve  istifası  söz  konusu  olamaz.  Vesayet, 
mahkeme kararıyla doğduğu için vasi istifa edebilir ve görevden alınabilir. 


136 
 
Ev Başkanlığı 
Türk Medeni Kanununa göre, kan veya sıhri (evlilik yoluyla oluşan akrabalık) hısım 
olarak veya hizmetçi, çırak ve işçide olduğu gibi bir sözleşmeye dayanarak birlikte yaşayanların 
hepsi  üzerinde  ev  başkanına  bir  yetki  tanımış  olan  ev  başkanlığı  hakkı,  mutlak  aile  hakları 
içinde yer alır. Bu hak, ev başkanına aynı zamanda başkanlığı altındaki küçük, akıl hastası veya 
akıl  zayıflığı  olanlar  hakkında  gereken  önlemleri  özellikle  zarar  verici  olaylara  engel  olma 
yükümlülüğü getirmektedir. Aksi takdirde bu kişilerin üçüncü kişilere verdikleri zararlardan, 
engellenemeyeceğini ispat etmedikçe, bizzat kendisi sorumlu olur (TMK, m. 367, 369). 
Bu  Haklar,  Hak  Sahibinin  Kendi  Kişiliği  Üzerindeki  Haklar  Ve  Başka  Kişiler 
Üzerindeki Haklar Olarak İkiye Ayrılır 
Hak Sahibinin Kendi Kişiliği Üzerindeki Hakları 
İnsanın  kendi  maddi  ve  manevi  varlığı  üzerindeki  haklarına  kişilik  hakkı  denir 
(Akıntürk  2015:  35).  Kişilik  hakları  anayasayla  güvence  altına  alınmış  mutlak  haklardır. 
Kişinin vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyeti gibi haklar bunlara örnektir. Bu haklar dışarıdan 
gelecek  saldırılara  karşı  korunduğu  gibi  bizzat  kişinin  kendi  davranışlarına  karşı  da 
korunmuştur.  İnsan  kişilik  hakkından  kısmen  de  olsa  vazgeçemez,  kimse  özgürlüğünü 
devredemez. Örneğin kişinin kendisini köle yapma hakkı yoktur.   
Başka Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar 
Kişilerin  benzerleri  üzerinde  kimi  mutlak  haklara  sahip  olması  kölelik  döneminden 
kalma alışkanlıklarının sonucudur. Kölelik dönemlerinde köle mal olarak kabul ediliyor, ona 
sahip  olan  kişi  köle  üzerinde  mutlak  hakka  sahip  sayılıyordu.  Kişilerin  başkaları  üzerinde 
mutlak  haklara  sahip  olması  günümüzde  çok  istisnai  durumlarda  söz  konusudur.  Çünkü 
günümüzdeki anlayışa göre insan hakkın konusu değil sahibidir. Bununla birlikte hukuk düzeni 
kimi nedenlerden dolayı korunma ihtiyacı olan kimseler üzerinde başkalarına birtakım mutlak 
haklar tanımaktadır. Örnek olarak ana babanın reşit olmayan çocukları üzerindeki velayet hakkı 
ve vasinin vesayetten doğan hakları gösterilebilir (Can/Güner 2009: 154; Akıntürk 2015: 35-
36). 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   143   144   145   146   147   148   149   150   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin