Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə216/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   212   213   214   215   216   217   218   219   ...   283
ILH2004-MZHP

 
Safevîlik ve Kızılbaşlık 
Üçüncü nesli 14. yüzyıla kadar takip edilebilen Babaî zümreleri veya bu 
zümrelerin bir kısmı çok geçmeden Safevîyye adıyla bir başka harekete 
girmeye başlamıştır. Azerbaycan’ın Erdebil şehrinde tasavvufî bir zeminde 
ortaya çıkan Safevîlik, başta Sünnî karakterli bir yapıya sahipken Sadreddîn-i 
Erdebîlî’den sonra yerine geçen Alâeddîn-i Erdebîlî zamanından itibaren Şiî 
unsurları bünyesine almıştır. Tarikat aynı zamanda giderek siyasi bir hüviyete 
de bürünmüştür.  
Tarikatın başına Hâce Ali’den sonra Şeyh  İbrâhim, onun ardından da 
Şeyh Cüneyd geçmiştir. Batınî karakterde dinî anlayışlara sahip olan Şeyh 
Cüneyd, topladığı kuvvetlerle önemli siyasi başarılar elde etmesine rağmen 
Şirvanşah'lara karşı giriştiği mücadelede öldürülmüştür. Ardından küçük 
yaşta olmasına rağmen yerine oğlu Haydar geçmiştir. Siyasi bakımdan 
Kafkas kavimlerine karşı başarılı savaşlar gerçekleştiren Haydar, manevi 
bakımdan da batınî-mistik çizgiyi devam ettirmekle birlikte Oniki İmam 
Şiîliği'nden bazı unsurlar almıştır. Bu unsurları toplumun sosyo-kültürel 
dokusuna uyduran Haydar, söz gelimi, müritlerine On İki  İmamı temsil 
etmek üzere on iki dilimli kırmızı börk (başlık) giydirerek onların Kızılbaş 
diye anılmasını sağlamıştır. Onun da 1488 yılında öldürülmesinden sonra 
önce büyük oğlu Ali, onun da kısa zaman içinde ölmesi üzerine diğer oğlu 
İsmâil şeyhliğe geçmiştir. Anadolu'nun bazı yerleşim merkezlerini dolaşan ve 
müritleriyle görüşüp onların desteğini alan Şeyh  İsmail, Azerbaycan, 
Nahçıvan gibi yerleri ele geçirip büyük zaferler elde etmiş ve Tebriz’de 
şahlık tahtına oturmuş, On İki  İmam adına hutbe okutup para bastırmış ve 
1501 yılında resmen Safevî Devleti’ni kurmuştur.  
Böylece şeyhlikten şahlığa geçen İsmail, zaferlerine yenilerini eklemeye 
devam etmiş, bu arada “halife” adı verilen özel misyonerleri Anadolu ve 


 
 
175
Rumeli’deki taraftarlarına yönelik yoğun bir propaganda faaliyeti 
başlatmıştır. Çok geçmeden halifelerin Kızılbaş kitleleri tahrik etmesiyle 
1511 ve 1512 yıllarında tarihe Şah Kulu ve Nûreddin Halife (Nur Ali) 
ayaklanması adlarıyla geçen olaylar cereyan etmiştir. Bu karışıklıklarda pek 
çok insanın ölmesi Osmanlı idaresini tedbir almaya sevk etmiş, nihayet 
Şeyhzade Selim tahta geçer geçmez çok sayıda aktif Kızılbaşı tesbit ettirerek 
tesirsiz hale getirmiş, ardından 1514 yılında Çaldıran Savaşı’nda Safevî 
ordusuna karşı kesin bir zafer elde etmiştir.  
Gerek  Şah  İsmâil gerekse yerine geçen Safevî şahları döneminde 
Osmanlı-Safevî ilişkileri bazan dostluk, bazan karşılıklı sürtüşmeler içinde 
geçmiştir. Diğer taraftan Şah Kulu ayaklanmasından sonra temelde siyasi ve 
ekonomik sebeplere dayalı olmak üzere Anadolu’da belli aralıklarla gelişen 
ayaklanmalar 17. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   212   213   214   215   216   217   218   219   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin