184
dost gönlünü incittiniz mi? Dilinizdeki bize, gönlünüzdeki size Hak-
Muhammed-Ali yolunda yargılanıp aklanmak istiyorsanız bilinenleri ve
bilinmeyenlerin hepsini söylemek mecburiyetindesiniz. Bu dârda, bu yolda
yalan söyleyenlerin derdine derman yoktur, bunu bilesiniz. Bu yolumuz
demirden leblebi, ateşten gömlektir, ölmeden evvel hesabını vermektir. Gelme
gelme, dönme dönme, gelenin malı, dönenin canı” diyerek uyarı ve
nasihatlarda bulunur.
Bu çerçevede görülüp aklanmak isteyen musahipler dârda hem kendilerini
topluma arz ederek şikayeti olan kimseler olup olmadığını sorar, hem de
varsa kendilerinin şikayetçi olduğu kişi ve şikayet sebeplerini söylerler. Dâra
duran candan şikayetçi olanlar varsa bunlar meydana çıkarak şikayet
sebeplerini ifade ederler. Pir, tarafları, tarafların açıklamalarını ve gereği
halinde şahitleri dinler; ardından durumu hakkaniyet içinde değerlendirerek
sonuca bağlar, şikayetçi kimsenin şikayeti yerinde ise gereği yapılır, söz
gelimi, maddi bir zarar söz konusu ise zarara uğratandan ilgili
zarar tazmin
edilir. Görgü erkânı, ön hazırlıktan cemin birlenmesine kadar bütün safhaları
bakımından diğer erkânla benzerlik taşır.
Bir diğer erkân olan “
Abdal Mûsâ Erkânı” ise özellikle kış aylarında
yapılır. Köyün ileri gelenleri toplanır ve Abdal Mûsâ kurbanına karar verirler.
Görevli olanlar evleri dolaşarak lokma toplarlar. Kurbanlar kesilir, lokmalar
hazırlanır. Cem gerçekleştirilir. Abdal Mûsâ kurbanı dolayısıyla o yıl
insanların elem, keder, hastalık ve belâlardan korunacağına ve kazançların
bereketli olacağına inanılır.
Başka bir erkân “
Baş Okutma Erkânı”dır. Bektaşîlik’te, kişinin ikrarına
bağlı olduğunu göstermeye yönelik olarak yapılan bu erkân Alevîlik’teki
“görgü erkânı”na tekabül eder. Her yıl Muharrem mateminden çıkıp on ikinci
günü akşamından o ayın sonuna kadarki dönemde yapılır. Safer ayında
yapılmaz. Safer ayı çıktıktan sonra da yapılabilir. En az senede bir defa
yapılmalıdır. Bir sene yapılmazsa diğer sene mutlaka yerine getirilmelidir.
Daha fazla zaman geçirenlerin ayrıca bir kurban kesmeleri gerekir. Beş yılı
geçenlerin ise ikrar töreni icra edip yeniden nasip almaları gerekir.
Başka bir erkân
“
Koldan Kopan Erkânı”dır.
Bu erkân bir âyinden
ziyade gençleri toplantıya alıştırma, onlara âdâb ve erkân hususunda duygu
verme, tarikat mefkûresini aşılama amaçlı bir muhabbet meclisidir.
Diğer
erkâna bekârların girmesi yasak olduğu için genç delikanlılar, bâkire kızlar
ana-babalarıyla birlikte bu meclise gelirler. Meclise gelen canlar yanlarında
dem, meze ve yiyeceklerle gelirler. Bu mecliste çerağlar yakılır, demler içilir,
nefes ve buyruklar okunur, semahlar yapılır. Dede gülbank çektikçe gençler
ellerini birbiri üstüne koyarak “Allah! Allah!” nidasıyla âyîn-i cemin ruhî
duygusuna iştirak ederler.
Yine diğer bir erkân “
Dardan İndirme Erkânı”dır. Alevîlik’te ve
Bektaşîlik’te vefat eden bir kimse için “Hak’ka yürüdü” deyimi kullanılır.
Gerçekte, insan Tanrı’dan gelmiş ve O’na dönmektedir. Ölüm bu dönüşün
adıdır. Hak’ka yürüyen bir kimse için “helallık alma” temelli yapılan
toplantıya “dârdân indirme”, yapılan erkâna da “dârdan indirme erkânı”
denir. Özü bakımından bu erkân ölen bir canın velisi veya vasîleri tarafından
tıpkı o can hayatta imiş gibi düşünülerek, başta yakınları olmak
üzere birlikte
olduğu insanlarla helâlleşmesi, varsa onların haklarını verilmesi ya da yerine
getirilmesinden ibarettir. Bu erkânda ölenin velisi veya vasîsi ölen kişi adına
dâr-ı Mansûr’a durur ve “
ağrınmış, incinmiş, gücenmiş kimseler varsa gelsin,